TÜRKİYE’DE KOMÜNİST BEŞİNCİ KOL FAALİYETLERİ (1945-1950) (original) (raw)
Worldwide propaganda activities was spread during the Cold War, which began after the end of World War II. In the world divided into the Western and the Eastern Bloc, efforts to spread communism for Soviet Russia have increased in importance. For this purpose, a system called "the Fifth Column" was used, which resembles spying that internally collapses countries. This system, which was first used professionally by Germany, was bought during the Spanish Civil War. After the defeat of Germany at the end of World War II, Soviet Russia became the center of the fifth column activities. Turkey, which is bordered by Russia, has been subjected to activities of the fifth column between 1945-1950. However, these activities have not achieved great success due to the solid national unity of the country. Nevertheless, the activities of the fifth column, which is carried out via mass media, mainly radio and press, have been conducted in Turkey as active and secret. Against hese efforts, mostly carried out together with the propaganda of communism, have taken strict precautions and have not been tolerated in our country. In this study, the dimensions of the activities of the fifth column in Turkey were discussed using domestic and foreign archives and press.
Sign up for access to the world's latest research.
checkGet notified about relevant papers
checkSave papers to use in your research
checkJoin the discussion with peers
checkTrack your impact
Related papers
1950-1951 YILLARINDA BULGARİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE GÖÇLER VE KIRKLARELİ VİLAYETİNE ETKİLERİ
1950-1951 YILLARINDA BULGARİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE GÖÇLER VE KIRKLARELİ VİLAYETİNE ETKİLERİ, 2019
1950-1951 yıllarında Bulgaristan’dan gerçekleşen Türk göçü ile Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan bu yana Balkanlar’dan yapılan en büyük zorunlu göç ile karşı karşıya kalmıştır. 93 Harbiyle ortaya çıkan büyük felaket ve onun ardından Balkan Savaşlarıyla gerçekleşen milyonu bulan büyük göçlerin acı tecrübesi toplumda henüz dün yaşanmış gibi hissedilirken, Türk Devleti’ne adeta bir dayatma şeklinde gerçekleşen 1950-1951 göçü, Türk ve Bulgar Devletleri arasında karşılıklı notaların verildiği, her verilen nota ile tansiyonun daha da yükseldiği, bir süreç olmuştur.
TÜRKİYE’DE 1985-2015 TARİHLERİ ARASINDA YAPILMIŞ MÜZE KONULU LİSANSÜSTÜ TEZLERİN İNCELENMESİ
Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2017
Bu araştırmanın amacını, Türkiye’de 1985-2015 yılları arasında yapılmış müze konulu lisansüstü tezleri çeşitli değişkenlere göre incelemek oluşturmaktadır. Araştırma nitel bir araştırmadır. Araştırmada veriler doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. YÖK Yayın Dokümantasyon Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan 1985-2015 yılları arasında yapılmış, erişilen 791 lisansüstü tez, araştırma evrenini oluşturmaktadır. Evrenin tamamına ulaşmak hedeflenmiş bu nedenle örneklem alınmamıştır. Erişilen tezlerin yıllara, alanlara; eğitim bilimleri alanında yapılan tezlerin konu alanlarına, uygulandığı derslere, hedef kitlelerine, uygulanan yöntemlerine ve verilerin analizine göre dağılımlarını değerlendirmek amacıyla bir içerik formu geliştirilmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre 1985-2015 yılları arasında 704 yüksek lisans, 74 doktora, 13 sanatta yeterlik tezi yapılmıştır. Müze ile ilgili yapılan tezler, en çok Arkeoloji alanında olmak üzere toplam 44 farklı alanda yapılmıştır. Eğitim Bilimleri alanında yapılan çalışmalar bu tezlerin sadece % 8,7’sini oluşturmaktadır. Eğitim Bilimlerinde, genellikle ‘‘Eğitim Ortamı Olarak Müzeler’’ ve ‘‘Müze Eğitimi’’ alanlarında çalışma yapılmıştır. Tezlerin uygulandığı dersler ise en çok sanat ile ilgili dersler ve sosyal bilgiler dersinden oluşmaktadır. Tezlerin hedef kitleleri ise çoğunlukla ortaokul öğrencileri ile öğretmenlerden oluşmaktadır. Yöntem olarak araştırmalarda en çok tarama modeli ile deneysel modellerin kullanıldığı belirlenmiştir. Verilerin analizinde ise betimsel analiz, içerik analizi, ikonografik analiz gibi analiz teknikleri kullanılmıştır. Bu bulgulara dayalı olarak müzelerdeki nesnelerin çeşitliliğinden yola çıkarak her alanda müze ile ilgili çalışmalar yapılabilir. Özellikle eğitim bilimleri alanında yapılan tezlerin sayıca az olduğu yapılandırmacı yaklaşıma uygun olarak müze ile eğitimden faydalanmayı geliştirmek amacıyla daha fazla bu alanda lisansüstü çalışma yapılabilir ve bu yolla öğretmenlere rehberlik edilmesi sağlanabilir. Eğitimin her kademesinde ve farklı derslerde çeşitli müzeler ile ilgili lisansüstü tezler yapılabilir.
Yüksek Lisans Tezi, 2019
The main objective of this thesis is to evaluate migration subject within the framework of the “Free Migration” which was occurred between Yugoslavia and Turkey in which the subject had been one of the most important issues of Turkish Foreign Policy and its agenda in 1950s. In this study, migration phenomenon and approaches of source and target states’ foreign policies have been correlated in terms of Turkish foreign policy and evaluated throughout free migrants from the Former Yugoslav Republic of Macedonia to Turkey. The research has been conducted in the light of the Republic of Turkey state archive documents, the literature on migration studies and interviews done with the free migrants from different parts of Macedonia region of Yugoslavia living in İzmir. However, the cause and effects of migration to Turkey challenge during the migration, and dynamics of the national and international developments of the era has been examined as part of the relationship between migration and foreign policy. Special attention has particularly been paid to the quantities, demographic distributions, social coherence and challenges of free migrants.
CUMHURİYET’İN İLK YILLARINDA KOCAELİ VİLAYETİ’NDE SITMA MÜCADELESİ (1923-1938)
S ıtma, malarya olarak da adlandırılmakta olup, anofel cinsinden dişi sivrisineklerin sokması ile insana bulaşan ve zaman zaman gelen ateşli nöbetlerle seyreden bir hastalıktır. Hastalığın esas kaynağı sivrisinek tarafından vücuda bulaştırılan plazmodium cinsine ait tek hücreli asalaklardır. Bunlar insanın karaciğer hücrelerine ve alyuvarlarına girerek hastalığa sebebiyet verir. Sıtmanın Afrika kaynaklı olduğu ve göçlerle Akdeniz kıyılarına, Hindistan, Güneydoğu Asya ve Amerika'ya yayıldığı düşünülmektedir. M.Ö. 460-370 yılları arasında yaşamış Hippocrates zamanından beri hüküm sürdüğü bilinen sıtmanın, Yunanistan'da o dönemde altı-yedi milyonluk nüfusun bir milyondan fazlasına bulaştığı ve ortalama yılda 5 bin kişinin ölümüne neden olduğu bilinmektedir 1 .
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.