HEMŞİRELİK VE EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN AİLE PLANLAMASI KONUSUNDA BİLGİLERİNİN İNCELENMESi (original) (raw)
Related papers
Hemşi̇reli̇k Öğrenci̇leri̇ni̇n Erken Yaş Evli̇li̇klere İli̇şki̇n Görüşleri̇ni̇n Beli̇rlenmesi̇
Selçuk Sağlık Dergisi, 2021
Amaç: Araştırma, hemşirelik öğrencilerinin erken yaş evliliklere ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu tanımlayıcı araştırmanın örneklemini, Ocak-Mart 2019 tarihleri arasında bir üniversitenin Hemşirelik Fakültesi ve Sağlık Yüksekokulu'nda öğrenim gören toplam 508 hemşirelik öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, öğrencilerin sosyodemografik özellikleri, ebeveynlerine ilişkin özellikleri ve erken evliliğe ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik sorulardan oluşan veri toplama formu kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler, ortalama, standart sapma, minimum ve maksimum değerler, yüzde değerler ve ki kare testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmada öğrencilerin yaş ortalamaları 20,8±2,30'dır. Öğrencilerin %28,7'sinin birinci sınıfta öğrenim görmekte olup, çoğunluğunun (%82,9) Güneydoğu Anadolu Bölgesinde doğduğu saptanmıştır. Hemşirelik öğrencilerinin tamamına yakınının (%96,3) erken evlilikleri doğru bulmadıkları belirlenmiştir. Araştırmaya dahil olan öğrencilerin %88'i erken yaş evliliklerin toplumsal bir sorun olduğu, %81,9'u erken evliliklerin eğitim düzeyi düşük ailelerle görüldüğü, %81,1'i kadın sağlığını olumsuz etkilediği görüşüne katıldıkları saptanmıştır. Öğrencilerin cinsiyetleri ile erken evliliklere ilişkin görüşleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır (p>0.005).
The aim of this study was to investigate the empathic aptitude and critical thinking ability of the nursing students. This study was carried out on undergraduate nursing students at the nursing school during 2012-2013 academic years. Participants consisted of 263 the students, 33.1% of them were at first year student, 22.8% of them were at second year student, 23.2% of them were third year student and 20.9 of them were at fourth year student of nursing program. The age of them was changing between 17 and 28 and the mean age was 20.35±1.78. The mean score of the Empathic Aptitudes Scale was 70.08±8.45, the mean score of the Critical Thinking Scale was 199.68±25.15. The result of the correlation analysis showed that there was statistically significant difference between the students’ scores of Empathic Aptitude Scale and Critical Thinking Scale at the 0.01 level of the confidence interval (r=0.332, p=0.000). It is observed (found) that the students’ scores of the Critical Thinking Scale were different between groups and when Tukey’s HSD test were performed, the difference was resulted in first group (p<0.05). Majority of the students (70%) indicated that they chose nursing by their own decision and little more half of the students (50.6%) indicated that they were satisfied with this major and some of the students (43.7%) indicated that they were partially satisfied with their major. While students’ scores from Emphatic Aptitudes and Critical Thinking scale didn’t change regarding students’ choosing their major by their request; according to their satisfaction from their major, students’ scores from both Emphatic Aptitudes and Critical Thinking scale has changed significantly. The results of this study showed that there should be given the practical work which develop the students’ empathy ability and it was observed students’ (their) critical thinking score was considerably low Keywords: Nursing Students, Empathic Aptitude, Critical Thinking Ability
OKUL ve ÖĞRETMEN DERGİSİNDE YAYINLANAN AİLE BİLGİSİ DERSİYLE İLGİLİ MAKALELERİN İNCELENMESİ
