Suriyeli Mültecilerin Sosyo-Mekansal Kümelenmelerinin İzmir Özelinde Analizi (original) (raw)
Related papers
Suriyeli Mültecilerin Mekânsal Analizi: Şanlıurfa Örneği
Journal of Geography, 2019
Göç olgusu, coğrafi olarak iki mekân arasında yer değiştirmenin yanı sıra toplumsal değişim ve dönüşüm üzerinde önemli etkiye sahiptir. Suriye'de 2011 yılında ortaya çıkan iç karışıklıklar zamanla bir iç savaşa dönüşmüştür. Suriye ile sınır komşusu olan ülkeler arasında savaştan en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Ülkemizin benimsediği "Açık Kapı" politikası nedeniyle başta Suriye sınırında yer alan illerimizde olmak üzere Suriyeli mülteci sayısı hızla artmıştır. Şanlıurfa İli bu durumdan en fazla etkilenen illerin başında gelmektedir. Bu çalışma Güneydoğu Anadolu Bölgesi Orta Fırat Bölümü'nde yer alan büyük bir kısmı plato sahalarından oluşan Şanlıurfa İlini kapsamaktadır. Suriyeli mültecilerle ilgili Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü PİCTES Biriminden alınan farklı yaş gruplarında okula devam eden öğrenci sayılarından ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı bültenler ışığında Şanlıurfa İlinde kamp dışında kalan Suriyeli sığınmacıların ilçeler bazında dağılış analizleri yapılmıştır. Dağılışın fazla olduğu sahalarla sosyo-ekonomik yapı arasındaki bağlantı incelenmiştir. Çalışmada durum tespiti yapmak amacıyla 20 Suriyeli aileyle derinlemesine görüşme tekniği uygulanmıştır. Önceden katılımcılar için sorular hazırlanmış ancak konuşmanın seyrine göre katılımcılara yeni sorularda sorulmuştur. Elde edilen verilerin özgün içeriklerine sadık kalınmış ve söylenilenlerden alıntılar yapılarak analizler yapılmıştır.
Sosyal-Mekansal-Siyasal Kümelenme Biçimi Olarak İzmir Kentinde Balkan (Rumeli) Kimliği
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, TODAİE, , 2012
Özet: Türk toplumunun genel karakteristiği açısından bakıldığında Türkiye'nin kendine özgü bir çeşitlilik tecrübesinin bulunduğu, farklı kültürleri-kimlikleri bir arada barındırdığı görülecektir. Balkan/Rumeli göçmenleri belirli bir bölgede kümelendiklerinde ve ortak hareket bilinci geliştirme noktasına geldiklerinde önemli bir sosyal, kültürel ve siyasal kaynağa dönüşebilmektedirler. Bu yönde göçmen kitlelerin, hem genel hem de yerel yönetimlerin seçim süreçlerinde özellikle belirli bölgelerde oldukça etkin oldukları söylenebilir. Bunda, göçmenlerin yerleşim biçimlerinin (kentte sosyal-mekânsal kümelenmelerinin), formel-enformel güçlü ağ ilişkilerinin ve inşa edilen 'Balkan/Rumeli kimliğinin etkili olduğu düşünülmektedir. itekim, bu makalede, Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olan Đzmir'de yoğun olarak yaşayan Balkan/Rumeli göçmenlerinin örgütlenme biçimleri sosyal, mekânsal ve siyasal kümelenme kavramları etrafında açıklanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kimlik, sosyal-mekânsal-siyasal kümelenme, ilişki ağları, balkan (rumeli) göçmenleri. Balkan (Rumelia) Identity in Đzmir as a Form of Social-Spatial-Political Aggregation Abstract: When Turkey is taken into consideration in point of overall characteristic, it is well observed that it has a distinctive diversity experience and that it incorporates different cultures and identities. When Balkan/Rumelia immigrants aggregate in a particular area and come to the point of developing a common action consciousness, they can turn into a significant social, cultural and political resource. In this direction, it can be said that mass of immigrants are highly effective in the process of both general and local government elections, especially in particular areas. It is anticipated that form of allocation (social and spatial aggregation) of immigrants, their formal and informal powerful network relations and the construction of 'Balkan/Rumelia identity' are effective on this matter. This article aims to explain the organization form of Balkan/Rumelia immigrants, who live densely in Đzmir, the third major city of Turkey, within the frame of social, spatial and political aggregation.
