Okulda Din Ögretiminin Toplumsal Temeli ve Islevleri (original) (raw)

Din ve Eğitim Bağlamında “Yorgunluk Toplumu”

Necmetin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019

Din ve eğitim olgusu, bir yanı insana uzandığı için geçmişten bugüne değin üzerinde hep düşünülen ve tartışılan alanlar içerisinde yer almıştır. Modern öncesi ve modern dönemi, kapsamı itibariyle sınırları daha belirgin ve belli pratikler üzerinden ele almak daha mümkünken, postmodern dönem olarak adlandırılan yakın dönem gerçekliğini belli kalıp ilkeler ve tanımlar çerçevesinde irdelemek büyük belirsizlikler ve zorluklar içermektedir. Her şeyin hızla değiştiği dünyada görece geçmiş zamanlı olarak yapılan tanımlamalar ve ortaya atılan fikirler, değişim paradigması içerisinde ister istemez arkaik unsurlar taşımakta ve değişen çağın dinamikleri ile birlikte değerlendirilmesi gereken yenilikçi bakış açılarına ihtiyaç olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, postmodern döneme ilişkin sentezleyici fikirleri ile ön plana çıkmış yaşayan düşünürlerden olan Byung-Chul Han’ın “Yorgunluk Toplumu” isimli kitabında yer alan düşünce katmanları, Han ve benzer fikirlere sahip seleflerinin bakış açıları üzerinden ele alınmıştır. Daha sonra bu katmanlara ilişkin din ve eğitim yansımaları, ilgili literatür bağlamında değerlendirilmiştir.

“Dini Öğrenme Modelinin” Çok Dinli /Çokkültürlü Toplumlardaki Tezahürleri

Pegem Eğitim ve Öğretim Dergisi, 2015

This study is an experimental study that has been made in the USA. In this study, parochial schools have been dealt with in the concept of “model of learning religion”. Participants have been chosen by snowball and maximum variety sampling. There have been conducted some interviews with participants in view of model of learning religion. In this concept, they have been asked some questions to figure out their perspectives about goals and curriculum of religious education, and status of religious education in the USA. The results of this research are follows: The goal of religious education is to make students believer which it is appropriate with the goal of model of learning religion and it seems that people are satisfied about not having religious education in the public schools as a result of separation of church and state.

Özdenetimde Din Eğitiminin Etkisi

Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 2017

Özdenetimde Din Eğitiminin Etkisi Öz: Çağdaş kriminolojinin gündeme taşıdığı Özdenetim/Self-Control kavramı, asrımızda gittikçe yükselen suç oranlarının toplumun huzurunu kaçırmasına karşılık, suçları önlemede ve öfke kontrolünü önceleyen bir işlev görmek üzere ortaya konulmuştur. Bu alanda yapılan çalışmalar da genelde suçu önlemek için bir nevi eğitim alanında erken alınması gereken tedbirleri ihtivaya yöneliktir. Bazı ülkelerde Sosyal ve Duygusal Öğrenme (Social and Emotional Learning) programlarının, karakter eğitimi, şiddeti önleme, uyuşturucuya karşı önlem alma ve okul disiplini gibi alanlarda kullanıldığını görmekteyiz. İslam âleminde, ilk dönemlerden itibaren kişinin kendini kontrol etmesi, imanî bir mesele olarak ele alınmış ve işlenmiştir. Birçok ayet ve Resulullah'ın sözleri, kişinin kendini kontrol etmesine, duygularını ve öfkesini yönetmesine yöneliktir. Allah'ın sevgisini ve rızasını kazanmanın bir yolunun, nefis kontrolünden geçtiği inananlara bildirilmiştir. İslam tasavvufunun ana temalarından biri, nefis kontrolü meselesidir. Dolayısıyla İslam eğitim anlayışında kendini kontrol ana konulardan birini teşkil etmektedir.

