Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n Bi̇li̇şsel Duygu Düzenlemeleri̇ni̇n Çeşi̇tli̇ Deği̇şkenlere Göre İncelenmesi̇ (original) (raw)
Related papers
Sosyal Hi̇zmet Bölümü Öğrenci̇leri̇ni̇n Duygu Yöneti̇m Beceri̇ Düzeyleri̇ni̇n İncelenmesi̇
Toplum ve Sosyal Hizmet, 2021
Bu araştırmanın amacı, sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin duygu yönetim becerisi düzeylerini ortaya çıkarmaktır. İlişkisel tarama modeli kullanılarak yapılan araştırmada, tabakalı örnekleme yöntemiyle 2020-2021 eğitim öğretim yılında güz döneminde Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümünde ders kaydı yaptıran 239 katılımcıya ulaşılmıştır. Veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve Duyguları Yönetim Becerileri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler IBM SPSS 22 kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların duyguları yönetme becerileri, olumsuz bedensel tepkileri kontrol etme alt boyutu dışında yeterlidir. Katılımcıların sınıf düzeyi ve yaşı arttıkça duyguları yönetim becerisinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların duygu yönetim becerilerini arttıracak yöntem ve tekniklerin geliştirilmesi, sosyal hizmet ders içeriklerinin gözden geçirilmesi, alanda ise sosyal hizmet uzmanlarının duygu yönetim becerilerine yönelik eksikliklerinin eğitimlerle desteklenmesi önerilmiştir.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2018
Bu araştırmanın amacı, üniversite birinci sınıfta öğrenim gören öğrencilerinin duygu düzenleme becerilerinin psikolojik yardım ihtiyaçları üzerindeki yordayıcı etkisini incelemektir. Araştırma Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören 423 birinci sınıf öğrencileri üzerinde yürütülmüştür. Katılımcıların 306’sı kız, 117’si erkektir. Araştırmada ölçme aracı olarak Duygu Düzenleme Ölçeği ve Psikolojik Yardım İhtiyacı Belirleme Ölçeği kullanılmıştır. Veriler, SPSS 22 programı ile analiz yapılmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda üniversite öğrencilerinin psikolojik yardım ihtiyaçlarının, duygu düzenleme ölçeğinin alt boyutlarından olan yeniden düzenleme ile negatif yönde ve orta düzeyde; bastırma alt boyutu ile pozitif yönde ve düşük düzeyde ilişkilerin olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın bir diğer sonucunda duyguları yeniden düzenlemenin psikolojik yardım ihtiyacını negatif olarak yordadığı ortaya çık...
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
Özet: Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinde benlik ayrımlaşmasının, özgecilik, iç-dış kontrol odağı ve pozitif-negatif duygu düzeylerini yordamadaki rolünü incelemektir. Araştırmanın çalışma grubu, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında, Uşak Üniversitesi, Eğitim Fakültesi'nin çeşitli bölümlerinde öğrenim görmekte olan ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 196'sı kız (%61,8), 121'i erkek (%38,2) olmak toplam 317 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Katılımcıların benlik ayrımlaşması düzeylerini ölçmek amacıyla-Benlik Ayrımlaşması Ölçeği‖, kontrol odağını belirlemek amacıyla-Rotter'in İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği, özgecilik düzeylerini ölçmek amacıyla-Özgecilik Ölçeği‖ ve pozitif ve negatif duyguyu ölçmek amacıyla-Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği‖ kullanılmıştır. Bağımsız değişkenlerin benlik ayrımlaşmasını açıklama düzeyini belirlemek amacıyla aşamalı regresyon analizi yapılmıştır. Bulgular, pozitif ve negatif duygu düzeyleri ile özgecilik kavramlarının alt boyutları ile birlikte benlik farklılaşmasını istatistiksel olarak anlamlı şekilde yordadığı görülmüştür. Üniversite öğrencilerinin iç ve dış kontrol odağının şans ve kişilerarası dış kontrol alt boyutu dışında benliğe ilişkin farklılaşmada bir etkisinin olmadığını tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, alan yazın kapsamında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
International Journal of Language Academy, 2018
The aim of this study is to determine the level of emotional literacy skills of university students and to examine them in terms of various variables. Descriptive review method was used in the research. The sample of the study consists of 130 students studying at the Faculty of Education of a university in the western part of the country. Emotional literacy skill scale was used as data collection tool. Analysis of the data was done with SPSS package program. As a result of the research, it was determined that the teacher candidates who are studying in the first grade of the Faculty of Education have high and moderate emotional literacy skills and that they do not show any significant difference according to gender and departmental variables.
