ELEKTRONİK DEVLET UYGULAMALARININ "DE JURE VE DE FACTO ÜLKE" BAKIŞ AÇISIYLA İNCELENMESİ: ANKARA VE LEFKOŞA KARŞILAŞTIRMASI (original) (raw)

TÜRKİYE’DE E-DEVLET UYGULAMALARI: KAMU KURUMLARINDA ELEKTRONİK İŞLEYİŞ VE HİZMET

Conference: 2. Uluslararası Battalgazi Multidisipliner Çalışmalar KongresiAt: Malatya, 2019

İçinde bulunduğumuz yüzyıl hızlı bir şekilde değişmekte, elektronik ortam ise başat bir unsur olarak hem devletler arası rekabette hem de kamusal hizmet arzı ve sunumunda önemli bir aktör konumu üstlenmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplumsal yapıları ve yaşam tarzlarını ciddi oranda etkilemesi; kamu kurumlarının hizmet ve işleyiş anlayışlarını da değiştirmektedir. Bu gelişmeler ile birlikte kamu kurumlarının geleneksel kalıplardan sıyrılarak Yeni Kamu Yönetimi (YKY) düşüncesinin bir uzantısı olan e-Devlet sistemlerini benimsemeleri kaçınılmaz bir hal almıştır. E-Devlet; devlet hizmetlerinin ve işleyişinin elektronik ortamda hızlı, güvenilir ve kesintisiz olarak gerçekleştiği web tabanlı bir sistemdir. Bilişim teknolojilerinin stratejik yönetimine dayanan e-devlet, bilgi toplumuna ve kurumlara elektronik ortamda veri sağlanılması temelinde verimliliği hedeflemektedir. Bilişim teknolojilerinin hızlı gelişimi ve günlük hayatı belirgin şekilde etkilemesi gerçeğinden hareketle; gelişmiş ülkelerdeki e-devlet uygulamaları ile doğrusal olarak Türkiye'de de e-devlet uygulamaları yaygın hale gelmiştir. Türkiye'de çok sayıdaki kamu kurumu, bilgi işlem departmanları sayesinde bilgiyi işlemekte, depolamakta ve topluma sunmaktadır. Bu kapsamda elektronik ortam, devlet-kurum ya da devlet-birey arasındaki etkileşimi dolaysız hale getirerek zamandan ve mekandan tasarruf sağlamaktadır. Öte yandan e-devlet uygulamalarının başarılı ve kesintisiz bir şekilde işleyişi kolay olmadığı gibi yüksek maliyetli teknik altyapı gerektirmektedir. Buna karşın gerekli altyapı sağlansa dahi bazı problemler ortaya çıkabilmektedir. Bunlar; teknolojik gelişmelere ayak uyduramama, yeni yapıya karşı direnç, hedeflerin belirsizliği, bilgisayar okuryazarlığı oranının düşük olması ve idarecilerin isteksizliği olarak ifade edilebilmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, teknolojinin artan değerini ortaya koyarak e-devlet olgusunun açıklanması, ilgili süreçlerdeki problemlerin tespit edilmesi ve sistemin daha işlevsel şekilde sürdürülebilmesi adına çözüm önerilerinin sunulmasıdır. Çalışmada önce e-devlet kavramı kuramsal açıdan irdelenmiş; sonra mevcut problemler ortaya konularak çeşitli önerilerde bulunulmuştur.

MUKAYESELİ HUKUK VE YARGI KARARLARI IŞIĞINDA ELEKTRONİK TEBLİGATIN YAPILMIŞ SAYILDIĞI TARİH

Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi, 2021

Elektronik tebligatın yapılmış sayılacağı tarihe ilişkin doktrinde ve uygulamada tartışmalar bulun-maktadır. Bu tartışmaların çözümünde, tebligata ilişkin ku-ralların niteliği ve önemi değerlendirilmelidir. Çünkü, tebligat, ilgililerin hakla-rının korunması için hukuki güvencelerin, temel hakların ve ilkelerin sağlan-masına aracılık etmektedir. Elektronik tebligatın tebliğ tarihine ilişkin mevzua-tımızda hükümler bulunmaktadır. Mevcut hükümlere ve yargı kararlarına rağmen bu konuda tartışmalar yaşanmaktadır. Çünkü elektronik tebligatın tebliğ tarihine yönelik hükümler özellikle menfaat çatışmasının yoğun olarak yaşandığı icra ve iflas hukuku alanında sorunlara neden olmaktadır. Bu çerçe-vede çalışmamızda, elektronik tebligat mesajının UETS üzerinden açılma anının tebliğ anı olarak kabul edilip edilemeyeceğine değinilmektedir. Ancak makale-mizin asıl amacı, olan hukuk bakımından bu tebliğ anına ilişkin bu değerlen-dirmeler yapılırken olması gereken hukuk bakımından da görüşlerimize yer vermektir. Elektronik tebligata ilişkin tebliğ anına ilişkin olarak yabancı hukuk-taki elektronik tebligat düzenlemeleri de incelenmeye çalışılmıştır.

