İslami̇yet Öncesi̇ Türk Destanlarinin Bi̇li̇m Ve Kültür Hayatina Etki̇si̇ Üzeri̇ne Bazi Düşünceler (original) (raw)
Related papers
Mi̇llî Hatirat Türü Olarak İslami̇ Dönem Türk Destanlari
Journal of International Social Research, 2018
Öz Türkler, var olma biçimlerini müşahhas bir zemine taşıdıkları büyük bir destan külliyatına sahiptirler. Ortak bir aidiyetle anlamlı hale getirdikleri bu destanlar, Türklerin beşer tasarımlarından hareketle, ayrıcalıklı bir geçmiş hayat formunu barındırırlar. Bir edebi geleneğe aktarılan tasarımdaki beşer hayat ve var olma mücadelesi, ortak aidiyetle birlikte ortak geçmiş hayat formuna evrilir. Bu açıdan destanlar, insanların kendilerini bir kimlik üzerinden tanımlama ve tarif etme gereksinimlerinin somutlaştırıldığı birer "Millî hatırat"tırlar. 12 ve 15. yüzyıllar arasında Anadolu'yu Türk yurduna çevirmeye çalışanlar, maddi fetih için sınırlarını genişletirken manevi fetih için de İslami forma bürünmüş destanlarını yaratırlar. Battal Gazi'nin, Danişment Gazi'nin, Sarı Saltuk'un, Umur Gazi'nin hatırat nevindeki hayatlarını anlatan bu destanlar, bu toprakların kimlikli hale gelmesi için millî emellerin izlerini taşıyan millî hatırata dönüşürler.
Türki̇ye De İslami̇ Ki̇mli̇ği̇n Oluşumu Ve Deği̇şi̇mi̇ni̇ Edebi̇ Meti̇nlerden Okumak
Journal of International Social Research
TÜRKİYE'DE İSLAMİ KİMLİĞİN OLUŞUMU VE DEĞİŞİMİNİ EDEBİ METİNLERDEN OKUMAK • READING THE FORMATION AND CHANGE OF ISLAMIC IDENTITY IN TURKEY FROM LITERARY TEXTS Ramazan BULUT** Öz Edebi metinler, yaşamın dile gelmesi ve toplumun ifadesidir. 2000'li yıllarda yayınlanmış romanlar üzerinden Türkiye'de İslami kesimde kimliğin yeniden üretilmesi, farklılaşması ve değişimini ele aldık. Muhafazakârlık çerçevesinde değerlendirilen İslami kesimin iki yönlü bir çatışma yaşadığı görünmektedir. Çatışmanın dilemması ise bir yandan İslami geleneği devam ettirmek, diğer taraftan modernleşmeyle uyumlu dindarlık modellerini sunabilmektir. Türkiye'de İslami kesimdeki en büyük değişim parametresi olarak kentleşme gelmektedir. Diğer bütün değişimlerin merkezinde yer alan kentleşme olgusu, Türkiye'de diğer bütün kesimleri kadar, İslami kesimi de büyük ölçüde etkilemiş ve değiştirmiştir. Çalışma kentleşme olgusunun tezahürlerinden biri olan kimlik ve kimliğin temsili meselesinin İslami kesimde nasıl inşa edildiği ve sürdürüldüğü sorusu etrafında edebi metinler üzerinden bir okuma çabasıdır. İslami kimliğin geleneksel ve modern yönleri bulunmaktadır. İslamcı kimliğin inşasında ve sürdürülmesinde temel referans noktaları arasında; aile, eğitim, dinî semboller, değişen isimler ve model kişilikler, köylülükten şehirliliğe değişen mekânlar, çeviriler, dinî yayınlar ve kitaplar önde gelmektedir.
Selçuklularda İslamiyet Öncesi Türk Kültürünün Etkileri
Eskiyeni, 2017
Öz Cenaze merasimleri ve gelenekler çok erken dönemlerden itibaren her toplumda farklı şekillerde yansımaları bulunan önemli ritüeller arasındadır. Tarih boyunca her toplumda görülen bu ritüeller Türk Devletlerinde de önemli bir konuma sahip olmuşlardır. Türklerin İslamiyet'ten önceki cenaze törenlerinin temelinde Şamanizm inancı yatmaktadır. İslamiyet'in kabulünden sonra da bunun etkisi devam etmiştir. Ağıt yakmak, elbiseyi ters giymek ve eşyaların ters kullanılması, matem elbisesi giymek, saç baş yolmak, atkuyruğu kesmek ve bağlamak, ata mezarı ziyaretleri gibi ritüeller hükümdarlar ve halk tarafından da devam ettirilmiştir. Bu çalışmada Selçuklu cenaze merasimleri ve gelenekleri Büyük Selçuklu Devleti ve Selçuklu Sultanı Alp Arslan Dönemi konu alınarak İslamiyet öncesi Türk kültürü açısından incelenecektir.
Turk Halk Seri̇nde Gerçeküstü Destanlar Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, 2002
Türk halk edebiyatında destan sözü, epik türle birlikte özel bir halk şiiri türünün adı olarak da geçmektedir. Türk halk şiirinin gerek ferdî, gerekse anonim metinleri arasında "destan" kavramı içinde epik nitelik taşımayan daha ziyade gerçeküstü nitelik gösteren metinler de yer almaktadır. Bugüne kadar daha ziyade "güldürücü, mizahî destanlar", "hayvan destanları", "destan parodileri", "hafif mevzular" gibi değişik adlarla anılan bu metinlerin, en önemli yanlarının yalan, düş veya hayal, tezatlar, abartı ve olağanüstülük gibi anlatma tarzlarıyla gerçeküstü nitelik taşımalarıdır. Bu yazıda bu tür destanlar üzerinde bir takım tespitler ve değerlendirmeler yapılmaya çalışılacaktır.