Ortaokul Öğrenci̇leri̇ni̇n Duygu Durumlarina Göre Di̇nledi̇kleri̇ Müzi̇k Türleri̇ni̇n İnc
The Journal of Academic Social Science Studies, 2015
Bu araştırmada, ortaokul (5, 6, 7, 8. Sınıf) öğrencilerinin duygu durumlarına göre dinledikleri müzik türlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma genel tarama modelindedir. Ankette öğrencilerin en çok hangi duygu durumunda müzik dinlediklerine yönelik sorunun cevapları, Parott'un (2001) sosyal psikolojideki duygu durumları sınıflandırmasının "birincil duygu durumları" esas alınarak analiz edilmiştir. Birincil duygu durumları; sevgi-aşk, eğlence-mutluluk, şaşkınlık, öfke, üzüntü ve korku olmak üzere altı duyguyu kapsamaktır. Araştırmada, öğrencilerin bu duygu durumlarına göre dinledikleri müzik türleri ve seslendiriciler tespit edilmiştir. Çalışmanın örneklemini; Mardin, Tokat ve İzmir'de öğrenim gören ortaokul öğrencileri (5, 6, 7, 8. sınıf) oluşturmaktadır (N=608). Maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi kullanılarak tespit edilen bu iller; farklı sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerine sahip öğrencilere ulaşmak ve çeşitliliği sağlamak için seçilmiştir. Bu seçim, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü'nün 2011 tarihli "İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE)" adlı raporu dikkate alınarak yapılmıştır.Analiz işlemleri sonucunda verilerin frekans (f) ve yüzde (%) değerleri tespit edilerek çeşitli grafikler oluşturulmuş, bulgular görselleştirilerek sunulmuştur. Araştırma sonucundaöğrencilerin en çok Türk Pop-Rock müziğini tercih ettikleri tespit edilmiştir.Parrot'un duygu durumlarına göre öğrencilerin en çok eğlence-mutluluk duygusunda müzik dinlemeyi istedikleri saptanmıştır. Öğrencilerin en çok dinledikleri seslendiricinin iseliteratürde henüz bir tanımı olmayan, "Arabesk-Rap" olarak tanımlanabilecek bir müzik türü kapsamında performans gösteren "Arsız Bela" olduğu tespit edilmiştir.
Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, 2020
Bu araştırmanın amacı yurtta kalan üniversite öğrencilerinin duygu düzenleme ile öz-şefkat düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu, 260'ı kadın ve 145'i erkek olmak üzere toplam 405 yurtta kalan üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak kişisel bilgi formu, Duygu Düzenleme Ölçeği ve Öz-Duyarlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın amaçlarını test etmek üzere verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi ve Bağımsız Gruplar t Testi kullanılmıştır. Analiz sonuçları incelendiğinde; duygu düzenlemenin yeniden değerlendirme alt boyutunun öz-şefkatin alt boyutlarından öz sevecenlik ve bilinçlilik düzeyleri ile orta düzeyde pozitif yönlü, paylaşımların bilincinde olma alt boyutu ile düşük düzeyde pozitif yönlü ilişki bulunmuştur. Duygu düzenlemenin gizleme alt boyutunun öz sevecenlik, paylaşımların bilincinde olma ve bilinçlilik düzeyleri ile orta düzeyde pozitif yönlü, öz-yargılama, izolasyon ve aşırı özdeşleşme düzeyleri ile de düşük düzeyde negatif yönlü ilişki bulunmuştur. Öz-şefkatin; öz sevecenlik, öz-yargılama ve bilinçlilik alt boyutları yeniden değerlendirme alt boyutunu anlamlı bir şekilde yordamaktadır ve bu alt boyutların, yeniden değerlendirmenin toplam varyansının %16.1'ini açıklamaktadır. Öz-şefkatin; öz sevecenlik, bilinçlilik ve aşırı özdeşleşme alt boyutları gizleme alt boyutunu anlamlı bir şekilde yordamaktadır ve bu alt boyutların, gizlemenin toplam varyansının %22.9'unu açıklamaktadır. Cinsiyet açısından ele alındığında da duygu düzenlemenin yeniden değerlendirme alt boyutunun erkeklerde daha yüksek düzeyde olduğu görülmektedir.
Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇nde Duygudurum Düzenleme Ve Öfke
Journal of International Scientific Researches, 2019
Adolescence is a period of development that is critical to social and emotional development. Successful emotion regulation in this period will bring success in social relations. The sense of anger that has the potential to cause problems individually, interpersonally and socially is seen as a frequently observed feeling during adolescence. Therefore, it was aimed to investigate the relationship between anger levels and emotion regulation methods of this age group. For this purpose, two scales, the Adolescence Anger Rating Scale (AARS) and the Emotion Regulation Scale for Adolescents were administered to 57 university freshman students. The results of the research indicated that adolescents' anger levels were low. It was observed that university education, which is an intellectual activity, has a reducing effect on the level of anger. When the results of the emotion regulation scale are examined, applying internal functional emotion regulation is the most common emotion regulation method of students. Internal functional emotion regulation is a method of high cognitive activities and is considered as a positive method. It has been observed that preferential functional mood adjustment methods have a positive effect on the current social relations of adolescents. There was no significant difference between the scale scores in terms of gender.
Akademi̇syenleri̇n Duygusal Emek Düzeyleri̇ni̇n İncelenmesi̇
Sportif bakış spor ve eğitim bilimleri dergisi, 2019
This study aimed to evaluate the level of the academics' emotional labor, which has become an economic value and which can be the predecessor or successor of many organizational behavior variables, and to evaluate what kind of relatively superior features it contains in terms of superficial, deep role-playing and natural emotion. In this study; 398 academicians from 4 universities in Hacettepe, Gazi, Ankara and Bilkent University participated in Ankara. The reason for collecting data from academicians is that they are among the occupational groups that are most expected for emotional labor. In the study, we used quantitative research model, and to gather data in addition to personnel information form, we used the Turkish version of Diefendorff et all' s emotional labor scale. The data analyzed with SPSS 21 package program using frequency, percentage, independent samples t-test, and one-way ANOVA. According to the analysis results, when we examined the demographic data of the participants, we found that 49.7% were female, and 50.3% were male. When the age groups were examined, it was found that the average was 40.63. In the findings of the study conducted to determine the emotional labor levels of academic staff, significant differences were found only in the 'superficial role-playing' sub-dimension of the t-test results according to gender, while no significant difference was found in the other sub-dimensions. There was a statistically significant difference in the overall scale (p = .0200; p <.05). According to ANOVA results, there were no significant differences in overall and in the sub-dimensions of the scale. Considering that the concept of emotional labor is essential for employees who are mostly in face-to-face communication, more meaningful and generalizable results can be achieved by applying this scale in different occupational groups other than academics.