Kemalist Bir Modernleşme Yorumu Olarak Yön Dergisi / Yön Journal as an Interpretation of Kemalist Modernization / FAHRETTİN ALTUN (original) (raw)

Yön Dergisinde Fabiancılığın İzleri

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020

The freedom atmosphere provided by the 1961 Constitution enhanced the life of thought in Turkey, and especially the leftist movement gained great vitality. In 1960s Turkey, when the leftists were divided into many factions, it was Yön Magazine that drew the boundaries of the discourses of leftist way of thinking. In other words, Yön declared a discourse that set the agenda, and was at the center of leftist way of thinking. So much so that the magazine believed that it could found a reformist socialism in Turkey, as it was in England; and for this purpose, inspired by the Fabianists, started a process similar to theirs. This process included the Turkish Workers' Party (TWP), the Socialist Cultural Association (SCA) and Yön Publications. Each of these aimed to make socialism more understandable and visible by moving forward the mission of Yön, which tried to make socialism become ordinary in Turkey in 1960s. Yön believed that it could start a process that would lead the leftist movement to power in this way, just like the Fabians did in the past. However, this belief did not last during 1961-67, when Yön was published, and even if the magazine continued its socialist understanding, it was separated from the democratic line of struggle.

YÖN DERGİSİ’NDE ATATÜRKÇÜLÜK Ve MODERNLEŞME ÜZERİNE BİR DENEME

1961 yılında yayın hayatına başlayan YÖN dergisi, yayınlandığı dönem içerisinde Türk sosyalizmini geliştirme amacıyla hareket etmiş ve yazılarını bu doğrultuda kaleme almıştır. Atatürkçülük, sosyal adalet, eşit gelir dağılımı, iktisadi kalkınma ve köy ve toprak sorunlarının üzerinde yoğunlukla duran dergi, geliştirdiği çözüm formülleriyle iktidara seslenmiş ve Kemalist muhalefetin sözcülüğünü yapmıştır.

Devrimci “Yön”den “Cumhuriyetçi Güven”e Kemalizmin Yorumları ve Uygulamaları (1960-1980)

Milli Mecmua, 2020

Bu çalışmada, Kemalizmin 1960-1980 dönemindeki farklı yorumları ve değerlendirilmeleri, demokrasiye bakış açısı kapsamında ele alınacaktır. Esas olarak bu dönemdeki demokrasi ve siyasi sistem tartışmaları çok boyutlu ve süreçli, karmaşık bir görünümdedir. Zira 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin ardından başlayan yeni dönemde siyasi partilerin kendi içlerindeki tartışmalar, askerin darbeden sonra meşru bir aktör olarak siyasete ağırlığını koyarak politikleşmesi ve bir vesayet gücü olarak rejim, sistem ve demokrasi arasında kendini konumlandırması, kırdan kente göçle birlikte oluşan yeni sosyal gruplar ile uluslararası gelişmeler, bu görünümün altyapısını oluşturmuştur. Kemalizmin yorumlarına dair 1960-1980 dönemindeki politik söylemler ve süreçler, bu çalışmanın ana hattını oluşturmaktadır.

Kemalist Modernleşme’de Aile, Ulus, Kadın ve Kadın Yolu/ Türk Kadın Yolu Dergileri

MSGSÜ Sosyal Bilimler, 2015

Bu çalışmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında modernleşme projesi çerçevesinde, milliyetçi ulus devlet anlayışının önemli bir parçası olarak sayabilecek olan aile mefhumunu; annelik, milli aile, Türk kadını bağlamında tartışırken, dönemin aktif kadın hakları savunucularından Türk Kadın Birliği’ne bağlı olarak çıkan Kadın Yolu/ Türk Kadın Yolu dergilerinin (1925- 1927) ulusçuluk ve modernleşme paradigmasındaki yerini, dergilerdeki yazılar dâhilinde incelemektir. Türk Kadın Yolu dergileri üzerinden yazıda tartışılmaya çalışılacak olan ise, derginin yayınlandığı süre içerisinde modernleşme ile birlikte kurduğu dilin benzerlikler ve farklılıklar açısından okumasını yapmaktır.

