Metatarsal Kemiklerin (2,3,4) Lateral Yüzlerindeki Sulkus Açı Değerlerinin Kemiklerin Belirlenmesindeki Önemi (original) (raw)
Related papers
Selcuk Dental Journal
Amaç: Tedavi veya profilaktik amaçlı çekimine karar verilen mandibular üçüncü molar dişlerin çekimi esnasında ve sonrasında karşılaşılabilecek komplikasyonları öngörmek amacıyla mandibular üçüncü molar dişlerin lingual kortikal kemik ile olan ilişkisinin Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: İncelenen mandibular 3. Molar dişlerin pozisyonları: mesioangular, vertikal, horizontal ve distoangular olmak üzere dört gruba ayrıldı. Dişlerin kuron ve kök bölgesinden mandibular lingual kemiğe en yakın noktalarıyla mandibular lingual kemik arasındaki mesafeleri ölçüldü. Bulgular: Mandibular kortikal kemikle mandibular üçüncü molar dişlerin arasında mesafe olmadığı perforasyon durumu kadınlarda kuron bölgesinde % 22.5, erkeklerde % 26.8 iken tüm hastalarda 24.4% olarak bulundu. Kadınlarda kök perforasyonu görülme sıklığı % 28.2, erkeklerde % 33.9 iken tüm hastalarda % 30.7 olarak bulundu. Sırasıyla en sık kuron bölgesi perforasyonu ...
Uluslararası İdil - Ural ve Türkistan Araştırmaları Dergisi, 2019
Aşık kemiğiyle oynanan oyunların geçmişi Neolitik çağa kadar dayanır. Aşık oyunu Türk ve Moğol halklarında geleneksel oyunlardan ilk akla gelenlerindendir. Aşık kemiğinin dört yüzü vardır. Türk ve Moğol dillerinde birçok farklı ad taşımalarına rağmen, bunlardan alçı, tava, bök ve çik arketip olarak öne çıkmaktadır. Yazar makalede aşığın bu yüzlerinin kökeni ve anlamlarını irdelemektedir. Sözcüklerin etimolojik ve semantik tahlili sonucu aşık kemiğinin iki dikey yüzünün sırasıyla “at/eşek”, “öküz/dana”, yatay yüzlerinin ise “koyun” ve “keçi” anlamları taşıdıkları sonucuna varmıştır. Yazara göre, anlamları Moğolcadaki kullanımlarıyla da örtüşen ilgili sözcükler Türklerin aşık oyununda kemiğinin yüzleri için kullandıkları en eski sözcükler olmalıydı. The games using the anklebones (astragalus) of domestic animals date back to the Neolithic era. Such games are also known as one of the traditional games among the Turkic and Mongolian peoples. The anklebone used for games has four sides. Although it carries many different names in Turkic and Mongolian languages, alčï, tava, bök and čik stand out as archetypes. The author examines the origin and meaning of these words. Based on the etymological and semantic analysis of them, the author concludes that the two vertical sides of the bone had the meaning of “horse/donkey”, “ox/calf", and the horizontal sides of “sheep” and “goat” respectively. The author also claims that these names, which matches with the names for the anklebone's sides in Mongolic languages, should have been the very ancient words used in Turkic for astragalus used in the ankle bone flicking game.
Farkli Lateral Araliği Ve Sulama Düzeyi̇ni̇n Şekerpancari Veri̇mi̇ne Etki̇si̇
2013
Bu calismada Orta Anadolu kosullarinda damla sulama yontemi ile sulanan seker pancari (Beta vulgaris cv. Achat) icin uygun lateral araligi ve uygun sulama programi olusturmak amaclanmistir. Bu arastirma 2007 yilinda tesaduf bloklarinda bolunmus parseller deneme deseninde 3 tekerrurlu olarak yurutulmustur. Denemede ana konulari lateral araliklari (L1= 45 cm, L2= 90 cm) alt konulari ise farkli sulama duzeyleri olusturmustur. Sulama suyu miktarinin belirlenmesinde Class A Pan kabindan olusan buharlasmalarin farkli oranlarindan (K1= 1.50, K2= 1.25, K3= 1.00, K4= 0.75, K5= 0.50 ve K6= 0.25) yararlanilmistir. Arastirmanin sonucunda, deneme konularindan elde edilen seker pancari verimleri ve seker oranlari arasinda istatistiki olarak fark bulunmustur. En yuksek verim 6080 kg da-1 ile L2-K2 konusundan elde edilmistir. Bu konuya uygulanan sulama suyu miktari 819 mm, su tuketimi ise 951 mm olmustur. Deneme konularindan elde edilen en yuksek seker oranlari ise her iki lateral araliginda da K5 ...
Aşık Oyununda Kemik Yüzlerinin Adlarının Kökeni Üzerine
2019
Aşık kemiğiyle oynanan oyunların geçmişi Neolitik çağa kadar dayanır. Aşık oyunu Türk ve Moğol halklarında geleneksel oyunlardan ilk akla gelenlerindendir. Aşık kemiğinin dört yüzü vardır. Türk ve Moğol dillerinde birçok farklı ad taşımalarına rağmen, bunlardan alçı, tava, bök ve çik arketip olarak öne çıkmaktadır. Yazar makalede aşığın bu yüzlerinin kökeni ve anlamlarını irdelemektedir. Sözcüklerin etimolojik ve semantik tahlili sonucu aşık kemiğinin iki dikey yüzünün sırasıyla "at/eşek", "öküz/dana", yatay yüzlerinin ise "koyun" ve "keçi" anlamları taşıdıkları sonucuna varmıştır. Yazara göre, anlamları Moğolcadaki kullanımlarıyla da örtüşen ilgili sözcükler Türklerin aşık oyununda kemiğinin yüzleri için kullandıkları en eski sözcükler olmalıydı.
