Covid-19 Sonrası Dönemde İşletme Bölümlerinin Dijital Çağ'a Yönelik Hazır Bulunuşluğu: Türkiye Örneği (original) (raw)
Related papers
Pandemi Döneminde Türkiye'de Yeme-İçme Sektöründe Dijital Trendler
Pandemi Döneminde Türkiye'de Yeme-İçme Sektöründe Dijital Trendler, 2021
Bu çalışmada Türkiye’deki yeme-içme sektörünün Mart-Aralık 2020 arasında pandemiden nasıl etkilendiği, müşteri davranışlarının nasıl değiştiği ve bunun dijital trendleri nereye doğru yönlendirdiğiyle ilgili genel bir değerlendirme sunulması amaçlanmaktadır. Metodoloji olarak literatür taraması, dijital basında çıkan haber taraması, uluslararası danışmanlık ve araştırma şirketlerinin sektörel bazdaki raporları temel alınmıştır.
Yuksekogretim Dergisi, 2021
Apart from the threat it poses for human health all over the world, Covid-19 pandemic has had a devastating effect on the economies of all countries due to the measures taken by governments to restrict human mobility and social life driven by the concerns that health systems would collapse. In this period, radical changes in business relations, working style, and consumer behaviors have forced businesses to seek different management strategies. Based on the idea that the changes that occur will leave permanent marks in many ways, it is expected that all functions of businesses will be digitalized due to the digital transformation required by the post-pandemic period defined as the "new normal". Business Administration departments and business education at universities play an important role in making students ready for this new era, and in making them become a part and even pioneers of this transformation after graduation. Accordingly, the curricula of the Business Departm...
Kamu Kurumlarının DNA’sı Dijital Dönüşüme Hazır mı? Meritokrasi Perspektifinden bir değerlendirme
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2019
Dijital dönüĢüm, herhangi bir organizasyonun tüm alanlarına teknolojinin entegrasyonudur ve organizasyonun tümünde değiĢimin gerçekleĢebilmesi için gerekli olan dijital teknolojileri içerir. DönüĢüm, bir taraftan tüm iĢ süreçlerini, faaliyetleri ve operasyonları içine alırken diğer taraftan organizasyonlar için geniĢ ve bütünsel bir değiĢimi de gerektirir. Dijital bir dönüĢüm stratejisini uygulayabilmek için kurumlar, öncelikle değiĢimin kendi DNA'larının bir parçası olduğunu idrak etmelidirler. Bu durumun anlamı ise, kurumların hızlı ve sürekli değiĢim ile baĢa çıkabilmeleri için doğru insanları iĢe almaları ve teĢvik etmeleridir. Çünkü dijital dönüĢüm, yeni beceri setleri, yeni iĢ modelleri, yenilikçilik, dijital uzmanlar ve yaratıcı çalıĢanlar gerektirir. Bu çerçevede araĢtırmanın amacı, kamu sektöründe dijital dönüĢüm konusuna kurumların DNA"sı ve meritokrasi çerçevesinden kavramsal bir yaklaĢım sunmaktır.
Türkiye’de Dizi Sektöründe Dijital Aktivizm Bağlamında Değişen Çalışma Koşulları
Journal of Turkish Studies
Today, the women's movement has moved to a different dimension with digital activism. Women have created a new activism by bringing issues such as equal pay for the same work, improvement of working conditions and harassment in the workplace to digital platforms and social media, and this activism movement has also moved to the TV series and film industry all over the world. The movements that started against sexual harassment and attacks in the American cinema industry turned into a digital women's activism with the #MeToo and #TimesUp hashtags, and gender equality was promoted by condemning sexual harassment on social networks. Although the patriarchal perspective of women continues to be underrepresented in the media and especially in television series, it has been argued that the #TimesUp movement should increase the number of women in front of and behind the camera and the effects of social movements should be placed in media productions. In this context, by supporting the #MeToo movement with the hashtags #susmabitsin (speak up to end) and #sendeanlat (tell your story) in Turkey, the issue was also carried to the TV series and film industries in Turkey. The aim of this study is to examine how digital activism, which is formed by both women's movements #MeToo and #TimesUp, is effective on the scenarios of television series and set working environments in Turkey. As a method in the research, the TV series "Yasak Elma" (Forbidden Apple) and "Evlilik Hakkında Her Şey"(All about Marriage), two of the most watched women-themed TV series in Turkey, were discussed, and it has been questioned from a feminist perspective, how the #MeToo movement and the #TimesUp organization has had an influence on the work conditions in the TV series industry in Turkey. Indepth interviews were conducted with the actors, producers and directors of these series by making observations on the sets of the aforementioned TV series. Approval was obtained with the 26/06/2022 dated and 2022/05 numbered ethics committee decision of Istanbul Topkapı University Academic Research and Publication Ethics Committee on the conduct of this study.
