Alternatif Eğitim Dergisi 2021 - Sayı 14 - Montessori Metodu (original) (raw)
Related papers
Türkiye’de Montessori Yöntemi ile İlgili Yapılan Çalışmaların İncelenmesi
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi, 2021
ÖZ Montessori Yöntemi, bir eğitim sistemidir ve Maria Montessori tarafından oluşturulmuştur. Maria Montessori İtalyan bir pedagog ve ülkesinin ilk kadın doktorudur. Montessori sistemi çocuğu merkeze alır ve çocuğa görelik ilkesiyle hareket ederek, çocuğa uygun oluşturulmuş bir çevreye dayanır. Çocuğun ilgi alanları ve yetenekleri dikkate alınarak, bireysel öğrenme hızının olduğunu kabul eder ve bunu temel alan esnek bir eğitim süreci oluşturur. Montessori yöntemi bir sentezdir; çocukların içlerindeki potansiyeli fark edip keşfetmelerini ve karakterlerini oluşturmalarını amaçlar. Ayrıca çocuğun içindeki potansiyele ulaşması için düzenlenmiş bir alana ve özgürlüğe ihtiyacı olduğunu savunur. Ülkemizde Montessori konusu ile ilgili bilimsel çalışmalara önem verildiği ve çalışmalarının son yıllarda arttığı gözlemlenmektedir. Bu araştırmada, ülkemizde Montessori metodu ve uygulamaları ile ilgili, 2010-2021 yılları arasında yazılan tez ve makaleler, belirlenen ölçütlere göre incelenerek, hem bu metodun güvenilirlik ve geçerliliğini görmek hem de yapılacak yeni araştırmalara fikir vermek amaçlanmıştır. Bu çalışma nitel bir araştırma olup, amaçsal öğrenme stratejilerinden ölçüt öğrenme yöntemi ve doküman tarama (analizi) tekniği kullanılmıştır. Google Akademi, Dergipark ve Ulusal Tez Merkezi veri ortamlarından "montessori" kelimeleri ile kaynaklar taranmış ve 48 tez çalışması, 36 makale çalışması olmak üzere toplam da 84 çalışmaya ulaşılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara bakıldığında; ülkemizde Montessori metoduna yönelik çalışmalarının yoğunluğunun son 5 yıla ait olduğu saptanmıştır. Araştırmaların büyük bir bölümünün okul öncesi kademesinde yapıldığı söylenebilir. Yapılan çalışmaların tamamına yakınının sonuç bölümlerinde, Montessori yöntemi ile eğitim alan çocukların lehine değişim gözlendiği belirtilmiştir.
Alternatif Eğitim Dergisi 2020- Sayı 13 - Waldorf Pedagojisi
Alternatif Eğitim Dergisi, 2020
Waldorf Pedagojisi, Rudolf Steiner‘in (1861 – 1925) çeşitli konferansları ve kitaplarında açıkladığı gibi antroposofinin bir meyvesidir. 1919 yılında Stuttgart’taki Waldorf-Astoria sigara fabrikasının müdürü Emil Molt, Rudolf Steiner’e fabrikasındaki işçilerin çocukları için antroposofi temelinde bir okul tasarlayıp tasarlayamayacağını sordu. Böylelikle Waldorf Pedagojisi’ne uygun olarak İlk okul, hemen 1919 yılında kurulmuştur. Bugün artık Avrupa’nın kuzeyinden Güney Afrika’ya, Vancouver’den Beijing’e kadar dünya çapında 1214 Waldorf Okulu ve 1857 Waldorf yuvası bulunuyor. O günden bugüne Waldorf Pedagojisi deneyim pratikleri ile var olmaya ve ilham vermeye devam ediyor. Yanıtını aradığımız temel sorular şunlar: Waldorf Pedagojisi’nin temel özellikleri neler? Yıllar boyu uygulanan bu yaklaşım eğitime, çocuğa, öğretmene/eğitmene, aileye, topluma ve yaşama nasıl bakıyor? Waldorf Pedagojisi’ni konvansiyonel eğitimden ve diğer alternatif eğitim yaklaşımlarından farklı kılan özellikler neler? Waldorf Pedagojisi’ni kimler, nerede, nasıl uyguluyor? Waldorf Pedagojisi’nin eğiticileri nasıl eğitiliyor? Bu ve bundan daha fazla sorunun yanıtını hem teoriye dayalı metinlerle, hem uygulama deneyimleriyle, hem de çeviri ve telif yazılarla yanıtlamaya çalıştık. Dünya genelinde Waldorf Pedagojisi’nin nasıl ortaya çıktığının öyküsünü, Türkiye’deki Waldorf hareketinin hangi aşamalardan geçtiğini, hangi sorunların yaşandığını, nasıl çözümler üretildiğini ve kendilerini nasıl yetkinleştirdiklerinin öyküsünü bu sayıda bulabilirsiniz.
