Toplumsal Cinsiyet: Kavramsal Çerçeve (original) (raw)
2021, Türkiye'de Kadın: Tarihi ve Talihi
Önce insan vardı. Dişi ve eril olarak. Tür aynı, ama biyolojik işlevleri farklı. Sonra bunların dişisine kadın ve eriline de erkek dendi. Böylelikle başlayan ayrım, günümüze kadar evirilerek ayrımcılığa dönüştü. İnsanlık tarihinin başlarında, ayrımcılığın hangisi lehine ayrıcalık oluşturduğu pek bilinmese de uzun süredir erkeklerin üstünlüğüne dayalı bir yapının hüküm sürdüğü gözlemlenmektedir. Erkeklerin daha ayrıcalıklı konumda yer almasının birbirinden farklı nedenleri ise hâlâ tartışılmaktadır.2 Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizlikleri yaratan faktörler, onların doğal özelliklerinden mi, yoksa içinde yaşadıkları toplumun özelliklerinden mi kaynaklanmaktadır? Cevabı kendi içinde saklı gibi görünen bu iki sorunun karşıladığı problem alanları biyologlar, fizyologlar, antropologlar, psikologlar, tarihçiler, sosyologlar, felsefeciler ve siyaset bilimciler için birbirinden farklı düzeylerde ve içeriklerde ele alınmaktadır. Farklılığın kaynağını birinci sorunun cevabında arayanlar için üzerinde fikir yürütmeye değer bir sorun yoktur. Çünkü insanlar ya erkek ya da kadın olarak dünyaya gelmektedir. Biyolojik özellikleriyle geldikleri dünyanın fiziki koşulları da onların talihini belirlemektedir. Doğumda erkek ya da kadın olmaya kendileri karar veremedikleri için rıza ile koşullara uyum sağlayarak yaşamlarını sürdürmelidirler. İkinci sorunun kendisi gibi, cevap alanları da tartışılmalıdır. Çözümü, olası görülmeyen bir problem yumağıdır. İnsanların doğuştan getirdikleri özellikler gibi içine doğdukları toplum ve toplumdaki etkileşim süreçleri de hem ne oldukları hem de nasıl olacaklarını önemli ölçüde belirlemektedir. Üstelik bu durum bile değişmektedir. Toplum içinde yaşam, toplumun değişen özelliklerinin etkisinde sürmektedir. Erkek veya kadın olarak dünyaya gelmek belirlenmiş bir özellik olmasına karşın, tümüyle bu ayrıma bağlı bir toplumsal yaşam mümkün değildir. Bireyin yaşamı, içine doğduğu toplumsal koşullarla birlikte kendisinin potansiyeli ve edimlerine bağlı olarak değişmektedir. Yani, insanın talihi içine doğduğu toplumun anlayışıyla birlikte kendi elindedir.