Akıllı Kent Bileşeni Olarak “Akıllı Vatandaş” Bağlamında Bir Test Sahası Olarak Üniversite Kampüsleri (original) (raw)
Related papers
“Akıllı” Kent Uygulamaları Üzerinden Dirençli Kentlere Dönüşüm: Konya ve Eskişehir Örneği
Dirençli Şehirler İçin Vizyoner Yönetim, 2022
Günümüzde kentsel-çevresel ihtiyaçlar ve tehditler karşısında ortak politikalar, hedefler, planlar ve programlar küreselden yerele uygulanmaya başlamıştır. Bu sürecin öne çıkan aktörlerinin ise metropoliten alanlar ve büyükşehir yönetimleri olduğu görülmektedir. Teknolojik araç olarak ise akıllı kent uygulamalarının öne çıktığı görülmektedir. Süreç içerisinde akıllı kent yaklaşımının teknoloji odaklılıktan vatandaş ve hizmet odaklı bir anlayışa odaklanıldığı söylenebilir. Son yıllarda Türkiye’de benzer gelişmeler ve dinamikler deneyimlenmiş, akıllı kent uygulamaları büyükşehir yönetimlerinde önemini artırmış, bilgi ve iletişim teknolojileri büyükşehir yönetiminde ve hizmet sunumunda daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Vatandaşların karar alma süreçlerine katılımının artırılmasına da imkan tanıyan akıllı kent uygulamaları, hizmet sunumlarında etkin, verimli ve şeffaf bir yönetim anlayışını desteklemektedir. Diğer taraftan, büyükşehirlerde kenttaşların yaşam kalitesi beklentisi değişmeye başlamış ve politika söylemleri içerisinde çeşitlilik artmıştır. Bir anlamda teknoloji yoğun girişimler ile kentlerin refahı arasında olumlu ilişki kabul edilmiş bir olgu halini almıştır. Kentlerdeki teknoloji yoğun bu dönüşümün iklim değişikliği ve afetler karşısında kırılganlık gösteren geleneksel yapıyı güçlendireceği ve dirençli kent olgusuna katkı sunacağı yönünde beklentiler artmıştır. Bu çalışmada, akıllı kent yaklaşımı ve uygulamalarının anlam ve içerik olarak değişimleri incelenecek, özellikle günümüzde Türkiye örneğinde dirençli kent özelliklerine katkısı değerlendirilecektir. Çalışma kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi örneklerinde “faaliyet raporu ve stratejik planı”ndan oluşan politika belgelerinin analizleri üzerinden bir karşılaştırma yapılacaktır. Politika belgelerinin analizleri nitel veri analiz programı olan Atlas.ti’den yararlanılarak yapılacak, verilerin toplanmasında kentsel gelişim, kentsel yaşam kalitesi, dirençli kent ve akıllı kentler üzerinden oluşturulacak olan yarı yapılandırılmış “kod kitapçığı” kullanılacaktır. Atlas.ti programından yararlanılarak politika belgeleri üzerinden yapılan kodlamalardan Konya ve Eskişehir illerine ilişkin ayrıntılı bilgiler elde edilecek ve kentlerdeki temel kamu politikalarının oluşturulmasında, yürütülmesinde ve izleme – değerlendirmesinde etkin olan görüşler analiz edilecektir. Çalışmanın sonucunda büyükşehirlerin güncel ihtiyaç alanları akıllı kent ve dirençli kent kavramları çevresinde tespit edilecek ve büyükşehirlerin uygulamaları üzerinden analizler yapılarak geleceğe yönelik politika önerileri geliştirilecektir.
2014
Kentlesme ve kentlilesme sureci daha cok mekanik bir bakis acisiyla ele alinip incelenmistir. Konu yasal, yonetsel, siyasal, sosyal, kulturel, ekonomik vb boyutlariyla islenmistir. Ancak ozellikle psikolojik ve sosyo-psikolojik boyutu gorece daha ciliz kalmistir. Kentlilesme deneyimini yasayan insanlari anlama cabasi psikolojik boyuta katki yapmak amacini tasimaktadir. Bu calismada Victor E. Frankl’in “Toplama Kampi Deneyimleri”ni referans alarak “Kentlilesme Deneyimi”ni okumaya ve irdelemeye calisacagiz.
