Behçet Necati̇gi̇l İn Korku Çi̇çekleri̇ Şi̇i̇ri̇ Ve Baudelai̇re Etki̇si̇ (original) (raw)

Behçet Necati̇gi̇l’İn Şi̇i̇rleri̇nde ‘Şai̇r Özne’Ni̇n Yazgisi

2018

Anlatmaya bagli kurmaca metinlerdeki anlatici gibi, lirik metinlerde de siiri soyleyen bir kisi vardir. Ancak bu, her zaman sair olmayabilir. Şair baskalari adina da konusabilir. Kamu vicdanini temsil ederken oldugu gibi insan kimligini one cikararak duyus, dusunus ve sezislerini siirle dile getirebilir. Bir sairin butun siirlerinde olmasa da, “ben” zamirini ve siir yazma eylemini kullandigi siirlerde ʽsair ozneʼden soz edilebilir. Necatigil’in siirlerinde ‘ben’ soyleyicinin uc gorunumu soz konusudur. Birincisi insan Necatigil, ikincisi ogretmen Necatigil, ucuncusu de sair Necatigil’dir. Yazma eyleminin vurgulandigi siirlerinde Necatigil, hayata katlanma, anlasilamama, yalnizlik, hayalle gercek arasinda sikisip kalma gibi yazgisal gorunuslerle, bir tragedya kahramanina benzer. Bu makalede sair Necatigil’in siirine yansimis portresiyle ‘sair ozne’nin yazgisi irdelenmis; sairin ‘ben’ zamirini kullanarak soyledigi “siir yazma” eylemine dogrudan isaret eden siirlerindeki ‘ozne’nin konu...

Behçet Necati̇gi̇l'İn "Çağin Taniği Olmak" Adli Şi̇i̇ri̇ni̇n Çözümlenmesi̇

The Journal of Social Sciences

Bu çalışmada, amaçlanan, küresel kırsal kalkınma yaklaşımları ve politikalarındaki değişimlerin, Türkiye'nin kırsal kalkınma ve tarım sektörü politika, program ve projelerini nasıl etkilediğini açığa çıkarmaktır. Türkiye'den, (AB) Avrupa Birliği'ne uyum sağlama süreci ve IPARD programıyla beraber, kırsal kalkınma ve tarımsal politikalarını yeniden tasarlaması ve yeniden yapılandırması beklendiği belirtilmektedir. Bu yeniden yapılandırma sürecinde, kırsal kalkınmada, katılımcılık, bölgesel duyarlılık, yerellik, sürdürülebilirlik, kamu kurumlarının koordinasyonu ve birlikte çalışması gibi değerler ana akım kırsal kalkınma paradigmasındaki gibi benimsense de ve gerekli hukuki düzenlemeler gerçekleşse de; bu değerlerin politikalarda ve projelerde pratik olarak uygulanması, bürokratik kültür ve toplumsal ve kültürel önyargılar gibi sebeplerle engellenebilir. Ayrıca, Türkiye kırsal kalkınma programının yarı geçimlik olan tarımsal haneleri tarımsal işletmelere dönüştürme amacı taşıdığı gözlenmiştir.

Behçet Necati̇gi̇l Şi̇i̇ri̇nde Sokak

SOCIAL MENTALITY AND RESEARCHER THINKERS JOURNAL, 2020

Behçet Necatigil, Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin önemli isimlerinden biridir. Döneminde oluşan herhangi bir edebi akım veya bir harekete dahil olmamış, bağımsız kalarak şiirimizde kendi çizgisini oluşturmuştur. Birçok edebi türde eser veren şair, aynı zamanda bir öğretmendir. Özellikle ev başta olmak üzere şiirlerinde mekan ögesi çok belirgin olan şair, çevreyi, sokağı, kenti şiirlerine dahil eder ve onlar üzerinden bir poetika kurar. Hayatının büyük bir bölümünü İstnabul’da geçiren Necatigil, şiirlerinde İstanbul’un doğası, mimarisi ve insanının günlük hayatına yer verir. Şehrin ortasınıf insanının yaşantısını kendi yaşanmışlığı üzerinden şiirlerine dahile eden şair, başta Beşiktaş, Beyoğlu olmak üzere şehrin birçok semtinin sokaklarını adım adım dolaşır ve hissetiklerini, gördüklerini, gözlemledikleirini şiiriyle bütünleştirir. Necatigil’in şiirleri birer sosyal gözlem ve çıkarım etütleri gibidir. Ev’i bir huzur yurdu olarak gören şair için sokaklar hızlıca değişen ve dönüşen ve bu değişim ve dönüşümle birlikte eski güzelliklerini kaybeden; doğadan, sıcak insan ilişkilerinden, şefkatten, yardımlaşmadan, samimiyetten uzaklaşan bir mekanlardır. Kaybolan toplumsal değerlerin yaşlı birer şahidi olan sokaklar, Necatigil’in şiirlerinde eskiye, geçmişe uzanan hasret yollarıdır. Sokak, tüm gerçekliği ve sesiyle Necitigil’in şirilerinde yer alır.

