TÜRK DIŞ POLİTİKASI'NIN DİJİTAL KAPASİTESİ: PANDEMİ PERSPEKTİFİNDEN DİJİTAL DİPLOMASİ UYGULAMALARI (original) (raw)
Related papers
DİŞ HEKİMLİĞİ PRATİĞİNDE ZİRKONYUM ve UYGULAMALARINA PANORAMİK BAKIŞ
Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2016
The developments of technology and material in the restorative dentistry, besides its biomechanical properties, increase the esthetical expectations. Zirconium oxide ceramics have found wide area of usage in restorative dentistry and high flexural strength, tensile, compression strength, biocompatibility and bioesthetics. While they have been also used as framework and endodontic post material, inlay and onlay restoration and implant abutments as well, they have been started to use in producing implant recently. In this review, current approaches related to the area of usage of zirconium in dentistry are being explained.
KAMU DİPLOMASİSİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ: TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA KAMU DİPLOMASİNİN ROLÜ VE İŞLEVİ
Giriş Türk dış politikasında 2000'li yıllara damgasını vuran dönüşüm, geniş bir dış politika külliyatının ortaya çıkışını da beraberinde getirdi. Yaşanan değişimin nedenleri, hedefleri ve müteakip sonuçları etrafında yapılan analizlerin, son yıllarda canlı bir akademik tartışma zemini teşkil ettiği yadsınamayacak bir gerçektir. Bu çerçevede yeni dış politikanın anlaşılmasına yönelik yapısalcı yaklaşımlardan aktör merkezli analizlere kadar uzanan geniş bir skala boyunca pek çok farklı okumaya rastlanabilmektedir. Neden-sonuç düzleminde gerçekleştirilen pek çok çalışmanın yanı sıra dış politikadaki değişimin kaynaklarını, dış politikanın yapım biçimi ve araçları ekseninde de analiz edebilmek mümkündür. Bu çalışmada Türk dış politikasında önemi giderek artan bir araç olarak kamu diplomasisinin rolü ve önemi betimlenmeye çalışılacaktır. Bu doğrultuda yapılan analizin birinci bölümünde 2000'li yıllarda Türk dış politikasının dönüşümüne ilişkin kısa bir değerlendirme sunulacak, ikinci bölümde kamu diplomasisinin Türk dış politikasında oynadığı rol, tanımlayıcı bir takım veriler yardımıyla açıklığa kavuşturulmaya çalışılacaktır. Son bölümde ise Türkiye'de Kamu Diplomasisinin icrasına yönelik bir takım tespit ve öneriler ortaya konulacaktır.
TÜRK DIŞ POLİTİKASI: JEOSTRATEJİK ÇERÇEVEDEN BARIŞ PINARI HAREKATINA BİR BAKIŞ
TÜRK DIŞ POLİTİKASI: JEOSTRATEJİK ÇERÇEVEDEN BARIŞ PINARI HAREKATINA BİR BAKIŞ, 2019
Ortadoğu’daki iç karışıklıklar ülkemizin yanı başındaki meselelere karşı çeşitli politikalar üretmesini zorunlu kılmıştır. Zeytin Dalı Harekatı, Fırat Kalkanı Harekatı ve son olarak Barış Pınarı Harekatı tam da bu zorunluluğun tezahürüdür. Ekim 2019 tarihinde başlatılan Barış Pınarı Harekatı ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BMGK’nin terörle mücadeleye yönelik özellikle 1373 (2001), 1624 (2005), 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015), 2254 (2015) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan “Meşru Müdafaa Hakkı” çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmeye devam etmektedir.
