Farkli Keten Tür Ve Çeşi̇tleri̇ni̇n Besi̇n Bi̇leşenleri̇, Yağ Asi̇tleri̇ Ve Mi̇neral İçeri̇kleri̇ni̇n Karşilaştirilmasi (original) (raw)

KARADENİZ BÖLGESİ KESTANE KABAĞI (Cucurbita maxima ) POPULASYONLARINDAN SELEKSİYON ISLAHI YOLUYLA GELİŞTİRİLEN ÇEŞİT ADAYLARI

Bu araştırma, kestane kabağı gen kaynağı yönünden büyük zenginlik gösteren Karadeniz Bölgesi'ndeki kestane kabağına ait populasyonların toplanması, karakterizasyonlarının yapılması, taze tüketime uygun tiplerin teksel seleksiyon yöntemi ile seçilerek ıslah programına alınması ve ticari çeşit olarak üreticilere kazandırılması amacıyla 2005-2009 yılları arasında yürütülmüştür. Bu amaçla 2005 yılında gen kaynağı olarak Karadeniz Bölgesinden 130 kestane kabağı populasyonu toplanmıştır. Denemenin ilk yılında tartılı derecelendirme yöntemine göre ümitvar 26 kestane kabağı genotipi selekte edilmiştir. İkinci yıl yapılan seleksiyon denemeleri sonucunda 9 genotip ve üçüncü yıl sonunda ise 5 genotip çeşit adayı olarak seçilmiştir. 2009 yılında tamamlanan seleksiyon ıslahı çalışmasının dördüncü yılında 55ÇA15, 55ÇA06, 55BA03 ve 57Sİ21 nolu genotipler ümitvar kestane kabağı genotipleri olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda selekte edilmiş bu 4 genotipin, önümüzdeki yıllarda yeni kestane kabağı çeşitleri olarak tescil edilmesi ve ticari tohum üretimlerinin yapılarak ülke tarımına kazandırılması hedeflenmektedir.

KENTLERİN DOĞALLAŞTIRILMASI BAĞLAMINDA DOĞA ESASLI ÇÖZÜMLER

2019

Kentlerdeki yaşam kalitesi çok farklı nedenlerle tehdit altındadır. Bu kapsamda iklim değişikliğinin yarattığı sorunlar başı çekmektedir. Bunun yanı sıra biyo-çeşitliliğin kaybı, kentsel yeşil alanların nitelik ve nicelik olarak yetersizliği, hava kirliliği ve kentsel ısı adası etkisi gibi konular da günümüzde kentlerde öne çıkan diğer sorunlardandır. Bir kıyı kenti olan İzmir de hiç şüphesiz benzeri sorunları değişik yoğunluklarda yaşamakta ya da gelecekte yaşama riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu makalenin amacı; HORIZON 2020 kapsamında Avrupa Birliği tarafından desteklenen “Kentlerin Doğa Esaslı Çözümler Aracılığıyla Yeniden Doğallaştırılması İçin Yeni Stratejiler” isimli Urban GreenUP projesini ve İzmir kentindeki uygulamalarını kısaca irdelemektir. İzmir, Liverpool ve Valladolid ile birlikte bu projedeki üç öncü ve uygulayıcı kentten birisidir. Urban GreenUP’ın doğa esaslı çözümleri (DEÇ), Karşıyaka ve Çiğli ilçe sınırları içinde kalan üç farklı alt-pilot alan için geliştirilmiş olup bu alanlarda uygulanacaktır. Bunlardan alt pilot A’da kentsel ısı adası etkisinin hafifletilmesini sağlamak üzere yeşil parklet uygulamalarından, geçirgen yer döşemelerine kadar geniş bir yelpazede müdahalelerin (DEÇ’lerin) uygulanması söz konusudur. Alt pilot B’de, biyo-bulvar uygulaması, iklim duyarlı kent tarımının gerçekleştirilmesi için akıllı sera uygulaması, yağış sularının toplandığı sızdırma hendekleri ve biyo çeşitliliği destekleyecek polinatör evleri uygulamaları yapılacaktır. Alt pilot C’de ise; kent için yeni bir yeşil koridorun tesis edilmesi, yaya ve bisiklet yollarının oluşturulması ve Peynircioğlu Deresi’nin yatağında ve kıyısında doğallaştırma uygulamaları hayata geçirilecektir.

