"Bahriye Kütüphanesi", Z Tematik Dergi, Kütüphane, 2021/5, s. 105-107 (original) (raw)
Related papers
Bahriye, Müze ve Kütüphane İdaresi araştırması
Bahriye, Müze ve Kütüphane İdaresi araştırması, 2023
Mehmet Hikmet Pasha worked in varios departments and commissions of the Ottoman Navy after his graduation from Turkish Naval Academy (Bahriye Mektebi) in 1882. He served as an naval attaché inside the Embassy in Athens. During the reign of Abdulhamit II, he became the Sultan's aide-de-camp at Yıldız Palace. In 1897, he was appointed to the founding director of the Naval Museum and Library Administration and the opened of Tailor House (Terzihane) in Imperial Arsenal (Tersane-i Âmire). In the following years, Hikmet Pasha had accomplished many different high-level missions in the navy and accomplished successful works. Afterwards he was sent to many European countries and USA with an official duty to inspect the construction of ships. He found the opportunity to examine the maritime trade, naval organization, shipyards and ships of several countries. His experience and opinions on this subject can be followed from his published works. Despite the fact that Hikmet Pasha had important positions in the late Ottoman navy and had many copyrighted and translated works, there is not much information about the current literature. This study aims at revealing the life story of Mehmet Hikmet Pasha (1863-1934), who worked in important positions of late Ottoman navy.
978-625-6110-15-1, 2024
Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Heybeliada, Askerî Eğitim
Bahriye Mektebi’nden 1882’de mezun olan Mehmet Hikmet Paşa, Osmanlı donanması ile Bahriye Nezareti’nin çeşitli daire ve komisyonlarında uzun yıllar görev yapmıştır. Atina Sefareti emrinde ataşenaval (deniz ataşesi) olarak bulunmuş, ardından Sultan II. Abdülhamit döneminde Yıldız Sarayı’nda padişah yaveri olarak vazifelendirilmiştir. Aynı dönemde 1897 yılında tesis edilen Bahriye Müze ve Kütüphane İdaresi’ne kurucu müdür olarak atandığı gibi Tersâne-i Âmire bünyesinde Terzihane’nin açılışına da öncülük etmiştir. Sonraki yıllarda bahriyede birçok farklı üst düzey vazifelerde bulunarak başarılı işlere imza atmıştır. Osmanlı donanması için Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa ülkelerindeki tersanelerde inşa ettirilen gemilere nezaret etmek üzere geçici görevle birçok defa yurtdışına da gönderilmiştir. Gittiği ülkelerin deniz ticaretini, bahriye teşkilatını, tersanelerini ve donanma gemilerini inceleme imkânı bulmuştur. Paşa, Sadece incelemekle kalmamış, edindiği izlenimleri yazmıştır. Türk denizciliği ile Avrupa ülkeleri denizciliğini mukayese eden yazılar kaleme almıştır. Son dönem Osmanlı bahriyesinde önemli makamlarda bulunmasına ve çok sayıda telif ve tercüme eseri olmasına rağmen mevcut literatürde hakkında fazla bilgi bulunmayan Bahriye Mirlivası Mehmet Hikmet Paşa’nın hayat hikâyesinin ve askerî faaliyetlerinin ortaya çıkarılması bu makalenin temel hedeflerinden biridir.
2020
Bahr-i taviller, klasik Turk edebiyatinda kendine ozgu birtakim ozelliklere haiz olan nazim sekillerinden biridir. Sayica orneklerine az rastlanan bu nazim seklinde misralar ve fe’ilâtun tef’ilesinin art arda tekrar edilmesi seklinde tanzim edilir. Genellikle âsikane duygularin terennum edildigi bu manzumelerde sade bir dil, samimi ve canli bir ifade tarzi hâkimdir. Klasik Turk edebiyatinda ilk ornegi 15. yuzyilda Ahmet Pasa tarafindan kaleme alinan bu siir turune; daha sonralari Gelibolulu Âli, Birri, Fehim-i Kadim ve Şeyh Gâlib gibi onemli sairler de icinde olmak uzere bircok sair ragbet etmistir. Hayatlari hakkinda kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmayan ancak 17. yuzyil veya oncesinde yasadiklari tahmin edilen Zâhiri, Coskun ve Bezmi mahlasli sairler de birer bahr-i tavil sahibidir. Bu calismada klasik Turk edebiyatindaki bahr-i taviller uzerinde genel bir degerlendirme yapilmis, bu uc sairin bahr-i tavilinin sekil ve muhteva ozellikleri uzerinde durularak bu siirlerin ceviri ...
2020
Türk-İslam medeniyetinin en önemli unsurlarından birisi de hiç şüphesiz kitap ve kütüphanedir. Kitap ve kütüphaneye verdiğiniz önem aynı zamanda medeniyetinizin hem yaşadığınız coğrafyaya hem de diğer toplum ve kültürlere aktarılmasına imkân tanır. Kütüphaneler kamuya açık bilgi kaynakları olduğu için içerisinde bulunan envanterin de düzenli ve sistematik bir biçimde kayıt altına alınması bir zorunluluktur. Bu yüzden kataloglama kütüphaneciliğin en prestijli ve göze görünen alanı olmuştur. Tanıtım ve değerlendirmeye aldığımız bu eserde Türk kütüphaneciliğinin en önemli kataloglama çalışmalarından birisi olan <em>Devr-i Hamidî Katalogları</em> konusunu ele alınmıştır. Kitapta söz konusu katalogların tanıtımından önce, Osmanlı dönemi kataloglama çalışmalarına kısaca yer verilmiştir. Daha sonra ise <em>Devr-i Hamidî Katalogları</em>nın her birisi ayrı ayrı tanıtılmıştır. Her bir defterin/kataloğun tanıtımından sonra ise söz konusu kataloğun iç kapağının görüntüs...
2021
Due to its strong image representing the sultanate, the Mabeyn-ı Hümâyûn, that is, the private pen of the sultanate, received dozens of requests on very different subjects and themes almost every day. These demands, which include various wishes and demands of some statesmen, administrators and bureaucrats, private entrepreneurs, or subjects of all religions and nationalities who want to establish a dialogue with the palace, although they do not exceed one page, gradually increased from the 1840s to the abolition of the sultanate in the early 1920s. turned into historical collections. Among these documents are salary and job demands, brief summaries of daily events in different geographies of the country, appointment and promotion, dismissal records, tax system and many transactions related to finance. Again, developments such as the new year, Ramadan, Eid-al-Adha, culus ceremony, important military achievements, circumcision, wedding and oil lamps were also reflected in the Mabeyn-i Hümâyûn Head Inscription as verse and prose documents. Today, in the Ottoman Archives of the Presidency of State Archives, MB. The number of documents in the aforementioned collection, which consists of approximately 140,000 shirts and stored in 926 files classified as File Procedure Inventory under the Fund code, is approximately 140-160,000. The Mabeyn collection also has a different and special importance for the 19th century literature history research, as it contains verse texts with literary content presented to the palace. In this paper, some determinations and evaluations will be made based on the doctoral thesis that is being prepared by us on the usability of the Mabeyn-i Hümâyûn collection in literature history research. Keywords: History of Literature, Ottoman Archives, Mabeyn-i Hümâyûn.