Tanzimat Dönemi Taşra Politikalarının Cebel-i Lübnan Örneğinde Analizi (original) (raw)

Tanzi̇mat Dönemi̇ Osmanli Taşra Teşki̇latinda Nahi̇ye Yöneti̇mi̇: Kireli̇ Örneği̇

2017

ÖZ  19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı taşra teşkilatının önemli bir birimi olan nahiyelerin idarî yapıları, yapılan düzenlemelerle detaylı bir şekilde belirlenmişti. Özellikle 1867 İdare-i Nevâhi Nizamnâmesi ile nahiyelerin kuruluş şartları, yönetimi, idarecilerin tasarrufları ile köylerin nahiyelerle bağı gibi hususlar ortaya konmuştu. Bu düzenlemeler neticesinde, Konya Vilayeti'nin Beyşehir Kazası'na bağlı bir nahiye olarak idare edilen Kıreli, bu statüsünü devletin yıkılışına kadar devam ettirmişti. Bu çalışmada, Kıreli Nahiyesi'nde görev yapan müdürlerin isimleri, vazifeleri esnasında yaşanan olaylar, şikayete mevzu durumlar ve bunlar karşısında alınan tedbirler ile müdürlerin görevlerini suistimal hali veya zimmetlerine para geçirme gibi durumlarda vilayet ve merkezî idarenin tutumu ortaya konmuştur. Bu süreçte, nahiyeye bağlı köylerin statüleri ve 1840-1922 yılları arasında nahiyeye bağlı köylerin isimleri belirtilmiş; ayrıca 20. yüzyılın başlarında nahiyede bir belediye kurulması ile ilgili Kıreli Nahiyesi Müdürlüğü'nün başvurusu ve bu talebin kabulüyle ilgili hususlar değerlendirilmiştir.

Tanzimat Devletinin Taşradaki Görünürlüğü: Maliye Masraf Defterleri Üzerinden Bir Değerlendirme

XVIII. Türk Tarih Kongresi1-5 Ekim 2018 , 2022

Kasım 1839 da ilan edilen Tanzimat, "halk için devlet" olma iradesinin bir beyanı idi. 1 Kararlı bir duruşu gösteren bu beyan, devletin "yeni rol ve yeni bir formatta" yapılandırılmasını zorunlu kılıyordu. Peki, ama nasıl? Bu soru, dünün iktidar gücünün çözüm üretmesi gereken bir sorun olduğu kadar, bugünün tarihçilerinin de araştırması gereken bir konudur. 2 İşte bu bildiri, böyle bir arayışla kaleme alınmıştır; Acaba Maliye Masraf Defterleri (ML. MSF. d) Tanzimat devletinin "yeni rol ve formatta" inşasına dair bir şey söyler mi? ML. MSF. d. Defterleri, Osmanlı maliyesinin harcama kalemlerini içeren kayıtlardır. 3 Bildiri de temel kaynak olarak ML. MSF. d. Defterlerinin seçilmesinin *

Dersaadet Müteferrikalarının Trabzon Örneğinde Taşraya Yayılmaları

Öz Osmanlı padişahının kapıhalkından olup onun bulunduğu yer ile mukayyed bir teşkilata sahip olan Dersaadet müteferrikaları, 16. yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte, hükümdardan uzakta, taşraya yayılmaya başlamışlardı. Timarlı olan bu müteferrikalar, taşrada sosyo-ekonomik bir taban elde etmeye başlamışlar ve hatta yerli bir takım kişiler müteferrika zümresi arasına girmişti. Seçkin bir bürokratik zümre olan müteferrikalar, bu sefer de şehrin seçkinleri arasına girerek ayânlaşıyorlardı. Çiftliklerinde tarım ve hayvancılık yapan müteferrikalar, bir takım patronaj ilişkileri çerçevesinde bulundukları yerde kökleşmeye çalışıyorlardı. Bu makalede şer'iye sicilleri kaynaklı olarak Dersaadet müteferrikalarının Trabzon'daki faaliyetleri incelenerek, bürokrasinin yerelleşmesine dair örnekler sıralanmıştır. Bu şekilde, bürokrasideki yerelleşmenin anlamlandırılmaya çalışıldığı " Osmanlılaşma " kavramının muhtevasını detaylandırılabilmek amaçlanmıştır. Abstract The " Dersaadet Muteferrika " s belonged to the Sultan's household and traditionally were located at the same place as the Sultan. Starting from the second half of the 16 th century, they began to spread to the countryside far from the sultans. Being a part of the " timâr " system, they achieved a socioeconomic base in the provinces and even some local people entered to the community of the " Dersaadet Muteferrika " s. The " Dersaadet Muteferrika " s, who formed an elite bureaucratic community, entered among the notables of the city and became " ayân " s. Being engaged with activities in agriculture and livestock farms, they were trying to nestle

