Türk Edebiyatında Anlatının Mitolojik Kaynakları (original) (raw)

Turk Edebiyatinin Mitolojik Kaynaklari - AÖF

Mit kelimesinin içeri¤i çok genifl bir alan› kapsayabilen niteliktedir. Mit terimi, "basit", "hayali" hatta "uydurma" ve "yalan" anlam›na gelen bir içerikten "son derece do¤ru" ve "kutsal bir öykü"ye kadar çok genifl bir alan› içermektedir. Mit s›radan ve gündelik hayatta yer alan herhangi bir fleyden çok daha a¤›r ve ciddi olgu ve konulara kadar pek çok fleyi kapsamaktad›r. "Mit" (myht) kelimesinin kökeni, Yunancada "anlat›" veya "hikâye" anlam›na gelen "mythos"tur. ‹nsan davran›fllar› ve inan›fllar› için model teflkil eden, hayata anlam ve önem kazand›ran, dolay›s›yla in-san›n kendi hayat›n› ve etkinliklerini anlamland›rmas›n› sa¤layan ve ço¤u zaman bir yarat›l›fl›n öyküsünü anlatan geleneksel olarak yaflad›klar› toplumlarca "kutsal" ve "gerçek" kabul edilen anlat›lara "mit" (myht) ad› verilir. Mit kutsal bir öyküyü, bafllang›çtaki yeryüzünün hatta kâinatin bafllang›c›n› ve kökenini anlat›r. Bu "tarih" olarak adland›rd›¤›m›z zaman›n da ötesinde "her fleyin yarat›ld›¤›" bir ilk bafllan-g›ç zaman›d›r. Mitler ya bütün kâinat›n veya onun yaln›zca küçük bir parças›n›n, diyelim ki bir kufl veya a¤aç cinsinin, bir insan davran›fl›n›n, bir sosyal kurumun nas›l olufltu¤unu ve kökeninin ne oldu¤unu anlat›r. Bir baflka ifadeyle, mitler ço-¤u zaman bir yarat›l›fl›n öyküsüdür. Bir fleyin nas›l yarat›ld›¤›n› veya nas›l var olmaya bafllad›¤›n› anlat›rlar. Mitler ilkellerin evren ve dünya içindeki yerlerini, dav-ran›fl biçimlerini belirleme çabalar›na yard›mc› olurlar. Mit, tanr›lar›n bir hikayesi, dünyan›n bafllang›c›n›n, yarat›l›fl›n, temel olaylar›n dini bir öyküsüdür. Mitler, sonucunda konu edindi¤i bütün ilgili bölümlerle do¤a-n›n ve kültürün yarat›ld›¤› ve hâlâ devam eden düzeninin verildi¤i tanr›lar›n örnek ve model davran›fllar›d›r. Bu ba¤lamda, bir mit, bir toplumun dini de¤erlerini ve normlar›n› ifade etmekte ve do¤rulamaktad›r. Mit örnek al›nacak davran›fl flekillerini sunmakta, kullan›fll› amaçlar›yla ritüelin yararl›l›¤›na tan›kl›k etmekte ve kültün kutsall›¤›n› kurmaktad›r. M‹TLER‹N KAHRAMANLARI Mitlerdeki kahramanlar veya kifliler ola¤anüstü özelliklere sahip tanr›, tanr›ça, ya-r›tanr› gibi tanr›sal varl›klard›r. Mitler, ço¤unlukla bu ola¤anüstü ve tanr›sal varl›k-lar›n kâinat›n bafllang›ç zaman›nda yarat›c› etkinliklerini ortaya koyar. Bu tanr›sal ola¤anüstü güçlerin yapt›klar›n›n kutsall›¤›n› veya do¤aüstü olma özelli¤ini gözler önüne sererek kâinat›n topyekün bir yokluk veya "kaos" denilen bir "kargafla" halinden nas›l bildik ve tan›d›k "evren" düzenine (kozmos) dönüfltü¤ünü anlat›rlar. Mit, Mitoloji ve Edebiyat ‹lkel: Avrupa merkezci kültürel geliflme kuram›na göre okuma-yazmas› olmayan topluluklar. Norm: K›ymet ölçüsü.

