İnti̇har Gi̇ri̇şi̇mi̇nde Bulunan Bi̇reylerde Bazi Deği̇şkenlerle İnti̇har Gi̇ri̇şi̇mi̇ İli̇şki̇si̇ (original) (raw)

Mahpuslarin İnti̇har Olasiliklarinin Bazi Deği̇şkenler Açisindan İncelenmesi̇

Toplum ve Sosyal Hizmet, 2019

ÖZET İntihar, küresel bir halk sağlığı sorunudur. İntihar, kapatılma ve hapis cezası süresince yaşanan en büyük sorundur. Tüm uluslararası çalışmalar, mahpuslar arasındaki intiharın genel nüfusa oranla çok daha fazla artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle cezaevlerinde intihar risk değerlendirmesi ve intiharın önlenmesine yönelik koruyucu ve önleyici çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu araştırmanın temel amacı, Kocaeli 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalan yetişkin erkek mahpusların intihar olasılığını belirlemek, mahpusların sosyodemografik özelliklerinin intihar olasılıkları üzerindeki etkilerini incelemektir. Araştırmanın örneklemini, Kocaeli 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 508 yetişkin erkek mahpus oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri 'İntihar Olasılığı Ölçeği' ve araştırmacı tarafından hazırlanan 'Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Araştırmanın istatistiksel değerlendirmesinde bağımsız-örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA), gruplararası karşılaştırmalar için Tukey testi kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen temel sonuçlara göre araştırma örnekleminin çoğunluğu (n=375; %74) hükümlülerden oluşmaktadır. Katılımcıların %21,1'i (n=107) hırsızlık ve %17,3'ü (n=88) adam öldürme ve %15,2'si (n=77) uyuşturucu suçlarından ceza almıştır. Mahpusların intihar olasılıklarının eğitim düzeylerine göre, sahip oldukları mesleklere göre, cezaevine girmeden önce düzenli geliri olup olmadığına göre, gelir kaynaklarına göre, sosyal güvencesinin olup olmadığına göre, dini inancının varlığı ve ibadetini gerçekleştirme durumuna göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak sosyo-Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 30, Sayı 3, Eylül 2019 890 demografik özelliklerin intihar olasılığını etkileyen önemli risk faktörleri olduğu görülmüştür. Bu nedenle intihar risk değerlendirmesi ve önleyici çalışmalarda bu faktörlerin göz önünde bulundurulması önerilmektedir. Bu konuda ileri çalışmalar yapılmasının ise faydalı olacağı düşünülmektedir.

Dönüştürücü Li̇derli̇ği̇n İç Gi̇ri̇şi̇mci̇li̇k Davranişina Etki̇si̇: Bolu İli̇nde Bi̇r Araştirma

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018

Bu çalışmada dönüştürücü liderlik ile iç girişimcilik arasındaki ilişki incelenmektedir. Çalışmanın amacı, dönüştürücü liderlik uygulamalarının çalışanların iç girişimcilik davranışları üzerindeki etkisini belirleyebilmektir. Çalışmada dönüştürücü liderliğin dört boyutunun (idealleştirerek etkileme, ilham verme, entelektüel teşvik ve bireysel ilgi) iç girişimcilik davranışlarını (risk alma, yenilikçilik, proaktiflik, özerklik ve bireysel ağ genişletme) etkileme derecesi araştırılmaktadır. Bu amaç için Bolu ilinde faaliyet gösteren dört farklı işletmedeki 313 çalışan üzerinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırmada kullanılan veriler anket yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Hipotezler ise regresyon analizi ile test edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, dönüştürücü liderliğin idealleştirerek etkileme, entelektüel teşvik ve bireysel ilgi boyutlarının farklı iş girişimcilik boyutlarını olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Buna karşılık dönüştürücü liderliğin ilham verme boyutu...

Tari̇hi̇ Süreçte Müslümanlarda Bi̇rey İkti̇dar İli̇şki̇leri̇ne Dai̇r Bi̇r Değerlendi̇rme

e-sarkiyat.com

Tarih boyunca en temel sorunlardan birisi yönetenle yönetilenler arasındaki ilişki biçimi olmuştur. Diğer düşünce ve inanç topluluklarında olduğu gibi Müslüman düşünce ve inanç açısından da bu sorun hayati önemi haizdir. Bireyi ve toplumu şekillendirdiği için bu konu hem siyasetin hem de Kelam ilminin temel konuları arasında yer almıştır. Bu çalışmada tarihi süreçte Müslüman toplumunda birey iktidar ilişkisinin seyrine detaylara girmeden genel bir değerlendirme yapılacaktır.

