Sahne Sanatlarında Dijitalleşmeye PostHümanist Bir Yaklaşım (original) (raw)
Related papers
Sayı 42: Sahne Sanatlarında Dijitalleşmeye Post- Hümanist Bir Yaklaşım
Miran Bulut, yüzünü geleceğin tiyatrosuna çevirerek, post human (insan sonrası) kavramından yola çıkarak "insan"ı yeniden tanımlamak gerektiği ve bedeni teknolojiyle iş birliği içinde sorgulatan siborg tiyatrosunun özelliklerinden, sahnedeki teknolojik bedenlerden, robotlardan, avatarlardan ve dijital ikizlerden söz ediyor. Ayrıca, bunların oyuncuyla iletişimini merceğe alarak konuyu ilginç oyun örnekleriyle somutluyor. Belki de Miran Bulut’un örnek olarak verdiği bir oyunda, İbsen’in Hayaletler metnindeki Madam Alving’i hem robot hem avatar hem de gerçek oyuncu olarak üç farklı temsiliyette izlemek zengin bir yorum ve deneyim alanı oluşturarak önyargılarımızı kırmamızı sağlayabilir.
Dijitalleşme Çağında Sinemaya Yeniden Bakmak: "Post-Sinema"
DergiPark (Istanbul University), 2022
The book entitled 'Post-Sinema: 21. yüzyıl Sinemasının Kuramsallaştırılması' was published by Nota Bene Publishing, with a number of studies selected from the original edition and translated into Turkish by Pınar Fontini. As a result, digitalization has radically changed all stages of the media and especially the cinema, including production, screening, and distribution, and the need to analyze this new situation has come about. Post-cinema, which is one of the concepts put forward in this context, is also one of the current terms that is discussed in different aspects. In this book, compiled by Shane Denson and Julia Leyda, the concept of post-cinema is discussed in different contexts, and is explained as the transformation of cinema and even the 'repositioning of cinema' rather than a break with cinema. Post-cinema, which has been examined in many different angles, from what digital cinema is to the different cameras used, from digital effects to different viewing environments/screens, has also been examined with its ecological, technological and philosophical dimensions. This book review, which examines this valuable work that has been translated into Turkish, sees the prominent elements of the articles being discussed.
Trans-Posthümanist ve Dijital Çağda Mahremiyet
Bu çalışmada 21. yüzyılın büyük olguları olan “İnternet, YZ, Tekillik, Genbilim” çalışmaları, Beyin-makine ara yüz geliştirme çalışmaları İnternet üzerinden sağlanan kaynaklar ve servisler, kendisini gerçekleştirmede vasıta olarak gören dijitalleşme ve transhümanizm sürecinde insanın hayatına ve mahremiyetine dair olabilecek imkânları ve zaafları mevzu edilecektir.
Postmodernizm Sürecinde Görsel İletisim Serüveni
Emir Bostancı, 2022
Bu derleme çalışmada postmodernizm içerisinde görsel iletişimin önemi ve tüketim toplumundaki araçsallığı sorgulamakta, görsel iletişimin hakikatin önemsizleşmesinde rolü olup olmadığı sorusuna cevap aramaktadır
Posthümanizm/Transhümanizm ve Günümüz Sanatı
Siyasal Kitapevi, 2024
Posthümanizm ve Transhümanizm: Sanatın Geleceği Teknoloji, biyoloji ve felsefenin kesişim noktasında, insanlık yeni bir dönüşüm sürecine giriyor. Posthümanizm ve transhümanizm, bu dönüşümün iki ana eksenini oluşturuyor. Posthümanizm, insan merkezli düşüncenin sınırlarını aşarak, insan ile doğa, hayvanlar ve makineler arasındaki yeni ilişkileri keşfederken; transhümanizm, insanın biyolojik ve zihinsel kapasitelerini teknolojik araçlarla genişletmeyi amaçlıyor. Posthümanizm/Transhümanizm ve Günümüz Sanatı, bu iki kavramın günümüz sanatında nasıl yankı bulduğunu derinlemesine inceliyor. Eduardo Kac’ın genetik modifikasyonla yarattığı floresan tavşandan, Stelarc’ın vücudunu teknolojik bir sahneye dönüştüren performanslarından, Olafur Eliasson’un iklim değişikliğine dikkat çeken enstalasyonlarına kadar geniş bir yelpazede, sanat ve teknolojinin buluşma noktalarını keşfetmeye davet ediyoruz. Bu kitap, insanın doğayla ve teknolojiyle olan ilişkisini yeniden tanımlayan sanatçıların hikâyelerini, eserlerini ve felsefi yaklaşımlarını mercek altına alıyor. Posthümanizm ve transhümanizmin sanattaki yansımalarını anlamak, geleceğin sanatını ve insanlığını anlamanın anahtarı olabilir. İnsan olmanın anlamını, sınırlarını ve geleceğini yeniden sorgulamak için bu yolculuğa katılın. Sanatın gücüyle, teknolojinin potansiyeliyle ve insanın evrimsel merakıyla dolu bu kitap, posthümanist ve transhümanist düşüncelerin sanatsal dünyasını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir rehber. *Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Heykel Anasanat Dalında Prof. Refa Emrali danışmanlığında yürütülen “Günümüz Sanatında Dijitalleşme; Posthümanizm Bağlamında Sanatçının Yerini Alan Algoritma: Post-Sanatçı” başlıklı Sanatta Yeterlik Sanat Çalışması Raporu geliştirilerek üretilmiştir.
