Yalnizlik Yaşayan Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n Bu Olguya İli̇şki̇n Görüşleri̇ (original) (raw)

İnternet Kullaniminin Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n Yalnizlik Algilarina Etki̇leri̇

Akademik İncelemeler Dergisi (AID), 2018

Bu makalede internet kullanımının üniversite öğrencilerinin yalnızlık algısı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırma örneklemini Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde tıp eğitimi alan 202 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada kişisel bilgilerden oluşan demografik sorular, "UCLA Yalnızlık Ölçeği" ve "İnternette Bilişsel Durum Ölçeği (İBDÖ)" kullanılmıştır. Anket sorularına verilen cevaplar SPSS programına aktarılmış ve Mann Whitney U, Kruskal Wallis H ve Spearman korelasyon analizleri yapılmıştır. Yapılan analizler neticesinde erkeklerin kızlara oranla daha fazla yalnızlık algısına sahip olduğu, internet kullanımının ve internete ayrılan sürenin erkeklerde daha fazla olduğu ve internete ayrılan süre, ekonomik durum, yaş, yaşanılan yer değişkenlerine göre yalnızlık algısı ve problemli internet kullanımı ile anlamlı bir şekilde farklılaştığı görülmüştür. UCLA ölçeği ile İBDÖ Ölçeğinin puanlarına göre öğrencilerin; %92,1'i hafif ve orta düzeyde ve %7,9'u yoğun bir şekilde yalnızlık algısına sahip, %88,1'i normal ve %11,9'u problemli internet kullanmaktadırlar. Ölçeklerden alınan puanlara bakıldığında katılımcıların UCLA ölçeği puanlarının (35.76±7.84); İBDÖ ölçeğinden aldıkları puanlarının (97.14±31.83) olduğu bulunmuştur. Ankete katılan öğrencilerin internet kullanımının yalnızlık algısı üzerindeki etkisinin ölçüldüğü korelasyon analizinde pozitif yönlü (r=0.327 ve p=0.000) zayıf düzeydekorelasyon olduğu, dolayısıyla problemli internet kullanımının yalnızlık algısını zayıf düzeyde dahi olsa etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.

Yaşam Kali̇tesi̇ni̇n Yalnizlik Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇: Antalya 60+ Tazelenme Üni̇versi̇tesi̇ Örneği̇

2019

Ya sam kalitesi ve yalnizlik arasinda negatif ve anlamli iliskiler oldugu ve yasam kalitesi boyutlarindan olmek ve olum boyutunun yalnizligi pozitif ve anlamli etkiledigi saptanmistir. Arastirma sonucunda yasam kalitesi boyutlarindan olmek ve olum kaygisinda bir artis gorulmesi, yalnizlikta da bir artisa neden oldugu belirlenmistir. Yasam kalitesi arttikca yalnizligin azaldigi belirlenmistir. Arastirma bulgularinda g enel olarak katilimcilarin yasam kalitesi duzeyi “orta derecede”, yalnizlik duzeyi ise “Ben bu durumu nadiren yasarim” duzeyinde oldugu saptanmistir. Dunya nufusunun ve ozellikle yasli nufusun oraninin gunumuzde giderek artmasi, yaslilarin her turlu ihtiyaclarina yonelik planlamalari ve arastirmalari daha onemli hale getirmistir. Bu calismanin amaci, An ta lya 60+ Tazelenme Universitesi’nde egitim goren ogrencilerin yasam kalitesi ve yalnizlik duzeylerinin belirlenmesi ve yasam kalitesinin yalnizlik uzerindeki etkisinin belirlenmesidir. Bu amacla 11-15 Mart 2019 tarihle...

Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n Sosyal Ve Duygusal Yalnizlik Düzeyleri̇ İle İli̇şki̇ İnançlarinin İncelenmesi̇

2017

In this study, it was investigated whether there is a relationship between the social and emotional loneliness (loneliness in family and romantic relationships) and the irrasyonal romantic relationship beliefs of university students. The data was collected from 769 (474 girls, 295 boys) students at Mersin University. "Emotional and Social Loneliness Scale" which was originally developed by DiTommaso, Brannen and Best (2004) and adapted by Turkish Cecen (2007) was used to measure social and emotional loneliness levels of students. "Relationship Beliefs Scale" which was originally developed by Romans and DeBord (1995) and adapted to Turkish by Gizir (2012) was used to measure the irrasyonal romantic relationships beliefs. The relationship between the variables was analyzed by the Pearson Moments Correlation Coefficient. As a result of this research; it was found a significant relationship between loneliness in romantic relationships and total score of relationship ...