Di̇n Ve Fitrat İli̇şki̇si̇ Bağlaminda Di̇nî İndi̇rgemeci̇li̇ği̇n Eleşti̇ri̇si̇

İlahiyat Akademi, 2021

Bu çalışmanın amacı dinin inanç ve ibadet yönüyle insan fıtratına uyumlu olduğunu temellendirmek ve dinî indirgemeciliği eleştirel biçimde ele almaktır. Din, hayatı anlamlandırma ve inşa etme aracıdır. Hayatla ilişkisi onu mümkin bir kavram kılar. Yani din, inanç ve ritüelleriyle insan doğasını aşan bir nitelikte değil, insanın düşünme ve davranma yetisine uygun şekildedir. İslâm'ın kendisini fıtrat dini olarak tanımlaması, onun insan doğasıyla ilişkisini betimler. Fıtrat, insanın doğasıdır. Fiziksel ve ruhsal yapısıyla her insan bir fıtratla doğar. Hz. Peygamber bu gerçeğin altını çizmiş ve herkesin bir fıtratla doğduğunu bildirmiştir. Her çocuk İslâm'a yatkın doğar. İslâm, Hanîf dini olup, tarihte peygamberlerle ete kemiğe bürünen ilahi davetin ortak adı olup, tevhid ve buna bağlı gelişen ahlâk yasasına dayanır. İnancın işlevsel olması ve ahlâki değerlerin yaşatılması için İslâm ibadetleri emreder, toplumda yapılması ve sakınılması gereken şeyleri bildirir. Bu kanunlar tarihe ve topluma göre değişebilir. Ama bu değişim hiçbir zaman insanın fıtratını aşmaz, onu değiştirmez. Bilakis İslâm, insan fıtratını olgunlaştırmak ve onu tahrip etmesi muhtemel şeylerden korumak ister. Bu nedenle o, yüce yaratıcıya yönelmek anlamında Hanîf dinidir. Dinin fıtratla uyumu anlamına gelen ilkelerini bir kenara bırakıp onu somutlaşan ritüellere ve kurallara indirgeyen yaklaşım genellikle hakikati belli bir mezhep veya gruba hasreder. Dini-aklı dışlayarak-nasslara, hakikati bir mezhebe indirgeyerek ötekini bid'at veya küfürle itham eder. Böylece ötekine hayat hakkı tanımaz. Bu ise dinin insanın hakikatine yabancılaştırılması anlamına gelir. Makalemizde bu sorun kaynak incelemesi tekniğine dayalı olarak nitel araştırma yöntemi ile tenkit edilmiştir.

Türki̇ye’Ni̇n Büyük Kentleri̇nde 1999-2009 Yillari Arasindaki̇ İnti̇har Eği̇li̇mleri̇

Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2012

Bu çalışma Türkiye'nin büyük kentlerinde yaşayan bireylerin 1999-2009 yılları arasındaki intihar eğilimlerini araştırmayı amaçlamaktadır. Türkiye İstatistik Enstitü'sünün 1999-2009 intihar istatistikleri veri tabanı baz alınarak büyük kent topluluklarının intihar eğilimlerinin tespit edilmesinden sonra bu kent toplulukları arasında ayırt edici ve riskli intihar profili temsil eden illerin intihar nedenleri ayrıca ele alınmaktadır. Büyük kentlerde son yıllarda artış eğilimi içerisinde olan intihar eylemleri toplumsal dönüşümün yıkıcı toplumsal göstergelerinden birini oluşturmaktadır. Kentsel ortamdaki intihar eylemlerinin nasıl bir toplumsal eğilim içerisinde olduğu bu çalışmada toplumsal gerçekliğin ilişkisel ve bütünsel mantığına uygun düşen bir araştırma metodu aracılığıyla inşa edilmektedir. 1999-2009 zaman diliminin son yıllarında Adana ve Gaziantep kentleri ayırt edici ve riskli intihar profillerini temsil etmektedirler. Bunun yanı sıra 2001 yılının hemen sonrasında bu kentlerde ticari başarısızlık, geçim zorluğu ve hastalık nedenli intiharların öne çıkması ekonomik krizin intiharları arttırıcı sosyal bağlamı oluşturduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Yaşami Sürdürmede Ve İnti̇hari Önlemede Di̇ndarlik İle İlgi̇li̇ Deği̇şkenleri̇n Rolü

