Mâtüridî’de Dînî Çoğulculuk, Hanifi ÖZCAN, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1995, 140 sayfa. (original) (raw)

Osman Nuri Demir. Mâtürîdî’de İnsan Tasavvuru, İstanbul Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2020, 302 sayfa.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022

Modern Batı düşüncesinin kendi geleneğini eleştirel bir dille yorumladıktan sonra yeni bir bilgi ve varlık felsefesi inşa etmesi İslam coğrafyasında da yenilik arayışlarının başlamasına zemin teşkil etmiştir. Bu arayışlar İmam Mâtürîdî (ö. 333/944) ve Mâtürîdîlik eksenli yeni bir kelam dili ve anlayışı oluşturma teşebbüsünü gündeme getirmiş, bu durum da son dönemde hatırı sayılır bir literatürün ortaya çıkmasını sağlamıştır. Osman Nuri Demir'in 2019 yılında tamamladığı Mâtürîdî' de İnsan Tasavvuru başlıklı doktora tezinin gözden geçirilmiş ve kısmi tasarruflarla 2020 yılında aynı adla yayımlanmış çalışması bu literatürün son örneklerinden biridir. Eser, Mâtürîdîlik üzerinden yeni bir kelami anlayış oluşturmayı denemesi hasebiyle incelenmeyi hak etmektedir. Burada, Demir'in eserinde belirlediği kapsam ve çerçeve, öne sürdüğü iddiaların tutarlılığı ve ulaşılan sonuçların yeterliliği değerlendirilecektir.

Dini Çoğulculuk

Günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle, farklı milletlere, farklı dini geleneklerin mensuplarına ulaşmak, onlar hakkında bilgi edinmek çok daha kolay hale gelmiştir. Bu süreç, dinler arasında hoşgörü ve diyalog sürecini de etkilemiştir. İşte dini çoğulculuk düşüncesi, bu farklılıklardan hareket eder. Buna göre, tek bir Gerçek vardır ve tüm dinler aynı Gerçek'e ulaşma çabasındadır. Ancak, farklı lambaların aynı ışığı birbirinden farklı yansıtmasında olduğu gibi, dini gelenekler de aynı Gerçek'e farklı şekillerde ulaşmayı hedefler. Dini çoğulculuk düşüncesinin temellerinin incelendiği bu makalede, önce dini çoğulculukla oldukça alakalı olan kapsayıcılık ve dışlayıcılık gibi kavramlardan bahsedilecek, daha sonra bu yaklaşıma belki de en büyük katkıyı sağlayan John Hick'in düşünceleri değerlendirilecek, bu surada, farklı düşünür ve teologlara da yer verilecektir. Son olarak John Hick'in dini çoğulculuk anlayışının eleştirel noktalarına değinilip, değerlendirmelerle çalışma bitirilecektir. 2 1. BÖLÜM DİNİ ÇOĞULCULUK KAVRAMI 1.1. Dini Çoğulculuğun Ortaya Çıkışı Dini çoğulculuk, dinler tarihinin geleneklerin ve bunların her birindeki farklılıkların çeşitliliğini gösterdiğine; felsefi olarak ise, geleneklerin birbiriyle rekabet eden iddialarıyla birlikte, bunlar arasındaki ilişkiyle ilgili belli bir teoriye işaret eder. Geleneklerin farklılığını ve onlar arasındaki ilişkiyi gözetmenin yanında, çağdaş dini realiteleri açıklamayı da hedefler. Tolerans, diyalog, karşılıklı anlayışla temellenmiş farklı inançlar arasında tamamen uyumlu ilişkilere sahip ideal bir durumun taslağını çizer. Bu nedenle dini çoğulculuğa önce pratik çoğulculuğa ulaşan ülkelerde rastlanır. 1 15. yüzyılda kuzey Hindistan'da çoğulcu bakış açısı vardır. Sih geleneğinin kurucusu olan Guru Nanak şöyle der: "Hindular yoktur, Müslümanlar da yoktur. Zira Tanrı'ya gerçekten ibadet eden herkes birdir." Günümüzde de Hindistan, tüm dini geleneklere ev sahipliği yapan bir ülkedir. Öyle ki, ülkede Hindulardan sonra en önde gelen grup Müslümanlardır. Hindistan'da dini yapı denildiğinde, elbette ki Pakistan'ın ayrılışı önemli bir husus olarak karşımıza çıkar. Hindularla Müslümanlar arasındaki çatışmaların kaynağı çoğu tarihçiye göre, 1333 yılında Sindhi bölgesindeki savaşta, Hindu liderinin Müslüman lider tarafından öldürülmesidir. Bu olaydan sonra, uzun yıllar boyunca iki grup arasındaki gerilim devam etmiş, bu gerilim, Pakistan'ın ülkeden ayrılmasına kadar gitmiştir. 2 Hindistan örneğinden sonra, klasik İslam medeniyetine baktığımızda bazı kesim tarafından çoğulcu, bazı kesim tarafından da kozmopolit olarak nitelenen bir yapı görmekteyiz. Çoğulculuğun aksine kozmopolit bir yapı olduğunu ileri sürenlerin en önemli argümanları, kendisi hakikat iddiasında bulunan bir medeniyetin, çoğulcu olamayacağıdır. Bu nedenle, çoğulculuk post-modernizme ait bir durumdur. İslam medeniyetinde kozmopolit bir yapı söz konusudur. Belli bir hiyerarşiye tabi olmakla beraber, farklı dini gelenekler bir arada yaşamaktadır. İslam medeniyetinde, farklı dinlerin hakikat iddialarından yararlanılsa da, bu iddiaların nerede duracakları belliydi.

