İş Güvencesizliği Algısının Çalışanların Kaygı Düzeyleri Üzerine Etkisi: Bir Uygulama (original) (raw)
Related papers
İş Güvencesizliğinin Gelecek Kaygısı ve Çalışan Performansına Etkisi: Bir Uygulama
Turk Turizm Arastirmalari Dergisi, 2019
Bu çalışmada temel amaç örgütlerdeki iş güvencesizliğinin çalışanların gelecek kaygısı ve performansı üzerine etkisini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda ele alınan çalışmada örneklem olarak Kars ilinde faaliyette bulunan özel sektöre ait iki çağrı merkezinde istihdam edilen 273 çalışanı kapsamaktadır. Araştırmada kolayda örneklem yöntemi kullanılmıştır. Veriler demografik, iş güvencesizliği, gelecek kaygısı ve performans değerlemeye yönelik ifadeleri içeren anket tekniğiyle elde edilmiştir. Veriler SPSS programında analiz edilmiştir. Çalışmada amaca ulaşmaya yönelik oluşturulan hipotezler korelasyon ve çoklu regresyon analizleri ile test edilmiştir. Analizler neticesinde elde edilen bulgularda iş güvencesizliğinin ve alt boyutlarının çalışanların gelecek kaygısını düşük düzeyde ve pozitif yönde etkilerken, çalışan performansı üzerinde düşük düzeyde ve negatif yönde bir etkiye sahip olduğu görülmüştür.
Çalışma Yaşamında Güvencesizleşme, Belirsizlik ve Korku Üzerine Düşünceler
Toplum ve Hekim, Temmuz-Ağustos 2015, Cilt: 30, Sayı: 4
Bu çalışma, çalışma yaşamında güvencesizleşme, belirsizlik ve korku üzerine kimi notlar düşmeyi amaçlamaktadır. Çalışma yaşamının bileşeni olan bu üç unsurun, günümüz kapitalizminde işçi sınıfının içerisinde bulunduğu koşulların açıklayıcı kodu olduğu söylenebilir. Bu üç boyut, birbirini içeren ve yeniden üreten bir ilişki ağı içerisinde, kapitalizmin tarihsel işleyiş eğilimleri ile birleşmiş ve küresel kapitalizmde emeğin sermaye karşısındaki göreli konumu zayıflatan kritik bir işlev üstlenmiştir. Çalışma bu zeminde, güvencesizleşme, belirsizlik ve korku üzerine kimi düşünceler ortaya atarken, yazarın işçi sınıfı üyeleri ile yaptığı derinlemesine görüşmelerden de beslenmektedir. Anahtar sözcükler: güvencesizleşme, belirsizlik, korku, çalışma yaşamı, kapitalizm, işçi sınıfı.
Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi (İŞFAD) , 2019
Otomobil firmalarına yedek parça üretimi yapan firmalarda çalışan beyaz yakalıların, çalışma koşullarında yaşadıkları stresin ve iş güvencesizliğinin hem yaptıkları işe olan tutkularını hem de işten ayrılma niyetlerini nasıl etkilediğinin araştırılması amaçlanmıştır. İş güvencesizliği yaşayan ve stres altındaki çalışanlar, yaptıkları iş 'den memnun olmamakta ve bulundukları örgütten ayrılmak istemektedirler. Örgüt içinde yaşadıkları stres arttırıcı etkenler, hem performanslarını düşürmekte hem de işlerine olan tutkularını olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak stresin olmadığı çalışma koşullarında, işlerine tutkuyla bağlı olan çalışanların performansları da olumlu yönde olmaktadır. Çalışma koşullarının stres 'den uzak, huzurlu ve güvenli olması çalışanların performansına da olumlu yönde yansımaktadır. Çalışanların yoğun iş temposunda dahi olsalar stres faktörlerinin etkisi azaltıldığında işlerini tutkuyla yaptıkları sonucuna varılmaktadır. Çalışmanın örneklem kitlesini üretim sektöründeki 320 beyaz yakalı çalışan oluşturmaktadır. Elde edilen bulgular IBM SPSS 25 ve AMOS programlarında faktör ve güvenirlilik analizleri yapıldıktan sonra, Araştırma modelinde incelenen değişkenlerin analizleri için, korelasyon analizi; değişkenler arasındaki ilişkilerin incelenmesi, regresyon analizi; hipotezlerin test edilmesi, sobel testi; aracı değişken etkisinin analizi için yapılmıştır.