Mitolojiden Edebiyata Su Anası

“Mitolojiden Edebiyata Su Anası”. TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi 2019, Yıl 7, Sayı: 19 (ISSN: 2147-8872), 2019

Ahmet Midhat Efendi’nin Taaffüf Romanında Edebî Bir Kaynak Olarak Mitoloji

Mythology as a Literary Source in Ahmet Midhat Efendi's Taaffüf Novel ÖZ Türk edebiyatının çok yönlü yazarlarından biri olan Ahmet Midhat Efendi, mitolojiyi, edebî eserleri besleyen bir kaynak olarak görmüş, süreli yayınlarda kaleme aldığı yazı dizilerinde mitolojinin önemine dikkat çekmiştir. Yazar, 1895 yılında kitap hâlinde yayımlanan Taaffüf adlı romanında ise kahramanın çatışmasını kadim temsillerle anlatma yöntemini tercih ederek mitolojinin roman türünde hangi usullerle kullanılabileceğini örneklendirmeye çalışmıştır. Romanda, Roma mitolojisinin iki tanrıçası aracılığıyla kahramanın evlilik hayatındaki önemli bir dönemeçte yaşadığı mücadele anlatılmıştır. Sâniha'nın iffetli olmak ve olmamak arasında verdiği bu mücadele, aynı zamanda bir insanlık sorunu olarak ele alınmış, mesele Venüs ve Minerva arasındaki karşıtlık durumu ile ilişkilendirilmiştir. Yazarın sözcüsü konumundaki Râsih aracılığıyla resim, heykel ve mitoloji konularında bilgi sahibi olan Sâniha'nın evlilikteki aşk ve sadakat dengesini yeniden kurması, romanda işlevsiz dekorlar olarak değil temel çatışmanın iki zıt noktası olarak önem kazanan Venüs ve Minerva arasındaki mücadeleden Minerva'nın galip çıkmasıyla gerçekleşmiştir. Bu çalışmanın amacı, Ahmet Midhat Efendi'nin mitoloji hakkındaki görüşlerinin bir izdüşümü olan Taaffüf romanında mitolojinin muhtelif işlevlerini ve anlatıya dâhil edilme yollarını tespit etmektir.

Türk Söylence Mitoloji Sözlüğü

Türk Söylence Mitoloji Sözlüğü

Kızıl renkli giysileri olan, kızıl gözlü bir adamdır. ALAHÇIN: Yaşam Tanrıçası. Doğaya can verir. Yeşillik alanlarda rüzgar olup gezer. Bataklık bölgelerde dolaşır. ALANKOVA: Moğolların Soy Annesi. Gece çadırının penceresinden içeriye parlak bir ay girmiş gebe bırakmıştır. ALASIĞIN: Kutsal Geyik. Bazı Türk, Moğol ve Macar boyları, soylarının bu kutlu varlıktan türediğine inanırlar. ALAŞA: Kazakların Soy Atası. Alaş boyunun kurucusu ve Kazakların atasıdır. O yüzden savalarda Alaş! diye bağırılırdı. ALAZ: Ocak Tanrısı. Ülker burcunun altı yıldızı göğün altı deliğidir ve oradan sıcak hava üfler. Böylece yaz gelir. ALAZLAMA: Ateş Tedavisi. Hastalıkları ateşle tedavi etme. Kırmızı bir bez parçası yakılıp hastanın etrafında dolaştırılır. ALBAN: İntihar Ruhu. İntihar edenlerin ruhlarıdır. İnsanları intihar etmeye zorlarlar. ALBASMA: Ruh Çarpması. Albıs'ın (Alkarısı'nın) neden olduğu ruh hastalığına yakalanmak. Boğucu sıkıntı. ALBASTI: Ruh Çarpması. Albıs'ın (Alkarısı'nın) neden olduğu ruh hastalığı. Hasta tedavi için "Al Ocağı"na götürülür. ALBIS: Cadı. Albastı'ya neden olan kızıl renkli varlık. Çirkin, gözleri kanlı, uzun tırnaklı, çok kuvvetlidir. ALCI: Şeytan Kovucu. Albıs'ı kovma yeteneği olan, Albastıyı tedavi edebilen kişi. Al Ocağının piridir. ALDAÇI: Ölüm Tanrısı. İnsanların canlarını alır. Uzun kara giysileri ve kara bir atı vardır. Görünümü korku vericidir.