BEHÇET NECATİGİL’İN ÇAĞIN TANIĞI OLMAK ADLI ŞİİRİ ÜZERİNE İNCELEME

Behçet Necatigil, kendi şiir evrenini yaratan ve hiçbir kalıba sığmayan ender şairlerimizden biridir. Öyle incelikle ve titizlikle inşa etmiştir ki bu evreni, bir kere eşiği geçip o evrene adım atmanız yeterlidir. Onun evreninde evlerle sohbet edebilir, çocuklarla oynayabilir, bir halk ozanıyla karşılaşabilir yahut bir mit kahramanıyla kahve içebilirsiniz. Bu nedenle denilebilir ki Behçet Necatigil şiiri, evrensel bir şiirdir. "Dilimizin sınırları dünyamızın sınırlarını belirler". Necatigil ise, kendine has üslubu ve özenli dili ile birlikte kendine özgür bir dünya yaratmıştır. Bu durum onun Modern Türk şiirinde hiçbir akıma veya kuşağa bağlı olmayan, şiirimizin "bağımsız kutbu" olarak tanınmasına sebep olmuştur. Bu bağlamda Necatigil'in bir şiirinden hareketle, şairin şiir anlayışını belirlemek, onu bu anlayış içerisinde değerlendirmek, onun şiir dünyasını ve ruh hâlini dar bir çerçeve içerisinde ele almak, sınırlandırmak olacaktır. Necatigil'in şiir diline baktığımız da onun sıklıkla imgelerden ve çağrışım yönü çok olan sözcüklerden yararlandığını görürüz. Şiirin kesin bir açıklama, bildiri, şaşmaz doğru, doğrultu ve tek yönlü olmadığını dile getiren şair, şiirin dilediğimiz yollara, yolculuklara açık olduğunu ve şiirin çeşitli yönlerinin ve türlü doğrultularının olabileceğini savunmaktadır. Bu nedenledir ki, Necatigil' in şiirleri bir araştırmacı için antoloji, bir sosyolog için dönemsel bir belge, bir psikolog için somut bir ruh hâlinin dışa yansıması ve bir edebiyatçı için eşsiz imgeler dünyasıdır. Bu çok özellikli şiirler, Necatigil'in ruh dünyasının ve yaşadıklarının dışa yansımasıdır. Necatigil, yaşadığı çağın neslini imgesel bir dille eleştirmiş, bunu kabullenmediğini sanatıyla hissettirmiş ve bu anlayış içerisinde kimi şiirler kaleme Gerçi o da acı Ama iyi ki var Yerine hangi mutlu yaşantı? VI O nineler, o kızlar, o evler De yoksa Kimin bu toprak Çok düşünmüşümdür. VII Onu benden, beni ondan ayıran Düzenler Bırakmaz bizi bize, bölücü Ölmüş nice değerler, ben de ölmüşümdür. VIII İçindeyim, diretiyorum çağa Size ne miyim ben, siz bana nesiniz? Bir hayal, bir masal mı eski Ama ben görmüşümdür.

Behçet Necati̇gi̇l'İn "Sevgi̇lerde" Ve "Ni̇lüfer" Şi̇i̇rleri̇ni̇ Pali̇mpsest Kavramiyla O