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA İLKESEL YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi (Cilt: 27, Sayı: 79), 2011
The diplomatic aspect of the Turkish national war of salvation is a topic of separate research. There are lots of researches done on this field. One of the defects of these researches is their inward perspective deprived of historical context. This deficiency makes the comprehension of the place and unique attributes of the Turkish national struggle within the wars of liberty of the 20 th century almost impossible. The Turkish national strugle is known to have resulted in the establishment of a Turkish national state. War and diplomacy are among the most important instruments of modern world systems, whereas the Turkish national struggle broke out during a historical timespan when war and diplomacy converged and complemented eachother. Some approaches of principle, on the other hand, became a starting point in the course of events in Turkish national struggle. As a result of the diplomatic activities conducted in accordance with these principles centered around the idea of absolute liberty and global equality, the principal objectives of the Turkish national struggle could be attained. In this research, the approaches of principle and sample practices allowing a better conception of the unique attributes of the Turkish foreign policiy are examined. In doing so, the multi-faceted aspect of the topic is tried to be highlighted.
DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Çok partili döneme geçişin öncülü olan DP ekonomik alanda ülkede köklü bir değişime de neden olmuştur. Yüksek kalkınma hızına erişimi sağlayan dönemde aktif bir dış politika da izlenmiştir. Özellikle ABD ile ilişkiler yüksek düzeyde seyretmiş ve ülkemiz soğuk savaşın temellerinin atıldığı bu dönemde Batı Bloğuna yönelmiştir. Geçmiş dönemin aksine daha proaktif bir dış politika güdülmüştür. ABD'nin 2. Dünya savaşı sonrası Truman doktrini altında sosyoekonomik yapıda önemli değişme kaydedilmiştir. Türkiye'nin savunma ekseni NATO üyeliği ile desteklenmiş, batı kulübü olan AB'ye üyelik başvurusu yapılmıştır. Ortadoğu ülkelerine yönelik dış politikada ABD ve Batı eksenli bir yönelimle hareket edilmiştir. Özellikle Kıbrıs konusunda İngiltere yeni bir oyuncu olarak soruna müdahil olmuştur. Bu çalışmada 10 yıllık DP döneminin sayılan temel dış politika dinamikleri incelenecektir.
TÜRK EPİK DESTANLARINDA BİR OYUN OLARAK DANSIN RİTÜELİSTİK İŞLEVİ
Folklor Akademi Dergisi, 2023
One of the oral products reflecting the cultural memory of societies is epics. As an element of culture, the game is included in Turkish epics in many varieties. Some games are performed with words while others are performed without words. Dance, one of the non-verbal games, is the first to catch the eye. The origin of dance, which can be defined as rhythmic and bodily movements accompanied by music, dates back to ancient times. Dance has preserved its place in all ages and societies and has been a part of cultural activities since its existence in the world. Especially in dance venues, an environment of communication is created. Rituals, seasonal celebrations, entertainment, rites of passage and many other artistic activities involve dance. The performance environment of dance enables the transmission of culture and the socialization of individuals. Dance is a symbol through which societies both keep their own culture alive and reflect their cultural images in performance environments, creating impressions. Today, dance, which has been reduced to a purely entertainment function, also constitutes a context for the preservation and revitalization of social memory in everyday life. Evaluating dance in its context will enable it to point to a different dimension of culture and play. Depending on the context, the meaning of the dance may differ and the meanings attributed to the action may also change. Dance also has a magical quality and becomes an effective tool for rituals. In this respect, dance, which bears the traces of rituals, is also performed in places where magical elements are revived.Dances have different functions in terms of content, time, place, performers and audiences. The aim of this study is to determine the ritualistic function of dance in the epics of the Turkic world. The study will focus on the