Posthümanist Çağda Feminist Sanat Kavrayışının Sınırlarını Genişletmek Sanat ve İhtimam
Feminist Tahayyül Akademik Araştırmalar Dergisi, 2024
Feminist Tahayyül, 5(2): 213-239 Bu makalede posthümanist dönemde bir sanat yapıtını feminist kılan özelliklerin neler olduğu sanatçıların hem kendi mecrasının malzemeleri hem de insan olmayan canlı ve cansızlara özgü bir ihtimam (care) gösterdiği sanat yapıtları üzerinden irdelenecektir. Ayrıca mecranın ve malzemenin farklı içerik ve ifade potansiyellerini açığa çıkaracak şekilde yapıtın kendisi haline getirildiğinde nasıl feminist olarak nitelendirilebileceği hakkında bir tartışma yürütülecektir. Bu tartışma kişinin hayatını sürdürebilmesi için ve maddi çıkarları yararına en etkili, en verimli araçları belirlemesi olarak tanımlanabilecek araçsal akıl ile erkeklerin kadınlar üzerindeki eğitim, istihdam, ev içi emek, ücret ve bakım eksenindeki tahakkümünü ifade eden ataerki kavramının karmaşık ilişkisi üzerinden ele alınacaktır. Bu nedenle öncelikle feminist sanat tartışmalarındaki konumlar, ardından bakımın kadınlara atfedilme koşulları ve buna karşı başlatılan mücadeleler, son olarak, feminizm, bakım ve tahayyül mefhumları çerçevesinde şekillenen malzemenin özerkliğini ortaya çıkarmakla ilgilenen sanat yapıtlarının posthümanizm tartışmalardaki yeri açıklanacaktır.
Postmodern Bir İfşa Alanı Olarak Sosyal Medya
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Tarihsel olarak yaşamı dönüştürülebilir kılan sistematik yapı her dönemi bir önceki deneyimler sürecinin toplamıyla yeni bir rotaya doğru sürüklemektedir. Yirmi birinci yüzyılın toplumsal inşa süreci modernizmden postmodernizme doğru bir yol izlerken; kamusal alanı katı, buyurgan ve zaman zaman baskıcı olan politik anlayıştan; demokrasi, eşitlik, özgürlük ve yönetilebilir bir toplum idealine yöneltmiştir. Küreselleşen dünyada kapitalizm, toplumsal yaşamı yeni bir alana doğru adım adım yaklaştırmasının yanında internetin sunmuş olduğu iletişim, haberleşme ve sanal yaşam alanlarında görünür olabilme imkânı modernizmin sınırlarının ötesine geçmeyi başarmıştır. Dünyanın her yerinde insanlar varoluşunun realitesiyle sanal kimliği arasında yeni bir bağ kurmaya başlamıştır. Ağ üzerinden oluşturulan sosyal, kurumsal ve ekonomik ilişkiler neredeyse hiçbir geleneksel sistemin başaramayacağı düzeyde yüksek ve hızlı bir performansa dönüşmektedir. Bu çalışmada dijital yaşamın temel karakteristik yapısına dönüşen ve haberleşme, örgütlenme, kişisel ve kurumsal bir yapı haline gelen sosyal medyanın toplumsal yaşamdaki etkileri ve biyo-politik iktidar alanına sunduğu katkıları üzerinde durulacaktır.
Dijital Sanat Uygulamalarında Pointilist Yaklaşımlar
2022
This study aims to examine the themes of loss and healing in Chaucer's dream poem, "The Book of the Duchess". Together with romance, dream poetry was one of the most popular genres in the high medieval era. The genre was mainly employed by the poets so as to instruct and enlighten the dream persona either in devotional or secular tradition. Accordingly, Chaucer adopts the secular tradition in "The Book of the Duchess" and deals with the themes of loss and death. The Dreamer in the poem suffers from insomnia and an eight years' sickness which he cannot name. He is spiritually in a huge grief and marks that it is against human nature. Consistent with the features of the genre, he falls asleep in May and meets the Black Knight in his dream. The Black Knight is mourning inconsolably for his lost love. In an attempt to ease the Black Knight's pain, the Dreamer initiates a philosophical debate, which is in his own control, about life and fortune. The dreamer endeavours to make the Black Knight talk and hence relieve him from his intense suffering. In the end, the Black Knight acknowledges that the lady he has lost is indeed dead. At this point, the dreamer wakes up and plans to put all his experience in writing. Thus, in the poem, instead of mourning over the loss, a commemoration and acknowledgement of it is prevailed by admitting the truth of death. Once he admits that his beloved is dead, the Black Knight is reconciled with his loss. As a result, he could assuage his extreme pain. Similarly, the Dreamer is also healed by the Boethius-like philosophical dialogue they have had. By alleviating the sorrow of the Black Knight, the dreamer can also heal himself. In this light, this study intends to analyse the way the two characters suffering from different kinds of loss in "The Book of the Duchess" are, directly and indirectly, consoled and transformed.