Gelişmekte olan ülkelerde dijital ekonomi : Türkiye örneği
2019
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE DİJİTAL EKONOMİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Bu çalışmanın amacı “Yeni Dijital Ekonomi” olarak nitelendirilen tekno-ekonomik dönüşümün sermayenin birikim mantığıyla olan ilişkisini sorgulamak ve bunun gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerle olan ilişkiselliğini ortaya koymaktır. Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin başlattığı teknolojik atılımları yakalayıp kapitalist hiyerarşide onların seviyesine çıkmaya çalışırken gelişmiş ülkeler için bu durum daha çok kendi aralarındaki rekabetin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Son yıllarda bu minvalde gündemi meşgul eden başlıklardan biri “Endüstri 4.0 Devrimi”dir. Endüstri 4.0 adıyla somutlaşan Yeni dijital ekonomi, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında geliştirilmiş teknolojilerin fiziksel sistemlerle olan bileşimi olarak görülmektedir. Bu çalışmada “Dördüncü Sanayi Devrimi” diye adlandırılan sürecin tarihsel ve kavramsal arka planına değinilirken geçmişten günümüze yaşanan teknolojik değişimlerin endüstriyel ...
Türkiye'nin Sanayi'de Dijital Dönüşüm Yetkinliği
Sanayide dijital dönüşüm konusundaki çalışmaların en sağlıklı çerçevede yürütülmesi aşamasında TÜSİAD tarafından iş dünyasının temsilcileriyle görüşülmüş ve değerli fikirlerini paylaşan birçok isim bu kaynağa katkı sağlamıştır.
İşletmelerde Dijital Dönüşüm Sürecinde E-Ticaret ve Sosyal Ticaretin Önemi
Dijital teknolojiler, başta kuruluşlar olmak üzere tüm piyasa katılımcılarını önemli ölçüde etkilemektedir. Dijital dönüşüm, piyasada rekabet edebilme zorunluluğu nedeniyle kuruluşlar için bir zorunluluk olup, kuruluşlara önemli yapısal değişiklikler sunmaktadır. İnternet, son yirmi yılda alışverişin doğasını değiştirmesine, e-ticaret sitelerinin çoğalmasına ve her yerde insani bir ihtiyaç haline gelmesine neden olmaktadır. Sosyal ticaret, e-ticaret ve sosyal medya arasında önemli bir iletişim sağlamakta olup, bireylerin bir çevrimiçi platformlarda alışveriş yapabilmelerinde birçok avantaj sağlamaktadır. İnternet aracılığıyla tek bir tuşla ihtiyaç duyulan ürün çeşitliliğine kolaylıkla ulaşım sağlanabilmekte ve aynı ürün için farklı ücretlendirmelere kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Dijital dünyaya entegre biçimde sürdürülebilir bir şekilde bu faaliyetlerini yerine getiren işletmeler gelecekte de ticari faaliyetlerini kolaylıkla yürütebileceklerdir. Abstract Digital technologies significantly affect all market participants, especially organizations. Digital transformation is a necessity for organizations due to the obligation to compete in the market, and offers significant structural changes to organizations. The internet has changed the nature of shopping in the last two decades, causing e-commerce sites to proliferate and become a humanitarian need everywhere. It provides an important communication between social commerce, e-commerce and social media, and provides many advantages for individuals to shop on an online platform. Via the Internet, a variety of products needed can be easily accessed with a single click, and different pricing for the same product can be easily accessed. Businesses that carry out these activities in a sustainable manner integrated with the digital world will be able to easily carry out their commercial activities in the future. Giriş 20. yüzyılın sonlarında başlayan 2000'li yıllarda hızlanan dijitalleştirme ve sayısallaştırma sürecinin hemen her alandaki kurumsal yapılarda ve iş yapma biçimlerinde köklü değişiklikleri ortaya çıkardığı gözlemlenmektedir. Dijital teknolojilerin ürünü; e-ticaret, akıllı sistemler, robotlar, sosyal medya, mobil iletişim, e-devlet gibi uygulamalarla; imalat sektörü yanında iletişim, sağlık kurumları, bankacılık gibi hizmet sektörünün farklı alanlarında büyük bir değişim yaşanmaktadır. Bu değişim ve dönüşümün temelinde; teknolojinin sağladığı işleri daha hızlı, etkili ve ucuz yapabilme olanakları yanında, bilginin anında kaydedilmesi, çok hızlı işlenmesi, iletilmesi ve karar süreçlerinde kullanılması yatmaktadır (Yankın, 2019: 14). İçinde yaşadığımız dünya sürekli bir değişim içinde bulunmaktadır.