Ergenlerde Dindarlık ve Sosyal Benlik

Marife dini araştırmalar dergisi, 2012

Ergenlik biyolojik, bilişsel, duygusal ve sosyal açıdan gelişme ve olgunlaşmanın gerçekleştiği, çocukluktan yetişkinliğe bir geçiş dönemidir. Ergenlik aynı zamanda, diğer gelişim yüzlerinde olduğu gibi, dindarlık açısından da bir muhakeme ve tekrar şekillenme dönemidir. Bu makalenin amacı ergenlerde dindarlık-sosyal benlik ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışmada öncelikle ergenliğin tanımı ve bu dönemde gelişimin temel özellikleri, daha sonra ergenlik döneminde dini gelişim ve son olarak ergenlerde dindarlık-sosyal benlik ilişkisi ele alınacaktır. Araştırmada dindarlıkla ilişkisi değerlendirilen sosyal benlik değişkenleri, aile ve arkadaş çevresi öncelikli olmak üzere meslek seçimi, eğitim hedefleri ve karşı cinsle ilişkilerdir.<br><br><b>Religiosity and Social Self in Adolescents</b><br>This article is intended to expound the relationship between religiosity and social self in adolescents. We shall first address the definition of adolescence and the maj...

Yaygın Din Eğitiminin Toplumu Din İstismarı Konusunda Aydınlatmaya Katkısı: Cuma Hutbeleri Üzerinden Bir İnceleme

İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2021

Din, insanlık tarihi boyunca toplum nezdinde meşrulaştırma işlevi gören en güçlü otorite olagelmiştir. Bu durum, bazı kimseler tarafından çeşitli açılardan çıkar sağlamak amacıyla dinin istismar edilmesini beraberinde getirmiştir. Din eğitiminin yetersiz olduğu durumlarda ise dinin istismar edilme ihtimali artmaktadır. Bu çalışmada “toplumu din konusunda aydınlatmak” görevi olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaygın din hizmetlerinde din istismarı konusunu nasıl ele aldığı incelenerek toplumun bu konuda aydınlatılmasına katkısı değerlendirilecektir. Çalışmanın örneklemi 2013-2020 yılları arasındaki Cuma hutbeleridir. Nitel araştırma yönteminin benimsendiği çalışmada doküman incelemesi yolu tercih edilmiş ve veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Çalışmada, sekiz yıllık süreçteki 378 hutbeden 25’inde din istismarının ele alındığı, bu hutbelerin 2016 ve 2017 yıllarında ve “Din istismarı konusunda yapılması gerekenler” kategorisinde yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Çalışmanın sonunda Cuma hutbelerinin toplumu din istismarı konusunda aydınlatmaya katkısı olduğu ancak, bu konu ile mücadelede başarı ve istikrar sağlanması açısından geliştirilmesi gereken birtakım yönlerin olduğu sonucuna varılmıştır.

DİNİ SOSYALLEŞME SÜRECİNDE DİNİ EĞİTİM KURUMLARI VE SURİYELİ SIĞINMACILAR ‘KİLİS ÖRNEĞİ’

Bu makalede Nisan 2011 yılından itibaren göç etmeye başlayan Suriyeli sığınmacıların, dini eğitim kurumlarının göç sonrası farklı bir toplum içerisinde nasıl bir değişim süreci izlediği araştırılmıştır. Dinin toplumlara göre farklı pratik, sosyolojik, teorik boyutlarının ve tezahürlerinin olması, dini sosyalleşme içerisinde dini eğitimin rolünü ve kültürel kodlarını önemli kılmaktadır. Bu çerçevede çalışmanın amacını İslam dinine mensup olan iki toplumun dini eğitim noktasında, göç öncesi ve sonrası Kilis’te bulunan sığınmacılar özelinde değişim gösterip göstermediği veya aynı kurumlar çerçevesinde devam edip etmediği oluşturmaktadır. Dolayısıyla makalede Suriyeli sığınmacıların dini sosyalleşme süreçlerinde dini eğitimleri, hem kavramsallaştırma yönünden göç ve din sosyolojisi kavramları ışığında tartışılmakta hem de yaşanan bölgede dini eğitimin sosyolojik bir bakış açısıyla gözlenebilmesi ve tespit edilmesinin imkânları yönünden ele alınmaktadır. Çalışmada nitel yöntemin katılımcı gözlem veri toplama tekniği kullanılmış ve derinlemesine mülakat tekniği tercih edilmiştir. Diğer yandan araştırma, kartopu örneklem yöntemiyle oluşturulmuş ve Kilis ilinde ikamet eden Suriyeli sığınmacıların zorunlu göç süreci sonrası ‘dini sosyalleşme süreci içerisinde dini eğitimi’ inceleyen bir olgubilim çalışması olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri Kilis ilinde ikamet eden sığınmacılardan ve sığınmacıların mikro-sosyolojik deneyimleri göz önünde bulundurularak anlayıcı ve sembolik etkileşimci yaklaşımlar çerçevesinde oluşturulmuştur. Çalışmada dini eğitimin dini sosyalleşme sürecinde önemli bir faktör olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yaygın Din Eğitiminin Bir Metodu Olarak Tasavvufi Sohbet

