KURUMUN FİZİKİ ALANI DIŞINDAKİ ÇALIŞANLARIN YÖNETİLMESİ: LOJİSTİK SEKTÖRÜ ÖRNEĞİ (original) (raw)

İŞLETMELERDE UZAKTAN ÇALIŞANLARIN YÖNETİLMESİ: LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE NİTEL BİR ALAN ARAŞTIRMASI

Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2019

Özet Organizasyonların bir parçası olmakla birlikte onun fiziki sınırları dışında görev alan üyeleri örgütsel amaçlar çerçevesinde yönetmek yöneticilerin önemli problemlerinden birisidir. Bu çalışmanın odağını oluşturan söz konusu "dışardaki çalışanlar" üzerinde çalışma yapılması ihmal edilmiş ancak giderek büyüyen bir çalışan grubudur. Yapılan literatür araştırmasında mevcut az sayıdaki çalışmanın neredeyse tamamının IT sektöründe ve özellikle evden çalışanlar üzerine yapılmış araştırmalar olduğu görülmektedir. Oysaki lojistik sektöründe çalışan araç şoförleri neredeyse merkez ofisi hiç görmeden yıllarca firmaları adına çalışmaktadırlar. Öte yandan uzun yol şoförleri üzerine yapılmış çalışmaların ise genellikle risk faktörleri, iş stresi ve şoförlerin sağlıkları üzerine yapılmış araştırmalar olduğu görülmektedir. Dolayısıyla lojistiğin taşımacılık fonksiyonundaki bu çalışanların yönetim ve davranış araştırmalarının konusu yapılmamış olması önemli bir eksikliktir. Mevcut çalışma bu konudaki açıklığı gidermek amacını gütmektedir. Bu çalışma yönetsel sorunlardan birisi olan işletmenin fiziki çerçevesi dışındaki çalışanların yönetilmesi sorununa anti-pozitivist yaklaşımla çözüm getirmeye çalışan nitel bir araştırmadır. Bugüne kadar yapılan çalışmaların aksine analiz birimi olarak çalışanlar (şoförler) değil sektörde yer alan büyük ölçekli kara taşımacılığı firmalarının filo yöneticileri seçilmiştir. Yapılan serbest görüşmelerden elde edilen veriler Nvivo 12 programıyla içerik analizine tabi tutulmuştur. Bulgular sonucu bağlılık, eğitim, mutluluk, tatmin ve iletişim kavramlarının kurum dışı çalışanların yönetilmesinde odaklanılan unsurlar olduğu ortaya çıkmıştır.

LOJİSTİK KÖY KURULUMUNUN LOJİSTİK HİZMET SAĞLAYICILAR AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ: İZMİR ÖRNEĞİ

Sürdürülebilir büyümenin önem kazandığı günümüzde lojistik köyler, tüm lojistik faaliyetleri bir noktada toplayan kümeler olarak kuruldukları bölgeler için " stratejik rekabet avantajı " sağlamanın önemli bir aracı haline gelmiştir. Lojistik köyler bölgesel kalkınma için de önemli bir rol üstlenmiştir. Buna rağmen kurulumunun yüksek maliyetli olması ve kurulacak bölgenin coğrafi, fiziki ve kurumsal altyapısının güçlü olması gerekliliği her bölgede lojistik köy yapılanmasını mümkün kılmamaktadır. Türkiye'de İzmir'in de içinde bulunduğu belirli bölgelerde lojistik köylerin kurulması yönündeki çalışmalar devam etmektedir. Literatürde lojistik köylere ilişkin olarak, fizibilite çalışmaları kuruluş yeri seçimi, örgüt yapıları ve faydalarına yönelik çalışmalar bulunması rağmen lojistik köylerde taraf olan hizmet sağlayıcıların bulundukları bölgelerde kurulması planlanan lojistik köylere bakış açılarına yönelik çalışma bulunmamaktadır. Bununla beraber bölgesel kalkınma ajansları tarafından hazırlanmış lojistik köy fizibilite raporlarında lojistik hizmet sağlayıcılarla da görüşüldüğü bilinmektedir. Lojistik köylerde taraf olan hizmet sağlayıcıların fikirleri kurulacak lojistik köylerin sağlayabileceği verimliliği arttırmak açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada lojistik köylerde faaliyet gösteren lojistik hizmet sağlayıcıların İzmir'de kurulması planlanan lojistik köy projelerine bakış açıları incelenecek ve bu konudaki eksiklik doldurulmaya çalışılacaktır. Araştırma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Öncelikle lojistik hizmet sağlayıcılar ile odak grup çalışması yapılmış elde edilen veriler bulanık vikor yöntemi uygulamasında da kullanılmıştır. Bu çalışmanın analiz kısmında bulanık vikor yöntemi kullanılması, tüm karar vericilerin faydası için uzlaştırıcı bir sonuç sağlaması nedeniyle tercih edilmiştir.

LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN DIŞ TİCARET GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Mersin Üniversitesi Denizcilik ve Lojistik Araştırmaları Dergisi, 2021

Günümüzde dış ticaret küreselleşmenin etkisiyle daha rekabetçi bir yapıya dönüşmüştür. Bu rekabet ülkelerin dünya ticaret hacmini kontrol altına almak istemelerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Rekabet avantajı elde etmek isteyen bu ülkelerin birçok alanda üretim maliyetlerini düşürdükleri görülmektedir. İhraç edilen malın üretim maliyeti dışında ulaşım maliyetinin de rekabete katkı sağladığı bilinmektedir. Bu nedenle lojistik, dış ticarette ülkeler için önemli bir sektör haline gelmiştir. Nitekim dış ticarete konu olan tüm ürünlerin lojistikle ilişkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Türkiye lojistik sektörünün dış ticaret gelişimi üzerine etkisinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Zaman serisi analizi kullanılarak oluşturulan modelde mal dengesi, taşımacılık düzeyi ve gayri safi yurtiçi hasıla değişkenleri kullanılmıştır. Değişkenler 1990-2019 dönemine ait serilerle oluşturulmuştur. Test sonuçlarına göre değişkenlerin eşbütünleşik oldukları gözlemlenmiştir. Ayrıca lojistik sektörü ve dış ticaret arasında çift yönlü bir nedensel ilişki tespit edilmiştir. Öte yandan gayri safi yurtiçi hasıladan sadece taşımacılık düzeyine doğru tek yönlü bir nedensel ilişkinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

LİDERLİĞİN KARANLIK YÖNÜ: KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÇALIŞANLARINI MUTSUZ EDEN YÖNETİCİ DAVRANIŞLARI ÜZERİNE BİR SAHA ARAŞTIRMASI

Örgütler için liderler/yöneticiler hem olumlu hem de olumsuz nitelikte etkili sonuçlara yol açabilecek başat bir role sahiptir. Liderlerin sıklıkla kriz içindeki örgütlerin kahramanı ya da kurtarıcısı olarak algılanması argümanının (Bligh vd, 2007) yanında karanlık bir tarafının da olduğu bilimsel olarak tartışılmaya başlanmıştır. Yöneticilerin, örgütler için olumsuz bir takım problemler üretme ve hatta yıkıcı sonuçlara sebep olma potansiyeli vardır. Yönetici davranışları; pozisyonunun etkisi altında çok fazla kaldığında, bu pozisyonu kişisel kazanım araçlarına dönüştürdüğünde, örgütün amaçları bağlamından uzaklaştığında örgüte zarar verici hatta yıkıcı hale gelmektedir. Conger (1990) bahsi geçen olumsuz ve geri dönüşü olmayan bu yıkıcı davranışların liderliğin karanlık yüzünü oluşturduğunu bilimsel olarak ifade etmiştir. Bu karanlık kısım; örgütleri bir durgunluk yada gerileme dönemine yönlendiren (Jakson ve Sparks, 2002; Whicker 1996), gücünü çalışanlar üzerinde baskı kurarak ve sindirerek kullanan (Ashfort, 1994), istismar eden ve etik, adalet gibi olgulardan yoksun (Mathieu ve diğerleri, 2014) liderlik davranışlarını ifade etmektedir. Son zamanda yapılan