Kapitalist Bir Üretim Olarak 'Zaman-Mekan' Olgusunun Pandemi Dönemi Dijital Çalışma Süreci Dönüşümü
2021
Covid-19 pandemi döneminde iletişim teknolojilerinin kullanımı artmıştır ve karantina ile fiziksel ortamdan dijital çalışma sürecine geçiş gerçekleşmiştir. 'Ev'in özel alan kullanımının değişerek çalışma koşullarına uyarlanması mekanı yeniden örgütlemiştir. Dijital çalışma sürecinde çevrimiçi platformların(zoom, microsoft teams) kullanılması, fiziksel mesafelerin aşıldığı bir deneyimdir. Bu bağlamda zaman-mekan sıkışması(Harvey, 1989) aracılığıyla dönüşen özel alan kullanımı nasıl yeniden üretilmiştir? Özet Kapitalizmin iç dinamiklerinden biri, sermayenin karlılığını maksimize etmek için yayılma ve ilerleme dürtüsüdür. Kapitalist üretim bu politikasını uygulayabilmek için gelişen iletişim ve ulaşım teknolojilerini, kendi gereklilikleri doğrultusunda araçsallaştırmıştır. Hıza odaklı bir yaklaşımla sermaye, fiziksel sınırlarını aşmak için mekanı zaman aracılığıyla örgütlemiştir. Toplumsal bir olgu olarak zaman-mekan ikiliğinde gerçekleşen bu örgütlenme mekanizması, barındırdığı üretim ve toplumsal ilişkileri düzenler. Kapitalist örgütlenme tarzı, yayıldığı coğrafyalardaki sürtünmeleri azaltmayı hedefler. Bu yaklaşımını gerçekleştirmek için kapitalist sistem, kendi zaman-mekan kurgusunun ritmini tekrarlar ve yayıldığı yere özgü farklıların içini boşaltır. Bu üretim tarzı, taşıdığı anlamdan yoksun ve biçimi değiştirilerek yeniden düzenlenmiş soyut bir zaman-mekanın üretimidir. Bu düzenlemenin araçsallaştırdığı zaman-mekan olguları, parçalanarak kontrol edilir. Dolayısıyla hareketin optimizasyonu ve iş bölümüne dayalı parçalı bir yaklaşım söz konusudur. Zaman ve mekan, çalışma ve çalışma dışında kalan parçalanmalara tabi tutulmuştur. Kapitalizmin yayıldığı her coğrafyada kendi zaman-mekanını tekrarlaması, temelinde tek bir sistem üzerinden kontrole dayalıdır. 'Küreselleşme' kavramı ile değişen zaman-mekan kullanımı, Covid-19 pandemi sürecinde dönüşüme uğramıştır. Karantina koşullarında iletişim teknolojilerinin kullanımının artması, küreselleşmenin maddi koşullarını olgunlaştırmıştır. Kapitalizmin eve kapanma ile değişen pratiklerde kendini yeniden örgütlemesi, karantina sürecinde özel zaman-mekan kullanımın dönüşümü ile gerçekleşmiştir. 'Ev'in kullanımı, sermayenin karlılığını maksimize edecek şekilde yapıbozuma uğramıştır.
Dijital Platformlar ve Türkiye'deki İşletmeler
Dijital platformların Türkiye’deki işletmeler ve topluluklar üzerindeki ekonomik ve sosyal etkilerinin Analize ait rapordur. Rapor Deloitte tarafından Kasım 2018'de Facebook için hazırlanmıştır