ritualistic origins of dance and outline its relationship with magic in terms of its method, purpose, medium, practitioner, space, time and meaning. The dances identified in the epics were analyzed within the scope of ritualistic function and the place of dances in cultural memory and their role in fiction were determined. Dance is a form of culture that is kept alive in every context in which it is performed and a cultural memory that connects with the past. Apart from ritualistic functions, the dances in the analyzed epics have the functions of attracting attention, impressing and mesmerizing. Rituals keep culture alive, while at the same time, as repeated behaviors and a form of remembrance, they connect with the past and keep cultural memory alive. Dances performed as a ritual allow the reconstruction of cultural memory.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ ÇERÇEVESİNDE DİJİTAL DİPLOMASİNİN KULLANIMI
Uluslararası Sistemde yer alan aktörler arasındaki sorunların barışçıl yollarla çözülmesi olarak tanımlanabilecek diplomasi, tarihsel süreçte ad hoc diplomasi, sürekli diplomasi, telefon diplomasisi, mekik diplomasisi gibi pek çok değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Son dönemlerde diplomasi Dijital Diplomasi adı verilen yeni bir yöntemle daha tanışmıştır. Dijital diplomasi dış politika sorunlarının internet yoluyla çözülmesidir. Günümüz dünyasında iletişimin oldukça hızlı ve yoğun bir biçimde gelişme göstermesinin doğal bir sonucu diplomasiye de yansımıştır. Dijital diplomasi, Facebook ve Twitter başta olmak üzere sosyal ağların etkin bir şekilde kullanılmasını tanımlamakta ve ülkelerin diğer ülkelerdeki vatandaşlarını ve dünyadaki farklı halkları dijital araçları kullanarak bilgilendirmesi, onlarla iletişime geçmesini hedeflemektedir. Dünya üzerinde dijital diplomasiyi en çok kullanan ülkeler İngiltere, İsrail, ABD’dir. Türkiye’de ise dijital diplomasi yeni yeni kullanılmaya başlanmıştır. Bu yüzden Türkiye dijital diplomasi konusunda strateji geliştirmesi gerekmektedir. Türkiye’deki ilk dijital diplomasi örneği, geçen yıl Libya’da gözaltına alınan dört ABD’li gazetecinin Türkiye aracılığıyla kurtarılmasında yaşanmıştır. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan’ın, gazetecilerin kurtarılmasını Twitter’dan duyurup resimlerini paylaşması, Türk diplomasisinin sanal ortamda varlığını kanıtladığı ilk örnek olmuştur. Benzer bir süreç 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimi sırasında da olmuştur. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve parti liderleri darbe girişimine ilişkin mesajlarını sosyal medya ağları üzerinden yapmışlardır. Bu açıdan bakıldığında çalışmamız, Türkiye’de dijital diplomasinin ne durumda olduğu, ne ölçüde ve nasıl kullanıldığı, gelişmesi için ne tür politikalar ve stratejiler geliştirmesi gerektiği hususunu 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden açıklayarak değerlendirmeler yapmaya çalışacaktır.
SOĞUK SAVAŞ SONRASI TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA KAMU DİPLOMASİSİNİN ROLÜ VE ETKİSİ
2023
Kamu diplomasisi, bir ülkenin yurtdışındaki çıkarlarını ilerletmek için iletişim ve kültürel alışverişi içeren modern uluslararası ilişkilerin çok önemli bir yönüdür. Ayrıca kamu diplomasisi, yumuşak güç kavramıyla da ele alınabilir. Yumuşak gücün uluslararası ilişkiler üzerindeki etkisi önemlidir. Yumuşak gücü yüksek olan ülkeler, bu gücü etkilerini artırmak ve dış politika hedeflerine destek sağlamak için kullanabilirler. Yumuşak güç, aynı zamanda bir ülkenin kültürel ve politik değerlerini destekleyebilir ve diğer ülkelerle ortak çıkarlar ve değerler temelinde ilişkiler kurulmasına yardımcı olabilir. Uluslararası alanda değişen güç algıları ile önem kazanan kamu diplomasisi yaklaşımı ile devletler dış politikalarında bu alana önem vermeye başlamıştır. Çalışma kapsamında örnek olay incelememiz olan Türkiye'nin de bu eksende takip ettiği kamu diplomasisinin gücü dikkat çekicidir. Tarihsel bir kültürel mirasa ve stratejik konuma sahip yükselen bir güç olarak Türkiye, son yıllarda kamu diplomasisi girişimlerine ağırlık vermiştir. Bu makale, Türkiye'nin kamu diplomasisi çabalarını araştırmakta, imajını ve çıkarlarını dünyaya tanıtmadaki başarılarını ve zorluklarını incelemektedir. Çalışma kapsamında Türkiye'nin kamu diplomasisi yaklaşımı Soğuk Savaş sonrası dönem kapsamında ele alınacaktır.