Journal of International Social Research, 2015

Öz Bu çalışmada yaşamı sürdürme ve intiharı önlemede dindarlık ile ilgili bazı değişkenlerin rolünün ne olduğunun araştırılması amaçlanmıştır. Dindarlıkla ilgili bazı değişkenlerin yaşamı sürdürme ve intiharı önleme konusundaki rolünün anlaşılabilmesi amacı ile yaşları 18 ile 68 arasında değişen (Ort.:34; S:12,23) toplam 799 kişiye (444 kadın, 354 erkek) Bilgi Formu, Yaşamı Sürdürme Nedenleri Envanteri (Kısa form), Tanrı Algısı Ölçeği, Dini Başa Çıkma Tarzları Envanteri, Stresle Başa Çıkma Tarzları Envanteri ve Beck Depresyon Envanteri uygulanmıştır. Veriler analiz edildiğinde, olumlu dini/manevi algıların yaşamı sürdürme nedenlerini; düşük dindarlığın ise intihar olasılığını yordama gücü olduğu görülmüştür. Bu çalışmanın verileri ışığında; olumlu dini/manevi algıların insanları yaşama bağlayan sebeplerle ilişkili olduğu, kimi insanlar için intiharı önlemede etkin bir faktör olabileceği ve daha düşük düzeyde dindarlığın intihar olasılığında bir risk faktörü olarak ele alınabileceği sonucuna varılmıştır.

LİDER-ÜYE ETKİLEŞİMİNİN ÇALIŞANLARIN İNOVATİF DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: İZMİR’DEKİ SİGORTA ACENTELERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Article, 2020

Rekabet seviyesinin uç noktalara dayandığı günümüz iş dünyasında işletmeler sürdürülebilirlikleri için inovatif düşünüp, yenilikçi davranışlar sergileyen çalışanlarının olmasını istemektedirler. Bu aşamada yöneticiler, çalışanlar ve bunlar arasındaki etkileşimler kilit rol oynamaktadır. Üyelerin yenilikçi davranışlar sergilemelerinde liderlerin etkisinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı lider-üye etkileşiminin çalışanların inovatif davranışlar sergilemesindeki etkisini belirlemektir. Araştırma kapsamında 2019 yılının Kasım ayında İzmir il merkezindeki 120 sigorta acentesi çalışanına anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda lider-üye etkileşiminin inovatif davranışlar üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisinin olduğu bulunurken, lider-üye etkileşiminin alt boyutlarından sadece katkı boyutunun inovatif davranışlar üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisinin olduğu bulgulanmıştır. / In today's business world, where the level of competition is based on extreme points, businesses want employees who think innovatively and display innovative behaviors for their sustainability. At this stage, managers, employees and interactions between them play a key role. It is thought that the influence of leaders is important for the members to display innovative behaviors. In this context, the aim of this research is to determine the effect of leader-member exchange on employees' innovative behaviors. At the scope of the research, a survey was applied to 120 insurance agency employees in Izmir city center in November 2019. As a result of the research, it has been found that leader-member exchange has a significant and positive effect on innovative behaviors. Also, only the contribution dimension of leader-member exchange has a significant and positive effect on innovative behaviors.

Deği̇şen Ai̇le Yapisinda Ai̇le İçi̇ Sorunlarin Ve Ai̇le Ai̇di̇yeti̇ni̇n İncelenmesi̇ (Ci̇zre Örneği̇)

The Journal of Academic Social Science Studies, 2021

Kuralları ve En İyi Uygulama İlkeleri" beyanları: Bu çalışma için herhangi bir çıkar çatışması bildirilmemiştir. Bu araştırmada 2020 yılı öncesi verileri kullanılmıştır. Makale, dergiye 2021 yılında gönderilmiştir. Bu sebeple geçmişe yönelik Etik Kurul Onayı alınamamış ve bu durum makale içnde ULAKBİM TR DİZİN kararına uygun şekilde "Etik Kurul İzin" bölümünde açıklanmıştır.