Mer'Aya İlaveten Verilen Farkli Kesi̇f Yemleri̇n Karayaka Kuzularinin Besi̇ Gücüne Etkileri

Tarım Bilimleri Dergisi, 1996

Özet: Bu ara ştırmada, mer'aya ilaveten verilen farkl ı kesif yemlerin Karayaka kuzulann ın besi güçlerine etkileri incelenmiştir. Dene ınede yakla şık 2.5 ayl ık 60 baş kuzu kullanılmıştır. Kumlar 4 gruba ayr ılmıştı r. Birinci grup sadece mer'ada; 2. grup mer'aya ilaveten günlük kurumadde gereksiniminin %50'sini kar şı layacak düzeyde arpa; 3.grup mer'aya ilaveten %25 arpa+ %25 Kuzu-Buza ğı Besi Yemi (KBBY) ve 4. grup mer'aya ilaveten %50 KBBY ile yemlenmi şlerdir.

Farkli Hayvan Gübreleri̇ni̇n Kompostlanmasi

Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering

Bu çalışmada, büyükbaş hayvan gübresi (BHG), at gübresi (AG) ve tavuk gübresinin (TG) kompostlanabilirliği araştırılmıştır. Kompost deneylerinde ayçiçeği sapı (AS), düzenleyici katkı maddesi olarak kullanılmış ve üç farklı reaktör (G1, G2, G3) çalıştırılmıştır. Tüm reaktörlerde %80 oranında hayvan gübresi, %20 oranında AS karıştırılmıştır. G1 reaktörüne hayvan gübresi olarak BHG, G2 reaktörüne AG ve G3 reaktörüne ise TG ilave edilmiştir. Proses 21 gün boyunca devam etmiş olup sıcaklık, pH, elektriksel iletkenlik, organik madde, nem, C/N oranı, Toplam Kjeldahl Azotu ve Toplam Fosfor parametreleri izlenmiştir. G1, G2 ve G3 reaktörlerinde süreç boyunca en yüksek sıcaklıklar sırasıyla 58,7 ˚C, 44,6 ˚C ve 54 ˚C olarak tespit edilmiştir. G1 reaktöründe, diğer reaktörlere göre en yüksek C/N oranı azalması (%42,4), en fazla OM kaybı (%57) gerçekleşmiş ve en yüksek sıcaklığa (58,7 ˚C) ulaşılmıştır. Reaktörler arasında en yüksek mineralizasyonun gerçekleştiği en verimli reaktörün G1 olduğu belirlenmiştir. Farklı karakteristik özelliklere sahip hayvan gübrelerinin kompostlanabilirlikleri incelendiğinde, en yüksek verimlilik BHG ile çalıştırılan G1 reaktöründe, onu takiben TG kullanılan G3 reaktöründe elde edilmiş olup en düşük verim AG'nin kullanıldığı G2 rektöründe elde edilmiştir. Farklı katkı maddeleri ve farklı karışım reçetelerinde hayvan gübreleri ile daha yüksek verimde kompost reaktörleri çalıştırılabileceği düşünülmektedir.

Keten Tohumu Yaği Ve Yağsiz Süt Tozu İçeren Emülsi̇yonlarin Püskürterek Kurutma İle Enkapsülasyonu: Yağ Orani Ve Kurutma Sicakliğinin Etki̇leri̇

Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi, 2021

Gıda endüstrisinde, yağların oksidatif stabilitesini geliştirmek ve gıda formülasyonlarına ilavesini kolaylaştırmak için yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri enkapsülasyon işlemidir. Enkapsülasyon işleminin etkinliği çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu çalışmada, keten tohumu yağının yağsız süt tozu kullanılarak püskürterek kurutma yöntemiyle enkapsülasyonu amaçlanmıştır. Yağ oranının etkisini belirlemek için üç farklı yağ oranına (%20, 40 ve 60) sahip emülsiyonlar sabit sıcaklıkta (175°C) enkapsüle edilmiştir. Sıcaklığın etkisinin belirlenmesi için de sabit yağ (%40) oranına sahip emülsiyonlar, üç farklı sıcaklıkta (150, 175 ve 200°C) enkapsüle edilmiştir. Yüksek sıcaklıklarda (175, 200C) yapılan kurutma işlemlerinde benzer enkapsülasyon verimleri (%39,13-40,74) elde edilmiştir. Ayrıca, en yüksek enkapsülasyon etkinliği (%76,63) ise, düşük yağ oranına (%20) sahip kapsülde olduğu belirlenmiştir. Yağ oranındaki artışın enkapsülasyon etkinliği üzerine olumsuz etki göstermiştir (p<0,05). Yağsız süt tozu kullanılarak gerçekleştirilen enkapsülasyon işlemi sonrasında kapsüllerin akış özellikleri istenilen düzeyde olmamıştır. Ancak yüksek etkinlik ve verim değerlerinden dolayı keten tohumu yağının enkapsülasyonu için kaplama materyali olarak yağsız süt tozunun kullanılmasının uygun olduğu görülmektedir.

BARTIN'DA YETİŞEN DOĞAL BİTKİLERİN KENTİN MUTFAK KÜLTÜRÜNDEKİ YERİ ve ÖNEMİ

2023

Yeşil ve mavinin buluştuğu noktada yer alan Bartın, zengin doğal bitki örtüsünü yemek kültürüne de yansıtmıştır. Dikkat çeken özelliği ise doğal ürünlerin mutfaklarında geniş çapta yer kaplamasıdır. Mutfağını bu bitkilerle üretilen yemeklerle taçlandıran kent, doğanın insanlara armağan olarak sunduğu ve yenilebilir özelliğe sahip olan ürünleri en güzel şekilde değerlendirmiş ve Bartın mutfağına entegre etmiştir. Otsu bitkiler ve çok yıllık bitkiler olarak iki ana gruba ayrılmış doğal bitkilerden Bartın mutfağı denildiğinde akla gelen ilk malzeme hiç şüphesiz otsu bitkilerdir. Yöre halkı doğayı mutfağına taşımış ve yenilebilir tüm otlardan faydalı yemekler elde etmiştir. Bu yeşil yapraklı otsu bitkilere örnek olarak; mancar, ıspıt, ısırgan otu, diken ucu gibi bitki isimleri verilebilir. Ancak bu bildiriyi önemli kılan asıl husus yeşil yapraklı bitkilerin yanı sıra kendiliğinden ağaçta yetişen orman ürünlerinin mutfak kültürüne yansıma şeklidir. Hazırlamış olduğumuz bildiride ağaçta yetişen guruba ait bitkilerin, Bartın mutfak kültüründeki yeri ve önemi aktarılacaktır. Bu doğal ürünlere örnek olarak; kestane, ıhlamur, kızılcık (kiren), mürdüm eriği, kuşburnu, defne ve ceviz verilebilir. Bildiriye malzeme olan bilgiler Bartın halkı ile yapılmış sözlü tarih görüşmelerinden elde edilmiştir. Yirmi kaynak kişi ile yapılan görüşmeler sonucu elde edilen bilgiler ağaçta yetişen orman ürünlerinin kent mutfak kültüründeki yeri ve önemine dair veriler bir araya getirilerek oluşturulmuştur.

Farkli Doğal Alanlarin, İçerdikleri Türler Açisindan Upgma Kümelendirme Yöntemine Göre Karşilaştirilmasi

