YAPI YÖNETİMİNDE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ UYGULAMALARI VE YAPI DENETİMİNİN AFET YÖNETİMİ İÇİN ÖNEMİ (original) (raw)
Related papers
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN (CBS) COĞRAFYA ÖĞRETİMİNDE KULLANIMININ ÖNEMİ VE GEREKLİLİĞİ
Bilgi ve bilgisayar teknolojisinin gelişimi ile birlikte uygulanmaya başlanan Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), birçok meslek dalında ve iş kolunda, takip ve planlama için kullanılmaktadır. CBS en genel tanımıyla, her türlü veriyi birbirleriyle ve coğrafi konumları ile ilişkilendirerek bilgisayar ortamında toplamak ve bunları grafik ya da basılı olarak izlemektir. Yeryüzünün tümüyle bir coğrafi mekân olduğu düşünüldüğünde, yeryüzünde meydana gelen doğal ve beşeri olayların doğrudan veya dolaylı olarak coğrafya ile ilgili olduğu açıkça görülmektedir. Özellikle, 21. yüzyılın başından itibaren coğrafya bilimi, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Küresel Konumlandırma Sistemi, Uzaktan Algılama, bilgisayar ve internet gibi sahip olduğu üstün teknoloji, araç-gereç ve metotlarla hayatın hemen tüm alanlarında insanoğluna çok büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Bilgi çağını yaşadığımız bir yüzyılda, bilgi toplama, bilgi üretme ve bilgileri sorgulayıp farklı sonuçlar elde etme yoluyla, toplumun problemlerine yeni çözüm yolları bulmak son derece önemlidir. Yeryüzüne ait tüm coğrafi bilgilerin bilgisayar ortamına aktarılıp sorgulanması ve analiz edilmesini sağlayan Coğrafi Bilgi Sistemleri, toplumların karşılaştığı problemlere kalıcı çözümler üretme adına hayatın her safhasında kullanılan önemli bir bilgi teknolojisidir. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS)'nin okullarda yaygın bir şekilde kullanılması, konuların öğrencilere kapsamlı ve sistemli bir şekilde aktarılmasını sağlayarak etkin öğrenmeye hız kazandıracaktır. CBS destekli öğretim yöntemi, Coğrafya dersinde öğretmene yardımcı olarak dersin amaçlarını, içeriğini ve değerlendirme etkinliklerini daha işlevsel bir hale getirmektedir.
ÖZET: Proje alanı, Ankara ilinde, Haymana-Gölbaşı kara yolunun 22. Km sinde bulunan toplam 968 ha'lık bir alana sahip olan Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Çiftliği ile Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kenan Evren Araştırma ve Uygulama Çiftlikleri Arazilerinden oluşmaktadır. Proje alanında yapılan çalışmalar iki aşamada gerçekleştirilmiş, öncelikli sırayı arazi çalışmaları almıştır. Arazide yollar, parseller ve gölet'e ait noktalarının GPS aleti yardımıyla koordinat okuması yapılmış, jeolojik gözlemler yapılarak alana ait detay jeolojik haritanın elde edilmesi için litolojik formasyon sınırları belirlenmiş ve çalışma alanlarının toprak yapısını analiz etmek açısından da 42 farklı noktadan ve değişik derinliklerden toprak numuneleri alınmıştır. Arazi çalışmalarından sonra büroda yapılan çalışmalarda; alana ait toprak, jeolojik, parseller, yollar vb. Kapsamlara ait konulu haritalar yapılmış, toprak, jeolojik, meteorolojik ve parsel bazında ürüne ait veri tabanları depo edilip haritalarla ilişkilendirilerek sağlıklı sorgulamaların yapılmasına zemin oluşturulmuştur.
