III. Mustafa Hayratı Olan Laleli İmareti (original) (raw)

III. Mustafa Dönemi Islahatları

Sultan III. Mustafa Lale Devri"nin gölgesinde yetişmiş bir padişahtır. Osmanlı"nın içinde bulunduğu durumu anlamış ve sosyal, iktisadi, askeri alanda ıslahat girişimlerinde bulunmuştur. Hem mevcut durumu korumak hem de yaptığı yenilik hamleleri ile devletin durumunu geliştirmek adına en büyük destekçisi Koca Ragıp Paşa ile ıslahat girişimlerinde bulunmuştur. III. Mustafa"nın saltanatı sırasında en önemli gelişmelerinden biri Baron de Tott"un İstanbul"a gelmesidir. Askeri manada önemli faydaları dokunan Baron de Tott"un Osmanlı Devletine katkıları büyüktür. III. Mustafa yenilik yanlısı ve cesaretli bir padişahtır. Döneminde yaşanan olumsuz gelişmeler sonucunda ıslahatları yarım kalmıştır.

Bir Gazinin Öyküsü: Geredeli Mustafa

Bolu, Geredeli Mustafa'nın Kurtuluş Savaşına katılması ile ilgili olarak aile içinde anlatılagelen bazı bilgiler ile ailenin elinde Gazi Mustafa'dan kalan İstiklal Madalyası gibi bazı eşyalar üzerinden bir hayat hikayesi anlatımı yapılmıştır

III. Mustafa (1757-1774): Kaynarca Öncesi Bir Padişah Portresi

Kitab-ı Hedaya: Studien zum Osmanischen Reich und seinen Nachbargebieten, 2020

fsc.org MIX Papier aus verantwortungsvollen Quellen FSC ® C083411 ® Bibliografische Information der Deutschen Nationalbibliothek Die Deutsche Nationalbibliothek verzeichnet diese Publikation in der Deutschen Nationalbibliografie; detaillierte bibliografische Daten sind im Internet über https://dnb.d-nb.de abrufbar.

Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Bilinmeyen Bir Risâlesi

Osmanlı tarihinin önemli yazarlarından birisi olan Gelibolulu Mustafa Âlî’ye ait olan ve şimdiye kadar bilinmeyen bir risalesi bu çalışmada neşredilmektedir. Risale, Kadı Yahya bin Ali Kuşçuzâde tarafından derlenmiş olan, kısmen münşeat mecmuası sayılabilecek kitabın içerisinde yer almaktadır. Risalenin ana konusu, daha önce Lala Mustafa Paşa’ya divan kâtipliği yapmış olan Kasım-ı Râsim isminde bir kâtibin ona gönderdiği bir mektuptur. Mektup aynı zamanda Mustafa Paşa’ya divan kâtipliği yapmakta olan Âlî’nin eline geçmiş ve onun şiddetli tenkidine uğramıştır. Mektupta geçen ibâreleri inşa sanatı bakımından eleştiriye tabi tutmuştur.

III. MURAD’A SUNULAN GAZANIN VE SAVAŞ ATLARININ FAZİLETİNE DAİR BİR ESER MİFTÂHU’L-‘ADÂLE

Hikmet, 2023

Bu makalede 1574-1595 yılları arasında hüküm süren, kitaplara düşkünlüğü ile bilinen Osmanlı sultanı III. Murad’a sunulan 1578’den önce kaleme alındığı tahmin edilen Miftâhu’l-‘Adâle (Adaletin Anahtarı) isimli, manzum parçalar da içeren mensur bir eser incelenmiştir. Şeyh İbrahim Tennûrî’nin soyundan gelen Ebussu’ûd bin Sa’dullâh (ö. 1595?) tarafından kaleme alınan ve iki babdan oluşan bu eserin ilk babı gaza ve gazilerin faziletlerine ikinci babı ise gaza için kullanılan bineklerin faziletlerine ayrılmıştır. Çalışmada eser ve müellifi hakkında bilgi verilmiş ve eserin ilişkili olabileceği siyasetnâme, gazavatnâme gibi türler hakkında bir değerlendirme yapılmıştır. Ardından eserin içeriği baştan sona kadar ortaya konmuştur. Müellif anlattığı her konu için ayet, hadis ve peygamber kıssalarından örnekler vermiş ve hikâye başlığı altında örnekler getirmiştir. Gaza ve savaş atlarının faziletleri dışında adaletin önemine de değinen bu eser aynı zamanda Osmanlı-İran savaşları için Osmanlı lehine propaganda unsurları da içermektedir.