KÜÇÜK ve ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ İŞLETMELERİNDE KRİZ YÖNETİMİ YAKLAŞIMLARI: TEKSTİL SEKTÖRÜ ÖRNEĞİ

Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi

In the rapidly changing business environment, many organizations, regardless of their scales and types, face with such obstacles and negativeness as crisis. Especially, small and medium sized industrial enterprises are more affected by crisis environment since their financial and human resources are limited. The fundamental objective of this study is to determine to what extent , small and medium sized industrial enterprises in textile industry are affected by crisis environment and to elaborate the methods and approaches they prefer to implement in order to eliminate if possible or to minimize the negative effects of the crisis environment taking place in Turkish industry.

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE SİSTEM YAKLAŞIMI VE SÜREÇ KALİTESİNİN PERFORMANSA ETKİSİ 1

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE SİSTEM YAKLAŞIMI VE SÜREÇ KALİTESİNİN PERFORMANSA ETKİSİ, 2020

Ayşe TÜRK 2 Mustafa BEKMEZCİ 3 Öz Diğer sektörlerde olduğu gibi lojistik sektöründeki işletmelerin de başarılı olabilmesi için ürünlerinin kaliteli olması gerekir. Bu kapsamda lojistik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerde de Toplam Kalite Yönetimi (TKY) başarılı bir şekilde uygulanabilir. Nitekim, literatürde TKY'ni uygulayan işletmelerin yüksek performans sergilediği ve rekabet üstünlüğü sağladığına dair çok sayıda örnek bulunmaktadır. TKY'nin yönetim liderliği, sürekli iyileştirme, müşteri ve işgören memnuniyeti ile sistem yaklaşımı ve süreç kalitesi olmak üzere dört boyutu bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı; TKY'nin alt boyutlarından biri olan sistem yaklaşımı ve süreç kalitesinin işletme performansını ne şekilde etkilediğini ve aralarında anlamlı bir ilişki olup olmadığını tespit etmektir. Araştırma, Mersin ilinde faaliyet gösteren lojistik firmalarında gerçekleştirilmiştir. Veriler bu firmaların farklı pozisyonlarında çalışan, 166 kişiden kolayda örneklem yöntemi ile toplanmıştır. Araştırmada; öncelikle örneklem ve ölçekler hakkında bilgi verilmiş, değişkenler arası korelasyon tespit edilmiş, müteakiben regresyon analizi ile sistem yaklaşımı ve süreç kalitesi ile işletme performansı arasındaki ilişki araştırılmıştır. Verilerin analizinde SPSS ve AMOS programı kullanılmıştır. Yapılan analizler neticesinde; sistem yaklaşımı ve süreç kalitesinin, operasyonel ve yenilik performansını pozitif ve anlamlı yönde etkilediği tespit edilmiştir.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ VE LOJİSTİK UYGULAMALARI

Konut Sektörü Analizi, 2015

Lojistik ve tedarik zinciri uygulamaları, üretim ve perakende sektörlerinde uzun yıllardan beri kullanılmakta ve bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere önemli rekabet avantajları sunmaktadır. Oysa inşaat sektöründeki lojistik ve tedarik zinciri uygulamaları henüz çok yenidir. Nitekim inşaat sektöründeki lojistik ve tedarik zinciri yönetimi uygulamalarına ilişkin sektör raporlarının veya akademik çalışmaların çok kısıtlı oluşu bunun bir göstergesidir. Bununla beraber, diğer sektörlere yaptığı katkılar göz önüne alındığında, hem tedarik zinciri yönetiminin hem de lojistiğin inşaat sektörü için de birçok potansiyel fayda sağlayabileceği görülmektedir. İnşaat sektörünün kendine has bazı yapısal farklılıkları, lojistik ve tedarik zinciri yönetimi uygulamalarının diğer sektörlerde olduğu gibi aynen inşaat sektörüne de uygulanmasını mümkün kılmamaktadır. Dolayısıyla bu uygulamaların sektörel özellikleri de dikkate alarak inşaat sektörüne uyarlanması gerekmektedir. Bu bölümde ilk olarak genel hatlarıyla tedarik zinciri yönetimi ve lojistik kavramları ele alındıktan sonra, inşaat sektörünü üretim sektöründen ayıran ve lojistik ve TZY uygulamaları bağlamında farklılıklara neden olan temel yapısal özelliklerine değinilecektir. Ardından inşaat sektörünün yapısal farklılıkları da dikkate alınarak, inşaat sektöründeki tedarik zinciri yönetimi ve lojistik uygulamaları detaylı olarak tartışılacak ve bu uygulamaların inşaat firmalarına yapabileceği potansiyel katkılar değerlendirilecektir.