Asmin Kavas Bilgiç COVID 19 ile Mücadele Sürecinde “Akıllı Kent Uygulamaları”
Nobel, 2020
11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından, yeni tip koronovirüs olarak da bilinen COVID-19’un, pandemi olarak değerlendirilmesinin ardından tüm dünya, salgınla mücadelede alarma geçmiş durumdadır. Başta hükûmetler olmak üzere, yerel yönetim birimleri, uluslararası kurum ve kuruluşlar geliştirdikleri ve geliştirmeye devam ettikleri çözümler ile bu salgınla mücadelenin yollarını aramaktadırlar. Bugün dünya nüfusun yüzde 55’i kentsel alanlarda yaşamaktadırlar. Neredeyse tüm insanların yaşamlarını tehdit eden bu salgın da özellikle nüfusun yoğun olduğu kentlerde etkisini göstermektedir. Salgınla mücadelede ülkeler, dijital altyapı kapasitelerini ve becerilerini akıllı kent uygulamaları kapsamında geliştirerek, COVID-19’un yayılımını hafifletmeyi hedeflemektedirler. Akıllı kent uygulamaları kapsamında ülkeler bu süreçte; (i) dijital ve teknik altyapıların güçlendirilmesi, (ii) yapay zeka teknolojilerinin sürece dâhil edilmesi, (iii) mekânsal bazlı izleme sistemleri ile yurttaşların hareketliliğinin ölçümü ve (iv) vatandaşların sağlık durumlarının takibi gibi uygulamaların geliştirilmesi üzerinde çalışmaktadırlar. COVID 19 ile mücadelede akıllı kent uygulamalarının araştırılması, bu çalışmanın temel odağını oluşturmaktadır. Çalışma ülkelerin yeni tip koronovirüs karşısında geliştirdikleri akıllı kent çözümleri üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında ayrıca Türkiye’de pandemi döneminde geliştirilen akıllı kent uygulamaları dikkate alınarak, Türkiye için genel çıkarımlarda bulunulmaya çalışılmıştır.
Üni̇versi̇tlerde Akilli Kampüs Uygulamalari İçi̇n Altyapi Si̇stemi̇ Oluşturulmasi
Journal of research in business, 2022
Increasing student numbers, growing buildings, changing and developing services, and administrative activities, which are becoming more and more complex, bring about as many problems as possible for universities. The number of students and staff in some universities, which are based on a district and sometimes a small province population, brings along the necessity of managing their services like a provincial administration without any problems. Within the framework of the modern management approach, it is expected that the physical spaces within the campus will be transferred to the computer environment in a coordinated manner in international standards with technological opportunities, and that it will be able to control and manage the changes and transformations on it. This study reveals how the infrastructure systems that will form the basis of smart campus applications can be created and how applications can be placed on this infrastructure in order to make campuses and all kinds of assets, activities and arrangements in the campus healthy.
“Sigarasız Açık Alan” düzenlemesine uyum konusunda bir üniversite yerleşkesi deneyimi
2017
Amac: Bu arastirmada, bir universite hastanesi yerleskesinde, eriskin hastanesi ve ogrenci kutuphanesi onunde belirlenmis kriterler kullanilarak gozlem yapilarak sigarasiz alan duzenlemesine uyumun degerlendirilmesi amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Tanimlayici tipteki arastirma 13-17 Mart 2017 tarihleri arasinda Hacettepe Universitesi Sihhiye Yerleskesi Eriskin Hastanesi ve Saglik Bilimleri Kutuphanesi giris kapisi onunde 4415 kisi arasinda gozlem teknigi kullanilarak yapilmistir. Arastirma icin kurumdan yazili resmi izin alinmistir. Verilerin analizi SPSS 15.0 istatistiksel paket programi kullanilarak yapilmistir. Bulgular: Arastirma suresi boyunca gozlenen kisilerin %31,9’u kadin, %68,1’i erkektir. Gozlenen kisilerin %13,7’si saglik personelidir. Gozlenen kisilerin %35,5’inin sigarasiz alan icinde, %64,5’inin ise sigarasiz alan disinda tutun kullandigi saptanmistir. Hastane onunde tutun kullananlarin %21,9’u sigarasiz alan icinde, kutuphane onunde tutun kullananlarin %80,8’i sigara...