Öz: Cumhuriyetin ilk yıllarında süreli yayınların halka ulaşmakta etkili araçlar oldukları bilinmektedir. Dönemin eğitimcileri de öğrencileriyle, meslektaşlarıyla ve ilgi duyan herkesle fikirlerini paylaşmak için süreli yayınları etkili bir şekilde kullanmışlardır. Okul ve Öğretmen Dergisi 1937 yılında İstanbul'da aylık olarak yayınlanan bir öğretmen dergisidir. Derginin sahibi M. Faruk Gürtunca, yayın direktörü Raşit Saraçoğlu'dur. Dergide yer verilen yazılar incelendiğinde genel olarak eğitimle ilgili konuların ele alındığı, eğitim alanında yapılan yeniliklerin halka anlatılmaya çalışıldığı görülmektedir. Derginin yazar kadrosu arasında öğretmenler ve dönemin eğitim yöneticileri bulunmaktadır. Dergi, yayınlandığı dönemde eğitimde meydana gelen değişikler ve yeni uygulamalarla ilgili uygulayıcıların görüşlerini yansıtmanın yanı sıra Dünya'da eğitim alanında meydana gelen önemli değişimlere de yer vermiştir. Bu çalışmada derginin 12. ve 13. sayısında yer verilen Aile Bilgisi Dersiyle ilgili makaleler incelenecektir. Bu makalelerde 1936 yılında ilkokul müfredatına eklenen Aile Bilgisi dersinin amaçları, içeriği, uygulanması ve uygulayıcıların görüşleri değerlendirilmiştir. Dönemin sosyal özelliklerinin ve eğitimden beklentilerinin anlaşılması açısından önemli olan bu yazıların günümüz eğitimcilerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Abstract: Periodicals are known as the most effective tools to reach the public in the early years of the Republic. Educators of the period have effectively used periodicals to share their ideas with their students, colleagues and everyone else interested in. The Journal of the School and Teacher (Okul Ve Öğretmen) was a teacher journal, which has been published monthly in 1937, İstanbul. The owner of the journal was M. Faruk Gürtunca and the copy editor was Raşit Saraçoğlu. When the published articles in the Journal are examined, is seen that the topic of education has been mainly addressed and the consideration to explain educational innovations to the public has been placed. The authors of the Journal has consisted of teachers and the education principles of the term. The Journal has addressed the most important alteration on
YAYGIN KULLANILMAYAN AİLE PLANLAMASI YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN KADINLARIN BİLGİ VE GÖRÜŞLERİ
Amaç: Bu araştırma yaygın kullanılmayan aile planlaması yöntemleri hakkında kadınların bilgi ve görüşlerini belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma kesitsel bir araştırma olarak, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde 06/01/2014 ile 06/03/2014 tarihlerinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği'ne 2013 yılında başvuran, 15-49 yaş arasındaki 55.143 kadın oluşturmuştur. Örneklem seçiminde olasılıksız örneklem yöntemi ve örneklem hacmini belirlemede evreni bilinen örneklem sayısı hesaplama yöntemi kullanılmış ve 400 kadın araştırmaya dahil edilmiştir. Veriler literatür ışığında hazırlanan soru formu aracılığı elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza katılan kadınların yaş ortalaması 30,25±0,41'dir. Katılımcıların %49,5'i aile planlaması ile ilgili danışmanlık almıştır ve danışmanlığını %55'i ebeden, %35,8'i doktordan, %25,2'si hemşireden almıştır.
Bu araştırmada okul öncesi dönem çocuğu olan ebeveynlerin dijital oyunlara yönelik rehberlik stratejilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Erzincan iline bağlı anaokullarına çocuğu devam eden 216 ebeveyn oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve Dijital Oyun Ebeveyn Rehberlik Stratejileri Ölçeği kullanılmıştır. Analizlerde SPSS veri analiz programı kullanılmış olup verilerin analizi parametrik istatistiksel tekniklerden bağımsız örneklem t testi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda çocukların dijital oyunları oynamaları konusunda babaların dijitale yönlendiren ve serbest ebeveynlik stratejilerini benimsedikleri belirlenmiştir. Öğrenim düzeyi üniversite olan anne babaların aktif ebeveynlik stratejilerinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda çocuk sayısı bir ve iki olan anne babaların aktif ebeveynlik, çocuk sayısı üç ve üzeri olan anne babaların ise serbest ebeveynlik stratejilerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca dijital oyunlara olumlu bakış açısı geliştiren anne babaların dijitale yönlendiren ve serbest ebeveynlik stratejilerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda dijital süreçlerin çocukların gelişimlerini nasıl etkilediği hakkında eğitimlerin verilmesi önerilebilir.