DÖNÜŞTÜRÜCÜ LİDERLİĞİN ÇALIŞANLARIN İÇSEL MOTİVASYONU ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: YEREL YÖNETİMLERDE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA

ÖZ Bu çalışmada, yerel yönetim birimlerinde görev yapmakta olan kamu personelinin dönüştürücü liderlik algılarının içsel motivasyonları üzerindeki etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma Kırıkkale ilinde gerçekleştirilmiş olup Kırıkkale Belediyesi ve Kırıkkale İl Özel İdaresinde görev yapmakta olan 438 personele anket uygulanarak yapılmıştır. Elde edilen verilerle gerçekleştirilen korelasyon, regresyon ve tek yönlü anova analizleri ile test edilen hipotez sonuçlarına göre; çalışanların dönüştürücü liderlik ve içsel motivasyon algıları arasında pozitif yönlü orta derecede bir ilişki olduğu, dönüştürücü liderlik algılarının içsel motivasyonları üzerinde etkisi olduğu, Kırıkkale Belediyesi ile Kırıkkale İl Özel İdaresi çalışanlarının kendi liderlerine dair dönüştürücü liderlik algılarında anlamlı bir farklılık bulunmamakla beraber kurum bazında ölçek ortalamaları değerlendirildiğinde, dönüştürücü liderlik algısının çok az bir oranda Kırıkkale Belediyesinde daha yüksek olduğu ve son olarak Kırıkkale Belediyesi ile Kırıkkale İl Özel İdaresi çalışanlarının içsel motivasyon algıları arasında anlamlı bir farklılık olduğu, içsel motivasyonun Kırıkkale Belediyesi çalışanlarında Kırıkkale İl Özel İdaresi çalışanlarına göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. ABSTRACT In this study, the effect of transformational leadership on intrinsic motivation of public personnel in local management units has been discussed. The research was conducted as a sample in Kırıkkale, and questionnaires were made for 438 personnel from municipality and special provincial administration of Kırıkkale. According to the results of hypothesis tested by correlation, regression and one-way Anova tests; there is a positive middle level relationship between transformational leadership and intrinsic motivation perceptions of the personnel and there isn't a significant difference on transformational leadership perceptions of municipality and special provincial administration personnel in respect of their leaders. Also it was concluded that when the scale averages were evaluated, the perception of transformational leadership in municipality is higher, there is a significant difference between intrinsic motivation perceptions of municipality and special provincial administration personnel, and the intrinsic motivation of municipality personnel is higher than the special provincial administration personnel.

ÜST YÖNETİM İLETİŞİMİNİN ÖRGÜTLER İÇİN KRİTİK ÖNEMİ: HAVACILIK SEKTÖRÜNDE BİR ÇALIŞMA

26. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, 2018

Bu çalışmanın amacı üst yönetime duyulan güvenin havayolu şirketlerinde çalışan personelin işten ayrılma eğilimi ve duygusal bağlılığı üzerine olan etkilerini analiz etmek ve üst yönetime duyulan güvenin, üst yönetim iletişimi ile işten ayrılma eğilimi ve duygusal bağlılık ilişkilerinde aracılık etkisi olup olmadığını incelemektir. Araştırmanın amaçlarına ulaşabilmek için Türkiye'de 261 havayolu çalışanına anket uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre üst yönetime duyulan güvenin duygusal bağlılık ve işten ayrılma eğilimi üzerinde anlamlı etkileri olduğu görülmüştür. Çalışmada ayrıca üst yönetime duyulan güvenin, üst yönetim iletişimi ile işten ayrılma eğilimi ve duygusal bağlılık ilişkilerinde tam aracılık etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.