Batılı Bir Sanatçının Yorumuyla Şam İşi Üslubunda İznik Çinileri (original) (raw)
Related papers
Batılı Bir Sanatçının Yorumuyla Şam İşi Üslubunda İznik Çinileri: William De Morgan
2018
Sanayi Devrimi’nin seri uretimine karsi tepki olarak ortaya cikan Arts & Crafts akiminin temsilcileri, sanat ve endustriyellesmenin bagdastirilmasi sorununa cozum aramislardir. Akimin oncu ismi William Morris’in sirketinde tekstil, duvar kagidi, mobilya, vitray, kitap gibi urunler ortacagin malzemeye ve el emegine saygili anlayisiyla uretilmis, sirketin seramik uretimini William De Morgan ustlenmistir. Hem bilimsel dusunme kabiliyeti, hem de sanatci yonu olan De Morgan, Lord Leighton’un malikânesindeki Arap Salonu’nun cini duzenlemesi ile gorevlendirilmis ve bu sayede dogu seramiklerini yakindan inceleme firsati bulmustur. Islam seramigi uzerine arastirmalarin erken doneminde nitelikli olan butun sanat eserleri Iran tarzi olarak adlandirilsa da, De Morgan’in ilham kaynagi, Leighton koleksiyonunun da buyuk kismini olusturan Şam Isi uslubundaki Iznik cini ve seramikleridir. Dogu seramiklerinin cazibesine kapilarak kopyalarini ureten pek cok tasarimcinin aksine , De Morgan onlari kendi...
Batı Sanatında Ötekiliğin Temsili Olarak Cadı İmgesi
Batı Sanatında Ötekiliğin Temsili Olarak Cadı İmgesi, 2017
BATI SANATINDA ÖTEKİNİN TEMSİLİ OLARAK CADI İMGESİ Çalışmamız, kökleri Geç Ortaçağ’ın sapkın olarak adlandırılan gruplarına dayandırılan, Rönesans döneminden itibaren kitlesel kıyımların gerçekleştiği cadı avı çılgınlığını, 15.-19. yüzyıllar arasında Batı sanatında üretilen cadılık temalı imgeler üzerinden ele almaktadır. Günah keçisi kavramı üzerine odaklanılan ilk bölümde, Hıristiyanlığın erken dönemleri ve Ortaçağ’da sapkınlık (heretiklik) kavramı ve Kilise’nin sapkın olarak tanımladığı isimler-gruplar incelenmiştir. Bu kapsamda Eski Ahit’te yasaklanan bazı uygulamalara ve Hıristiyanlığın Avrupa’ya yayılmasına rağmen halk belleğinden silinmemiş pagan inançlara yer verilmiştir. Hıristiyanlığın yükselişi sırasında ana akım Kilise’nin Kutsal Kitap’ı yorumlama ve pratiğe aktarma konunda eksik olduğunu düşünen ancak Kilise tarafından sapkın ilan edilen Hıristiyan gruplar mercek altına alınmıştır. Son olarak ise Kilise’nin sapkınlığa bir müdahale olarak kurduğu Engizisyon ve ceza yöntemlerine değinilmiştir. İkinci bölümde cadı kelimesinin etimolojisinin incelenmesinin ardından Papalık fermanları ile başlayan ve Malleus Maleficarum’un yayımlanmasıyla doruğuna ulaşan cadılık literatürü ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. Cadı kimliğinin literatürle belirginleştirildiği bu süreçte, Kilise Babaları döneminde doktrinsel nedenlerle sapkın kabul edilen gruplara yöneltilen suçlamaların cadılıkla nasıl bağdaştırıldığı ve kitleler halinde katliamların gerçekleştirildiği “cadı avı” konu edilmiştir. Batı sanatındaki cadı betimlerinin ikonografik yöntemle çözümlendiği üçüncü bölümde, cadı imgesinin ortaya çıkışına kaynaklık eden sapkın temalı betimlerden başlayarak başta 16. ve 17. yüzyıllar olmak üzere cadılık teması üzerine başlıca eserler incelenmiştir. Bu inceleme söz konusu eserlerin içerikleri ve üslup nitelikleri açısından Avrupa resmindeki cadı betimleri bağlamında gerçekleştirilmiştir. Son olarak ise cadılara en sık uygulanan ceza ve infaz yöntemleri de görsel örnekler üzerinden ele alınmıştır. THE WITCH IMAGERY AS THE REPRESENTATION OF THE OTHER IN WESTERN ART Based on the late Middle Age’s heretic groups, this study examines the Witch Hunt mania that lead to mass massacres since the Renaissance period, in terms of the witch images that were produced between the 15th – 19th centuries in Western art. In the first chapter, which focuses on the term Scape-Goat, the term “heretics” in the early Christian period and in the Middle Ages are examined with the groups that are named as heretics by the Church. In this respect, some practices banished in the Old Testament and the pagan beliefs that were not erased from the community’s mind in spite of the expansion of the Christianity in Europe are included in this chapter. The Christian sects (heretic groups) which were titled to be heretics by the Church are closely examined. Finally, the Inquisition, established as intervention against to heretics, by the Church and the torture methods are observed. In the second chapter, after the etymological examination of the term “witch”, the witchcraft literature, that began with the Papacy rescripts and reached its heights with the publication of Malleus Maleficarum is closely examined. While the witch identity is highlighted through literature, how the accusations to groups, accepted as heretics because of the doctrinal reasons, during the Church Father’s period are related with witchcraft and the mass massacres as known as Witch Hunt is observed. In the third chapter where witch portrayals are analysed with iconographic method, beginning with the examination of the heretic portrayals as the originators of the witch imagery; the major works about Witchcraft, primarily from the 16th and 17th centuries are examined. Taking into consideration the content and the style of the works, the examination is held depictions of witch in the context of European painting. Conclusively, by using visual examples, the frequent exercises of torture and execution methods on witches are observed.