Yaygın Din Eğitiminde İslam İçi Çoğulculuğun İmkânı

Şırnak İlahiyat Dergisi, 2024

Öz Türkiye’de isteğe bağlı olarak yaygın din eğitimi faaliyetlerini yürüten kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), camiler ve Kur’an kursları aracılığıyla toplumun bütün kesimlerine hizmet götürmeyi amaçlamaktadır. Ancak gelinen noktada, kurumun İslam içi çoğulculuktan kaynaklanan farklı din eğitimi taleplerini karşılamakta bazı sorunlar yaşadığı ve imam-hatip ile Kur’an kursu öğreticilerinin bu konuda zorlandığı görülmekte, dolayısıyla toplumun bu talepleri yeterince karşılanamamaktadır. Ülkede hem bireylerin eğitim düzeylerinin çeşitliliğinden hem de farklı din anlayışlarından kaynaklanan bir çoğulculuk olduğu söylenebilir. Bu sebeple, cami ve Kur’an kurslarında sunulan din eğitiminin İslam içi çoğulculuktan kaynaklanan farklı ihtiyaç ve talepleri ne ölçüde karşıladığı, imam-hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinin bu konularda karşılaştıkları sorunların neler olduğu ve bu konulara yönelik olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hangi çalışmaları yürüttüğünün araştırılması gerekmektedir. Bu çerçevede ‘yaygın din eğitimi kapsamında DİB bünyesinde İslam içi çoğulculuğa dair karşılaşılan problemler nelerdir?’, ‘Şafii imam-hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinin kullandıkları ders kitabı ve mezhepsel farklılıklara dair düşünceleri nelerdir? ‘Bu düşüncelerin ortaya çıkmasında etkili olan faktörler nelerdir?’ sorularına cevap aranmıştır. Mezhepler üstü din öğretimi yaklaşımını ilke olarak kabul eden Diyanet İşleri Başkanlığı, yaygın din eğitimi kurumları olan cami ve Kur’an kurslarındaki İslam din eğitimi faaliyetlerinin de mezhepler üstü bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Böylelikle Kur’an ve sünnet merkezli dini bilgiyi esas alan bir din eğitimi gerçekleştirmek hedeflenmiştir. Ancak, yaygın din eğitiminde bu ilkenin uygulamaya ne ölçüde yansıdığı ve gerçekleştirildiği yeteri kadar tartışılmamış ve bilimsel araştırmalarda da analitik değerlendirilmeleri yapılmamıştır. Ayrıca, camii ve Kur’an kurslarının hangi din eğitimi yaklaşımlarını benimseyeceği sorunu da bilimsel zeminde tartışılmalıdır. Bu çalışmamız, literatürdeki bu boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, yaygın din eğitimi faaliyetleri kapsamında İslam içi çoğulculuktan kaynaklanan farklı talepler ile sunulan din eğitimi hizmetlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Nitel araştırma yöntemi ile Şırnak ili özelinde imam-hatip ve Kur’an kursu öğreticileri ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılarak ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan program ve kurs kitapları incelenerek bu hususun incelenmesi amaçlanmaktadır. Şırnak ilinde görev yapan toplam 15 Diyanet personeli çalışma grubu olarak belirlenmiş ve elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile değerlendirilmiştir. Çalışma din hizmetleri personeli tarafından fark edilen sorun veya zorluklar ile ders kitaplarına ve öğretim programına yönelik tespitleriyle sınırlı tutulmuştur. Toplanan verilerden elde edilen genel görüş, Kur'an kursu ve cami derslerinde mezhepsel çoğulculuğun göz ardı edildiği ve farklılıkların temsil edilmesinde sorunlar yaşandığıdır. Özellikle katılımcılar, kendi mezhepleri olan Şâfiîliğin DİB ders kitaplarında, müfredatında ve uygulamada yeteri kadar yer almamasının birtakım sorunlara yol açtığını ve bu durumun kendilerini ötekileştirdiğini ifade etmişlerdir. Verilen din eğitiminin yetersiz olması nedeniyle dini konulardaki bilgilerini okul dışında kendi çevrelerinden edindiklerini belirten katılımcılar, bu eksikliklerin DİB tarafından giderilmesini ve mezheplerinin DİB kurumlarında temsiliyetinin artırılmasını talep etmişlerdir. Araştırma, İslam içi dini çoğulculuk olarak adlandırabileceğimiz mezheplerin yaygın din eğitiminde görülen sorun ve eksikliklerine dair sunulabilecek öneriler ile sonuçlandırılmıştır. Anahtar kelimler: Din Eğitimi, Dini Çoğulculuk, İslam İçi Çoğulculuk, Yaygın Din Eğitimi, Diyanet İşleri Başkanlığı.