KÖSTENDİLLİ SÜLEYMAN ŞEYHÎ EFENDİ'NİN RÜYA KAVRAMI VE RÜYA YORUMU HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ SULEYMAN SHEIK EFFENDI'S CONCEPT OF DREAM AND HIS ARGUEMENTS ON DREAM ANALYSIS (original) (raw)
Related papers
Bu makalede muhaddislerin muteber rivâyet usûlleri dışında kalan ve özel rivâyet yöntemlerinden biri olan rüya yolu ile hadis rivâyeti ele alınmıştır. Rüya metodu, İbn Arabî örneğinden hareketle incelemeye tabi tutulmuştur. Keşf yoluyla hadis rivâyetinde olduğu gibi rüya yoluyla hadis rivâyetinde de İbn Arabî’nin önemli bir mesaisi bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle bu çalışmada İbn Arabî’nin Fütûhât ekseninde rüya metodunu nasıl algıladığı, düşünce sistematiği içerisinde bunun nereye tekabul ettiği ve bunu nasıl temellendirdiği, rüya yoluyla tesbit ettiği hadisleri; ayrıca bu yönteme hadisçilerin nasıl baktığı kısaca izah edilecektir. In this study, the issue of the hadith narration through the method of dreams which is outside the methodological realm of Hadith scholars is handled. The method of dreams is analyzed as respect with the example of Ibn Arabi. Ibn Arabi has extensive work on narrating Hadith through the method of dreams just as he has extensive work on Hadith narration through the method of investigation. In other words, in this study, how Ibn Arabi perceives the method of dreams, where this method stands in his overall system of thought, how he bases this method, some examples of Hadiths narrated via the method of dreams, and the views of some Hadith scholars on the method of dreams are explained briefly by referring mainly to Fütûhât of Ibn Arabi.
IV. Uluslararası Halk Kültürü Sempozyumu (Kazan-Ankara 29 Eylül-1 Ekim 2016), 2016
Ebâ Müslim, Emevî saltanatının sona ermesinde önemli rol oynayarak Abbasi saltanatının Ebâ Müslim, Emevî saltanatının sona ermesinde önemli rol oynayarak Abbasi saltanatının kurulmasına yardım eder. Abbasilerin sadık hizmetkârı Ebâ Müslim’in, İslâm dini ve Ehl-i Beyt yoluna Haricîlerin zulümlerine karşı verdiği mücadele, onun halk arasında dinin ve halkın koruyucusu olarak görülmesine zemin hazırlar. Bu sebeptendir ki, vefatının ardından onun hayatı ve kahramanlıkları hakkında muhtelif ülkelerde birçok efsane ve hikâye teşekkül eder. Bu anlatılar zamanla bir araya getirilerek yarı tarihî yarı destanî şekilde tekâmül etmiş bir Ebâ-Müslim-nâme kaleme alınır. Ebâ-Müslim’in Kerbela’da katledilen Ehl-i Beyt’in intikamını alması, onun Türk halkı tarafından (özellikle Bektaşi ve Alevi çevrelerince) benimsenmesini, Ahi birliklerinin Ebâ-Müslim’in kahramanlıklarını fütüvvet ve halk arasında yaymasını sağlar. Zamanla halk Ebâ Müslim’i yoksulların, ezilmişlerin, Müslüman olan olmayan tüm mağdurların kahramanı olarak benimser ve Türk muhayyilesi ile şekillendirerek destanlaştırır. Ebâ-Müslim artık Türk dünyasının sevilen bir İslami Türk destan kahramanı olarak karşımıza çıkar. İslâmî Türk destanlarının kurgusunda rüyalar muhtelif işlevleri ile etkin rol oynar. Din temalı Türk destanlarında rüyalara genellikle güven ve inanç ile yaklaşılır. Bu güven ve inancın temeli rüya hakkındaki Kur’an’da yer alan ayetler ile Hz. Muhammed’in hadisleridir. Ebâ-Müslim-nâme’de yer alan rüyalar ise olayların ortaya çıkışından, gelişip tamamlanmasına kadar ki süreç içerisinde önemli işlevlere sahiptir. Destandaki rüyalar, hem destan metninin girişini ve sonucunu bağlarlar hem de konusunu ve çatısını oluştururlar. Bu çalışmada Müslüman Türklerin fetihlerini konu edinen İslâmî Türk destanları, Anadolu’da Türk muhayyilesi ile geliştirilerek benimsenen İslâmi destanlar ve bunlardan biri olan Ebâ Müslim-nâme’deki rüyaların işlevleri belirli bir tasnif altında açıklanıp değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Ebâ Müslim-nâme, Türk destan geleneğinde rüya, rüyaların işlevleri, simge.
TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2021
Safevî tarih yazımında Safevî tarikatının kurucusu Şeyh Safîyyüddin-i Erdebilî'nin Sünni (Şafi) olduğu kabul edilmiş, Safevî tarih yazımı genellikle bu tez üzerine oturtulmuştur. İbn Bezzaz tarafından kaleme alınan Safvetü's-safâ adlı eser temel alınarak yapılan bu tarih yazımı akademi camiasında büyük ölçüde kabul görmüştür. Şeyh Safîyyüddin-i Erdebilî'yi önemli bir inanç önderi olarak gören Alevi geleneği, modern Safevi tarih yazımında bütünüyle reddedilmiştir. Bu çalışmada Safevî Devleti'nin kurucusu Şah İsmail'in atası olan Şeyh Safîyyüddin-i Erdebilî'nin hangi mezhebe bağlı olduğu araştırılmıştır. Safvetü's-safâ temelli bu tarih yazımının dışında, sağlam kaynaklara dayandırılamayan bazı farklı görüşler ileri sürülmüştür. Akademik camiada genel kabule ulaşmış Şeyh Safîyyüddin-i Erdebilî'nin Sünni olması görüşü dışında bir ihtimal olarak Şeyh Safî'nin Şii olduğunu ancak takiye yaparak yani inancını saklayarak asıl inancını açıklamadığını dile getiren araştırmacılar da olmuştur. Bazı araştırmacılar ise Safevî tarikatındaki Şii inancının açığa çıkmasının Safîyyüddin-i Erdebilî'nin torunu Hoca Ali zamanında başladığını dile getirmiştir. Çalışmada önce Şeyh Safîyyüddin-i Erdebilî'nin hangi mezhebe bağlı olduğu Safvetü's-safâ özelinde tartışılmış ve Şeyh Safî'nin Sünni gösterilmesindeki temel dayanakların eleştirisi yapılmıştır. Bu aşamadan sonra Sultan Mahmud Geylânî'nin 'Akâ'id-i Evliyâ'-i Seb'a isimli eserinde ulaşılan yeni bilgilerle konu değerlendirilmiştir. Ayrıca Akâ'id-i Evliyâ'-i Seb'a'da Alevi yazın geleneğinin merkezinde bulunan Buyrukların izleri sürülmüş, aralarındaki benzerlikler tespit edilmiştir. Çalışmada Şeyh Safîyyüddin-i Erdebilî'nin, irfan temelli bir Şiilik inancına sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Freud'da "Rüyaların Yorumu" ve Eleştirel Yönleri
2019
Freud, Cinsellik, Psikanaliz, Histeri, Rüyaların Yorumu, Sembolizm, Kadın, Erkek, Latent Rüyalar, Manifest Rüyalar, Serbest Çağrışım Metodu, Tedai-yi Efkâr, Te'vil, Rüya Çalışması, Kaydırma, Benzetme, Gerileme Rüyaları, İlerleme Rüyaları, İd, Ego, Süperego, Geçmiş, Gelecek, Dışa Dönük, İçe Dönük, İntrovert, Extrovert, Jung.
Bu çalışmada, insanoğlunun hayatında önemli bir yeri bulunan rüyalara, İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'ın yaklaşım tarzı ele alınmaktadır. Bu maksatla öncelikle rüya için Kur'an'da kullanılan lafızlar ve bu lafızların gramatik anlamları üzerinde durulmakta, daha sonra bunların hangi bağlamda kullanıldıkları işlenmektedir. Kur'an'da başta Hz. İbrahim olmak üzere Hz. Yusuf, Hz. Muhammed ve diğer bazı peygamberlerin gördükleri rüyalardan bahsedilmektedir. Söz gelişi Hz. İbrahim, rüyasında oğlu İsmail'i boğazladığını; Hz. Yusuf, rüyasında onbir yıldız, güneş ve ayın kendisine secde ettiğini ve Hz. Muhammed de, rüyasında Mekke'yi fethettiğini görmüştür. Peygamber olmayan bazı insanların rüyaları da Kur'an'da yer almaktadır. Hz. Yusuf ile birlikte hapiste bulunan arkadaşlarının rüyaları bu bağlamda zikredilebilir. İslam anlayışına göre Hz. Muhammed'e vahiy ilk olarak rüya şeklinde gelmeye başlamış ve her gördüğü rüya, ertesi gün aynen gerçekleşmiştir. Bu yüzden de rüya, peygamberliğin bir cüzü olarak değerlendirilir. Ayrıca İslam dininin en önemli sembollerinden biri olan ve günde beş kez minarelerden okunan ezan da, Hz. Muhammed'in bazı arkadaşlarının gördüğü rüya ile sabit olmuştur. Bütün bu rüyalar çalışmada ana hatlarıyla anlatılmaktadır. Söz konusu rüyalardan gerçekleşenler ve gerçekleşmeyenler, rüyaların onları görenler ve çevresindekiler üzerinde yaptığı etki, hayatlarında meydana getirdiği değişiklikler de işlenmektedir. Ayrıca dînî ve içtimâî hayat üzerindeki etkileri de ele alınmaktadır. Bütün bunlar incelenirken, Kur'an'ın rüyaları nasıl değerlendirdiği; ayrıca Kur'anî temeller üzerine bina edilmiş olan İslam dininde rüyaya nasıl bakıldığı ve ne tür bir değer atfedildiği de mevzu bahis edilmektedir. Çalışma, rüyaların pratikte insan hayatında ne tür psikolojik sonuçlar doğurdukları ve bunların zararlarından sakınma yöntemleriyle ilgili olarak, Kur'an ve İslam dininin temel referansları çerçevesinde yapılan bir değerlendirmeyle son bulmaktadır. In this