İBNİ SİNA Batı'daki Modern Uygarlığın Doğu'daki Öncüsü
Leges Sosyal Bilimler Dergisi, S. 3, 2015
İbni Sina’nın fikirleri, Doğu’dan Batı’ya geçmiş ve Batı sistema- tik düşüncesinde çok önemli bir yer edinmiştir. İbni Sina’nın, Hegel ve Kant düşüncesi ile şekillenmiş olan bir felsefi geçmişin önemli temsilci- lerinden olduğu ve “Diyalektik Temalar Üzerine Düşünceler” eseri ile diyalektik düşüncenin gelişimine katkı yaptığı biliniyor. İbni Sina’nın fikirleri, İslami inançlar ve Eski Helenistik felsefenin ışığında ortaya çıkan Meşşai Hareketinin bir yansımasıdır. Meşşai Hareketi, yalnızca Doğu dünyası ile sınırlı kalmamış aynı zamanda bu Hareket üç koldan Batıya yayılmış ve Orta Çağlarda Avrupa’daki “sosyal uyanış ve deği- şim” sürecinin başlatılmasına sebep olmuştur.
Mihail Kuzmin’in İlkbahar Tacı Adlı Gazelinde Doğu Motifleri
RumeliDE DİL VE EDEBİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ JOURNAL OF LANGUAGE AND LITERATURE STUDIES, 2023
Kim ki sevmiyorsa, gelsin, bana baksın, Aşkın öğretisini görmek için, ıstırabın dansını tekrar ederek! The Eastern Motifs in The Crown of Spring Gazelle of Mikhail Kuzmin / Ilıca, S.
Türk Çini Sanatında Saz Yolu Ekolü
2014
Kanûnî Sultan Süleyman dönemi Osmanlı Saray nakkaşhânesi sernakkaşı olan Şah Kulu, “Saz Yolu” adıyla bilinen bezeme üslûbunun ilk temsilcisidir. XVI. yüzyıl ilk yarısından XVII. yüzyıl başlarına kadar üretilmiş resimlerde, sivri uçlu kıvrık hançerî yapraklar, hatâyî üslûbu çiçekler, efsanevî hayvanlar (ejderha, zümrüd-ü ankā, ch’i-lin), orman hayvanları ve periler görülmektedir. Kanûnî Sultan Süleyman devrinde en parlak dönemi yaşayan Osmanlı sanatında ortaya çıkmış olan bu üslûp padişah tarafından büyük beğeni kazanmış yüzyıllar içinde tezhip, halkâr, cilt, çini ve seramik sanatlarında, kalem işlerinde, kumaş, halı ve maden gibi sanatlarda en güzel örneklerini vermiştir. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Mimar Sinan’ın bazı yapılarında çiniyi bir tezyîni eleman olarak kullanması, bu yeni üslûbun çinide de en güzel örneklerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Saray nakkaşhânesinin hazırlamış olduğu bezemeler İznik atölyelerinde çiniye sıraltı tekniği ile uygulanmıştır. Bu dönemde çinide ...
Türk Çini Sanatında ‘Hatayi’ ve ‘Şakayık’ Motifi Örneğinde Çizim Özellikleri
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2021
Yüzyıllardır din ve inançlarımızın etkisi ve gelenek ve göreneklerimizin de yön vermesiyle, stilize olan süsleme sanatlarımız alabildiğine zengin ve son derece estetik bir yapıya kavuşmuştur. Türk süsleme sanatlarının en kadim dallarından biri olan Türk çini sanatı, Türk süsleme sanatlarının en eşsiz örneklerinin sunulduğu alanların başında gelir. Selçuklular eliyle Anadolu'ya taşınan Çini sanatında, Osmanlı döneminde muhteşem bir gelişme gösterilerek olağanüstü güzellikte desenler ortaya konmuştur. Motif, süsleme sanatlarında desenin en temel öğesidir. "Hatayi", Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarında, özellikle de tezhip, çini, cilt ve tekstil sanatlarında yoğun olarak kullanılan bir motif çeşididir. Kökeni Orta Asya ve Çin-Türkistan'a dayanan ve tam stilize edildiği için çoğu kez hangi çiçek olduğu net anlaşılamayan motifler "hatayi" olarak isimlendirilir. "Hatayi" motifi, doğadaki çiçeklerin dikine kesiti alınarak, bunların tam stilize edilmesiyle oluşturulmakta ve köklü gelişimi asırlar öncesine dayanmaktadır. Genellikle simetrik olarak çizilen bir motiftir. Ancak düzgün çizilmediği, desen ve kompozisyondaki yeri ve görevi tam anlaşılamadığı takdirde hatayi grubu ile oluşturulan tasarımlarda birtakım sorunlar yaşanabilmektedir. Hatayi'nin desen ve kompozisyondaki yeri ve göreviyle çizim özelliklerinin iyi bilinmesi ve doğru uygulanması motif ile desenlerin yozlaştırılmadan, klasiğe uygun olarak çizilmesini sağlayacaktır. Bu çalışmanın amacı, Hatayi motifinin tanımını yaparak, çeşitlerini ve çizim özelliklerini, hatayi grubu motiflerinin en sık kullanılanı olan Şakayık motifi örneğinde çizim aşamalarını detaylı bir şekilde ortaya koymaktır.