1990’lardan Günümüze Mahkeme Kararları Işığında Sağlık Hizmetlerinde İdare ve Sorumluluk (original) (raw)
Sağlık, temel insan hakları arasında kabul edilmekte ve vazgeçilemez bir hak olarak görülmektedir. Sağlığın tanımı yapılırken ulusal ve uluslararası çeşitli kurum ve kuruluşlardan faydalanılmaktadır. Bu kuruluşlara, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) örnek verilebilir. Devletler, sağlık hizmetlerini politika olarak belirli bir zaman sonra uygulamaya başlamış ve böylece sağlık hizmetleri, Anayasa’da yerini almıştır. Her geçen yıl sağlık hizmetleri alanında uluslararası ve ulusal düzeyde mesafe kat edilmektedir. Ayrıca örgütlenme yapısı, tedavi kuruluşları, kamu ve özel sektör ile sınırı ve idarenin sorumluluğu açısından henüz oluşumunu tamamlamamış ve halen gelişmeye de devam etmektedir. Hukuki sorumluluğun ortaya çıkışı, idarenin sağlık hizmetlerini yönetmesi ve zararların oluşmasıyla başlamıştır. Neticede bu durum, idare hukukunun alanına girmektedir. Tıp bilimi, sürekli gelişme halinde olduğundan, hem idarenin sorumluluğunu hem de doktor ve diğer sağlık görevlilerinin sorumluluğunu artırmaktadır. Sorumluluğun ortaya çıkması ile birlikte hukuki meseleler ortaya çıkmaktadır. Bu durum genel anlamda, idari yargının konusu olarak karşımıza çıkar. Fakat idari yargının konusu dışında kalan adli meseleler de zamanla gündeme gelebilmektedir. Ülkemizde, sağlık hizmetlerini ilgilendiren çeşitli karar örnekleri bulunmaktadır. Bu kararlar, yerel mahkemelerin ve üst mahkemelerin kararları ile birlikte örnek verilir ve emsal niteliği taşır. Aynı zamanda ülkemizde; Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın ve Yargıtay’ın kararları red ya da kabul biçiminde olmakla beraber, kısmi red ya da kısmi kabul biçiminde de örnekler mevcuttur. Bununla birlikte görevli yargı yerini belirlemede Uyuşmazlık Mahkemesi’nin gerekçeli kararları da önemli örneklerdendir. Bu kararlar belirlenirken; idarenin, doktorun, diğer sağlık görevlilerinin ya da hem idarenin hem de doktorun sorumlulukları göz önünde bulundurulmaktadır. Böylece idareye, doktora veya diğer sağlık görevlilerine tazminat doğmakta ve bu durum da rücu meselesini gündeme getirmektedir.