Hamdele-Salvele'nin Dili: Telifte Yetkinlik Aracı Olarak Berâetu'l-İstihlâller (original) (raw)
Related papers
Beytulhikme , 2020
İbn Rüşd mantık ve felsefe tarihinde büyük şarih olarak bilinmektedir. O, felsefenin alt dallarını konu edinen eserler üzerine olduğu gibi mantığın alt dal- larını konu edinen farklı eserler üzerine de farklı tarzlarda şerhler yazmıştır. Gençlik dönemi ürünlerinden olan Cevâmi‘u’l-Mantık (Mantık Küçük Şerhleri) onun bu yazım tarzlarından biri olan cevâmi‘lerin somut örnekleridir. Orijinal Arapçaları kaybolmuş olup günümüze İbranî-Arapça versiyonları ile İbranice ve Latince çevirileri ulaşmış olan bu risalelerden üçü Charles E. Butterworth tarafından neşredilmiş ve İngilizceye çevrilmiştir. İbn Rüşd’ün Cevâmi‘u’l-Mantık’ındaki risalelerden biri de Cevâmi‘u Kitâbi’l-Hatâbe’dir (Retorik Küçük Şerhi). Bu makalede biz Cevâmi‘u Kitâbi’l-Hatâbe’yi Cevâmi‘u’l-Mantık’ın bir parçası olarak ele alacak ve onu tarihi, ismi, içeriği, telif tarzı, mantık tarihindeki ve mantık öğretimindeki yeri açısından betimlemeye çalışacağız. Ayrıca İbn Rüşd’ün yazdığı Cevâmi‘u’l-Mantık üzerindeki Fârâbî etkisini Cevâmi‘u Kitâbi’l- H atâbe örnekliğinde göstermeye ve Telhîsu Kitâbi’l-Hatâbe elimizdeyken bizim için Cevâmi‘u Kitâbi’l-Hatâbe’nin varlığının ne anlam ifade ettiği sorusuna yanıt aramaya çalışacağız.
Osmanlı Telif Geleneğinde Diliçi Çevirinin Sınırları
Teoriden Pratiğe Türk Edebiyatında Diliçi Çeviri, 2022
Bu bölümün üçüncü yazısını Sadık Yazar’ın “Osmanlı Telif Geleneğinde Diliçi Çevirinin Sınırları” başlıklı yazısı oluşturmaktadır. Bu çalışma telif türleri bakımından hayli zengin olan Osmanlı telif geleneğinde, diliçi çeviri ile ilişkilendirilebilecek metin türlerini birkaç temsilci örnek üzerinden tanıtarak Osmanlı edebiyat geleneğindeki diliçi çevirinin sınırlarını belirleme yolunda bir giriş yapmayı amaçlamaktadır. Yazar, büyük oranda yazma kültürüne dayanan Osmanlı telif geleneğinde üretilen bu türden metinleri tespit etmenin zorluğundan bahsettikten sonra Osmanlı telif geleneğinin kendine özgü kavramlarını göz ardı etmeden bu telif geleneğindeki kimi metin ve türlerin çeviribilimin görece yeni olan diliçi çeviri türünün kapsamında da incelenebileceğini ileri sürmektedir. Bu girişten sonra Yazar, on seneyi aşkın bir süreye dayanan tarama ve araştırmaları neticesinde Osmanlı telif geleneğinde diliçi çeviri ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilintilendirilebilecek zengin ve çeşitlilik arz eden bir malzeme ile karşılaştığını ifade ederken bunları çalışmasında yazılış amaçlarını ölçüt alarak tasnif etmeye çalışmaktadır. Derlediği malzemeyi öncelikle “Müstakil/Doğrudan Diliçi Faaliyetleri” ve “Dolaylı Diliçi Çeviri Faaliyetleri” olarak ikiye ayırmakta, her bir başlığı da farklı alt başlıklara ayırmaktadır. Bu anlamda “Müstakil/Doğrudan Diliçi Faaliyetleri” başlığı altında önce lehçeler arası diliçi çeviri etkinlikleri, sonrasında ise aynı lehçenin farklı dönemleri arasında gerçekleşen diliçi çeviri etkinliklerine odaklanan Yazar; nazma aktarma, nesre aktarma, dil ya da üslup amaçlı güncelleme, ıslâh, telhîs ve ihtisâr gibi türler üzerinde durmakta, bazı temsilci metinler üzerinden bunların diliçi çeviri ile olan ilişkisine değinmektedir. Dolaylı Diliçi Çeviri Etkinlikleri başlığı altında da kaynak metni Türkçe olan Türkçe şerhler, inşa (estetik nesir) geleneği ve istinsah sürecindeki dönüşümleri yine diliçi bağlamında okumaya çalışmaktadır.