Bi̇r Serbest Zaman Etki̇nli̇ği̇ Olarak Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n İnternet Kullanimi İle Yalnizlik Arasindaki̇

2013

Bu calisma, universite ogrencilerinin; internet kullanimlari ile yalnizlik arasindaki iliskilerininsaptanmasi amaciyla yapilmistir. Arastirmanin calisma grubunu 2012 - 2013 ogretim yilinda Cumhuriyet Universitesi'nde ogrenim goren ve olcme aracina cevap veren toplam 400 ogrenciolusturmaktadir. Internet kullanim amaclarini olcme araci anketler ogrencilere elden ulastirilarak yuz yuze gorusme yontemi ile doldurulmasi temin edilmistir. Anketler araciligi ile toplanan veriler bilgisayara girilmis ve SPSS 15.0 for Windows programi ortaminda analiz edilmistir. Verilerin cozumlenmesinde aritmetik ortalama ve standart sapmanin yani sira, t-testi analizi kullanilmistir. Yapilan arastirmanin sonucunda yalnizlik algisinin kadin ve erkekler tarafindan ayni duzeylerde degerlendirildigi saptanmistir.

Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇nde Problemli̇ İnternet Kullanimi, Yalnizlik Ve Algilanan Sosyal Destek

2015

Gunumuzde internetin bir iletisim, eglence ve bilgi kaynagi araci olarak kullanimi hizli bir bicimde artis gostermektedir. Internet insan yasamini olumlu yonde etkilemekle birlikte, bazi olumsuzluklari da beraberinde getirmektedir. Bu calismada, universite ogrencilerinin problemli internet kullanimi ile yalnizlik ve algilanan sosyal destek duzeyleri arasindaki iliskiyi incelemek amaclanmistir. Calismada arastirma grubunu, Karadeniz Teknik Universitesi’nin cesitli bolumlerinde ogrenim goren 319 kiz 144 erkek olmak uzere toplam 463 ogrenci olusturmustur. Veriler, Problemli Internet Kullanimi Olcegi, Cok Boyutlu Algilanan Sosyal Destek Olcegi veUcla Yalnizlik Olcegi ile elde edilmistir. Verilerin analizinde coklu regresyon analiz yontemlerinden hiyerarsik regresyon analizi kullanilmistir. Bulgular, bir gunde internette gecirilen sure vecinsiyet gibi bireysel ozellikler, algilanan sosyal destek ve yalnizlik degiskenlerinin, problemli internet kullaniminin anlamli yordayicilari olduklari...

Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n İnternet Bağimliliği İle Sanal Ortam Yalnizlik Düzeyleri̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n İncelenmesi̇

Elektronik sosyal bilimler dergisi, 2018

Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin internet bağımlılıkları ile sanal ortam yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu İstanbul'da bir vakıf üniversitesinin farklı fakültelerinde öğrenim gören 280 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, İnternet Bağımlılığı Ölçeği ve Sanal Ortam Yalnızlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre üniversite öğrencilerinin genel internet bağımlılık düzeyleri ile kontrol kaybı ve daha fazla online kalma isteği düzeylerinin orta seviyede, sosyal ilişkilerde olumsuzluk düzeylerinin ise düşük seviyede olduğu belirlenmiştir. Ayrıca üniversite öğrencilerinin sanal sosyalleşme düzeyleri "orta", sanal paylaşım düzeyleri "düşük", sanal yalnızlık ve genel sanal ortam yalnızlıklarının ise "orta" düzeyde olduğu belirlenmiştir. İnternet bağımlılığı alt boyutları kontrol kaybı, daha fazla online kalma isteği ve sosyal ilişkilerde olumsuzluk birlikte öğrencilerin sanal ortam yalnızlık düzeyleri ile anlamlı ilişkiler göstermektedir. Üniversite öğrencilerinin internet bağımlılık düzeyleri ile sanal ortam yalnızlık düzeyleri cinsiyete, yaşa ve internete günlük bağlanma süresine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Üniversite öğrencilerinin sanal ortam yalnızlık düzeyleri ile internet bağımlılığı düzeyleri arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Hafi̇f Düzey Zi̇hi̇nsel Yetersi̇zli̇ği̇ Olan Özel Eği̇ti̇m Sinifi Ve Kaynaştirma Öğrenci̇leri̇ İle Normal Geli̇şi̇m Gösteren Öğrenci̇leri̇n Yalnizlik Düzeyleri̇ni̇n Karşilaştirilmasi

Milli Eğitim, 2021

Zihinsel yetersizliği olan çocukların, normal gelişim gösteren çocuklara göre daha fazla fiziksel ve ruhsal problem yaşadığı bilinmektedir. Yalnızlık ve toplumdan dışlanma, yaşanan bu problemlerin sıklığı ve şiddetini arttırabilmektedir. Bu nedenle yalnızlık düzeylerinin ve buna neden olan faktörlerin belirlenmesi, zihinsel yetersizliği olan çocukların ruhsal problemler yaşamasını önleyebilmek açısından oldukça önemlidir. Yapılan bu çalışmada da kaynaştırma eğitimi alan ve özel eğitim sınıfında eğitim görmekte olan hafif düzey zihinsel yetersizliği olan çocuklar ile normal gelişim gösteren çocukların yalnızlık düzeylerini incelemek amaçlanmıştır. Bu amaçla yürütülen çalışmada 2016-2017 eğitim öğretim yılında İstanbul ili çeşitli ilçelerinde 5, 6, 7 ve 8. Sınıfta öğrenimine devam eden normal gelişim gösteren çocuklarla, yine aynı okullarda hafif düzey zihinsel yetersizliği olan kaynaştırma öğrencileri ve özel eğitim sınıfındaki öğrenciler olmak üzere toplam 272 öğrenciye ulaşılmıştır. Öğrencilerin kardeş sayısı ve yakın arkadaş sayısına ilişkin bilgiler alınmıştır. Öğrencilerin yalnızlık düzeyleri de Çocuklar için Okul Temelli Yalnızlık Ölçeği kullanılarak ölçülmüştür. Gruplararası karşılaştırmalar tek yönlü ANOVA kullanılarak yapılmıştır. Sonuçta kaynaştırma sınıfı öğrencilerinin hem özel eğitim sınıfı öğrencileri hem de normal gelişim gösteren öğrencilerden daha yüksek düzeyde yalnızlık deneyimledikleri görülmüştür. Kaynaştırma eğitiminin amacına ulaşması için okul temelli yalnızlık duygusunun önüne geçmeye yönelik tedbirler alınması gerektiği düşünülmüştür.