İŞLETMELERDE BİLGİ YÖNETİMİNİN, ÖRGÜTSEL KÜLTÜR ÜZERİNDE ETKİSİ
JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES RESEARCH , 2017
Bu çalışmanın genel amacı; örgütsel boyuttaki bilgi yönetimi çalışmalarının, örgütsel kültür üzerinde etkisinin olup olmadığını belirlemeye yöneliktir. Çalışmanın alt amaçları ise; Katılımcıların örgütsel bilgi yönetimi algıları ve alt bileşenlerinin düzeylerini, Katılımcıların örgütsel kültür ve alt bileşenlerinin düzeylerini, Örgütsel bilgi yönetimi çalışmalarının örgütsel kültürle ve söz konusu iki kavramın alt boyutları arasında ilişki olup olmadığını ortaya koymaktır. Bu araştırmada örgütsel bilgi yönetimi çalışmaları ve alt bileşenlerinin, örgütsel kültür ve boyutları üzerinde etkisinin olup olmadığını belirlemeye yönelik olduğundan etkileşimsel bir model şeklinde desenlenmiştir. Örgütsel bilgi yönetiminin alt bileşenleri olan bilgi edinme, bilgi üretimi, bilgi paylaşımı, bilgi depolama-dokümantasyon ve bilginin kullanımı değişkenleri ile örgütsel kültür alt bileşenleri olan yenilikçi, yarışmacı, bürokratik ve topluluk kültürü değişkenleri arasındaki ilişkiler ayrı ayrı ele alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kahramanmaraş İlinde sağlık sektöründe faaliyet gösteren ve özel hastane bünyesinde çalışan 238 personel oluşturmaktadır. Araştırmada veri elde etmek adına, Ogbonna ve Haris (2000) tarafından geliştirilen ve Deshpande ve arkadaşları(1993) tarafından yeniden boyutlandırılan 16 maddelik " örgüt kültürü ölçeği " ile Churchill (1979) tarafından oluşturulup, Lee, Lee ve Kang (2005) tarafından geliştirilen 17 maddelik " bilgi yönetimi " ölçekleri kullanılmıştır. Söz konusu ölçeklerle toplanan verilerin istatistiki çözümleri için veri analizi programı olan SPSS 21.0 kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre bilgi yönetimi ve örgüt kültürü arasında düşük düzeyde istatistiki yönden anlamlı bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuçla birlikte bilgi yönetimi çalışmalarında ortaya çıkacak olumlu çalışmaların, örgüt kültürü üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Örgütsel bilgi yönetiminin örgüt kültürü üzerinde etkisinin incelendiği bu çalışmada, örgütsel bilgi yönetimindeki çabaların artış seyrine göre, örgüt kültürü olgusunun da aynı yönde artış göstermesi beklenen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden örgütlerde bilgi yönetim faaliyetlerin örgüt kültürü olgusuna olumlu katkılar sağlayabileceğini söylemek mümkündür. ABSTRACT The general purpose of this study is to determine whether knowledge management activities at the organizational dimension have an effect on organizational culture. The sub-objectives of the study are to reveal the followings: Participants' levels of organizational knowledge management perceptions and subcomponents, Participants' levels of organizational culture and its sub-components, Where or not there is a relationship between organizational knowledge management activities and organizational culture and sub-dimensions of these two concepts In the study, an interactive model was figured since it is intended to determine whether organizational knowledge management activities and its sub-dimensions have effect on organizational culture and its sub-dimensions. Relationships between Information acquisition, information production, information sharing, information storage-documentation and use of information which are sub-dimensions of organizational knowledge management and innovative, competitor, bureaucratic and community culture variables that are sub-components of organizational culture was handled separately. Sample of the study comprises of 238 employees who works in private hospital operating in the health sector in Kahramanmaras. Organizational culture scale consisting of 16 items, which was developed by Ogbonna and Haris (2000) and resized by Deshpande and friends (1993), and knowledge management scale consisting of 17 items, which was created by Churchill (1979) and developed by Lee, Lee and Kang (2005) was used to collect data. According to results obtained, it was observed that there was a significant positive correlation between statistics and organizational culture at low level of statistics. With this result, it has been reached that the positive studies that will be revealed in the knowledge management studies are influenced on the organizational culture. In this study which are examined the impact of organizational culture on organizational knowledge management, according to the increase in the efforts of organizational information management, the organizational culture is expected to increase in the same way. Because of this reason, it can be said that knowledge management activities in organizations provide positive contributions to organizational culture.
