Sermaye ve Altın Piyasaları Arasındaki Yayılım Etkisi: Wavelet’e Dayalı Dinamik Koşullu Korelasyon Yaklaşımı (original) (raw)
Related papers
2024
Uluslararası piyasalarda binlerce farklı emtia işlem görmektedir, ancak bu varlıkların bir kısmı stratejik önem taşımaktadır. Altın, gümüş, platin ve paladyum gibi değerli metallerin yanında; Brent petrol ve doğal gaz gibi enerji emtiaları endüstri ve finans piyasalarında sıklıkla ticaret konusu olmaktadır. Her iki emtia grubunun arasında son yıllarda özellikle sürdürebilirlik kavramı çerçevesinde artan önemi sebebiyle, yayılım etkisinin incelenmesi ihtiyacı oluşmuştur. Bu ihtiyaç doğrultusunda, iki aşamalı bir analiz kurgusu oluşturulmuştur. Öncelikle, Wavelet uyum analizi ile zaman-frekans uzayında getiri serilerinin birlikte hareket ettiği ya da etkileşim içinde olduğu tüm bölgelerin belirlenmiştir. Wavelet uyum analizi, iki farklı zaman serisinin kriz ve politika değişimi gibi dönemlerde bulaşıcılık ve/veya karşılıklı bağımlılık durumlarının tespiti için herhangi bir varsayım kullanmadan inceleme imkânı sunan bir ileri zaman serisi tekniğidir. Sonrasında ise, Wavelet analizinde ilişki tespit edilen yatırım döngülerine dinamik koşullu korelasyon yaklaşımı uygulanarak kısa ve uzun dönem koşullu korelasyon ve volatilite kalıcılığına kanıt üretilmesi amaçlanmıştır. Analizde kullanılacak veri seti için mümkün olan en uzun günlük gözlem dönemi aranmış ve 2 Ekim 2012 – 4 Haziran 2024 günlük getiri periyodu tercih edilmiştir. Wavelet uyum analizi bulgularına göre, Brent petrol getirilerinden altın, gümüş ve platin getirilerine doğru uzun dönemli ve çoğunlukla pozitif; paladyum getirisinden doğal gaz getirilerine doğru uzun dönemli karşılıklı bağımlılık etkisi tespit edilmiştir. Belirlenen uzun dönemli yatırım döngüleri için uygulanan dinamik koşullu korelasyon analizlerinde ise, her bir yatırım döngüsü için koşullu korelasyon ve volatilite kalıcılığı bulgularına ulaşılmıştır. İki aşamalı analizler sonucunda, Brent petrol ile altın, gümüş ve platin getirileri arasında çoğunlukla finansal piyasa kaynaklı uzun dönemli bağımlılığın yanında korelasyon ve volatilite yayılımı düşüncesi güçlenmiştir. Paladyum ile doğal gaz getirileri arasındaki uzun dönemli bağımlılık, korelasyon ve volatilite yayılımı ilişkinin ise çoğunlukla endüstriyel üretim, arz ve talep kaynaklı olduğu düşüncesi güçlenmiştir. Elde edilen bulgular, özellikle uzun vadeli yatırım ufkuna sahip yatırımcılar için önem arz etmektedir. Portföylerine enerji ve kıymetli metal varlıklarını dahil etmek isteyen yatırımcıların, uzun vadeli yatırım ufkunda ilgili varlıklar arasındaki bağımlılık ve yayılım etkileri açsından ilişki yönünü dikkate almasın faydalı olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Türkiye’de Altın Spot ve Vadeli İşlem Piyasaları Arasındaki Eşbütünleşme ve Nedensellik İlişkisi
2020
Kuresel finansallasma sayesinde altin, dunya capinda en likit ticareti yapilan varlik haline gelmistir. Altin portfoy yoneticileri icin kisa ve uzun vadeli yatirim kararlarinda hayati bir rol oynamaktadir. Altin fiyatlarinda meydana gelen dalgalanmalar sonucu ortaya cikan risklerden korunmak ve riski daha iyi yonetebilmek icin yatirimcilar vadeli islem piyasalarini degerlendirmektedirler. Vadeli islem piyasalarinin fiyat kesif rolu ve belirli riskleri azaltma imkâni, spot ve vadeli fiyatlar arasindaki iliskiyi arastirmanin onemini artirmaktadir. Bu calismanin amaci Altin spot piyasasi ile Altin vadeli islem piyasasi arasinda bir iliski olup olmadigini tespit etmektir. Bu amacla 15.03.2013 – 31.05.2018 donemine ait gunluk veriler kullanilarak iki piyasa arasindaki iliskisi, Johansen Esbutunlesme testi ve Vektor Hata Duzeltme Modeli (VECM) kullanilarak analiz edilmistir. Birim kok testleri her serinin seviye degerlerinde duragan olmadigini, serilerin birinci farklarinda ise duraganlig...