Türk Modernleşmesinde Jön Türkler ve Hüseyin Cahit Yalçın'ın Gazeteci ve Siyasi Kimliği

Erciyes İletişim Dergisi / Journal of Erciyes Communication, 2023

Osmanlı Döneminde Türk modernleşme hareketleri 19. yüzyılda başlamıştır. Batılılaşma eksenli bu siyasal, ekonomik ve toplumsal dönüşümde Yeni Osmanlılarla başlayan ve sonrasında Jön Türklerle devam eden fikir akımlarının büyük etkisi olmuştur. O dönem için demokrasi, özgürlük gibi Batı menşeili kavramların Osmanlı'da uygulanması noktasında baskı unsuru oluşturan, Sultan II. Abdülhamit'e Kanun-i Esasiyi ilan ettiren ve ilerleyen süreçte tahtan da indirilmesine neden olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin temellerinin atılmasında Jön Türkler etkili olmuştur. Cemiyet mensuplarının kendi aralarında farklı Batılılaşma tasavvurları olmasına rağmen, mensuplar bu süreçte basını etkili bir şekilde kullanmışlardır. Çünkü özellikle Yeni Osmanlılar adıyla ilk oluşumu başlatan ekibin içerisinde gazetecilerin ağırlıklı olması, basının etkili bir şekilde kullanılmasını beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin (İTC) bir mensubu olan ve gerek Osmanlı gerekse cumhuriyet döneminde siyasi bir aktör ve özellikle gazetecilik yönü ağır basan Hüseyin Cahit ve onun batıcılık düşüncesinin Türk gazetecilik ve siyasi yaşamına etkisi ele alınacaktır. Dokuman analiz yönteminin kullanıldığı bu çalışmada, kendi yazdığı eserlerden, otobiyografileri ile onun hakkında yazılan eserlerden yararlanılmış ve Yalçın'ın gazeteci yönü incelenmiştir. Sonuç olarak basın ve siyaset ilişkisinin her iki tarafını (bazı dönemlerde) aynı anda gören biri olmuştur. Ne var ki şartlar onu kimi dönem savunucusu olduğu düşünceleri eleştirmeye, bazen de eleştirdiği düşünceleri savunmaya itmiştir.

Kemalist Cumhuriyetin İnşası: Bir İdeolojik Aygıt Olarak Ülkü Dergisi

Antonio Gramsci, bütün insanlar entelektüeldir ama toplumda herkes entelektüel işlevi görmez diye anlatıyor. Gramsci’nin saptamasına göre toplumda entelektüel işlevi görenler ikiye ayrılabilir: Birincisi, nesilden nesile aynı şeyi yapmayı sürdüren öğretmenler, din adamları ve idareciler gibi geleneksel entelektüellerdir. İkincisi ise kendi çıkarlarını örgütlemek, daha fazla iktidar, daha fazla denetim gücü elde etmek için kullanan sınıflarla veya kuruluşlarla doğrudan bağlantılı organik entelektüellerdir. Bu bağlamda Halkevleri ve yayınlarını da birer entelektüel girişim olarak görebiliriz. Ülkü Dergisi, 19 Şubat 1932’de açılıp ülkede hızla yaygınlaşan Halkevleri merkez yayınıdır. Ankara Halkevi’nin yayını olarak düşünce hayatında ortaya çıkmasına rağmen, Halkevi dergileri arasında örnek konumda bulunur. 1930’lu ve 40’lı yılların Halkevleri ve dergileri, genç cumhuriyetçiler için bir ocak olmuştur. Aynı zamanda bu dergi, Kemalist İdeoloji’nin temel varsayımlarının tartışılıp olgunlaştırıldığı bir mecra olarak, üretilen bilginin halka aktarılmasında önemli bir araç da olmuştur. Bu kitabında Mustafa Oral, CHP’nin kültür şubesine bağlı olarak çalışan Ankara Halkevi ve Ülkü Dergisi özelinde Kemalist Cumhuriyetin İnşasının izlerini başarıyla sürüyor.