Algılanan İşyeri Nezaketsizliğinin Çalışan Memnuniyeti Üzerindeki Etkisi
2019
Gunumuzde ozellikle yogun calisma temposu, kisisel sorunlar, calisanlardan artan beklentiler, is-yasam dengesizlikleri ve gorece dusuk ucretli calisanlari zorlayan hayat sartlari gibi nedenlerle, calisanlar arasinda iletisim sorunlari ortaya cikabilmekte ve her calisan kimi zaman calisma ortaminda kaba davranislar sergileyebilmektedir. Organizasyonlar, farkli kisisel ve kulturel ozelliklere sahip, farkli etnik kokenlerden gelen ve farkli yasam kosullarina sahip olan calisanlardan olusan yapilardir ve bu nedenle kendine ozgu duygu, dusunce, tutum ve algilamalari olan calisanlarin kimi zaman kaba ve nezaketsiz davranislar sergileyebildikleri gorulmektedir. Ancak bu tarz davranislar, calisanlarin isine karsi gostermis oldugu olumlu ya da olumsuz genel tutum olarak tanimlanan calisan memnuniyeti uzerinde olumsuz etkilere sebep olabilmektedir. Calisanlarin isine ve cevresine karsi duydugu mutluluk duygusu ise olumsuz etkilendiginde onemli bir verim kaybi ve etkin olmayan performans sonuc...
Türkiye İş Kurumu'na Başvuran Y Kuşağı İşsizlerin Kaygı Düzeyleri: Ankara İli Örneği
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Bu çalışmada Türkiye İş Kurumu'na (İŞKUR) iş aramak amacıyla başvuru yapan 1980-1999 doğumluları kapsayan Y kuşağı işsizlerin durumluk-sürekli kaygı düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda durumluk-sürekli kaygı düzeyi ile katılımcıların demografik özellikleri ile iş arama süresi, aileden maddi destek alma durumu, anne-baba yaşama durumu, kira vb. gelir halinin varlığı/yokluğu gibi değişkenler arasındaki ilişkiye yönelik analizler yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini Ankara'da İŞKUR'a kayıt yaptıran 213 kadın, 215 erkek toplamda 418 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada Y kuşağı işsizlerin kaygı düzeylerini belirlemek amacıyla C. D. Spielberger ve arkadaşları tarafından (1970) geliştirilen ve Türkçeye uyarlaması Öner ve Le Compte tarafından (1983) yapılan "Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri" kullanılmıştır. Ankara'da İŞKUR'a başvuran Y kuşağı işsizlerin orta düzeyde bir kaygıya sahip oldukları ortaya çıkmaktadır.
Kariyer Geleceği Algılamalarının İşveren Çekiciliği Algısına Etkisi
Business and Economics Research Journal, 2020
Öz: İşletmelerin başarılı olabilmeleri için gereken en önemli faktörün insan kaynağı olduğu düşünüldüğünde, kendini geliştirebilen, kariyerinde karşılaşacağı engellerle başa çıkabilen, değişimlere uyum sağlayabilen, belirsizliklerle başa çıkabilen ve geleceğe ilişkin olumlu bakış açısına sahip potansiyel çalışanları çekebilmek, işverenler açısından oldukça önemli bir hale gelmiştir. Çalışmada, kariyer geleceği algılamalarının, işveren çekiciliği algısına etkisini ölçmek amaçlanmıştır. Bu amaçla, 361 katılımcıya anket uygulanmıştır. Kariyer geleceği algısının ölçümünde Rottinghaus vd. (2005) tarafından oluşturulan "kariyer geleceği ölçeği"nden, işveren çekiciliği algısının ölçümünde ise Berthon vd. (2005) tarafından oluşturulan "işveren çekiciliği ölçeği"nden yararlanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre kariyer geleceği algısının, işveren çekiciliğinin özellikle gelişim değeri, sosyal değer ve fayda değerini pozitif yönde etkilediği, ekonomik değeri ise negatif yönde etkilediği ortaya konmuştur. Aynı zamanda cinsiyet, kuşak, çalışma durumu ve öğrenim durumuna göre kariyer geleceği algılamaları ve işveren çekiciliği algılamalarında farklılıklar olduğu saptanmıştır.
