Algılanan Kurumsal İmajın Yöneticilerin Bazı Tutum ve Davranışlarına Etkisi (original) (raw)

2010, Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi

Son yıllarda kurumsal imaj sadece pazarlama sektörü için değil, insan kaynakları yönetimi (İKY) açısından da önem arz eden konulardan biri olmuştur. Algılanan kurumsal imaj, örgüt dışındakilerin örgütü nasıl gördüklerine dair çalışanların zihinlerinde oluşan algılardan oluşmaktadır. Örgüt üyeleri, örgüt dışındakileri tarafından sosyal onay alan ve olumlu imaj ve prestije sahip örgütlerde daha çok çalışmak isterler. Bu özellikteki örgüte karşı çalışanlar örgütle daha çok bütünleşme kuracaklar ve örgüt üyeliği onlar için daha anlamlı hale gelebilecektir. Bu araştırmada, algılanan kurumsal imajın, iş tatmini, duygusal bağlılık ve örgütsel vatandaşlık davranışına etkisi incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini; tekstil, gıda ve otomotiv sektöründe orta ve alt kademe yönetici olarak çalışan 200 yönetici oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda algılanan kurumsal imajın iş tatmini, duygusal bağlılık ve örgütsel vatandaşlık davranışını etkilediği görülmüştür. Çalışanlarda zihninde oluşan imaj algısı, işlerine karşı daha olumlu tutumlar içinde olmalarına (iş tatmini), kendilerini örgütün bir parçası olarak ifade etmesine (duygusal bağlılık) ve iş tanımlarında yer almayan bir takım gönüllü davranışlar (ÖVD) sergilemesine yol açmakta olduğunu söylenebilir. Kurumsal imajın, bu tutum ve davranışlardan özellikle iş tatminini ve duygusal bağlılığı, ÖVD'ye nazaran daha çok etkilediği görülmektedir. Algılanan kurumsal imajla söz konusu değişkenler arasındaki ilişki, düşük seviyede olmakla beraber anlamlıdır. Ancak, araştırmaya konu yöneticilerin çalıştıkları sektör açısından algıladıkları kurumsal imaj anlamlı seviyede farklılaşmamaktadır. Araştırmanın bulguları ışığında, radikal değişim ve dönüşümlerin yaşandığı günümüz iş hayatında, çalışanların kendilerini örgütleriyle beraber ifade etmeleri, ya da örgütüye bütünleşmesi, iş ortamında önemli bir mekanizma olmaya devam ettiği ifade edilebilir. Bu durum aynı zamanda çalışanların kendilerini çalıştıkları örgütün bir parçası olarak görme arzusunda olduklarını, bir takım sosyal ihtiyaçların iş ortamında hala geçerliliğini koruduğunu göstermektedir.