Telif-Tercüme Kavramı Bağlamında Vâhidî'nin Saâdetnâme'si Üzerine Düşünceler
2020
In the “Sebeb-i Telif”, or “Reason for Writing” sections of works in the Turkish canon of classical literature, authors’ declarations that the work is original or translated can mislead researchers. Accurate conclusions related to the literature emerge better when the author’s ways of constructing the work and the content of the work are examined, rather than their own statements of originality. Saadetname, by the 16th-century writer Vahidi, seems to be original, according to Vahidi’s declaration. However, as a result of research, it has been revealed that Saadetname is an “original-translated” work. Twenty chapters of Saadetname have been translated from a Persian work, Pend-i Piran, the author of which is unknown. With Vahidi’s original contributions, the original form of the work was changed by adding introductions and conclusions, verse pieces and 98 additional stories. In this study, after briefly outlining Vahidi’s work and life, the terms “original” and “translation” are examined in the light of the sources and translation strategy of Saadetname. We explain how it came into the form of “original-translation”, with reference to examples from the work. Keywords: Classical Turkish literature, Vahidi, Saadetname, original, translation
Belgesel Sinemanın Dili: Kısıtlar ve Olanaklar
Türkiye'de belgesel sinema sanatçısı olmanın koşullarını masaya yatıran bu çalışma, Türkiye'de belgesel sinema yaklaşımları üzerine bir araştırma önerisi olarak kabul edilebilir. Belgesel sinemada kamera kullanımları, teknolojik gelişmelerin belgesel sinema üzerine etkileri, tarihsel-belgesel sinemada koşullandırma kavramı ile biçimsel ilişkiler, belgesel sinemanın finans sıkıntıları ile bu disiplinin Türkiye'deki mevcut durumu ile kaynak kullanımı gibi konular ele alınıyor.
Bir Telif Türü Olarak İlmihal Tarihi Geçmişi ve Fonksiyonu
There are very few works on catechism that are widely in use. It is particularly difficult with today's information to determine when and how they developed. It is impossible to determine when the word "ilmihal (catechism) was first used. This work has been written with aim of bringing into light the past histories of catechism. It is difficult to find any pre-Ottoman sources, or any evaluation of the same; for this reason, such an investigation starts with the Ottoman period. Due to the lack of a catechism prior to this time, the people were in need of religious guidance; thus this period was the starting point.
Moğultay b. Kılıç'ın el-Hasâisü'n-Nebeviyye Telifi Hakkında Bir İnceleme
Özet Bu makale, VIII./XIV. asırda Kahire'de yaşamış dönemin önemli hadis hafızlarından Moğultay b. Kılıç'ın (ö. 762/1361) eserleri arasında zikredilen ve karışık mecmualar içerisinde günümüze ulaşan el-Hasâisü'n-Nebeviyye metninin müstakil bir eser olarak telif edilip edilmediği sorusunu cevaplandırmayı amaçlamaktadır. Söz konusu mecmuaların kim ya da kimler tarafından hangi amaçlarla ve ne şekilde bir araya getirildiği hususlarına açıklık getirilmeden bu sorunun cevaplanması mümkün değildir. Dolayısıyla öncelikle genel hatlarıyla da olsa mecmua derlemeciliğinin mantığına dair bir fikir edinilip Hz. Peygamber'le ilgili metinlerin bu mantık örgüsündeki yerinin değerlendirilmesi gerekmiştir. Ardından el-Hasâisü'n-Nebeviyye metninin yer aldığı, üçü Mağrib bölgesinde, biri İstanbul'da olmak üzere XVIII. ve XIX. asırlarda tertip edilen karışık mecmualar şekil ve muhteva açısından tanıtılmış ve hasâis nüshalarının mecmualardaki diğer metinlerle ilişkileri tespit