İslam Öncesi Türk Kültüründe "Anıt Kurgan" Geleneği Üzerine Bazı Tetkikler
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Tarihte büyük devletler kuran Türk boyları, geniş coğrafyalara yayılmışlar ve arkalarında sayısız eserler bırakmışlardır. Bu eserler ise büyük oranda, maddi kültür mirasımızın temel unsurları olan arkeolojik kalıntılardan oluşur, bu kalıntılar içerisinde ise özellikle kurganlar büyük bir öneme sahiptir. Kurganlar somut varlıklar olarak, Türk kültürü, inancı, sosyal yapısı, ekonomik hayatı gibi birçok konuda değerli bilgiler verir, aynı zamanda Türk mimari yapısı ve konut anlayışı hakkında da fikir edinmemizi sağlarlar. Kurganlar Türk kültüründe, ölen bir kişinin ebedi hayatını geçireceği ikametgâhıdır, ölen bir insanın diğer dünyaya yolculuğunun başladığı ve son vedanın yapıldığı yerdir. Bundan dolayı belli bir öneme sahiptirler ve çeşitli tip ve türleri de vardır. Bunlardan birisi anıt mezar veya anıt kurgan olarak tarif edebileceğimiz, bir kişinin anısına yapılan yerlerdir. Türk kültüründe çeşitli sebeplerden dolayı cesedine ulaşılamayan veya cesedi uzak diyarlarda kalan insanların diğer dünyaya yolculukları, anıt kurganlar vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Bunlar yapı ve uygulama olarak diğer kurgan türlerinden farksızdır, sadece içerisinde anısına yapılan insanın cesedi yoktur. Bu çalışmada söz konusu yapılar ve uygulama pratikleri ele alınacak ve örnekleriyle açıklanmaya çalışılacaktır.
Si̇bi̇rya Türk Destanlarinda Şamani̇zm Etki̇leri̇
The Journal of Academic Social Science Studies, 2018
Türk cumhuriyetidir. Kavim ilişkileri sabit olduğu için, etnik topluluklar geç zamanlarda oluşmuştur. Bu durum, İslam etkisinin zayıf olmasına, diğer Türk halklarıyla ilişkilerin az olmasına yol açtığı gibi diğer etkenler Sibirya Türklerinin dillerinde arkaik özelliklerin korunmasını sağlamıştır. Eski Şamanist geleneklerini korumaları için de uygun şartlar yaratmıştır. Bu Şamanist geleneklerin etkilerini en belirgin şekilde sözlü edebiyat eserlerinde görmekteyiz. Eliade gibi araştırmacıların yaptıkları çalışmalarda Kuzey ve Güney Amerika'ya kadar dünyanın hemen hemen her yerinde görülebilen bir inanç sistemi olduğu ortaya konmuştur. Buna göre Eliade ‚Şamanizm'' i ilkel esrime tekniği olarak yani kendinden geçme, vecd hali olarak tanımlamıştır. Şamanizm bir din olmamakla birlikte Altay Şamanizm'i söz konusu olduğunda dinî bir karakter de arz etmektedir. Çünkü Güney Sibirya Türklerinin Köktürklerden itibaren bilinen Gök Tanrı dinini Şamanizm ile sentezlemişlerdir. Şaman inancına göre gökyüzünün katları vardır ve en üst katta Tanrı Ülgen oturmaktadır. Yeryüzünde Yer-Su denilen ruhlar yer alırken yeraltında Erlik adını alan insanlara ızdırap veren kötü ruhların efendisi yaşamaktadır. Şaman inancına sahip olanlar bu ruhları insan şeklinde tasavvur etmektedir. Aynı zamanda Şaman inancına göre bütün dünya ruhlarla doludur. Dağlar, göller, ırmaklar ("yer-su") hep canlı nesnelerdir. Bu durum çok eski ilkel devirlerden kalma animizm etkisi taşımaktadır. Türklerin eski inanışlarını Seher Karadağ araştırmaya yardım edebilecek yazılı kaynaklar sınırlıdır. Bu yüzden sözlü edebiyat ürünleri olan destanlar bize en büyük yardımı sağlamaktadır. Diğer Türk destanları ile Sibirya'nın Türk destanları kıyaslandığı zaman, kahramanın gökyüzü ve yer altı âlemlerine daha sık yolculuklar yaptığı görülür. Konular hemen hemen birbiri ile benzerdir. Kahraman, Şamanist inançta olduğu üzere korkunç mahlûkların yaşadığı, kötülükler âlemi olan yer altına yaptığı yolculukta türlü maceralara atılır. Sibirya Türk destanlarında kadın önemli bir yer tutuğu için ilahi bir varlık konumuna gelmiştir. Çalışmamızda Şamanizm inancının ne olduğu, eski Türk inançlarıyla nasıl bir etkileşimde bulunduğunu inceledik. Şamanizm'in izlerini Sibirya Türk destanlarında bulmaya çalıştık. Bu sayede eski Türk inançları hakkında bir fikir edinmeyi amaçladık.