“Bi̇n Hüzünlü Haz” Romaninin Arketi̇psel Semboli̇zm Bakimindan İncelenmesi̇ (original) (raw)
Related papers
Arketi̇psel Semboli̇zm Bağlaminda Asli Erdoğan'In Kabuk Adam Romaninin İncelenmesi̇
the Journal of Academic Social Sciences
The science of psychology plays an important part in the analysis of literary texts and especially in the interpretation of state of mind of the characters of the texts. The importance of the emphasis on the depth of personality and analysing the person in all aspects and processes can be understood after placing psychoanalysis into a conceptual framework. C.G Jung, one of the prominent names in psychoanalysis, makes it easy to understand the layers and depth of the character by turning the concept of archetype into a systematic study. The life style of the person, their character, thoughts, behavioral patterns and their conflicts can be construed with the help of the concept of "archetype". This study aims to display the narrator's inconsistent state of mind and their process of self-realization and vice versa with the help of archetypal analysis in the novel Kabuk Adam by Aslı Erdoğan. In the texts, the predicament of the characters who try to keep up with the social approval despite their recognition of self and their potentials is clearly displayed. This state of the characters in the text and their conflicts might be interpreted by studying their level of conscious and subconsciousness. Such effort of interpretation requires archetypal analysis.
Osmancık Romanının Arketipsel Sembolizm Bakımından Çözümlenmesi
Bilig, 2003
Modern psikolojinin onemli temsilcilerinden birisi olan Cari Gustav Jung'un arketiplerle ilgili kurami, destan ve masal gibi edebi metinlerin cozumlenmesinde buyuk bir kolaylik saglamaktadir. Ayni zamanda metnin ait oldugu milletin ve insanligin gecmisine ait onemli ipuclarinin ortaya cikarilmasina katkida bulunmaktadir. Yapilan arastirmalar, zamanimizda arketiplerin kilik degistirerek modern roman ve hikâye gibi edebi turler icerisinde de devam ettigini gostermektedir. Biz, bu calismamizla Tarik Bugra gibi guclu bir romancinin "Osmancik" romanini arketipsel bir yaklasimla ele alarak yeni bir inceleme yonteminin esaslarini modern romana uygulamaya calistik
2017
Jung’un psikoloji dunyasina kazandirdigi “arketip” terimi, psikoloji literaturunde, algilamamizi orgutleyen, bilinc iceriklerini duzenleyen, degistiren ve gelistiren yapilar olarak tanimlanmaktadir. Jung mitlerin arketiplerin temsilcileri oldugunu soylemistir. Dolayisiyla mitlerde ve mitsel oykulerde gordugumuz karakterlerin ve olay orgulerinin her birinin bir arketipe tekâbul ettigi soylenebilir. Sinema, tiyatro, mit, masal gibi pek cok sanat alaninda kullanilan arketipsel sembolizm divan siirinde mesneviler ile benzerlik gostermektedir. Bu calismada Gelibolulu Mustafa Âli’nin Mihr u Mâh isimli Mesnevisi arketipsel sembolizme gore cozumlenmeye calisilacak ve kahramanlarin benlik olusumlari, icsel yolculuklari Campbell’in “Kahramanin Sonsuz Yolculugu” baglaminda degerlendirilecektir.
Tari̇hî Gerçekli̇k Açisindan Karanfi̇l Romani
2020
2013 tarihli Karanfil romani, 1988-1994 yillari arasinda Azerbaycan ve Ermenistan arasinda yasanan Karabag Savasi’ni isleyen bir eserdir. Emekli General Osman Gazi Kandemir’in kaleme aldigi romanda Azerbaycan’a bagli olan yuzlerce yillik Turk topragi Daglik Karabag bolgesinin Ermenistan silahli kuvvetleri tarafindan isgali, carpismanin en yogun yasandigi 1992 yilina odaklanilarak anlatilmistir. Karanfil, Karabag Savasi’ni tarihi gercekligi kurguya yedirerek islemesi bakimindan hem carpici bir savas edebiyati ornegi hem de Karabag Savasi’ni Turk romanina tasiyan dikkat cekici romandir. Azerbaycan Turklerinin yasadiklarindan hareketle mustakil bir vatanda yasamanin onemini fark ettirerek vatana bagliligin anlamini somutlastirmasi acisindan da onemlidir. Osman Gazi Kandemir bu romaniyla tarihi bir gercegi kurguya yedirip Azerbaycan Turklerinin yakin tarihte yasadiklari buyuk felâketi hatirlatarak toplumsal hafizayi canli tutmayi hedeflemistir.
