Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Kamu Politikası Süreç Analizi (original) (raw)

Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Politikasında Çıktılar Üzerine Bir Değerlendirme

Kadına karşı şiddet çeşitli uluslararası örgütlerce alınan kararlar, deklarasyon, sözleşme, rapor, platform, konferans gibi pek çok araçla uluslararası farkındalığı sağlanmış sorunlardandır. Bu farkındalığın ulusal düzeylerde gerçekleşmesi, kadına karşı şiddetle mücadele etmek amacıyla üretilen politikalara ve yasal düzenlemelere bağlıdır. Bu çalışma kapsamında Türkiye’de kadına karşı şiddetle mücadele politikasının çıktıları üzerine bir değerlendirme sunulmuştur. Değerlendirme için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı politika araçlarından biri olan 2012-2015 tarihlerini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı seçilmiş, planda belirtilen eylemler ve bunlara ilişkin izleme ve değerlendirme toplantılarına göre tespitlere yer verilmiştir.

Kadına Şiddetle Mücadelede Kadın Konukevi Hizmeti ve Belediyeler

Kadına Şiddetle Mücadelede Kadın Konukevi Hizmeti ve Belediyeler, 2022

Ulusal ve uluslararası tüm gelişmelere rağmen, kadına yönelik şiddet tüm Dünya'da 21. yüzyıla taşınan en önemli sorunlar arasında yer almaktadır. Kadının uğradığı şiddete katlanmasının nedenlerinden biri; kadının şiddet gördüğü ortamını terk ettiğinde gidecek alternatif bir yerinin olmamasıdır. Şiddet gören kadının hangi kuruma başvuracağını ve belirli bir süre güvenle barınabileceği bir yerin olduğunu bilmesi, kadının şiddete sessiz kalmasını veya boyun eğmesini engelleyecektir. Bu noktada, kadın konukevleri oldukça önemli bir role sahiptir. 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 14. maddesinin "a" fıkrasına göre; "büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyelerin kadın konukevi açma konusunda hukuki bir zorunluluğu" bulunmaktadır. Hukuki zorunluluğa rağmen, ilgili sorumluluğun yerine getirilmediği görülmektedir. Söz konusu ihmal, şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi olan kadınların ve çocuklarının şiddet ortamından kurtulma, sığınacak bir yer bulma, güvenli ortamlarda çok yönlü hizmetlerle rehabilite edilerek topluma tekrar adaptasyon imkânlarını sınırlandırmaktadır. Bu çalışmada; belediyelerin kadın konukevi açma görevini yerine getirmediği sayısal verilerle ortaya konulmuş, yerine getirilmeyen görev çerçevesinde kadına şiddeti önleme açısından birtakım eleştiriler yapılmış ve öneriler sunulmuştur.

Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi (Çalıştay Raporu)

Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi (Çalıştay Raporu), 2022

16 Haziran 2022 tarihinde Polis Akademisi Başkanlığı ile EGM Asayiş Daire Başkanlığı’nın birlikte düzenlediği çalıştayda kadına yönelik şiddet, toplumsal çerçevede güvenlik sorunu olarak ele alınmıştır. Bu yönüyle, çalıştayda, kadına yönelik şiddete karşı mevcut ve geliştirilebilecek önleyici tedbirler üzerinde durulmuştur. Kadına yönelik şiddetin engellenmesini sağlayacak olan önleyici tedbirlerin neler olabileceği konusunun bütün paydaşlar ile birlikte ele alınmasına ve daha sağlıklı karar ve görüşlerin ortaya çıkmasına yardımcı olmayı hedefleyen bu çalıştayda bütün paydaş kurumlardan temsilcilerin yer almasına özen gösterilmiştir. Bu çerçevede, bu rapor katılımcıların bilgilerinin, birikimlerinin ve perspektiflerinin katkısıyla hazırlanmıştır.