2021
The aim of this study is to investigate the integration level of Borsa Istanbul 100 (BİST100) index with regional indexes considering developed and emerging market segments. For this purpose, using a daily data set covering 09.07.2012-19.02.2021 period, interactions between BİST100 index and seven regional indexes constituted by MSCI as well as MSCI World and MSCI Emerging Market indexes are examined. At the first stage of the study, dynamic conditional correlations are estimated by bivariate DCC-GARCH method and positive and significant coefficients are obtained for all index pairs. Highest correlations with BİST100 belong to MSCI emerging Europe and MSCI developed Europe indexes respectively. The weakest correlation of BİST100 is observed with MSCI-GCC index. Conditional correlations of BİST100 and emerging markets are higher than those of BİST100 and developed markets. At the second stage, Diebold and Yilmaz (2012) spillover index is performed in order to determine the direction ...
Borsa İstanbul ile Kıymetli Madenler Arasındaki Volatilite Yayılımı
DergiPark (Istanbul University), 2022
Bu çalışmada, Borsa İstanbul 100 Endeksi ile kıymetli madenler arasındaki volatilite yayılımı araştırılmıştır. Ayrıca, incelenen madenlerin kısa vadeli fiyat değişiklikleri ve madenlerin portföyler için çeşitlendirme özellikleri bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda 04.01.2010-25.08.2021 dönemine ait günlük getiri verileri kullanılmış ve analiz çok değişkenli DCC-GARCH modeli aracılığıyla yapılmıştır. Borsa İstanbul'u temsilen BIST 100 endeksi, kıymetli madenleri temsilen ise Altın, Bakır, Gümüş ve Platin değişkenleri kullanılmıştır. BIST 100 endeksi ile Altın, Bakır, Gümüş ve Platin arasındaki volatilite yayılımını belirlemek için ayrı ayrı modeller oluşturulmuştur. DCC-GARCH modelinden elde edilen bulgulara göre; BIST 100, Altın, Bakır, Gümüş ve Platin değişkenlerinde meydana gelen volatilitelerin kalıcı olduğu tespit edilmiştir. BIST 100'den Altına doğru, Bakırdan ise BIST 100'e doğru tek yönlü volatilite yayılımı bulunmaktadır. Ayrıca Gümüş ve Platin ile BIST 100 arasında çift yönlü volatilite yayılımı olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre yatırımcıların portföylerinde borsa ve kıymetli madenleri beraber bulundurmalarının risklerini minimize edeceği düşünülmektedir.
EGE AKADEMİK BAKIŞ / EGE ACADEMIC REVIEW, 2018
Bu çalışma, portföy çeşitlendirme ve riskten korunma gibi konularda yatırımcıların son dönemde üzerinde yoğunlaştığı kıymetli madenlerle gelişmekte olan ülke borsa endeksleri arasındaki getiri ve volatilite yayılımlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çok değişkenli VAR-EGARCH analizi sonucunda kıymetli madenler için negatif bilgi şoklarının daha baskın olduğu tespit edilmiştir. Altın getirilerinden Endonezya, Hindistan, Brezilya ve Türkiye hisse senedi piyasalarına pozitif, Brent petrol getirilerinden ise Hindistan, Brezilya ve Türkiye hisse senedi piyasalarına negatif getiri yayılımı olduğu ayrıca kanıtlanmıştır. Her iki kıymetli madenin de pozitif getiri yayılımı olduğu tek piyasa Güney Afrika piyasası olmuştur. Modelin varyans denklem sonuçlarına göre kıymetli madenlerden Türkiye hisse senedi piyasasına herhangi bir volatilite yayılımı olmadığı bu sebeple diğer ülke piyasaları ile kıyaslandığında Türkiye hisse senedi piyasasının daha güçlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır
Büyük Durgunluk Döneminde Finansal Piyasaların Dinamik Koşullu Korelasyon Analizi
Büyük Durgunluk Döneminde Finansal Piyasalarin Dinamik Koşullu Korelasyon Analizi , 2023
Central banks aim to ensure price stability with their monetary policies. Macroeconomic developments and dynamic changes in financial markets are in mutual interaction with the implemented monetary policy. Although central banks do not have specific targets for financial assets such as bonds and stocks, monetary policy makers use the information contained in the prices of financial assets more to measure the growth and inflation expectations of market participants. When the determinants of the time-varying correlation between stocks and government bonds are better understood, it will be easier to determine the optimum policy tools to achieve monetary policy objectives. For this purpose, the effects of macroeconomic factors, global financial market uncertainty and financial stress on the stock and government bond yield correlation in developed and emerging markets are examined from the perspective of monetary policy applied in the study. The 10-year government bond yield is used to represent government bonds. The government bond carries the risk of the country which it belongs to. This includes the existence of the flight-to-quality between the stock and government bond markets in the analysis. A comprehensive comparison was carried out by including developed countries such as the USA, Germany, England and developing