Klasik İslam Coğrafyacılarına Göre Erzurum (original) (raw)
Related papers
Klasi̇k İslam Coğrafyacilarina Göre ‘Erzurum’
2010
Bu makale, bazi Ortacag Islam cografyacilari ile Muslim ve gayr-i Muslim batili bazi seyyahlarin Erzurum hakkinda vermis olduklari bilgileri icermektedir. Bu bilgiler isiginda asagidaki sonuclara ulasilmistir. Klasik Islam cografyacilari ile seyyahlarin, Erzurum hakkinda verdikleri malumat, genellikle birbirlerine yakindir ve diger yandan yabanci diplomat ve seyyahlarin verdikleri malumatla da yaklasik olarak onlarla ortusmektedir. 1. Musluman cografyacilar Erzurum icin, ‘Kâlikalâ’ ve ‘Erzen-i Rum/Erzenu’r-Rum’dan baska isim kullanmamaktadirlar. Dogru imla da bunlardir. 2. Kâlikalâ’nin Ermenistan veya Rum bolgesinde olduguna dair ifadeler, Kâlikalâ’nin bu beldelerin tam sinirinda bulundugunu, cografi veya yonetim bakimindan bazen Ermenistan bazen de Bizans’a tâbi kabul edildigini gostermektedir. 3. Bir sinir ve gecit bolgesi olarak Kâlikalâ, bircok muellife gore Muslumanlar icin ‘sugur’dur, cihad bolgesidir. Ve Kâlikalâ’daki mevcut kalede, tuccarlar kadar savascilar da vardir. 4. Er...
Klasik İslam Coğrafyacılarına Göre Ağrı ve Cûdî Dağları
From beginning 8th century, Muslim geographers had introduced Aghri Dagh (Mount Aghri) in addıtıon to other many places. In my paper, I will present the lmowledge what these geographical book.s had presented about Aghri Dagh and Djudi Dagh (Mount Djudi) that was related Agbri Dagh. Besides, the knowledge that some occidental travelers in medieval and modem researchers had given about this subject will be presented. So, on the light of classical laıowledge, we will enable to compare some modern assertions. Below results have come out clearly by the records of Muslim geographers and others. 1) 'Mounts of Grea't and 'Little Aghri' were recorded as 'Djabal al-Hfuith' and 'Djabal al-Huwayrith' in classical geographical book.s. 2) 'DJcıbal al-Hfuith' is very high and always snowy and is impossible to climb its top. Although the settlement isn't appreciated there, the surraunding peoples have benefited from woods and animals of the forests on foots of them. 3) The place that 'Noah's Ark' had run aground is 'Mount Djudi'. Mount Djudi also is in district of' Musul' in 'Dj azirat ibn 'Umar'. 4) The 'Tha:mftnin' village that was built by Noah and his children is on the foot ofMount Djudi. 5) District of 'Gordyene' is on the same place with Mount Djudi. 6) The statement of occidental travelers who w~ sampled is suitable with beliefs and traJitions of Armenian-Christian.
Temettüat Defterleri’ ne göre Erzurum şehri ( 1260/ 1844 )
1997
Aynı madde, gösterilen yer. 12 Topkapı Sarayı Arşivinden Bab-ı All kütüphanesine nakli sırasında Mehmed Arif Bey tarafından bulunanık Tarih-i Osmanı Enetimeni MeemO'ası'nda yayınlanan bu belge de Sultan Mahmud ıı. zamanında zuhOr eden ve Osmanlı-Rus harplerinin ikincisine katılan ve bir Osmanlı memuru olan Fatih Efendi, Osmanlı-Rus Savaşı hakkında birinci elden önemli notlar aktannaktadır (Bkz. Mehmed
Erzurum Arkeoloji Müzesinde Bulunan İslami Dönem Cam Eserler
Islamic Glasses in The Erzurum Archaeological Museum Öz İslami dönem cam sanatı, İslam fetihleriyle ele geçirilen Mezopotamya ve Mısır coğrafyasında Roma ve Bizans camcılığının üzerinde yükselmiş ve zaman içerisinde kendi üslubunu oluşturmuş bir sanat alanıdır. Erken İslam döneminden Osmanlı dönemine kadar kullanımda kalmış ve kendi içerisinde form ve süsleme özelliklerinin değişimini kanıtlayan cam eserlerin Anadolu müzelerinde yer alması, Türkiye müzelerinin zenginliğini göstermesi bakımından çok önemlidir. Çalışma kapsamında Erzurum Arkeoloji Müzesi'ne mahkeme kararıyla 2016 yılında kazandırılan, bir bardak, beş kâse ve dokuz şişeden oluşan on beş adet cam kap, yapım ve süsleme tekniği, boyut, işlev, form, süsleme özellikleri ile incelenerek değerlendirilmiştir. Eserlerin kataloglaması, işlevsel formlarına göre yapılmıştır. Değerlendirme bölümünde de önce işlevsel ve gövde formları ve ardından süsleme özellikleri dikkate alınmıştır. Eserler, kazılar ve dünya müzelerindeki benzer cam örnekleri ışığında tarihlendirilmiştir. Cam eserlerin üretiminde on birinde serbest üfleme, dördünde ise kalıba üfleme tekniği kullanılmıştır. Dört cam eserde herhangi bir bezeme bulunmamaktadır. Süslemeli on bir cam eserde ise baskı, aplike, kalıba üfleme ve kesme tekniği uygulanmıştır. Cam eserlerin yalnız birinde kitabe vardır, o da sahibine esenlik dileyen bir yazı olup tarih içermemektedir. Eserler, form ve süsleme özelliklerine göre 7. yüzyıl ile 11. yüzyıl aralığında üretilmiş olduğu anlaşılan İslam camlarıdır.