article; the approach of the holy book of Islam, the Qur’an, to dreams which have an important impact on human life will be evaluated. With this purpose, first, expressions used in the Qur’an about dreams and these expressions’ grammatical meanings will be taken into consideration. Later we will discuss them in the context they are used. The Qur’an mentions the dreams of prophet firstly Abraham’s and then Joseph’s, Mohammed’s and some other prophets' dreams. For example the Prophet Abraham, sees himself killing his son Ishmael in his dream. Prophet Joseph sees eleven stars, sun and moon while prostrating himself in his dream. Prophet Mohammed also sees himself conquering Mecca. Some people’s dreams, other than prophets also take a part in the Qur’an. We can mention the dreams of Prophet Joseph’s friends, who were in prison with him in this regard. According to Islamic understanding, revelation first begins with coming to Prophet Mohammed as dreams, and every dream came true, as exactly as he had, in the following day. For this reason, dreams are considered as the part of prophethood. Additionally, the establishment of the adhan (call to prayer), which is one of the most important symbols of Islam and which has been recited five times a day from minarets, is also historically connected to Prophet Mohammed’s friends’ dreams. All these dreams will be briefly explained in the article. The issue of whether dreams became true or not, the effects of dreams on the seers and on the people around them, and the developments the dreams cause in their lives are also studied. Their effects on the religious and social life are also examined. While examining all these, how the Qur’an evaluates dreams, and how dreams are looked upon and evaluated in Islam based on the Qur’an are also studied. The article will be concluted end with comments from the Qur’anic perspective and the Islamic basic references on the psychological effects of dreams on practical, daily human life, and ways to avoid their negative effects.
Özet Adana'da yetişen XIX-XX. yüzyıl divan şairlerindendir. Hayret Efendi, memleketinden dolayı, Adanalı Hoca Hayret Efendi olarak da tanınmaktadır. Asıl adı, Mehmet Bahaeddin Hayret'dir. Çiftçilik yapan Hacı Hüseyin Ağa'nın oğludur. 1848'de Adana'da doğmuştur. Adana'da devrinin önemli bilginlerinden dersler alarak ilk tahsilini tamamlayıp icazet almıştır. Tahsilini daha da ilerletmek için; İstanbul'a gelmiştir. Medreseye İstanbul'da devam etmiştir. Dârü'l-muallimînden de diploma alarak öğretmen olan Hayret Efendi, öğretmenlik hayatına Adana'da başlamıştır. 1871 yılında Adana Rüşdi Mektebi İkinci Muallimliğine atanmıştır. Memleketinde bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra 1873 yılında Söğüt Rüşdi Mektebi Birinci Muallimliğine atanmıştır. Bu görevinden istifa ederek İstanbul'a yeniden gelerek özel hocalık dâhil; çeşitli kurumlarda öğretmenlik yaptıktan sonra, 1879'da Mekteb-i Sultânî (Galatasaray Lisesi)'nde Türk edebiyatı muallimliği görevine getirilmiştir. Sonraki yıllarda bir süre Dârülfünûn'da ders veren şair, 1909'da yayımlanan bir makalesi yüzünden beş yıl Rodos'a sürgün edilmiştir. Bir yıl sonra affedilerek İstanbul'a dönen Hayret Efendi, 1911'de emekliye ayrılmıştır. Adanalı Hayret 1913'te İstanbul'da vefat etmiştir. Merkez Efendi Mezarlığı'na defnedilmiştir. Abstract He was from one of the divan poets of 19th and 20th centuries, who had grown up in Adana. Hayret Efendi is also known as Adanalı Hoca Hayret Efendi because of his region. His real name was, Mehmet Bahaeddin Hayret. He was the son of a farmer dad, named Hacı Hüseyin Ağa. He had born in 1848, in Adana. He had finished his first education and had taken ratification by taking classes from important scholars of his age in Adana. Later on he had moved to İstanbul, in order to continue his education more professionaly in Madrasa. Hayret Efendi, who had taken his diploma from Darü'l muallimin by graduating from it, had started his teaching life in Adana and had been assigned to Adana Rüşdi Maktab, as Primary Teacher. After working in his town for a while he had been assigned to Söğüt Rüşdi Maktab in 1873. After resigning from this place and returning to İstanbul, Hayret Efendi had