countries such as Mexico and Turkey in the analysis. In the study, Dynamic Conditional Correlation (DCCE) Generalized Autoregressive Conditional Heteroskedasticity (GARCH) method was applied to measure the dynamic change of correlation over time at daily frequency. Correction of outlier observations was performed using the Mahalanobis distance method. Since the period covered by the study includes the Global Financial Crisis, the European Debt Crisis, Brexit and the Covid-19 pandemic, a comparative assessment can be made among the periods in which the macroeconomic fundamentals differ. As a result of the analysis, the dynamic conditional correlation coefficient takes positive values for developed countries, while the correlation takes negative values for developing countries. When risks such as the European Debt Crisis, Brexit and pandemic increase, an increase is observed in the volatility cluster. In terms of economic policy proposal, the success of the monetary policy to be implemented within the scope of the study findings will increase the price and financial stability. Merkez bankaları uyguladıkları para politikasıyla fiyat istikrarını sağlamayı amaçlamaktadır. Makroekonomik gelişmeler ve finansal piyasalardaki dinamik değişim uygulanan para politikasıyla karşılıklı etkileşim içindedir. Merkez bankalarının tahvil ve hisse senedi gibi finansal varlıklar için belirli bir hedefleri olmamasına rağmen, para politikası yapıcılar, piyasa katılımcılarının büyüme ve enflasyon beklentilerini ölçmek için finansal varlıkların fiyatlarında yer alan bilgileri daha fazla kullanmaktadırlar. Hisse senedi ve devlet tahvili arasındaki zamana göre değişen korelasyonun belirleyicileri daha iyi anlaşıldığında, para politikası amaçlarına ulaşmak için optimum politika araçlarının tespiti kolaylaşacaktır. Bu amaçla çalışmada uygulanan para politikası perspektifinden makroekonomik faktörlerin, küresel finansal piyasa belirsizliğinin ve finansal stresin gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalarda hisse senedi ve devlet tahvili getiri korelasyonu üzerindeki etkisi incelenmektedir. Devlet tahvilini temsilen 10 yıl vadeli devlet tahvili getirisi kullanılmaktadır. Devlet tahvili ait olduğu ülkenin kendi riskini taşımaktadır. Hisse senedi ve devlet tahvili piyasaları arasındaki güvenli limanlara kaçış etkisinin varlığını analize dahil etmektedir. ABD, Almanya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerle birlikte Meksika ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde analize dahil edilerek kapsamlı bir karşılaştırma imkânı elde edilmiştir. Çalışmada korelasyonun zaman içinde dinamik değişimini günlük frekansta ölçebilmek için Dinamik Koşullu Korelasyon (DCCE) Genelleştirilmiş Otoregresif Koşullu Değişen Varyans (GARCH) yöntemi uygulanmıştır. Sapan gözlemlerin düzeltilmesi Mahalanobis uzaklığı yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın kapsadığı dönem Küresel Finans Krizi, Avrupa Borç Krizi, Brexit ve Covid-19 pandemisini kapsadığı için makroekonomik temellerin farklılaştığı dönemler arası karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılabilmektedir. Analiz sonucunda gelişmiş ülkeler için dinamik koşullu korelasyon katsayısı pozitif değerler alırken, gelişmekte olan ülkelerde korelasyon negatif değerler almaktadır. Avrupa Borç Krizi, Brexit ve pandemi gibi risklerin arttığı dönemlerde volatilite kümelenmesinde artış gözlenmektedir. İktisat politika önerisi açısından çalışma bulguları kapsamında uygulanacak para politikasının fiyat ve finansal istikrarı sağlama başarısı artacaktır.
Sistematik Risk Davranışında Yatırım Döngüsü: Wavelet Analizi
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2019
Investors get risks while they are managing their investments. Systematic risk is a major risk for all investors and it is measuring with the financial beta coefficient. In finance literature, there are lots of studies against to calculate the financial beta with Market Model by Sharpe (1963). Marshall Blume (1975) emphasizes in his research that the financial beta coefficient is differing based on investment horizon and it needs to be corrected. In this study, the Multi-Scaling technique based upon Wavelet Analysis is used. The aim of the study to investigate the systematic risk dynamics between the market return and the stock return in the different investment horizons for 111 stocks which have been trading continuously in the Borsa Istanbul between 1997 and 2017. The results show that the estimated financial beta coefficients on six different scales are close to 1 (one) and also the explanatory power of market models on six different scales are increasing with the expansion of the investment horizon. As a conclusion, the findings show the investment cycle period of 128 days according to the analysis period. Also, these results are in parallel with the findings of Blume in terms of a different technique.
Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi, 2014
Finansal piyasalarda volatilitenin tahmin edilebilir bir kavram olması, volatiliteyi modelleyen birçok yöntemin ortaya çıkması ile sonuçlanmıştır. ARCH/GARCH sınıfı koşullu değişen varyans modellemeleri, özellikle yüksek frekanslı finansal verilere gösterdiği uyum nedeniyle ön plana çıkan modelleme teknikleridir. Özellikle finansal kararların, risk ve getiri bağlamında değerlendirilmesinin gerekliliği, bu tür modellerin önem kazanmasında rol oynamıştır. BİST 100 endeksi ve altın fiyatları, hem yatırım aracı olarak hem de makroekonomik gelişmelerin bir barometresi olarak görev yapan göstergeler konumundadır. Bu çalışma, BİST 100 endeks getirisi ve altın getirisi volatilitesinin modellenmesi amacıyla en uygun koşullu değişen varyans modellerinin belirlenmesini amaçlamaktadır. Bu amaçla, çalışmada 3 Ocak 2003-11 Eylül 2013 tarihleri arasındaki kapanış fiyatlarına göre günlük BİST-100 endeksi serisi ve 3 Ocak 2005-10 Eylül 2013 tarihleri arasındaki günlük altın borsası işlemleri, ağırlıklı ortalama fiyat (TL/KG) verileri kullanılmıştır. Çalışmada, BİST 100 endeks volatilitesi için en uygun model TARCH(1,1) modeli olarak belirlenmiştir. Bu model, BİST 100 endeks getirisi serisi üzerinde asimetrik etkilerin olduğunu göstermektedir. Çalışmada, altın getiri serisinin volatilitesinin ölçülmesi için en uygun model ise GARCH(1,1) modelidir.
Altın Piyasaları ve Türkiye’de Altın Piyasalarını Etkileyen Faktörlerin Ampirik Olarak İncelenmesi
Bu çalışmanın amacı, altın fiyatlarını etkileyen faktörlerin ampirik olarak tespit etmektir.Söz konusu amaç doğrultusunda, dünyada ve ülkemizde altının arz – talep yapısı ile altın piyasaları ve ülkemizde altın fiyatlarını etkilediği düşünülen faktörler (BİST 100 Endeksi, reel efektif kur endeksi, TÜFE, M1 para arzı ve vadeli mevduat faiz oranı) incelenmiştir. Çalışmanın kapsamı Ocak 2003 – Haziran 2013 tarihleri arasındaki dönem olarak belirlenmiştir. Kapsam dahilindeki veriler, VAR yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda TÜFE’nin ülkemizdeki altın fiyatlarının Granger nedeni olduğu tespit edilmiştir. Abstract With respect to the current developments in the world financial markets, the importance of gold as an investment instrument becomes significant. The aim of this study is to investigate the factors affecting the price of gold. BIST 100 index, real effective rate index, CPI, M1 money supply, and interest rate on time deposit were examined. This study covers the period of January 2003-June 2013. The data was analyzed by using VAR method. It was found that CPI was the Granger reason of the gold prices in our country.
Küresel Kriz Sürecinde Altın Fiyatını Etkileyen Dinamikler
Gold prices have been one of the most observed financial indicators in the global economy. Various macro dynamics that historically determine the price of gold, as a precious metal have been initiated. In this scope, gold price fluctuations are closely linked to the global economic conjuncture. In this study, the role of gold in the global economy and historical gold prices are examined briefly, and in the course of global finance crisis, the elements Dow-Jones Index, petrol prices and silver prices as assigning gold prices are dealt with. An economic and econometric analysis is carried out for these indicators since it is regarded that they are crucially instrumental in gold prices. Study period is determined monthly and covers between 2007:01 and 2013:02. Johansen co-integration test, VECM and impulse response analyses are used in the econometric analysis. According to VECM analysis, it has been found out that the indicators do not act in unison in the short term, but the results of co-integration analysis reveal that gold prices are associated with the related economic indicators in the long term. As a result of impulse response analysis, it is seen that gold prices are more influenced by the fluctuations in petrol prices than other indicators. Within the frame of findings, it has been revealed that gold prices unsurprisingly increase during the crisis periods and are influenced by the indicators stated above.