İnsanın manevî eğitiminde, kalbini ve rûhunu etkilemenin ve bu etkinin devamlılığının sağlanmasının yolu "sohbet" metodudur. Sohbet, Hz.Muhammed'in en mühim terbiye ve arındırma metotlarındandır. O ashâbını sohbetle yetiştirmiştir. Dolayısıyla Rasûlullah'ın bir emaneti olarak algılanan ve bu şuurla icra edilen her sohbet, onun zamanından günümüze ulaşan bir ilim kaynağına ve rahmet esintisine dönüşecektir.

Sorgulama Topluluğunun Felsefi Temelleri

Sorgulama Topluluğunun Felsefi Temelleri

Özet "Sorgulama Topluluğu" pek çok düşünürün fikirleriyle geliştirilmiş ancak Matthew Lipman tarafından felsefi sorgulama üzerine uyarlanmış bir öğrenme ortamıdır. Bu öğrenme ortamıyla toplulukla birlikte felsefi sorgulamayı gerçekleştirme, bunu gerçekleştirirken de eleştirel, yaratıcı, özenli düşünme biçimlerini geliştirmek amaçlanmaktadır. Öğrenme ortamında felsefi bir konuyu birlikte ele alması gereken bir topluluk ve bu topluluğun fikirlerinde ilerleyebilmesini sağlamak için de bir kolaylaştırıcı bulunur. Lipman'ın bu öğrenme ortamını oluşturmasındaki sebeplerden ilki, nüfusu sürekli artan dünyada sınıflardaki öğrenci sayılarının da artması ve bu mevcutlarla Sokrates' in yaptığı gibi iki kişinin diyaloğu şeklindeki felsefi sorgulama faaliyetinin gerçekleştirilemeyecek olmasıdır. İkinci sebep ise öğrencilerin birbirlerinden öğrenmelerini ve bilgiyi beraber inşa etmelerini sağlamaktır. Böylelikle aynı anda pek çok öğrenci başkalarının deneyiminden öğrenme ve düşüncelerini diğer fikirlerle karşılaştırma fırsatını yakalayacaktır. Sorgulama topluluğunda amaç herkesin birbirinin "Sokrates"i olmasını sağlamaktır. Bu çalışmada Matthew Lipman'ın "Sorgulama Topluluğu"na ve topluluğun kavramsal, felsefi temellerini oluşturan Sokrates, Leonard Nelson, C. Sanders Peirce ve Dewey'in düşüncelerine yer verilecektir. Anahtar Sözcükler: Sorgulama topluluğu, toplulukla öğrenme, felsefi sorgulama, felsefe öğretimi. PHILOSOPHICAL AND CONCEPTUAL FOUNDATIONS OF "COMMUNITY OF INQUIRY" Abstract "Community of Inquiry" is a learning environment developed by the ideas of a great many thinkers but adapted by Mathew Lipman over philosophical inquiry. By means of this learning, it is aimed to carry out philosophical inquiry and to develop the forms of critical, creative and caring thinking while doing it. There is a facilitator for a community which must take a philosophical subject together in a learning environment and that this community must provide a progress in the views of this community. The first reason of Lipman in forming this learning environment is that the numbers of the students in classes in the world of which population is increasing and that the activity of philosophical inquiry cannot be carried out in a way of the dialogue of two persons with these total number just as www.jret.org @ Her hakkı saklıdır. Dergide yayınlanan yazıların; intihal, etik ve diğer tüm sorumluluğu yazara/yazarlara aittir.