Öğretmenleri̇n Örgütsel Sessi̇zli̇k İle İş Yaşaminda Yalnizlik Düzeyleri̇ne İli̇şki̇n Görüşleri̇

2012

Bu calismanin amaci ogretmenlerinin orgutsel sessizlik ve is yasaminda yalnizlik duzeylerine yonelik goruslerini tespit ederek, iki degiskene yonelik gorusleri arasinda anlamli iliskinin olup olmadigi belirlemektir. Bu baglamda veri toplama araci olarak Is Yasaminda Yalnizlik Olcegi (IYYO) ve Orgutsel Sessizlik Olcegi kullanilmistir. Is Yasaminda Yalnizlik Olcegi (IYYO), calisanlarin is yasamlarinda yasadiklari yalnizligi olcmek amaciyla Wright, Burt ve Strongman (2006) tarafindan gelistirilmis, Dogan, Cetin, Zungur (2009) tarafindan Turkceye uyarlanmistir. Ogretmenlerin orgutsel sessizligine yonelik davranislarini olcmek amaciyla Dyne, Ang & Botero (2003) tarafindan gelistirilen olcegi Yanik (2012) Turkceye uyarlamis Orgutsel Sessizlik Olcegi (OSO) olarak adlandirmistir. Arastirma 2012–2013 egitim ogretim yilinda Bolu ili Merkez Anadolu liselerinde gorev yapan 102 ogretmene uygulanmistir. Arastirmaya iliskin bulgulardan bazilari sunlardir: Cinsiyet degiskeni her iki olcekte de fark...

Yalnizlik Kavrami Ve Sağlikli Yaşam Üzeri̇ne Etki̇leri̇: Gözden Geçi̇rme

Journal of International Social Research

Öz Yalnızlık; her bireyin yaşamı boyunca karşılaşabileceği ortak bir duygudur. Modern dünyada, gelişen teknoloji ile birlikte bireylerin hayatında hızla yerini alan telefon, bilgisayar, internet kullanımı sonucu insanların yalnızlığı artmaktadır. Bu durum yalnızlığın artması sonucu bireylerin teknolojiye yönelmeleri şeklinde de görülebilmektedir. Artık yüz yüze iletişim yerini mesajlaşmalara, karşılıklı sohbetler yerini sanal paylaşımlara bırakmıştır. Tüm bunlar giderek birbirinden uzaklaşan ve bu uzaklığın farkında olmayan bir topluma zemin hazırlamaktadır. Yalnızlık duygusunun oluşumunda pek çok faktör etkili olabildiği gibi, bireylerin gelişim dönemleri de bu faktörler arasındadır. Bebeklik döneminde annesinden sağlıklı bir ayrılma gerçekleştiremeyen birey ileriki yıllarda ilişkilerinde sorunlarla karşılaşıp yalnızlığı tanırken, ergenlik döneminde arkadaş çevresinden soyutlanarak, yaşlılık döneminde ise yakın dostlarının kaybı, huzurevine yerleşme ya da artık kendini işe yaramaz hissetme gibi durumlarla kendini göstermektedir. Yine yalnızlıkla ilgili farklı bakış açıları incelendiğinde, yalnızlık bazen varoluşsal bir çatışma olarak ortaya çıkarken, bazen ise bireyin hayatının sorumluluğunu aldığı noktada oluşan bir duygu olduğu görüşü söz konusudur. Ancak sebep her ne olursa olsun yalnızlık yaşayan birey uzun süre bu durumun üstesinden gelemezse ileride çeşitli ruhsal sorunlarla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle bu konuda yapılacak birincil hedef olan koruyucu tedavi yöntemleri oldukça önem taşımaktadır. Yalnızlık yaşayan bireylerin etkili başetme yöntemlerini kullanmaları, gerektiğinde profesyonellere yönlendirilmeleri ikincil hedef yaklaşımlar olarak kullanılabilir. Bireysellikten kopup toplumsallaşmaya doğru atılan her adım toplumun ruh sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde önemli rol onayacağı düşünülmektedir.