Montessori Yaklaşımına Genel Bir Bakış ve Eğitim Ortamının Düzenlenmesi
Egitimde Politika Analizi, 2012
Bu çalışmada, Montessori yönteminin ana hatları ortaya konularak, eğitimciler ve aileler tarafından çocuğun doğasının anlaşılmasını ve ona göre bir eğitim sunulmasını sağlamak amaçlanmıştır. Araştırma, literatür taraması şeklindedir. İtalya'nın ilk kadın doktoru olma başarısını gösteren Maria Montessori, eğitim alanındaki görüşleriyle de dünyada yankı uyandırmıştır. Zihinsel engelli çocuklarla çalışmasıyla başlayan eğitim yolculuğu, "Çocuk Evi"yle devam etmiştir. Ona göre eğitimin merkezinde çocuk vardır. Çocuğun duyularını geliştirmek önemlidir. "Eller zihnin araçlarıdır." Çocuğun, doğal merakının yönlendirmesiyle, özgürlük içinde hareket edebilmesi için ortamın ve materyallerin ona göre düzenlenmesi gerekir. Çocuklarda belirli becerilerin kazanılması için "hassas dönemler" ve bu dönemlerde çok az bir gayretle bu becerilerin kazanılmasını sağlayan "emici zihin" vardır. Yöntemdeki hazırlanmış çevre, çocuğun bilişsel ve duyuşsal açıdan gelişmesine imkan tanımaktadır. Anahtar Sözcükler: Montessori, eğitim ortamı, emici zihin, hassas dönem, bilişsel gelişim
Ayşe Dilek Öğretir Özçelik. (2021). “Montessori Yaklaşımı”, Adnan Taşgın (ed.), Çocukların Eğitiminde Programlar ve Yaklaşımlar, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, s. 59-85. ISBN: 978-625-7931-98-4, 332 sayfa., 2021
Ayşe Dilek Öğretir Özçelik. (2021). “Montessori Yaklaşımı”, Adnan Taşgın (ed.), Çocukların Eğitiminde Programlar ve Yaklaşımlar, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, s. 59-85. ISBN: 978-625-7931-98-4, 332 sayfa.
Alternatif Eğitim Dergisi 2019 - Sayı 11 - Eğitimde Reggio Emilia Yaklaşımı
Alternatif Eğitim Dergisi , 2019
Reggio Emilia’nın bizlere ilham kaynağı olmuş, -bize göre- ışık saçan dünyasına girerken yaklaşımın öncüsü Loris Malaguzzi’nin dünyaya bakış açısını benimsiyoruz ve çocuklarımızı da bu bakış açısıyla temas ettirmeyi umut ediyoruz: “Dünyayı hiç bitmemiş bir taslak olarak hayal edebilirsiniz. Her zaman pervasız ve olağanüstü taze…” Bu hayalden hareketle bu taslağı geliştirmek, eklemeler yapmak ve güzelleştirmek için çocuklardan yardım alıyoruz. Hiç bitmeyen bu taslak üzerinde, hep birlikte dünyaya izlerimizi bırakmak üzere çalışıyoruz. Çocuklarımız her sene “ders konusu” olarak dünyanın bize her yıl aynı tazelikte sunduğu nimetlerden yararlanıyor. Bilimin ve doğanın “gerçek”leriyle meşgul oluyor. Meraklarının yöneldiği her konu bizim için üzerinde çalışılacak bir projeye dönüşüyor. Toplumdan ve kültürden soyutlanmamaları için sınıflarımızda demokratik ve katılımcı rutinlerimizi oluşturuyoruz. Hep birlikte “öğrenmeyi” öğreniyoruz. Alternatif Eğitim Dergisi’nin 11. sayısında Reggio Emilia deneyimini paylaşan; çok farklı yer, zaman, deneyim ve alandan gelen bu dostlarımızın birbirinden farklı ve hepimizi zenginleştiren deneyimlerine, düşüncelerine ve araştırmalarına yer verdik. Ayrıca Reggio Emilia’nın ilham veren yabancı dildeki kaynaklarını yine bu sayıda sizlerle buluşturuyoruz. Bu umudu ve deneyimi paylaşmamıza ortam hazırlayan Alternatif Eğitim Dergisi yürütücülerine büyük bir teşekkür borçluyuz. Bununla birlikte en büyük teşekkürü bize bu hayali kurduran ve deneyimimizi var eden çocuklara sunuyoruz.
Akademik Yaklaşımlar Dergisi Tam Sayı 14-2
Akademik Yaklaşımlar Dergisi, 2023
Dergimizin Aralık/2023 Sayısı Yayımlandı. Tüm yazarlarımıza, hakemlerimize ve editörlerimize teşekkürlerimizi sunarız. Saygılarımızla...