Yeni Turk Edebiyati Arastirmalari, 2019

Metinlerarasılık kavramını edebî eleştiri dinamiğini anlamak için temel dayanak noktası yapan edebiyat kuramcıları, bir metnin tamamen yeni bir söylem geliştirmesinin yerine diğer metinlerle kurdukları ilişkiye odaklanırlar. Söz konusu kavram, bilhassa geleneksel edebiyatla ilişki kuran şair ve yazarları anlamlandırmak açısından işlevsel bir önem taşır. Bu bağlamda değerlendirilmesi gereken isimlerden biri Behçet Necatigil'dir. Necatigil, hem Doğu hem Batı şiirini çok iyi bilen ve modern şiirin geçmişe atıflarla ilerleyeceğini düşünen bir şairdir. Necatigil'in söz konusu özelliği, onun ürünlerini anlamak için başka şairlerin şiirlerini göz önünde bulundurmayı gerekli kılar. Bunun yanı sıra bu makalede, tartışma konusu olan şairin şiirlerinin birbirlerine gönderimde bulunduğu, metinlerarası ilişkiye girdikleri ve ancak ifade edilen çerçevede yorumlandıklarında anlamlı bir hâle gelecekleri ortaya konmaya çalışılacaktır. Söz konusu durum ise, palimpsest kavramı merkeze alınarak Necatigil'in "Sevgilerde" ve "Nilüfer" şiirleri örnekleminde tartışılacaktır. Buna göre makalede, Necatigil'in "Sevgilerde" şiirinde dönüştürümler yaparak "Nilüfer" şiirini yazdığı, "Nilüfer" şiirine dikkatli bakıldığında "Sevgilerde" şiirinde silinen, kazınan yerlerin ortaya çıkacağı iddia edilecektir. Son olarak her iki şiirin de birbirini etkilediğinin kanıtlanması için uğraş verilecektir.

Şiirde Domestik Mekânlara İlişkin Yansımalar: Behçet Necatigil ve İlhan Berk Şiirleri

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi

Bu çalışma ev içi mekânların edebi bir tür olan şiirsel anlatım üzerinden analizini yaparak, sosyal ve kültürel olarak değişime neden olmuş modernleşme sürecinin iç mekânlara etkilerini ve ortaya çıkan değişimlerin şiirlerde betimlenen ev içi mekânlar üzerindeki yansımalarını incelemektedir. Modern şiir anlayışının hiçbir harekete ya da şiir topluluğuna dahil edilemeyen nadir şairlerinden biri olan Behçet Necatigil ve İkinci Yeni şiir hareketinin önde gelen ismi ve en güçlü savunucusu olarak anılan İlhan Berk'in şiirleri ve ev içi mekânlara ilişkin sahip oldukları tutumlar, her ne kadar farklı şiir anlayışlarına sahip olan şairler olsalar da önemli ölçüde benzerlik taşımaktadırlar. Dolayısıyla, ev içi mekânları ele alan bu iki şairin eserleri bu çalışma için önemli edebi kaynaklar olarak referans sağlamaktadır. Eserlerinde ev içi mekânlara ilişkin betimlemeler incelendiğinde, evler huzursuzluk ya da mutluluk mekânları olarak olumlu ve olumsuz yönleriyle yer bulmuşlardır. Evin şairler üzerinde uyandırdığı bu çelişkili durumlar aynı zamanda ev-sokak çatışması, modernleşme döneminden önceki yaşam alanlarına özlem gibi durumları ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda şiirler, "Ev Kavramına Olumlu Yaklaşımlar", "Ev Kavramına Olumsuz Yaklaşımlar" ve "Evi Oluşturan Unsurlara Yaklaşımlar" başlıkları altında sınıflandırılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda; edebiyat-mimarlık ilişkisi bağlamında incelendiğinde şiirlerde betimlenen mekânların, bireylerin mekânla kurdukları ilişkileri, toplumdaki değişimlerin birey üstündeki etkileri gibi konularda yazınsal kaynak olarak görülebildiği ortaya konmaktadır. Şiirlerde belli bir dönemin betimlemesi olarak ev içi mekânlar, modernizmin ve değişimlerin kullanıcılar üzerindeki etkisini incelemek için faydalı kaynaklar olarak değerlendirilmişlerdir.