Gelibolulu Mustafa ‘Âlî’nin Mirâtü’l Avâlim İsimli Eseri

Gelibolulu Mustafa ‘Âlî, who is one of the most eminent figures of the Ottoman history writing, has written many books. The history works of Mustafa ‘Âlî’s works in the field of history, have become one of most important sources of researches who interested in the science of history due to his closely witnessed the events of his age in person thanks to his important missions in the government. Mirâtü’l Avâlim written by Gelibolulu Mustafa ‘Âlî is a short work in which the beings and events before Adam are described. The reason why Mirâtü’l Avâlim is dealt with in this study although there are many copies of the work in the libraries both in Turkey and other countries was justified by comparing it with the handwritten manuscript with the archive number 06 Mil Yz B 389 in the National Library and archive number Hacımahmutefendi 4396 in the Süleymaniye Manuscripts Library revealing the differences between the three copies in the footnotes.

HİTİTLERDE İKTİDARIN MEŞRUİYET ARACI OLARAK RÜYA: III. HATTUŠİLİ'NİN RÜYALARI

ARCHIVUM ANATOLICUM (ArAn), 2023

Psiko-kültürel bir kavram olarak rüyalar, fal metinlerinden dualara; mitolojik metinlerden masallara birçok çivi yazılı belge içersinde kendisine yer bulmuş; Hitit yaşamında tanrılardan haber almak ve tanrılarla iletişim halinde bulunmak amacıyla sıklıkla kullanılmışlardır. Rüyaların, Hitit dünyasında böylesi bir karşılığının olması, III. Hattušili örneğinde olduğu gibi “iktidar-meşruiyet ilişkisi” çerçevesinde bir araç olarak kullanılmasına olanak tanımıştır. Kralın kendisine ait otobiyografik içerikli metinde (CTH 81) aktarılan beş rüya anlatısı, hayat hikayesinin bütünlüğü içinde, ihtiyaç duyduğu kutsal desteğin beyanları gibidir. Söz konusu olan metinde Hattušili, yeğeni Urhi Tešup’u (III. Muršili) devirerek gasp ettiği iktidarının haklılığını savunabilmek için tüm eylemlerinin mesuliyetini koruyucu tanrıçası İštar’a havale etmiş görünmektedir. Üstelik bu durumu tanrıça, bizzat, kralın ve yakınlarının rüyalarına girerek itiraf edecek, kısacası tüm sorumluluğu üstlenecektir. Eskiçağ dünyası söz konusu olduğunda işin içine bir tanrının girmesi, şaibeli bir iktidarın, “varlığı ve gerekliliği” konusundaki iddiasının inandırıcılığının garantiye alınması anlamına gelmektedir. Bu da rüyaların otobiyografik metin içine bilinçli bir şekilde yerleştirildiği yani bir meşruiyet aracı olarak kullanıldığı izlenimini vermektedir. Bu çalışma, “iktidar”, “meşruiyet” ve “rüya” arasındaki ilişkiyi, Hitit İmparatorluğunun etkili krallarından III. Hattušili örneği üzerinden ele alarak incelemek amacıyla kaleme alınmıştır. Abstract Dreams as a psycho-cultural concept gain a place in many cuneiform documents, fromoracle texts to prayers and also from mythological texts to fairy tales; They were frequently used in Hittite life to receive news from the deities and to communicate with them. The fact that dreams have such a appearance in the Hittite world, it set the stage for it to be used as a tool within the framework of the "power-legitimacy relationship", as in the example of HattušiliIII.. The five dream narratives which were conveyed in the autobiographical text of the king by himself (CTH 81) are like declarations of the divine support that he needs, in the integrity of his life story. In this text, Hattušili seems to have delegated the responsibility of all his actions to his protective goddess, Ištar, in order to defend the justification of the power that he usurped by overthrowing his nephew Urhi Tešup (Mursili III). Furthermore, the goddess would confess this situation by entering the dreams of the king and his relatives; i.e. she would take all the responsibility. In the ancient world, the involvement of a deity in a case means ensuring the credibility of a dubious power's claim about its "existence and necessity". This gives the impression that dreams are consciously placed in the autobiographical text, i.e., they are used as a means of legitimacy. This study was written in order to examine the relationship between “power”, “legitimacy” and “dream” through the example of Hattušili III, one of the influential kings of the Hittite Kingdom.