Türkiye’de Suriyeli Mültecilere Yönelik Toplumsal Olayların Dağılımı
Coğrafya Dergisi / Journal of Geography, 2021
Türkiye'de bulunan Suriyeli mülteciler; ülkenin temel konularından birini oluşturmaktadır. Özellikle bazı illerde Suriyeli mülteciler ile ev sahibi halk arasında zaman zaman yaşanan "toplumsal olaylar" kaygı veren sonuçlar doğurmaktadır. Göç olgusunun önemli sonuçlardan biri de toplumsal olaylardır. İki ya da daha fazla kişinin belirli bir amaçla gerçekleştirdiği toplu aktiviteler şeklinde tanımlanan toplumsal olay; sosyal yaşamı doğrudan etkileyen önemli vakalardır. Bugüne kadar Suriyeli mülteciler konusunu irdeleyen birçok çalışmanın yapıldığı görülmektedir. Ancak, bu çalışmalar içinde, ev sahibi halk ile Suriyeli mülteciler arasında zaman zaman yaşanan "toplumsal olaylar" konusunu irdeleyen araştırmaların oldukça sınırlı kaldığı görülmektedir. Bu çalışmada, Türkiye'de bulunan Suriyeli mülteciler ile ev sahibi halk arasında yaşanan toplumsal olayların dağılımının zaman ve mekân perspektifinde ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmanın doğası gereği, nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Suriyeli mültecilerle ilgili basında yer alan "toplumsal olay" konulu haberler çalışmanın temel veri kaynağını oluşturmaktadır. Sonuç olarak, 2011-2020 yılları arasında, konusu Suriyeli mülteciler olan toplumsal olaylara ilişkin niceliksel ve mekânsal bir durum tespiti yapılmıştır. Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilerin sayısının artmasına rağmen toplumsal olay sayısının düştüğü tespit edilmiştir. Göç konusunda Türkiye'de uygulanan politikalar, organizasyon ve kriz yönetimi açısından başarılı bir sonuç ortaya konulmuştur denilebilir.
Sakarya’daki Suriyeli Mültecilerin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Sorunları
I. ULUSLARARASI GÖÇ VE MÜLTECİ KONGRESİ BİLDİRİLERİ, 2018
Türkiye, 2011 tarihinde ilk grubun giriş yapmasından itibaren, Suriye vatandaşı misafirlere kapılarını açmış ve bugün 3 milyondan fazla Suriyeli ülkemize sığınmış durumdadır. Suriye’den Türkiye’ye -dış- göçler devam etmektedir. Uluslararası zorunlu göç kapsamında değerlendirilen bu göçlerin sonucunda sığınmacı durumundaki misafir Suriyeli vatandaşların barınma, sağlık, eğitim, ekonomik, güvenlik, uyum ve iletişim sorunlarının olması kaçınılmazdır. Yürütülen araştırmalarda da bu sorunların tespitine ve çözümüne yönelik çalışmalar mevcuttur. Bu bildiride de Sakarya’daki Suriyeli mültecilerin sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarının ve Sakarya halkının mültecilere tutumunun tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla Sakarya il merkezindeki Suriyeli mültecilerin yaşadığı alanlarda 160 Suriyeli vatandaşa Arapça bilen tercüman aracılığıyla yüz yüze görüşme yoluyla anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen verilere göre şu bulgulara ulaşılmıştır: Suriyeli mülteciler sağlık kurumlarına erişimde ve barınma konusunda çok fazla sorun yaşamakta; ilaç ve doktor ihtiyaçları bulunmakta, sağlık kuruluşlarında dil sorunu (iletişim) yaşamaktadır. Ayrıca Geçici Koruma konumlarından kaynaklanan yasal hakları konusunda bilgi sahibi değillerdir. Sakarya’daki mültecilerin sorunları, Türkiye genelindeki mültecilerin sorunlarıyla bazı farklılıklar olsa da genel itibariyle yakın özellikler göstermektedir.