YAPI FİZİĞİ AÇISINDAN HAFİF ÇELİK SİSTEMLERİN YANGIN PERFORMANSLARI VE KORUNUM TEKNİKLERİ
3.Ulusal Yapı Malzemesi Kongresi ve Sergisi, 2006
Yangın, tüm yapı türlerini olduğu gibi çelik yapıları da tehdit eden temel bir sorundur. Hafif çelik yapı sistemlerinin hem taşıyıcılık hem de bölücülük görevi üstlenen hafif çelik yapı eleman ve bileşenleri, diğer yapı sistemleriyle karşılaştırıldığında yangın etkisine karşı daha hassastır. Hafif çelik yapı sistemini oluşturan bileşenlerin sistemin taşıyıcılığında rolleri büyüktür. Bu nedenle bu bileşenleri oluşturan karma yapılı elemanın yangın karşısında gösterdiği performans yapının taşıyıcı sistemini de etkilemektedir. Buna karşın, hafif çelik yapım sistemi ile az katlı ve küçük yapılar(konut,ofis,vb) yapılabilmesi nedeniyle bu tür yapıların tahliyesi kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Bu özellikleriyle hafif çelik yapılar için yangın korunumu yalnızca taşıyıcı sistemin korunması ile sağlanabilmesi güçtür.Bu yapı sisteminin bileşenlerinin tüm yapı fiziği şartları için kurgulanması gerekmektedir. Çalışmanın ana eksenini yapı fiziği açısından hafif çelik sistemlerin yangın performanslarının değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Yangın korunumu için hafif çelik sistemler için özelleşmiş korunum yöntemleri incelenmiştir.
AFET YÖNETİMİNDE LOJİSTİK PLANLAMA VE KONTROL LİSTESİ YÖNTEMİNİN ÖNEMİ
Afet Yönetimi halâ afetlerin neden olduğu fiziksel ve psikolojik zararlar ve insan kayıpları ile mücadele edememektedir. Afet Yönetimi'nin temel amacı meydana gelen afetin toplum üzerindeki etkisini en aza indirerek, afetten ileri gelen kötü yaşam koşullarını en kısa sürede ortadan kaldırmaktır. Bunun için afet bölgesindeki sağlık hizmetlerinin, kurtarma ekipmanlarının, yiyecek, su ve ilâç gibi temel ihtiyaçların yerinde ve zamanında karşılanması gerekmektedir. Bu da ancak hazırlık, müdahale ve müdahale sonrasında kurulacak etkin bir lojistik sistem ile mümkün olacaktır. Lojistik sistemin temel amacı tedarik edilen doğru ürün ve ekipmanın doğru zamanda, doğru miktarda, doğru yerde ve doğru kişilere ulaştırılmasıdır. Buna göre Afet Lojistiği, afet öncesi etkin bir planlama ve bilgi sistemiyle, afet sonrası gerekli olacak doğru bilginin, temel ihtiyaçların, ekipmanların doğru zamanda, doğru yere ve doğru kişilere ulaştırılması sürecini ifade etmektedir. Bu süreç, hazırlık, tedarik, dağıtım, takip, depolama, kontrol listeleri, stok kontrol, sipariş işleme, elleçleme, filo yönetimi ve teslimat gibi lojistik faaliyetleri kapsamaktadır. Bu çalışmanın amacı Afet Yönetimi'nde lojistik altyapı, lojistik planlama ve Kontrol Listesi yönetiminin önemini ortaya koymaktır.
KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERDE BİLGİ SİSTEMLERİNİN KULLANILMASI: ERDEMLİ ÖRNEĞİ
KOBİ’ler ülkelerine bağlı ekonominin gelişmesinde ve istihdamın sağlanmasında çok önemli bir olguya sahiptir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomiye katılması, önemlilik arz etmektedir. Günümüzde hızla gelişen teknoloji ve küreselleşmenin sonucunda, KOBİ’lerin daha yenilikçi olmaları gerekmektedir. KOBİ’lerin bilgi teknolojilerini kullanma ve bundan yararlanmaları, onların lehine bir artı kazandırmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı KOBİ’lerin bilgi teknolojilerini tespit etmek ve hangi alanlarda kullandıklarını ortaya koymaktır. Araştırmanın bulgularında işletmenin faaliyet alanlarına göre bilgi teknolojilerinin kullanım alanları arasında farklılık gösterdiği saptanmıştır. Bu bağlamda ek olarak eğitim seviyesinin, bilgi teknolojini kullanımında da etkin olduğu gözlemlenmiştir.