Kadınlar için Kadınlar: Kadına Karşı Şiddet Araştırması ve Proje Raporu (Türkçe)

Wo/men for Women: Research on Violence Against Women and Project Report Kadınlar için Kadınlar: Kadına Karşı Şiddet Araştırması ve Proje Raporu, 2015

In this report, starting from Küçükçekmece and Üsküdar districts, underlying social causes of violence behavior towards women were analyzed and concrete recommendations related to violence against women in the family were tried to be brought by examining women’s experiences. When evaluating problem of violence against women, some approaches reduce violence against women to conservatism, religiosity or illiteracy; therefore imprecise and unrealistic policy recommendations are put into circulation. At this point female deaths should be examined under three main categories: women who died, women who murdered and femicide. According to the calculations in this context, it is possible to say that a rate from 0.3% to 1.5% of women those are in a relationship (marriage or cohabitation) in Turkey, are under risk of murder or serious injury. Protection, security and guesthouse policies must be produced for this special group under that risk. There are five possible fates of these women in this risk group. First one is to continue living with violence. Second one is to divorce. Third one is to be murdered by the spouse. The fourth possibility is the death of that man due to illness, homicide by another man, homicide by woman’s relatives or herself. The fifth possibility is the alteration of man as not using violence anymore via “violence prevention trainings” and woman’s discard of being subjected to violence.

Kadına Yönelik Şiddetin Sosyal Durumu

Kadına karşı şiddet dünyada ve ülkemize giderek yaygınlaşmakta, olumsuz sonuçlarıyla geleceğimizi tehdit etmektedir. Tüm dünyada kadına karşı şiddeti önleme projeleri giderek önem kazanmaktadır. Bunun nedeni ise, aile içinde meydana gelen tartışmaların büyümesi ve sıkıntıların bu şekilde dışarıya vurulmasıdır. Sosyal ve manevi açıdan kadına karşı şiddetin önlenmesi toplumumuzu çağdaş toplumlar seviyesine hızla çıkartacaktır. Kadına karşı şiddetin Türkiye’deki durumunu bu şekilde değerlendirmek amacıyla 2013 yılının sonu ile 2014 yılının ilk yedi ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı idaresi dâhilinde kadına karşı şiddet suçundan dolayı haklarında soruşturma başlatılan kişilerden örneklem grubu olarak 17 kişi rastgele seçilerek incelenmiştir. Müşteki erkeklerin yaş ortalaması 37,5 iken mağdur kadınların ki de 32,5’dir. Müştekilerin meslek grubu olarak ise 17 kişinin çoğunluğu beden gücüne dayalı işler yapmakta ya da işsizdir. Araştırmamız neticesinde edindiğimiz bulgular ışığında kadına karşı işlenen suçların derecesi ve sosyal durumunun; yaşa, eğitim durumuna ve mesleki duruma bağlı olarak değiştiğini gözlemlemekteyiz.

Türkiye’de Yerel Siyaseti Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Üzerinden Düşünmek: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Belediyeler

This article aims to assess the activities and services concerning VAW of 36 municipalities, which have been ruled by female-mayors elected in 2004 and 2009 local elections in Turkey. The aim in analyzing such services of these municipalities is to trace their potentials and handicaps concerning VAW that can be regarded as the end result and one of the most important issues in gender inequality in Turkey. In the specif-ic case of municipalities, local politics and female-mayors should be considered seri-ously, and steps should be taken on the side of national and local politics to adopt and promote gender-sensitive local politics and municipal policies. Keywords: Local politics, municipality, female mayors, violence against women (VAW), gender inequality.

Kamu Spotu Örnekleminde Medyada Kadına Şiddetin Alımlanması / Reception of Violence against Woman on the Sample of Public Service Announcements

Türkiye’de ve Dünyada Kadın Araştırmaları, 1. Uluslararası Çukurova Kadın Çalışmaları Kongresi / Research On Woman In Turkey And The World, The 1st International Çukurova Women’s Studies Congress, 2015