edilmiştir. İncelenen mecmualardaki metinler arası ilişkiler, Moğultay b. Kılıç'ın hasâis metninin, Hz. Peygamber'e muhabbet sebebiyle ve ona dair bu anlatının bereketinden istifade gayesiyle müstakil olarak istinsah edildiğini ve benzer işleve sahip olduğu düşünülen metinlerle bir arada farklı tertiplere dâhil edildiğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Moğultay b. Kılıç, el-Hasâisü'n-Nebeviyye, mecmua, hasâisü'n-nebî, mecmua tertibi, el-İşâre ilâ Sîreti'l-Mustafâ Cilt/Volume: V | Sayı/Number: 1 | Yıl/Year 2019 hadisvesiyer.info | © Meridyen Derneği Makale / Article
BURSALI RAHMÎ'NİN MESNEVİLERİNDE SEBEB-İ TELİF BÖLÜMÜ Sebeb-i Telif in Mesnevis of Bursali Rahmi
BURSALI RAHMÎ’NİN MESNEVİLERİNDE SEBEB-İ TELİF BÖLÜMÜ, 2023
ÖZ Mesnevilerin önemli bir unsuru olan sebeb-i telif şairin, genel bir ifâdeyle, eserini hangi sebeplerle kaleme aldığını açıkladığı bölümdür. Şairin gönlüne ansızın bir ilham gelmesi, hâtiften gelen bir sesin şairi yönlendirmesi, büyük şairlerden birinin rüyada şairi görevlendirmesi, şairin dostlarının şairden bir mesnevi yazmasını istemeleri, şairin hamse yazma isteği, meşhur bir mesneviye nazire yazma isteği, şairin isminin bâkî olması için bir eser yazmak istemesi, şairin dönemin hükümdarına eser ithaf etmek istemesi gibi pek çok klişe neden sebeb-i teliflerde ifâde edilen gerekçeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada, on altıncı yüzyıl Divan şairi Bursalı Rahmî'nin Şâh u Gedâ, Yenişehir Şehrengizi ve Gül-i Sad-berg isimli mesnevilerinin sebeb-i telif kısımları incelenerek çeşitli tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur. Bir yâdigâr bırakıp adının kalıcılığını sağlamak, daha önce yazılan bir eserden daha iyisini yazma iddiası, dönemin hükümdarına eserini sunarak takdir görme isteği, arkadaşlarının ısrarları, üstat bir şairin kendisine görev vermesi gibi nedenler, Bursalı Rahmî'nin mesnevilerinin sebeb-i telif bölümlerinde ifâde edilen başlıca gerekçelerdir. Bunların dışında şairin sebeb-i teliflerindeki verilerden hareketle hayatı, şairliği, poetikası, şiirde kendisini nerede konumlandırdığı gibi tespitlere de yer verilmiştir.
Türkçe Telif Edilmiş Bir Belagat Kitabı: Hadikatu'l-Fünun (Kitap)
Kur'ân-ı Kerîm'i anlama çabaları neticesinde bir ilim haline gelen ve genel olarak "sözün muktezâ-yı hâle mutâbık olarak ifade edilmesi" şeklinde tarif edilen belâgate dair yazılmış Türkçe kitaplar, genelde bu alanda yazılmış Arapça eserlerin şerh ve tercümeleridir. Türkçe yazılmış birkaç telif eserin de doğrudan belâgatle ilgili olmadıkları; diğer edebî ıstılahlar yanında belâgatin bazı konularına da
2020
Calismamizda Kur’ân’da izzet ve mulk kavramlarinin nasil bir uslupla sunuldugu ve tefsir kaynaklarimizda izzet ve mulkun elde edilme keyfiyetine nasil yaklasildigi hususu ele alinmistir. Bu kapsamda mulk ve izzetin teminine dair âyetler incelenmis, Fâtir suresinin 10. âyeti ise diger âyetlere nispetle daha ayrintili bicimde ele alinmistir. Zikri gecen âyetin calismanin merkezinde olmasina bagli olarak konuyla ilgili kavramsal cerceveye soz konusu âyetteki kavramlar da dâhil edilmistir. Bu dogrultuda izzet, mulk, amel, sâlih ve kelime kavramlari makalenin sinirli alani kapsaminda incelenmistir. Sozu edilen kavramlar incelenirken genel bir cerceve cizildikten sonra makaledeki teze destek olacak anlam cercevesi uzerinde yogunlasilmistir. Ele alinan kavramlarin pek cok calismada ele alinmasina binaen soz konusu kaynaklara da deginilmis fakat sozlukler ve tefsirlerdeki aciklamalar esas alinmistir. Kavramsal cerceveden sonra izzet ve mulkun temini hususunda ilâhi mesiet ve ilâhi yasalar e...