BEHÇET NECATİGİL'İN 'KAN' ŞİİRİNDE KAVRAM ALANLARI VE SÖZCÜK AĞLARI

The Journal of Turkic Language and Literature Surveys (TULLIS) 2019, 4(1) , 2019

Özet İnsan zihninde varlıklar birbirinden bağımsız değildir ve zihnimizin bir yansıması olan söz varlığımızda da dil göstergeleri birbirinden bağımsız bulunamamaktadırlar. Dil göstergeleri arasındaki bu ilişki, söz varlığının geneli için kavram alanlarını, bir metnin bağlamında kazandığı yeni anlamları için ise sözcük ağlarını oluşturmaktadır. Tümüyle bir dilin söz varlığının kavram alanını çıkarmak, o dilin kavramlaştırma gücünü ve nesneleri kavramlaştırma yöntemine yansıttığı bakış açısını bize gösterirken bir eserin barındırdığı kavram alanlarını çıkarmak o eserin konusunu anlamamızı sağlar. Eserdeki sözcük ağları ise eserde verilmek istenen duygu, işlenen konular ve tema hakkında bize çıkarımlar yapma imkânı sunmaktadır. Eş zamanlı bir yöntem izlediğimiz bu çalışmada, Behçet Necatigil'in Mayıs 1955 tarihli 'Kan' şiirinde yer alan kavram alanları ile sözcük ağları tespit edilecektir. Şiir konusunu ele alış biçimi ve temasını işleyiş yönüyle zengin kavram alanlarından ve sözcük ağlarından oluşmaktadır. Şiirde varlığı tespit edilen başlıca konular kan kavramı üzerinden kalıtım ve kalıtımın bir alt konusu olan taşıyıcılıktır. Şiirin teması ise insanoğlunun yaradılışının bir genel görünümü, panoramasıdır. Çalışmada kavram alanları ile sözcük ağlarının şiirdeki konu ve temanın şekillenmesinde ne şekilde rol oynadığı da tespit edilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Şiir, Behçet Necatigil, kavram alanı, sözcük ağı, anlam bilimi, kavram. CONCEPTUAL FIELDS AND LEXICAL NETWORKS IN BEHÇET NECATGL'S 'KAN' POETRY Abstract In the human mind, beings are not independent from each other, and in our vocabulary, which is a reflection of our mind, language indicators cannot be independent from each other. This relationship between language indicators is conceptual field for the whole vocabulary and lexical networks for the new meanings gained in the context of a text. Removing the conceptual field of the vocabulary of a language, the conceptualizing of the language and the conceptualization of the objects in the conceptualization process, the conceptual fields that contain a work, let us understand the topic. Lexical networks in the text gives us the opportunity to make inferences about the emotions, topics and themes that are intended to be given in the text. In this study, which is followed by synchronic method, it will be tried to determine the conceptual fields and lexical networks of Behçet Necatigil's 'Kan' poem dated May 1955. Poetry is rich in conceptual fields and lexical networks. The main topics identified in poetry are the vector, which is a sub-subject of heredity and inheritance through the concept of blood. The theme of the poem is the panorama of the creation of mankind. In this study, it will be tried to determine how conceptual fields and lexical networks play a role in shaping the topic and theme in poetry. Keywords: Poetry, Behçet Necatigil, conceptual field, lexical networks, semantics, concept.

Behçet Necatigil ve Şiirde Söylemsel Genişleme (Mahur Beste, Sayı: 1, Ocak 2017)

20. yüzyılın en büyük Rus edebiyat teorisyenlerinden Mikhail Bakhtin, roman türünün söylemi üzerine kaleme aldığı bir makalesinde, romanın hem edebi hem de edebiyat-dışı türlerin söylemsel bir bileşkesi olduğunu saptamıştı. Gerçekten de roman, gazete söyleminden şiir söylemine, sinema söyleminden mektup söylemine kadar pek çok farklı söylemi kendi özgül söylemi içerisinde eriterek okur karşısına bir tür söylemler çeşnisi hâlinde çıkar. Bu duruma biz söylemsel genişleme adını verebiliriz. Fakat bu durum sadece roman için midir? Elbette hayır! Zaman zaman pek çok tür için olduğu kadar şiir için de aynı durumun geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Şairler de zaman zaman şiirin çağrışımsal zenginliğini arttırmak veya şiirin söylemsel olanaklarını zorlamak adına farklı söylem türlerinin potansiyellerinden yararlanırlar; böylelikle de farklı söylemleri şiir söylemi içerisinde eriterek özgül bir şiir dili yaratma hususunda mesafe kaydetmek isterler. Sözgelimi Fransız sürrealist şair Jacques Prévert ve Alman toplumcu şair Bertolt Brecht, şiirlerini inşa ederken, siyasi söylemden tarihsel söyleme kadar pek çok söylem alanından faydalanarak bir söylemsel genişleme meydana getirirler; böylelikle şiirlerinin çağrışımsal zenginliğine büyük bir katkı ortamı sağlarlar.