ELEKTRİK TÜKETİMİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYA ETKİSİ TÜRKİYE ÜZERİNDE AMPİRİK VE DAVRANIŞSAL BİR İNCELEME

Uluslararası Ekonomi, İşletme ve Politika Dergisi , 2019

Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını ellerinden almadan; şimdiki neslin ihtiyaçlarının karşılanabildiği gelişme süreci olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla ülkede büyüme kavramının yanı sıra kalkınma kavramının da ne kadar önemli olduğu ifade edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, elektrik tüketimini diğer çalışmalardan farklı olarak büyüme endeksiyle değil kalkınma endeksiyle olan ilişkisi belirtilmek istenmiştir. Çalışmada, 1970-2017 yılları arası İnsani Kalkınma Endeksi ile kişi başı elektrik tüketim miktarı verileri kullanılmıştır. Türkiye’de kalkınma ile elektrik tüketimi arasındaki ilişki yapısını ortaya konması amaçlanmıştır. Kalkınma değişkeninin durağan, elektrik tüketimin ise durağan-dışı olmasından ötürü ARDL sınır testi ve Toda-Yamamoto nedensellik sınamaları kullanılmıştır. Yapılan Veri, Model ve Ampirik analizinden elde edilen sonuçlara göre; kalkınma ile elektrik tüketimi arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu yönündedir. Bu ilişkinin yönünü belirlemek amacıyla kullanılan Toda-Yamamoto nedensellik sınaması, elektrik tüketiminden kalkınmaya doğru bir nedensellik olduğunu göstermektedir.

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ YARATICILIK DÜZEYLERİNİN DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ (KIRIKKALE …

jret.org

Bu çalışma, fen ve teknoloji öğretmen adaylarının kendi algılarına göre yaratıcılık düzeylerinin; sınıf düzeyi, yaş, anne-baba eğitim durumu ve ailenin gelir durumuna göre farklılaşma olup olmadığını saptamak üzere yürütülmüş, tarama modelinde bir araştırmadır. Çalışmanın örneklemini, 2011-2012 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Kırıkkale Üniversitesi Fen ve Teknoloji Öğretmenliği Anabilim Dalında normal ve ikinci öğretimde öğrenim gören 199 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, öğrenci tanıtım formu ve Aksoy (2004 ) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Ne Kadar Yaratıcısınız? (How Creative Are You?) yaratıcılık ölçeği kullanılmıştır. Veri analizinde ortalama, tek yönlü varyans analizi ve Post Hoc işlemlerinde Tukey HSD testi kullanılmıştır. Araştırmanın analiz sonuçlarına göre fen ve teknoloji öğretmen adaylarının yaratıcılık düzeylerinde sınıf düzeyi, yaş ve anne eğitim durumu değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık tespit edilirken; baba eğitim durumu ve ailenin gelir durumu değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık ortaya çıkmamıştır.

ELEKTRONİK TİCARETİN İŞLETMELERİN DIŞ ÇEVRESİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ: MALATYA İLİ TEKSTİL SEKTÖRÜNDE BİR UYGULAMA

Journal of Economics Administrative Sciences Faculty Dicle University, 2014

The concept of the electronic commerce develops quickly to globalisation and dominate the markets depending on the internet and on the development of related technologies. Everybody can do shopping without going markets, and they can do shopping different countries. So the notion of ‘limit’ disappear in world anymore. Institutions and organizations must interested in the subject thanks to electronic commerce, and they investigate all features of this and also they will contunie searching all around the world. Because the managements need to search their external environment to look into the cases. This develeopments are required to move depending on the conditions of government, consumer, economy, supplier, marketing and rivalry. In this work is focused on these concepts other than the entity.

DİVAN EDEBİYATI GELENEĞİ VE TOPLUMCU GERÇEKÇİLİK BAĞLAMINDA ATTİLÂ İLHAN VE EMEKÇİYE GAZEL ŞİİRİ

Makale, 2024

In Turkish poetry from Tanzimat to the Republic, the influence of Diwan literature diminished and modern approaches shaped by Western literature were adopted. However, many poets, such as Behçet Necatigil and Turgut Uyar, continued to be inspired by tradition. From the 1960s onwards, poets such as Attilâ İlhan brought the aesthetic elements of Diwan poetry intomodern poetry and combined this tradition with social issues. He combined the classical forms of Diwan poetry, such as the ghazal, with socialist realist content and presented them with an original approach. His blending of socialist realist poetry with the aesthetics of Diwan poetry stands out as a unique approach in modern Turkish poetry. While dealing with social injustices and the struggle of the working class, the poet enriches the structural elements of the traditional ghazal with modern content. In the poem emekçiye gazel, İlhan adapted the traditional love theme of the ghazal to the struggle of the working class. In this article, Attilâ İlhan's use of the tradition of Diwan literature in his poetry is discussed through the poem emekçiye gazel. In this context, the study discusses how İlhan combines and transforms socialist concerns with classical literary patterns. It is pointed out that in the poem, which has undergone considerable changes compared to a classical ghazal, some structural features of the ghazal, such as the rhyme scheme, have been preserved, and its content has been made original by focusing on the difficulties and struggles of the working class. The transformation of the idealised love theme of the classical ghazal into metaphors of workers from a modern perspective, thus transforming the traditional form into a tool for social criticism, is discussed. Again, in this context, the appearance of the labourer instead of the lover in Diwan poetry has been revealed. Finally, the similarities of the ode to the labourer with some of the elements of Diwan poetry and the couplets in Şeyh Galip's Hüsn ü Aşk masnavi are highlighted.