Namert ile Cömert Masalı'nın Arketipsel Sembolizm Açısından İncelenmesi
Özet: Sözlü anlatım ürünleri sadece bir devrin ürünü değil tüm insanlığa seslenen ortak evrensel değerlerin zamanaşımına uğramayan kültürel bellek mekânlarıdır. Bu bellek mekânlarının en güçlü yansımaları ise masallarda, ontolojik tükenişlerin önüne geçmeye yarayan sanatsal refleksler olarak kar-şımıza çıkar. Gerçeği estetize ederek farklı görünümler içinde dönüştürme gücüne sahip olan masallar, geçmişi şimdileştirerek geleceğe taşır ve bir milletin örtük sosyo-kültürel dokusunu anlamamızı sağlar. Nesilden nesile devam eden aktarım, masalların gizli dili olan semboller vasıtasıyla gerçek-leşir. Sembollerin açar noktaları arketipler ve izlekler olarak değerlendiril-melidir. Bu çalışmada, Saim Sakaoğlu'nun " Gümüşhane ve Bayburt Masalları " adlı eseri içerisinde yer alan " Namert ile Cömert " masalı yukarıdaki değerlendirmeler ışığında arketipsel sembolizm açısından incelenecektir.
Ruh'un Kendine Yolculuğu: Arketipsel Sembolizm Bağ-lamında Sıhhat Ü Maraz Üzerinde Bir İnceleme
Turkish Studies, 2013
The perceptions of self-knowledge throughout corporeity of the humankind have been of importance. This perception comprises one of the most important factors that specify relationships between human being and the world. The humankind expresses the process of selfunderstanding through narrative tools pertinent to the period involved. In virtually all world narratives available in the form of prose or poem, the process of self-knowledge can be identified. The spirit, problem of perception, perspective on life and the sense of science and art during the period there at are well understood in these works. Written in Persian language, the Turkish poet Fuzuli's book which was commemorated as Sıhhat u Maraz, Husn u Ashk or Ruhnama in various sources deals with self-understanding and positioning of human being in the realm of existence. It also contains information about medical science in that period as well as Fuzuli's knowledge on medicine and ontology. In this study, afore mentioned work of Fuzuli is undertaken within the scope of self-image. Readings within the context of archetypal symbolism were attempted on elements belonging to the existence of Spirit's. In this paper, there will be readings on elements belong to Spirit's, the protagonist in the work, body and existence during His journey to reach self-knowledge. The pursuit of self-image is discussed as part of gradual archetype.
Arketipsel Sembolizm Açısından Dirse Han Oğlu Boğaç Han Anlatısının İncelenmesi
Dede Korkut Okumaları, 2016
Türk kültür tarihinin en zengin miraslarından olan Dede Kor- kut Anlatıları, öznel anlamda Türk milletinin, evrensel anlamda ise insanlığın dünya üzerindeki sembolik yolculuğunu ele alır. Dede Korkut Anlatıları varoluşun kutsal yazgısını arketipsel sembollerin diliyle ortaya koyarken, Türk kültürünün bellek mekânı olma işlevini de üstlenir. Bireyden yola çıkan anlatılarda, bireyin yaşadığı değişim ve dönüşümün, onun içinde yaşadığı toplumun yaşam algısını da değiştirdiği; anlatı kahramanının çıktığı yolculukta deneyimlediği tecrübelerin, toplumun yazgısını da etkilediği anlatılır. Dirse Han Oğlu Boğaç Han’da, bireyin kendini gerçekleştirme sürecinde yaşadığı zorluklar ve bu zorluklarla mücadele etmesi ve en sonunda zorlukları aşması yoluyla benliğini bularak, yaşam karşısında kendine bir yer edinmesi söz konusu edilmiştir. Anlatıda benliğini bulan Boğaç Han, bu sayede hem kendini gerçekleştirmiş, hem de içinde yaşadığı toplumda bir yere sahip olabilmiştir. Jung’un bireyin kendisine doğru yaptığı yolculuğu açıklamada merkezi bir önem atfettiği arketiplerden hareketle, bu çalışmada Dirse Han Oğlu Boğaç Han anlatısı, kolektif bilinçaltının yansımaları olan arketiplerin insanlığın varolduğu günden günümüze taşıdığı anlam ve değerlerin ele alınması yoluyla, arketipsel sembolizm açısından incelenecektir.