Okul Öncesi̇ Eği̇ti̇mde Montessori̇ Yaklaşimi
… DERGİSİ/JOURNAL OF …, 2010
Özet Literatür derlemesine dayalı bu çalışmada, son yıllarda gittikçe önem kazanan ve bir o kadar da zorluklarla karşılaştlgımız okul öncesi egitimde, yurtdışında başarıyla uygulanmış bir yaklaşım olan Montessori yaklaşımı ana hatlanyla ele alınmıştır. Bu yaklaşımın teorik olarak bir çerçevesi çizilmiş ve daha sonra ilkeleri, okul öncesi egitimde karşılaşılan pratik uygulamaları ve bu uygulamalarda ö!P"etmenlerin rolü incelenmiştir. Eslciden beri birçok ülkede uygulanmasına ra~en, ülkemizin egitim programlarının ç<tgdaş ya!}amla uyumlu duruma getirildigi bu yıllarda, okul öncesi dönemin de buna uyum saglaması gerekliIigi düşünülmektedir.
Çocuk Gelişiminde Montessori Yaklaşımı
2006
ÖZET Çağdaş çocuk eğitimi konusunda yapılan bilimsel araştırmalar ışığında uzmanlar tarafından çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Çağdaş yaklaşımlar içerisinde yer alan ve birçok okul öncesi eğitim kurumunda kullanılan Montessori yaklaşımı, modern eğitim anlayışını benimsemiş olması ile dikkati çekmektedir. İtalya'nın ilk kadın tıp doktoru olan ve daha sonra Roma Üniversitesi'nde psikiyatr uzmanlığını alan Dr. Maria Montessori (1869-1952), görevi sırasında zihinsel engelli çocuklarla ilgilenmiş ve onların özel bir eğitimden geçirilerek gelişmelerine yardımcı olunabileceğini savunmuştur. Bu düşünceden hareketle aynı yöntemlerin normal çocuklar için de kullanılabileceğini düşünerek, çalışmalarını eğitim alanına yöneltmiştir. Çağdaş çocuk eğitimi konusunda önemli isimlerden biri olan Montessori'nin eğitim konusundaki görüşleri günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. Bu çalışmada çocuk eğitimine ilişkin çalışmaları bulunan Dr. Maria Montessori'nin kendi ismi ile anılan Montessori yaklaşımı incelenecektir. ABSTRACT Various methods have been developed by experts in the light of scientific researches about contemporary child education. Nowadays, ın the contemporary approaches, Montessori approach which is used in lots of preschool education institutions attracts attention as being an application of new education techniques. Dr. Maria Montessori (1869-1952), the first female medicine doctor in Italy, and afterwards, who becames an expert at Roma University, was interested in children with mental disabilities her studies and she defended that a specialized program for these children could be helpful for their development. In the light of all these, since she found out that same methods could be used for normal children, she directed her studies to the education field. Today, the ideas of Montessori are still valid., the aim of this study was to give information about these Montessori programs.
Alternatif Eğitim Dergisi - Alternatif Üniversite
Alternatif Üniversite, 2016
Türkiye, 15 Temmuz akşamı kanlı bir darbe girişimiyle sarsıldı. Çok sayıda insanın yaşamını yitirdiği, onlarcasının da yaralandığı bu darbe girişimi sırasında oluşan şiddet ortamı ve yaşanan çatışmalar; barış, demokrasi, insan hakları ve siyaset temelinde yeni bir dönemin kapısını araladı. Eğitim kurumu bu süreçte en çok etkilenen kurumlardan biri oldu. Darbe girişimi sonrası eğitim sisteminde çok büyük değişiklikler yapıldı. Ancak, bunlar daha çok hükümetin darbe karşısında kendini korumaya yönelik düzenlemelerdi. Türkiye eğitim sistemi eskisi gibi devam ediyor. Sorunlar yerli yerinde ve değişen bir şey yok. Çünkü yapılan düzenlemeler eğitimin içeriğinden çok biçimine ilişkindi. Düşük akademik başarı, eğitime erişim sorunu, okul dışında kalan kız çocukları, çocuk gelin meselesi, düşük nitelikli eğitim materyalleri, kalabalık derslikler, öğretmenlere yönelik tartışmalı performans sorunu, açığa alınan veya ihraç edilen öğretmenler, bazı şehirlerde eğitim-öğretimin aksaması, okul yöneticileriyle ilgili liyakat meselesi, mülakatla öğretmen alımında yaşanan sorunlar, tartışmalı seçimlik dersler gibi bir dolu sorun hala çözülmeyi bekliyor. Genelde sol kesimler ve eğitim üzerine düşünenler eski alışkanlıklarına devam ediyor: Eleştirmek. Oysa geleceği bugünden kurmak adına önerilerimizi şekillendirmek, kurumlaştırmak, yaygınlaştırmak gibi bir derdimiz olmalı. Bu nedenle bu sayıda üniversitelerdeki eğitime odaklandık ve alternatif üniversite modelleri için ipucu olabilecek yazılara yer verdik.