Tanzimat Dönemi Edebiyatında Mitolojik Yönelim

Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2022

Mitoloji, Batı toplumlarının aksine Osmanlı’ya geç bir vakitte girer. Âyet-i kerîmelerden hareketle “esâtîrü’l-evvelîn” (eskilerin anlatıları/masalları) şeklinde yorumlanan kavram, uzun bir süre gündelik hayatımızda ve edebiyatımızda göz ardı edilir. Divan edebiyatında belirlenmiş bazı mitolojik kavramların (yüksek oranda İran mitolojisi) sıklıkla kullanıldığı görülse de bu kavramların içyüzünde birçok milletin (Hint, Çin, Yunan vd.) mitolojik izlerini barındırdığı anlaşılır. Ne var ki mitolojinin ciddî bir uğraş olarak ele alınmaması ve bilimsel açıdan değerlendirilmemesi, Osmanlı’nın Batı’ya olan kültürel uzaklığını perçinler. Batılılaşmanın gündeme gelmesiyle yapılan askerî ve idarî atılımlar dışında yazın’ın da Batılılaştırılmak istenmesi, birçok yeni konu ve kavram aranmasıyla sonuçlanır. Felsefî ve didaktik mahiyetli çeviri eserlerle hayatımıza dâhil olan mitoloji, Münif Paşa’nın Muhâverât-ı Hikemiyye’si (1859) ve Yusuf Kâmil Paşa’nın Telemak’ı (1862), Şemseddin Sâmi ve Nâbizâde Nâzım gibi aydınların ilk telif eserleri vermeleri, Şinâsi, Nâmık Kemal ve Abdülhak Hâmid gibi şâirlerin şiirlerinde mitolojik kavramları kullanmalarıyla edebî bir hal alır. Eserlere dâhil olan kavramların iptidaî bir boyutta olduğu görülse de bu dönemde başlayan mitolojik yönelim, sonraki isimler üzerinde büyük tesirler yaparak edebiyatımızın Batı’ya açılan kollarından birini oluşturur

Türk Mitolojisinde Kozmogoni, Edebiyat ve Sanat

2021

Türkler çok eski dönemlerden itibaren Orta Asya’da kendilerine ait bir kültür sistemi ortaya çıkarmış ve bunu da çeşitli unsurlar ile diğer nesillere aktarmıştır. Bu kültür ögeleri ise farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Kimi zaman arkeolojik kazılarla kimi zaman sözlü edebiyatla kimi zaman da inanç sistemleriyle. Türklerde önemli bir yere sahip olan defin geleneği, kişinin eşyaları ile gömülmesini sağladığından, dönemin kültürel varlığı hakkında bizleri bilgi sahibi yapan en önemli unsurların başında gelmektedir. Yine mitolojik birçok figür eski dönem Türk inanç, yaşayış ve kültürel hayatı hakkında bizlere birçok bilgi sağlamaktadır. O dönemki inanışların nasıl ve neden ortaya çıktığı ve gündelik hayatta ne anlama geldiği bu figürler sayesinde açıklanmaktadır. Yapılan bu çalışma ile eski Türk kültürünün maddi ve mitolojik unsurlar üzerinden ne tür bilgiler elde edilebileceği ve bu unsurların nasıl ortaya çıktığı anlatılmaya çalışılacaktır.

Türk Mitolojisine Ait Unsurların Çağdaş Türk Sanatına Kaynaklık Etme Sorunu

2013

Mitoloji, tarihin ilk calarindan itibaren insanlarin yaanmiliklari hakkinda bilgi veren veayni zamanda onlarin yazgilarinin nasil bir seyir izledii hususunda yorum yapmayafirsat sunan bir derinlie sahiptir. Orta Asya’dan Anadolu’ya oldukca geni bircorafyada varlik gosteren ve hakimiyet kuran Turkler de, gerek yaami olduklaricorafi farkliliklarin ortaya koymu olduu faktorlere binayen gerekse bucorafyalardaki farkli kulturlerin de etkisiyle cok zengin bir mitolojik gecmie sahiptir.Yapilan bu calimada Turk mitolojisine ait zengin unsurlarin sanatsal imge olarak cadaTurk resim sanati icerisindeki yeri, Bati resim sanatinda mitolojik unsurlarinkullanilmasiyla balantili olarak irdelenmi ve Turk mitolojisinde yer alan bazi unsurlarlailgili deerlendirmelerde bulunulmutur