Kümelendirme yöntemleri son yıllarda ekolojik ve taksonomik çalışmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemler uygulanarak, farklı alanların ya da farklı grupların birbirlerine benzerlik (veya farklılık) düzeyleri ortaya çıkarılır. Karşılaştırılacak gruplar ikişerli incelenerek her grup-çifti için belirli katsayılar bulunur. Bu katsayılar kullanılarak farklı grupların birbirine olan benzerlik ya da farklılık düzeylerini yansıtan fenogramlar elde edilir. Bu çalışmamızda, Güneybatı Anadolu’da Antalya ve Muğla il sınırları içinde yer alan yedi ekosistem (üç milli park, iki özel çevre koruma alanı, bir araştırma ormanı ve bir alpin kuşak alanı) ele alınmıştır. Bu alanların bitki türü kompozisyonu daha önce değişik araştırmacılar tarafından belirlenmişti. Çalışmamızın amacı, bu alanların ikişerli ele alınarak, içerdikleri bitki türleri bakımından birbirlerine ne derece benzer ya da birbirlerinden ne derece farklı olduklarını ortaya koymaktır. Bu amaçla önce, çalışma alanlarının tü...

Türkiye’de Keçi Materyali ile Yapılan Bilimsel Çalışmalar Üzerine Bir Analiz

Türkiye'de başta Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerindeki bazı Ziraat ve Veteriner Fakültelerinde keçi yetiştiriciliği çalışmaları, uzun yıllardan beri devam etmektedir. Bu çalışmalarda, öncelikle kıl keçilerinin sayılarını azaltarak verimlerinin yükseltilmesinin gerekli olduğu ve kıl keçisinin yetiştirildiği yörelerin doğa ve çevre koşullarına yine sütçü keçilerin diğer çiftlik hayvanlarından daha kolay uyabildikleri görüşü ağırlık kazanmıştır. Bu bağlamda ağırlıklı olarak kıl keçileri, yerli ve yabancı gen kaynaklarıyla melezlenerek, melez süt keçisi yetiştiriciliği yaygınlaştırılmıştır. Bölgesel düzeyde keçiler ıslahı amacıyla melezleme çalışmaları yoğunluk kazanmıştır. Ancak, çalışma sonuçlarının saha koşullarına aktarılmasının sınırlı olduğu söylenebilir. Bunun nedenleri arasında; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın keçi ve özellikle süt keçiciliğinin gelişmesi doğrultusunda tanımlanmış bir stratejisinin olmadığı, kamu kurumları ve orman örgütü ile eşgüdümün yokluğu, keçi yetiştiricilerinin ekonomik ve teknik açıdan örgütsüzlüğü gibi konular sayılabilir. Keçi ıslah çalışmalarının saha koşullarında yaygınlaştırılmasında izlenecek konular; genetik ıslah stratejileri, yasal düzenlemeler, kamu yetiştirici etkileşimi ve organizasyonu ile ekonomi politika önerileri olarak sınıflandırılabilir. Çalışmada, Ziraat Fakülte'lerinde yapılan süt keçisi ıslah çalışmaları kısaca özetlenecek ve bu çalışmaların sahadaki yansımaları sırasında karşılaşılan sorunlar teknik ve ekonomik boyutlarıyla irdelenecektir.

MALATYA KENT HALKININ DIŞ MEKÃÆ'aÅ¡N BİTKİ TERCİHLERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

The Social Sciences, 2013

MALATYA KENT HALKININ DIŞ MEKAN BİTKİ TERCİHLERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ÖZET Türkiye'nin coğrafi özellikleri ve buna bağlı olarak da iklim karakteristiklerinde kısa mesafeler arasında önemli değişimler olabilmektedir. Bu değişimler bir yandan ülkenin bitki florasındaki zengin tür çeşitliliğinin kaynağını oluştururken diğer taraftan birbirine yakın yöreler arasında bitki türü seçiminde farklılıklar oluşmasına neden olmaktadır. Bitki türü seçiminde yöresel farklılıkların oluşmasında yöre insanının dünya ve ülke genelinde oluşan zamana bağlı değişimlerle tarihsel süreç içerisinde şekillenen yaşam biçimleri ve alışkanlıkları da önemli derecede rol oynar. Malatya kentinde, halkın dış mekan bitki tercihlerinin belirlenmesi amacıyla 420 kişiye yüzyüze anket uygulanmıştır. Anket sonuçları değerlendirilerek kent halkının bahçelerinde kullandıkları, kullanmak istedikleri dış mekan bitki tercihleri ve bu tercihlerin oluşmasında katkı sağlayan kültürel durum saptanmıştır.