FARKLI YAYINEVLERİNDEN BASILAN SERGÜZEŞT ADLI ROMANDAKİ YAN METİNSEL UNSURLARIN DİLİÇİ ÇEVİRİ BAĞLAMINDA MUKAYESESİ Öz Bu çalışmanın amacı, Türk edebiyatının romantizmden realizme geçiş romanı olarak tanımlanan Samipaşazade Sezai'nin Sergüzeşt adlı romanının üç farklı yayınevinden çıkan versiyonlarını diliçi çeviri bağlamında karşılaştırmalı olarak incelemektir. İlk olarak 1889 yılında basılan romanda, dönemin en önemli toplumsal ve kültürel sorunu olan kölelik konusu ele alınmakta ve bir esirin dramı anlatılmaktadır. Bugün Türk edebiyatında yapıta iki yüz yılı aşkın zamandır hala ilgi duyulmasını, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortaöğretim kurumları için hazırlanan 100 Temel Eser arasında yer almasını yazar, yapıt başarısına bağlarken, diliçi çevirinin de bu noktada önem teşkil ettiği çalışmanın genel çerçevesini oluşturacaktır. Tanzimattan günümüze kadar gelen bu yapıt farklı yayınevleri tarafından basılmış, farklı diliçi çevirmenler olarak tanımlanabilecek kişiler tarafından günümüz Türkçesine uyarlanmıştır. Çalışmanın sınırlılığı açısından bütünce olarak üç farklı yayınevi olan İş Bankası Yayınları, Ayrıntı Yayınları ve Say Yayınlarından çıkan basımı tercih edilmiştir. Kitap kapağı, yapıt adı, önsöz, dipnotlar gibi yan metinsel unsurlar aracılığıyla mukayeseli olarak yeniden yazım olan diliçi çevirinin sadece sözlük düzeyinde gerçekleştirilen bir eylem olmadığı, aynı çevirmen ve yayınevinin ortak tercihleri ışığında geliştirilen stratejilerdeki ideolojik ve ticari amaçlar yorumlanmaya çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: diliçi çeviri, yanmetinsellik, yeniden yazım
Yeni Kemik Markırları Ve Klinik Kullanımları
Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2001
Kemik turnovýrýný (yýkým-yapým) doðru olarak tanýmlayacak spesifik markýrlarýn bulunmasýyla, metabolik kemik hastalýklarýnýn farklý formlarý daha kolay ayýrt edilebilmektedir (1). Bu markýrlarýn birçoðuyla kemiðin yeniden düzenlenmesini (remodeling) takip etmek eskisinden çok daha kolay ve radyolojik tetkiklere göre çok daha önce olabilmektedir (2). Günümüzde metabolik kemik hastalýklarýnýn ayýrýcý tanýsýnda kesin bir yöntem olarak kabul edilen kemik mineral yoðunluðu (Bone Mineral Dansite-BMD) ve dokunun durumunu en iyi yansýtan doku biyopsileri büyük ölçüde raðbet görmektedir. Biyokimyasal yeni markýrlarýn üstünlükleri ise, kemik dokusundaki çok küçük deðiþiklikleri en geliþmiþ radyolojik tekniklerden ve diðer testlerden çok daha önce ortaya çýkarabilmesidir. Bu aþamada kemik markýrlarýnýn klinik kullanýmlarý 3 ana baþlýk altýnda toplanabilir (Tablo 1) (3). 1-Kemik kaybýnýn tahmini Günümüzde saðlýk koþullarýnýn iyileþmesi ve refah düzeyinin yükselmesi yaþlý popülasyonda belirgin bir artýþa neden olmuþtur. Özellikle yaþlýlarda, metabolik kemik hastalýðý majör problemler arasýnda yer almaktadýr. Sadece Amerika'da yaklaþýk 25 milyon kiþi metabolik kemik hastalýðýnýn en yaygýn formu olan osteoporozdan etkilenmektedir (3,4). Osteoporoza baðlý kemik dokusunda önemli ölçüde kayýplarýn olduðu bilinmektedir. Bu deðiþikliklerin kesin olarak tespiti, olay baþladýktan en az bir yýl sonra BMD ile yapýlabilirken, yeni kemik markýrlarý ile erken menopozun ilk birkaç haftasýnda baþarýlabilir.
E. Alkaç, "Korykos Yüzey Araştırmalarında Bulunan LR1 Amphporaları", Olba XX, 323-344, 2012.
LR1 Amphoras of Korykos (Cilicia) Revealed During Surveys Surveys in Korykos have produced a large quantity of rims, necks and handles related to form B of Late Roman 1 amphoras dated to the sixth and seventh centuries A.D. While production centers of LR 1 amphoras have been identified in Rhodes, Cyprus and Antioch on the Orontes, there is no evidence so far for the production of this type of vessels in Cilicia itself. Scattered evidence from Korykos, especially an amphora stamp inscribed KwrÚkou and future excavations in Cilicia however have the potential to improve our understanding of this important ceramic type which were found largely in the excavations in Mediterranean and Black Sea. Keywords: Cilician, Korykos, LR 1 amphoras, wine, olive oil, production, trade