YENİ KÜRESEL DÜZENDE TÜRK DIŞ POLİTİKASININ KİMLİK ARAYIŞI; KİTAP KRİTİĞİ
GİRİŞ Ali AYATA ve Gökberk YÜCEL'in kaleme almış oldukları Yeni Küresel Düzende Türk Dış Politikasının Kimlik Arayışı adlı kitap 159 sayfadır. Kitabın dili ağır olup, her kesimden insanın anlayıp yorumlayabileceği bir kitap değildir. Öğrencilere, akademisyenlere ve siyasi düşünürlere kaynaklık edebilecek en iyi kitaplardan biridir. 1990 lı yıllardan günümüze kadar Türkiye'nin uyguladığı dış politikayı gayet objektif bir bakış açışıyla kaleme alınmıştır. Kitapta ilk önce milli kimlik kavramının köklerine inilerek konuyu daha iyi kavramamıza ve dış politikaya etkisini anlamamıza yardımcı olunmuştur. Kitapta, Türkiye'nin 1990 lı yıllardan günümüze kadar gelişen Türk dış politikasının değişim sürecinde nelerin etkili olduğu araştırılmış, Türkiye'nin dış politika belirlemede bağımsız mı yoksa bazı devletler ile işbirliği içinde mi hareket ettiği sorularının cevapları aranmıştır. Kitapta kullanılan anahtar kelimeler: Statükoculuk, kitapta dış politikanın yürütülmesinde önceden beri süregelen, değiştirilmeyen yöntem anlamında kullanılmıştır. Pantürkizm, Türk soyundan gelen halkları içeren bir Türk Birliği kurma arzusu olarak kullanılmış Batıcılık, modernleşme sürecinde Avrupa'nın örnek alınması anlamında kullanılmış. KİTAP ÖZETİ Birinci bölümde, milli kimliğin nasıl oluştuğu hangi sebeplerle geliştiği anlatılmıştır. İnsanoğlu yaratılışından beri yabancıları ötekileştirmiş ve kendilerini onlardan soyutlamıştır. Bununla birlikte yetişmiş olduğu toplumun veya yaşamış olduğu devletin içinde aidiyet duygusu oluşmuştur. ''Milli kimliğin teorik alt yapısından evvel tarihsel arka planına [Metni yazın] Sayfa 2 baktığımızda karşımıza Avrupa'daki aydınlanma çağı çıkmaktadır.'' 1 Ülkedeki tek hâkimin kral ve daha baskın olan kilise liderlerinin olduğu dönemde, coğrafi keşiflerin yaşanmasıyla birlikte kapitalizm ortaya çıkmaya başlamıştır. Rönesans ve reform hareketleri neticesinde insanlar değersiz olmaktan kurtulmaya başlamış ve yönetime baskı uygulamışlardır. Fransız İhtilalinin gerçekleşmesiyle birlikte milliyetçilik kavramı ortaya çıkarak imparatorluklar yıkılmış, her millet kendi milli devletini kurmak istemiştir. İnsanlar, amaçlarına ve düşüncelerine göre ayrılmış, milletler oluşmuş ve belirli grupların çatıları altında toplanmışlardır. Kendi milletlerini en üstün millet olarak görüp diğer toplulukları küçük görmüşlerdir. Bu nedenle toplumlar arası bazı çatışmalar ve anlaşmalar yaşanmıştır. Bu ilişkiler milli çıkar olarak nitelendirilmiştir. Dış politikanın belirlenmesinde bürokrasi etkin bir yol oynamaktadır. Bürokrasi, batılılaşma sürecinde ön planda olmuştur. Bürokratik birimler, karar almada birbirlerine ters düşer. Bu duruma örnek verecek olursak, bir bakanlığın verdiği kararı, onu etkileyecek başka bir bakanlığın kararı beğenmeyip veto edebilir.