Suriyeli Mültecilere Yönelik Sultangazi Ölçeğinde Bir Araştırma
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2021
Suriye'deki iç savaşın başlamasının ardından Suriye'de yaşayan Suriyeliler mecburi olarak iç savaşın da getirdiği ekonomik, sosyolojik, siyasi ve askeri müdahaleler neticesinde ülkelerini terk etmek zorunda kalmıştır. Suriye'de iç savaşın başladığı 2011 yılından itibaren günümüze en çok Suriyeli mülteciye Türkiye Cumhuriyeti Devleti sahip çıkmış ve sınır kapılarını açarak mültecilerin Türkiye'ye gelmesine müsaade etmiştir. Türkiye'nin günümüzde yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Nitekim bu 4 milyon Suriyeli mültecinin birçoğu Türkiye'nin yedi bölgesine dağılmış ve buralarda hayatlarını devam ettirmektedirler. Suriyeli mülteciler, 2011 yılından itibaren diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de birçok problemle de karşı karşıya kalmışlardır. Yapılan araştırmada özellikle Suriyeli mültecilerin Türkiye'de yaşadıkları dil sorunu hakkında, çalışma hayatı hakkında, yapmış oldukları meslekler hakkında, eğitim seviyeleri, sosyal güvencelerinin olup olmadığı, ikamet sorunlarının olup olmadığı, Suriye'ye geri dönmeyi düşünüp düşünmedikleri gibi pek çok konuya değinilmiştir. Bu açıdan yaklaşıldığında yapılan araştırmayla Suriyeli mültecilerin Sultangazi ölçeğinde yukarıda muhatap oldukları soru ve sorunların ne aşamada olduğu hakkında bir sonuç elde edilmeye çalışılmıştır.
Türkiye'deki Suriyeli Mültecilerin Yaşam Koşulları Üzerine Sosyolojik Bir Çalışma: Elazığ Örneği
Route Educational and Social Science Journal, 2017
In this article, it has been examined the living conditions of the Syrian refugees in Elazığ province (Turkey). Especially, the article focus on characteristics of work/study, basic needs (such as food and clothing), housing, dwelling, education, health, relief, etc. about the Syrian refugees. The research was conducted in the form of survey on a sample group of 100 people. The findings obtained in the field have been analyzed by via SPSS 16 program. It has been seen that Syrian refugees living in Elazığ province have faced great difficulties in particular issues such as food, employment/work and rent payments, rather issues such as housing, health, education, and welfare according to the research findings.
Sekülerleşme ve Göç İlişkisi: Suriyeli Mülteciler Örneği
Bilimname, 2019
İçinde yaşadığımız modern dünyanın dilini belirleme özelliğine sahip olan sekülerleşme, dinin toplumsal etkisinin zayıflaması anlamına gelir. "Sekülerleşme ve Göç İlişkisi: Suriyeli Mülteciler Örneği" başlıklı bu nitel çalışma, İstanbul'da ikamet eden Suriyeli mülteciler üzerinden sekülerleşme ile göç olgusu arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Sekülerleşmenin göç olgusu ile olan ilişkisi, farklı toplum yapılarında değişiklik arz etmektedir. Bundan dolayı, sekülerleşme-göç ilişkisinde genel bir yargıya ulaşmak oldukça zor görünmektedir. Ancak biz, Suriyeli mülteciler üzerinden belli sonuçlara ulaşmaya çalışacağız. Sekülerleşme-göç ilişkisini analiz etmeyi amaçlayan bu çalışma, kartopu örnekleme tekniği ile kendilerine ulaşılan 15 Suriyeli mülteci ile yapılan mülakatlar sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu makalenin temel tezi, zorunlu göç sonunda İstanbul'da yaşamaya başlayan Suriyeli mültecilerin sekülerleşmeye başladığı sorunsalıdır. Açıkçası, Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılının mart ayından itibaren Türkiye'ye göç etmeye başlayan mültecilerin bireysel ve toplumsal yaşamı üzerinde dinin etkisi gittikçe azalmaya başlamıştır. İstanbul'da yaşayan Suriyeli mültecilerin sekülerleşme eğilimi göstermesinin arka planında Türk toplumuna uyum sağlama isteği, mahalle baskısından uzaklaşma, eğitim kurumlarında dini doğru öğrenme ve yaşadıkları trajik olaylardan dolayı Yaratıcı ile olan ilişkilerini gözden geçirme motivasyonları yer almaktadır. Nitel verilerin esas alındığı bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde farklı boyutlarıyla sekülerleşme kuramı ile beraber göç olgusu analiz edilmiş, ikinci bölümde de yarı yapılandırılmış sorulardan oluşan mülakat verileri yorumlanmıştır. Son bölümde ise ulaşılan sonuçlar, maddeler halinde değerlendirilmiştir.