Bir Kenti Geleceğe Taşıma ve Kent Alışkanlıklarını Değiştirme Projesi Olarak Akıllı Kentler
Kent Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar ve Etkin Belediyecilik Uygulamaları, 2018
Hızlı değişen dünya düzeninde ortaya çıkan sorunları çözmek; vatandaşların yaşam kalitesini ve kamusal hizmetlerden memnuniyetlerini arttırmak için bilgi iletişim teknolojileri yaşamla birleştirilmektedir. Ayrıca hızlı nüfus artışı sonucu kentlerde ortaya çıkan ulaşım, enerji, su, sağlık, çevre ve güvenlik gibi birçok alandaki sorunun çözümünde de teknoloji bir araç olarak kullanılarak, kentlerin yoğunlaşan kent nüfusunun ortaya çıkardığı sorunlara pratik çözümler için akıllı kombinasyonlar denenmektedir. Bunların sonucu olarak kentler daha çok dijitalleşmekte ve kentli dijital bir kimlik kazanmaktadır. Çoklu bir ağa dönüşen yaşam alanlarında, toplumun refah düzeyini yükseltebilmek ve sürdürülebilir düzeyde devam ettirilebilmek için; nüfus, kaynak, çevre ve bilgi işlem teknolojilerinin karşılıklı ve uygun olarak düzenlenmesi adeta bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu süreçte giderek artan ve çeşitlenen hizmet beklentileri devletleri, kamu yönetimlerini ve yerel yönetimleri kentleri daha iyi analiz etmeye, sorunları önceden tahmin etmeye, sınırlı kaynakları ileri teknoloji desteğiyle verimli kullanmaya zorlamaktadır. Bu durum, akıllı kent projelerinin doğuşunu ve yayılımını tetiklemiştir. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı akıllı kent uygulamaları konusunda iyi uygulama örnekleri göz önünde bulundurarak, bu uygulamaların Türkiye’deki kentlere yansımalarını karşılaştırmalı olarak ele almak olarak belirlenmiştir. Çalışma nitel bir yöntemle oluşturulmuştur. Öncelikle akıllı kent kavramı; ardından akıllı kentlerin bileşenleri ve özellikleri incelenecek, daha sonra ise dünyadaki iyi uygulama örnekleri ile Türkiye’deki akıllı kent uygulamaları kıyaslanarak değerlendirilmiştir. Bu sayede Türkiye’deki akıllı kent uygulamalarının hangi düzeyde olduğunun saptanması ve dünyadaki gelişmelerle karşılaştırılması mümkün olacaktır. ABSTRACT To solve the problems that generated from fast changing world order; information and communication technologies are combined with daily life to improve citizens’ quality of life and their satisfaction from public services. Besides, by using technology as a tool to solve problems that appear in cities, caused by rapid population growth, such as transportation, energy, water, health, environment and security, smart combinations are being tried for practical solutions to problems caused by overpopulation in cities. As a result cities become more digital and citizens gain new digital identity. In life spaces which turn into a complex network, it is almost obligatory to regulate population, resources, environment and communication and information technologies in themselves to improve citizens’ life quality and keep it in a sustainable level. Within this period, improving and diversifying service expectations push governments, public and local administrations to analyze cities better, predict the upcoming problems and use limited resources productively with the help of high technology. This situation has triggered to exist and expand smart city projects. In this context, the main aim of this research is determined to consider good examples of smart city projects and to discuss comparatively their reflections on cities in Turkey. Qualitative approach is used. Firstly, smart city concept and components and characteristics of smart cities will be examined and than good examples of smart city implementations around the World and Turkey will be compared and evaluated. Thus, it will be possible to determine the level of Turkey in this regard and compare it with the developments around the World.
Sosyal Etkileşim Alanı Olarak Üniversite Kampüsünde Tasarlanan Kafeterya; Green House
Fırat Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi
Sosyal yaşam için mekân düzenleme çeşitliliklerine alternatif olarak planlanan kafeteryalar, toplumsal hayata sunduğu etkileşim ve iletişim ortamlarıyla önemli katkı sunmaktadır. Her toplumun bulunduğu coğrafya, gündelik yaşam talepleri, kültürel ve sosyal yapıya bağlı olarak biçimlenen kafeler açık ve kapalı mekân alternatifleriyle hemen her yaş grubu için sosyal yaşamımızın her seviyesinde toplumsal yaşamımızın ayrılmaz parçalarıdır. Çalışma konumuz olan kafeteryaların üniversite kampüslerinde pek çok kültür, etnik yapı ve düşünceye sahip genç yaş grubunun sosyal hayatını yakından etkileme kapasitesi nedeniyle incelenmiş olup, Fırat Üniversite kampüsü için projelendirilmiş ve uygulanmıştır. Kampüs içinde doğal çevresiyle birlikte tasarlanması gereken gündelik yaşamda etkileşim, karşılaşma ve kaynaşma araçsallarından olan kafeteryaların, kampüsün doğal çevresine saygılı, kampüs kullanıcılarının taleplerini karşılayabilecek proje sunumuyla konuya katkı sağlamak hedeflenmiştir.