DergiPark (Istanbul University), 2023
Bu çalışmanın amacı; Covid-19 pandemi sürecinde iş yeri güvenliği yönetimi uygulamaları ile iş güvencesizliğinin çalışanların örgütsel vatandaşlık davranışlarına etkisinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Metodoloji/Yaklaşım: Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında 547 kişiden anket vasıtasıyla birincil veriler toplanmıştır. Veriler SPSS 23.0 paket programı ile analize tabi tutulmuştur. Bulgular: Covid-19 pandemisi döneminde yapılan araştırmanın bulgularına göre, Covid-19 sürecinde iş yeri güvenliği yönetimi uygulamaları ile iş güvencesizliğinin çalışanların örgütsel vatandaşlık davranışları üzerinde düşük düzeyde, pozitif yönlü ve anlamlı etkisi vardır. Pratik Çıkarımlar: Covid-19 sürecinde çalışanların örgütsel vatandaşlık davranışı sergileyebilmeleri hususunda iş yeri güvenliğinin temin edilmesi ve çalışanlara iş güvencelerinin sağlanması önem arz eden bir konudur. Özgünlük/Değer: Çalışma literatürde yapılmış özgün çalışmalardan biridir. Zira Covid-19 oldukça yeni bir olgudur ve Covid-19 sürecine ilişkin bilimsel çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde iş yeri güvenlik yönetimi uygulamaları ile iş güvencesizliğinin etkisinin belirlenmesi sayesinde hem literatüre önemli bir katkıda bulunulacak hem de çalışmanın bulguları ileride benzer konularda çalışmalar yapacak olan araştırmacılara ışık tutacaktır.
İş Ahlakı Dergisi(6/1) Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği
Hiç kuşkusuz işsizlik günümüzde hem az gelişmiş hem de gelişmiş ülkelerin en önemli ortak sorunlarından birisidir. İşsizliği azaltmak ve istihdamı artırmak amacıyla çok sayıda çalışma yapılmakta ve birçok önlem alınmaktadır. İşsizlik oranını azaltmanın oldukça güçleştiği kriz dönemlerinde ise işsizliğin yol açacağı yaraların tedavisi büyük önem taşımaktadır. Zira işsizlik hem psikolojik hem de fiziksel sağlığı olumsuz etkilediği gibi sosyal yapıda da bazı sorunlara yol açmaktadır. Bu yüzden toplum, işsizliği çözülmesi gereken en öncelikli sorun olarak görmektedir
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 2017
Toplumda nüfusun yaşlanmasıyla birlikte sağlık hizmetlerine olan talebin artması, sağlık sektöründe faaliyet gösteren işletmeler açısından nitelikli işgücü ihtiyacını ön plana çıkarmış-tır. Bununla birlikte mevcut işgörenlerin elde tutulması, işten ayrılmaların örgütte yaratacağı kurumsal hafıza kaybı ve iş gücü devri de önem kazanmıştır. Waldman vd. (2004: 3-5) işten ayrılma kaynaklı kayıp maliyetin işletmelerin yıllık bütçesinin ortalama % 5'ini oluşturduğunu belirtmektedir. Tourangeau ve Cranley (2006: 8-9) ise Kanada'da hemşireler üzerinde gerçek-leştirdikleri araştırmalarında iş tatminsizliği faktörünün işten ayrılmalarda en önemli etken olduğunu tespit etmiştir.