Dede Korkut Hi̇kâyeleri̇’Nde Arketi̇psel Bi̇r Sembol Olarak Kadin
AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ, 2018
Öz: Mitler, mitoslar ve halk edebiyatõ ŸrŸnleri; insanlõğõn ortak tecrŸbelerle oluşturduğu ilk šrnek/kšken olan arketipsel sembollerin zengin šrneklerini oluşturur. Her milletin anlatõlarõnda vŸcut bulan ortak duygu ve dŸşŸnceler, evrensellik kazanarak ilk kškene/šrneğe ulaştõran arketipsel sembollere dšnŸşŸr. Milletlerin, farklõ zaman ve coğrafyalarda Ÿrettiği kŸltŸrel bellek, arketiplerle evrensel bir imaj halinde insanlõğõn ortak hafõzasõna dšnŸşŸr. İnsanõn/insanoğlunun ortak kŸltŸrel mirasõ arketipler, insanõ merkeze alan felsefe, psikoloji ve edebiyatõn ortak konusudur. İnsan eylemlerinin çš-zŸmlemesinde edebiyat, psikoloji ve felsefe bilimleri ortak biçimde edebi metin, tšren vb. kaynaklarõ inceler. TŸrk milletinin destansõ hayatõnõ her bakõmdan şifreleyen Dede Korkut Hik‰yeleri, kadõnõ gšçebe hayatõn içinde etkin bir birey olarak tasvir eder. Kadõn kahramanlar, hik‰yelerde erkek kahramanlar kadar šnemli, onlarla aynõ šzelliklere sahip gŸzellikleri ve erdemleriyle šn plana çõkan karakterlerdir. Dede Korkut Hik‰yelerinde kadõn kahramanlarõn fonksiyonlarõ; sorunu çšzme ve erkek kahramanõ tamamlayan bir kompozisyona sahiptir. Bu çalõşmada, TŸrk kŸltŸrŸnŸn ortak bilinçdõşõ malzemesini ihtiva eden Dede Korkut Hik‰yelerinde kadõna bakõş değerlendirilmiştir. ‚alõşmanõn temelinde arketipsel semboller açõsõndan kadõn kahramanlarõn šzellikleri ele alõnmõş ve TŸrk kadõnõnõn hik‰yelerdeki etkin fonksiyonunun arketipsel formlarõ ve tezahŸrleri irdelenmiştir. Hik‰yelerdeki arketipsel sembollerin kadõn kahramanlar aracõlõğõyla oluşan izlek ve te-zahŸrleri metinlerden šrnekler verilerek açõklanmaya çalõşõlmõştõr. Ayrõca Dede Korkut Hik‰yelerinde kadõna verilen değerin arketipsel sembolizm açõsõndan çšzŸmlemesinin TŸrk kŸltŸrŸndeki izleri ele alõnmõştõr.
Lati̇fe Teki̇n İn Romanlarinda Arketi̇psel Bi̇r Moti̇f: Yükseli̇ş Deneyi̇mi̇
Journal of International Social Research, 2015
Öz İlkel inanışlarda, masal, efsane ve semavi dinlerde rastlanılan yükseliş deneyimi sözlü kültürde ve edebiyatın çeşitli türlerinde yer bulur. İnsanlığın ilgisini çeken ve merak uyandıran bu büyülü yolculuk Latife Tekin'in romanlarında da dikkat çekici ölçüde işlenen motifler arasındadır. Yazarın romanlarında yükseliş deneyimini büyülü gerçekçi bir yorum eşliğinde toplumsal izleklerle iç içe sunduğu görülür. Tekin'in romanlarında mitolojik çağrışımlarla yer verdiği bu motif, arketipsel bir yaklaşıma da imkân sağlar. Bu doğrultuda makalede, yazarın yükseliş deneyimini belirgin bir şekilde işlediği Sevgili Arsız Ölüm, Berci Kristin Çöp Masalları ve Muinar adlı romanları arketipsel açıdan ele alınacaktır.