Tanzi̇mat Sonrasi Osmanli Taşra İdaresi̇ Üzeri̇ne Bi̇r Bi̇bli̇yografya Denemesi̇

Journal Of History School, 2018

Öz Osmanlı tarihi araştırmalarında özellikle Tanzimat sonrası taşra yönetimindeki yapılan değişiklikleri konu edinen çalışmalar önemli bir yere sahip olup, son yıllarda bu alandaki çalışmalarda belirgin bir artış vardır. Bu çalışmaları tek bir kaynaktan göstermek amacıyla bu bibliyografya çalışması yapılmıştır. Bu çalışmada yalnızca Türkçe kaynaklara tespit edildiği ölçüde yer verilmiştir. Bu kapsamda doğrudan Tanzimat sonrası taşra yönetimini konu edinen 97 yüksek lisans ve doktora tezi, 56 kitap ve 97 kongre ve sempozyum bildirisi ve makaleye ulaşılarak bibliyografya oluşturulmuştur.

İşkodralı Vasa Paşa'nın Cebel-i Lübnan'da Reform Politikaları (1883- 1892)

2019

1860 Mayis’inda Cebel-i Lubnan’da Durzi ve Maruniler arasinda cikan buyuk catisma bolgenin bugune uzanan siyasi sisteminin temellerini olustururken, Cebel-i Lubnan idari yapidan hukuki duzene, imar faaliyetlerinden asayis meselelerine kadar uzun soluklu reformist bir doneme sahitlik etti. Bu asamada 1861’den itibaren dogrudan Istanbul’a bagli olarak ozerk bir bicimde yonetilen bolge, merkezden atanan mutasarriflarin reform cabalariyla istikrarli bir yapiya kavusturulmaya calisildi. Bununla birlikte mutasarriflarin Cebel-i Lubnanli olmamasi reformlara karsi gosterilecek ic reaksiyonlarin tespit edilmesini zorlastiriyor, ayni zamanda yeni idari sistem bes buyuk Avrupa Devleti’nin onayiyla kuruldugu icin yapilan her yeni uygulama bu devletlerin cikarlariyla ortusup ortusmedigine gore dis reaksiyonla karsi karsiya kaliyordu. Dolayisiyla Cebel-i Lubnan idarecilerinin bolge icin uygulamayi ongordukleri reform politikalari, ic ve dis dinamiklere bagli olarak gelisiyor, degisiyor, zaman zam...

TUVA TÜRKLERİNİN TANAA-HEREL DESTANINDA KÜLTÜREL UNSURLAR

I. Uluslararası Türk Kültürü Sempozyumu Bildirileri (3-5 Ekim 2022), 2023

CULTURAL ELEMENTS IN THE TANAA-HEREL EPIC OF TUVAN TURKS Tuvan Turks which is one of the Southern Siberian Turkish communities have a very rich oral tradition. Heroic epics have an important place in this tradition. Epics are a type that reflects the oral and written culture quite well, as they deal with the history of the people, their heroism and almost all the events and situations that have happened to them. In this study, the cultural elements in the Tanaa-Herel epic which is one of the heroic epics of the Tuvan Turks have been examined. In the study, the place of Tanaa-Herel epic which is cultural elements consisting of elements such as childlessness, naming, marriage, death which are related to individual and community life; war items (arrow, bow), equine items (halter, saddle, bridle) and other items (boot, coat, hat, etc.); numbers (three, five, ten, twenty, etc.); colors (brown, blue, red, etc.); animals (horse, camel, bird, dog, snake, etc.); beliefs; food and beverage (tea, sugar, pastry, etc.); elements of nature and the game have been given with examples.

Tanzimat'ın Taşraya Sosyo-Kültürel ve Siyasi Yansımasına Bir Örnek: Sivas Sancağı'nda Nümayiş

Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 2020

Osmanlı döneminde eşraf tarafından halkın sevgi ve nefret duygularının yönlendirildiği, zaman zaman da istismar edildiği zamanlar yaşanmıştır. Bu suiistimal bazen âyanlar bazen de yerel yöneticiler veya halkın ileri gelenleri tarafından yapılmıştır. 1818 yılında Sivas âyanı halkı zahiren valinin haksızlığı ve dolayısıyla ona duyulan nefret duygusunu istismar ederek kendi emelleri doğrultusunda isyan ettirmişti. 1844 yılında Tanzimat’ın merkezden taşraya doğru etkisini hissettirdiği bir dönemde ise bu sefer eşrafın âyanların yerine geçerek halkın valilerine karşı sevgisini kendi çıkarları için kullanmaya çalıştıklarını ve halkın tüm kesimlerini harekete geçirdiklerini görmekteyiz. Sivas sancağında 26 yıl arayla meydana gelen bu toplumsal hadiselerde halkın tepkilerinde görülen bazı değişikliklerde Tanzimat Fermanı’nın etkisini müşahede edebiliyoruz. Toplumun tüm katmanlarının destek vermesi yanında olayların sonunda elebaşların cezalandırılmaları da her iki hadisenin müşterek noktalarıdır. Çalışmamızda daha önce kullanılmamış belgelere de yer verilerek birinci elden kaynaklardan istifade edilmiştir. Mahalli tarihin karanlıkta kalan bir olayını gün yüzüne çıkaran bu çalışma, zamanla halkın tepkilerindeki değişimi ve onları yönlendiren eşraftaki değişiklikleri de görmemize imkân sağlaması açısından da önemlidir.

Tanzimat Devleti, İmar-ı Mülk ve Tebaa Politikaları ve Bir Sancak

2016

Bu yazida, Meclis-i Vâlâ, Kutahya Muhassilligi ve Kutahya sancak meclisi arasinda Haziran 1847’den ve Agustos 1848’e kadar yogunlasan yazismalarin pesine dusulmustur. Yazismalardan elde edilen veriler iki amacla kullanilmistir: Tanzimat devletinin insa surecinin ilk on yili icinde gelinen noktayi tespit etmek ve bir sancak orneginde imar-i mulk ve tebaa politikalarinin uygulanma bicimini anlamak. Bu baglamda su sonuclara ulasilmistir: Merkezi burokratik devletin kurulmasi surecinde eski yonetim geleneklerinin ve yerel guclerin etkisi hala devam etmektedir. Yeni istihdamlara sicak bakilmamaktadir. Halkin talepleri dikkate alinmaktadir. Bir sancagi kalkindirmak icin nakdi vergilendirme onundeki engellerin kaldirilmasina oncelik verildigi belirlenmistir. Yani sira tarimsal gelismeyi saglamak icin kismi duzenleyici tedbirlerin izlendigi ortaya cikarilmistir.

ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ DÖNEMİ ESERLERİNDEN "TEFSÎRÜ'L-LÜBÂB TERCÜMESİ" VE DİL ÖZELLİKLERİ

ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ DÖNEMİ ESERLERİNDEN “TEFSÎRÜ’L-LÜBÂB TERCÜMESİ” VE DİL ÖZELLİKLERİ, 2019

Eski Anadolu Türkçesi, Türkçenin XIII-XV. yüzyılları arasında gelişme gösteren dönemidir. Bu dönemde tercüme edilen eserler, adeta birer telif eser niteliği taşımaktadır. Türkçe, bu dönemde pek çok terim ve genel söz varlığı kazanmıştır. Bu çalışmada, Eski Anadolu Türkçesi dönemi eserlerinden “Tefsîrü’l-Lübâb Tercümesi ve dil özellikleri üzerinde durulacaktır. Tefsîrü’l-Lübab Tercümesi, Musa bin Hacı Hüseyin el-İznikî’nin Hazîn-i Bağdadî’nin Arapça olarak kaleme aldığı eserinin tercümesidir. Söz konusu eser, Anadolu sahasında yapılmış ilk tam tefsirli tercüme olarak nitelendirilebilir. Çalışmamızda, eserin kimi varsayımlara göre aynı müellife ait olan Enfesü’l-Cevâhir’in ikinci cildi olduğu üzerinde durulacak, tespitimiz üzere iki eserin ayrı ayrı eserler olduğu ortaya konulacaktır. Tefsirü’l-Lübâb Tercümesi’nin şimdiye kadar tespit edilen Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi’nde bulunan ikinci cildinden hariç Topkapı Sarayı Yazma Eserler Kütüphanesinde üçüncü cildinin varlığı ilk defa ortaya konulacaktır. Eserin her iki cildinden de örnek çeviri yazımı yapılacak, metin üzerinde dönemin dil özellikleri ve metnin söz varlığını tespit açısından örneklendirmeler sunulacaktır. İncelemesini yapacağımız Tefsîrü’l-Lübâb Tercümesi, devrin dil yapısını, kelime hazinesini, anlam dünyasını ve düşünce yapısını çok ince bir çizgiyle bizlere sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Tefsîrü’l-Lübâb Tercümesi, Musa bin Hacı Hüseyin el-İznikî, Eski Anadolu Türkçesi, Kur’an Tercümeleri, Sözlük