ÖZET: Bu çalışma, medyada sunulan mesajlardan kamu spotları bağlamında kadın ve şiddet mesajının içeriğinin incelenmesinden çok, televizyon ve çevrim içi araçlardaki iletilerin nasıl alımlandığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Feminist teorinin ve feminist araştırmacıların medya merkezli çalışmaları arasında alımlama çalışmaları önemli bir yere sahiptir. Hall (2005) “dolaşım ve alımlama, televizyonda ‘üretim süreci’ anlarıdır ve belli sayıda yapılanan ve dolayımlanan ‘geribesleme’ yoluyla, kendisi de üretim sürecine yeniden dahil edilir” der. Çalışmada, yöntem olarak Stuart Hall’ın kuramı ile uyumlu biçimde medya içeriğinin izleyiciler üzerinde bir alımlama çalışması gerçekleştirilmektedir. Alımlama analizi izleyiciyi homojen bir bütün olmaktan çok, birçok deneyimin bir araya gelişiyle oluşan bir farklılıklar zemini olarak kabul eder. İzleyiciyi temel alarak yapılan bu araştırmada amaçlı örneklem yöntemi ile kadını şiddetin temel öznesi olarak konumlandırması nedeniyle “8 Mart ve 8 Kadın” (2013) kamu spotu seçilmiştir. Bu çalışmada kadına yapılan şiddetin gerçek dünyada değil, kurgusal dünyada yüz yüze bırakıldığında izler kitlede oluşturduğu anlam ve medya üzerinden şiddetin yaygınlaştırılması incelenmiştir. Çalışmada veriler, iki ayrı odak grup çalışması aracılığıyla toplanmıştır. Her gruba kamu spotu izletilerek çalışmanın amacı kapsamında sorular yöneltilmiştir. Çalışmanın sonunda izler kitle tarafından kamu spotundaki şiddet temasının yarattığı anlamlara ulaşılmıştır. İki farklı homojen gruptan oluşan odak grupların aynı mesaja ilişkin alternatif okuma yapabildikleri gözlemlenmiştir. Anahtar kelimeler: Kadın, şiddet, alımlama analizi, kamu spotu ABSTRACT: This study aims to reveal how messages in the television and online devices are perceived rather than investigating the content of messages regarding women and violence in the sense of Public Service Announcements (PSA) among many others in the media. Of all the media-based studies by feminist theory and feminist researchers, reception studies hold a prominent place. Hall (2005) states that “circulation and reception are moments of production process in television, and they are reintroduced into the production process through a number of structured and mediated feedback.” In this study, how the audience perceives the content of media has been examined via a method in accordance with Stuart Hall’s theory. Reception analysis considers the audience as a compilation of differences formed by plenty of experiences rather than regarding it as a homogenous whole. For this audience-based study, purposeful sampling was employed to select ‘8 March & 8 Women’ (2013) as the PSA to be examined due to the fact that it places women as the main object of violence. This research studies the meaning that violence against women—not in the real world, but in the fictional one—creates in the minds of viewers, and the dissemination of violence through use of media. Data collection has been realized with two separate focus group study. Each group was supposed to answer several questions in accordance with the aim of this study after watching the PSA. At the end of the research, meanings created in the minds of viewers by the theme of violence in the PSA were determined. Consisting two different homogenous groups, focus groups were identified to attribute different meanings to the same message. Keywords: Woman, violence, reception analysis, PSA (public service announcement)

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Neredeyiz? Feminist Sosyal Çalışma Bağlamında Bir Değerlendirme

Sosyal Politika ve Kamu Yönetimi Bileşenleriyle Sosyal Hizmet Temelleri ve Uygulama Alanları, Maya Akademi: Ankara, 2013

Toplumsal cinsiyet temelinde gerçekleştirilen kadına yönelik şiddet, ağırlıklı olarak aile içinde gerçekleştirilen yaygın bir sorun olarak yaşanmaktadır. Kadının insan haklarını ihlal ederek fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik yönden kadına zarar veren ve toplumsal yaşama katılımını zorlaştıran şiddet, özel bir sorun olarak değerlendirilerek toplum tarafından kabul görebilmektedir. Bu açıdan kadına yönelik şiddetle mücadelede, kamusal düzeyde yapılacak çalışmalar önem kazanmaktadır. Devletin özellikle kadına yönelik aile içi şiddet konusunda sorumluluk almasını engelleyen kamusal ve özel alan ayrımının, uluslararası ve ulusal düzeydeki feminist mücadele sonucunda azalması ile yasa ve uygulamalarda gelişmeler yaşanmaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizması içinde yer alan adli merciler, polis, sağlık ve sosyal hizmet kuruluşlarının kadına duyarlı bir şekilde hizmet vermesi, şiddeti önlemede önemli etkiye sahiptir. Bu nedenle kadına yönelik şiddeti toplumsal bir sorun olarak gören ve kadının özgürleşmesini amaçlayan feminist sosyal çalışma ilkelerinin benimsenmesi ve uygulamayla bütünleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.