Bu Bildiride; 2000’li yılların başından bu yana üst ölçekli planlama ve çevresel denetim arayışı içinde olan kamu yönetiminin, reform niteliğinde bir çalışması olan “İl Çevre Düzeni Planları (ÇDP) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ilişkisi ele alınacaktır. Bu Bildiri’de bu çalışmalara örnek olarak; UTTA Planlama, Projelendirme, Danışmanlık Ltd. Şti ve Jeo-Tek İş Ortaklığı Grubu tarafından hazırlanan, “Zonguldak, Bartın, Karabük Planlama Bölgesi 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı” ele alınmıştır.
2009
Bu çalışma Sivas-Kangal-Kalburçayırı linyit yatağının rezerv ve dekapaj (örtü tabakası) miktarının Coğrafi Bilgi Sistemleri analiz teknikleri kullanılarak hesaplanmasını içermektedir. Çalışmaya konu olan linyit yatağı pliyosen yaşlı depolanma ortamında gelişmiş ve herbiri yaklaşık 10 metre kalınlıkta iki kömür damarından oluşmaktadır. Çalışmada üst damara ilişkin 162 adet sondaj verisi kullanılmıştır. Sondaj verileri, öncelikle CBS verisine dönüştürülmüş, ArcGIS 9.3 programının 3D ve Spatial Analyst modülleri kullanılarak kömür kalınlığı ve örtü tabakası kalınlığına ait kalınlık haritaları yapılmış ve bu haritalardan cut/fill hesaplama yöntemi ile sonuçlara ulaşılmıştır. Çalışma sonucunda bulunan değerler klasik ve jeoistatistiksel yöntemler ile belirlenen değerler ile karşılaştırılmıştır.
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN TÜRKİYE'DEKİ TARİHSEL GELİŞİMİ VE MEVCUT DURUMU
GSI JOURNALS SERIE C: ADVANCEMENTS IN INFORMATION SCIENCES AND TECHNOLOGIES (AIST), 2021
İnsan türü Dünya’da var olduğundan beri doğayı, çevresi ve çevresinde gerçekleşen olayları anlama ve biçimlendirme çabası içerisindedir. Yer seçiminden üretime, yapılaşmadan tüketime tüm faaliyetlerinde doğadan edindiği bilgiyi kullanmış; iklim, toprak, topografya gibi çevresel verileri analiz ederek yeni kararlar üretmiştir. Ancak özellikle Sanayi Devrimi sonrası, doğadan kopuş yaşanmış ve doğaya ilişkin bilgiler unutulmaya başlanmıştır. Bunun yanında nüfusun artması ile ihtiyaçlar da artmış ve bu ihtiyaçların karşılanması için doğanın kısıtları göz ardı edilmeye başlanmıştır. Bunların bir sonucu olarak çevresel kaynaklar insan ihtiyaçlarını karşılayamaz ve kendini yenileyemez hale gelmiştir. Yaşanan çevresel felaketler, bu etkinin ne denli keskin olduğunu göstermektedir. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), bu sorunlara çözüm arayışından çıkmış, insanların sınırsız ihtiyaçlarını sınırlı kaynaklarla karşılamak ve gezegenin problemlerini analiz edip onlara çözüm bulmak için kullanılan gelişmiş bir araçtır. Günümüzde CBS, özellikle planlama çalışmaları için etkin bir karar verme mekanizmasıdır. Dünyada CBS kullanımı teknolojinin gelişimine paralel biçimde ilerlemiştir. Türkiye’de CBS kullanımı ise kamu kurumlarında gerekli ve yeterli altyapı eksikliğinden kaynaklı kısıtlı iken çoğunlukla özel sektörde karşılık bulmaktadır. Bu çalışmada, CBS’nin dünyada ve Türkiye’deki tarihsel gelişimi; kamu, özel sektör ve akademik çalışmalar açısından incelenmiş, Türkiye’deki mevcut durumu ortaya konmuş ve geleceği için olanaklar tartışılmıştır.