SOCIAL MENTALITY AND RESEARCHER THINKERS JOURNAL, 2020
ÖZET Yükseköğretim öğrencilerinin üniversite yaşamına yönelik algılarını etkileyen pek çok faktörün bulunduğu söylenebilir. Bunlardan biri de eğitim-öğretim görülen fakülte veya yüksekokulun fiziki özelliklerini, sosyo-kültürel imkânlarını bünyesinde toplayan kampüsüdür. Bu bağlamda çalışmanın amacı, öğrencilerin üniversiteye yönelik algılarında, kampüs ve ana yerleşke değişkeninin rolünü belirlemektir. Araştırmada öğrencilerin üniversite yaşamına ilişkin algılarını ölçebilmek amacıyla bir ölçek oluşturulmuştur. Bu çizgide oluşturulan ankete uygulanan faktör analizi sonucunda üniversitenin "fiziki şartları" ve "sosyal imkânları" şeklinde iki boyutlu bir yapı ortaya çıkmıştır. Söz konusu ölçekten anlamlı birtakım sonuçlar çıkarabilmek ve bu sayede eğitim-öğretim literatürüne katkı sağlayabilmek amacıyla ölçeğin öncelikle geçerlilik, güvenilirlik boyutları dikkate alınmış, ifadelere yönelik aritmetik ortalamalar da incelenerek öğrencilerin üniversiteye ilişkin algılarında kampüs ve ana yerleşke değişkeninin hangi düzeyde belirleyici bir role sahip olduğu sorgulanmıştır. ABSTRACT It can be said that there are many factors affecting the perceptions of high ereducation students about university life. One of them is the campus which collects both the physical, architectural and socio-cultural opportunities of the faculty or the college.In this context, the aim of this study is to determine the role of campus and main campus variables in university students' perceptions. Inorder to measure the perceptions of students about university life, a scale was created in the study. As a result of the factor analysis applied to the questionnaire, a two-dimensional structure emerged as the physical conditions and social opportunities of the university. First of all, validity and reliability dimensions of the scale were taken into consideration in order to obtain meaningful results from this scale and to contribute to education-teaching literatüre, arithmetic averages of the expressions were examined and the level of the campus and main campus variables were determined in the perceptions of the students. 1. GİRİŞ Latince "universitates" kavramının evrilmesi ile oluşan "universitas" kelimesinden gelen (Antalyalı, 2007: 25) ve sözcük olarak Fransızca'dan dilimize geçen üniversite kavramı (Erçevik ve Önal, 2011: 152) ile yükseköğretim kavramına kısmen farklı anlamlar yüklenebilir olsa da gerek amaç gerekse işlevleri açısından her ikisinin çoğunlukla aynı çerçevede değerlendirildiğini, aralarında kesin çizgilerle ayrım yapmanın pek olası görünmediğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte üniversitenin hali hazırda sahip olduğu veya olması gerektiği düşünülen fonksiyonlarına ve tanımına ilişkin pek çok görüş olduğu da bilinmektedir. Her biri farklı başlıklar altında ele alınabilecek bu görüş çeşitliliği arasında Türk Dil Kurumu ve Yükseköğretim Kanunu üniversiteyi, "bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim-öğretim veren, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. birimlerden oluşan öğretim/yükseköğretim kurumu" şeklinde tanımlamaktadır. Bunun yanında "kampus" ise Paker'in(Paker, 2016: s.44) kelime düzlemindeki tanımıyla, bir eğitim kurumu, üniversite veya kolej için ayrılan açık alan ve "yerleşke" olarak dilimizde karşılık bulmaktadır. Ancak günümüzde gerek üniversiteye gerekse kampüse ilişkin pek çok kişi tarafından kullanılan bu tanımlar oldukça yüzeysel, seyreltik bir bakışı yansıtmaktadır. Nihayetinde binlerce yıllık geçmişi olan ve bu güne dek sağladığı birikimi çok uzun mücadelelerle elde eden bir kurum olduğu göz önüne alındığında üniversiteye ilişkin yapılacak tanım ve ortaya konacak bakış açısı daha evrensel RESEARCH ARTICLE