YUNUS EMRE DİVANINDA BİR YEMİN SÖZÜ: VALLAHİ (original) (raw)

2021, YUNUS EMRE-MEHMET AKİF ARMAĞANI TÜRK DİLİ ARAŞTIRMALARI-I

Abstract

Oath as a concept is a social and original tradition belonging to Eastern and Western societies that have undergone change and metamorphosis from ancient societies to the present. It is a binding practice based on ritual under the name of vow, and then based on religious belief, and it is also encountered in Islam, Christian and Jewish societies, and polytheistic religions. The oath, which has a stereotyped structure and is passed on from generation to generation, has anonymous features and contains some rules. It also reflects the religious, familial, and social value judgments of the society it belongs to and is based on consensus. This study discourses the use and characteristics of the word va’llâhi, which is still in use as a phrase for oath in contemporary Turkish, in a total of 417 poems in Yûnus Emre’s Divan published by Mustafa Tatçı (2020). A total of 434 poems were examined by including the writing of va’llâh by M. Fatih Köksal’s (2014) work consisting of 17 poems in the scope of the study. For this purpose, in this study, first, the concept of oath is discussed, next, the usage of the word in historical and contemporary Turkish dialects is emphasized, and, after the examination of the word’s semantical developmental features, its usage features in Yûnus Emre’s Divan are discoursed. Yûnus Emre used the word va’llâhi 5 times in his poems. In today’s Turkish, there is insistence and persuasion in the usage of the word in the sense of oath. However, Yûnus Emre, who tries to reach the path of God, used the word va’llâhi in his instructive poems, where he tried to spread Sufism morality, in the sense of affirmation or approval rather than oath. The poet, who is very sincere in his words and thoughts, along with being certain of his thoughts that he stated, occasionally used the word va’llâhi to confirm himself. The use of the word in the form of va’llâh is a requirement of meter and is used 7 times in the Divan. The poet, who is extremely sincere in his words and thoughts, and certain of himself and his faith, did not use the word unless necessary but used appropriately in the sense of approval.

Loading...

Loading Preview

Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.

References (64)

  1. ẹrdim erksiz İḍi dı̇niġa (205/v20-21)
  2. tewe üze Ṣafvān burunduḳ yetip yöriyür erdi kim va'llāhi munı körmişi yok (234/
  3. Sözcük Nehcü'l-Ferâdîs'te va'llāh ve va'llāhi (Allah için) şekillerindedir (Tezcan ve Zülfikar, 2004). Vallāh bu re'y in ͡ gen șavāb re'y turur tedi. (19/16)
  4. Vallāhi, men oqıġan ermes-men tėdim erse, man ͡ ga aydı: (8/2)
  5. Kutb'un Hüsrev ü Şirin adlı eserinde sözcük vallāhi (Allah'a ant olsun ki) şeklindedir (Hacıeminoğlu, 2000; Ünlü, 2012: 645): ayıt iy körklüler şāhı şı̇rı̇n yüzün ͡ g özün ͡ g sözün ͡ g vallāhi şı̇rı̇n (2784) Kıpçak sahasında Kitâb Fî İlmi'n-Nüşşâb, Kitâb Fi'l-Fıkh, Kitâb Fi'l-Fıkh Bi'l- Lisâni'l-Etrâk ve Kitâb Fî Rıyâzâti'l-Hayl gibi eserlerde vallâh(i) (Allah için, Allah hakkı için) şeklinde kullanımları mevcuttur (Toparlı, 2007). İrşâdü'l-Mûlük Ve's- Selâtîn'de sözcük vallāh (Allah için, Allah hakkı için) şeklindedir (Toparlı, 1992): Vallāh munun ͡ g kibi ḳıldım tise, taḳı ḳılmasa taḳı ol sizer kim kim ol anı ḳıldı, yā ḳılmadım munun ͡ g kibi tip. (382a-7/
  6. Çağatay Türkçesi dönemi eserlerinden Gül ü Nevruz, Hüseyin Baykara Divanı ve Lütfî Divânı'nda sözcük v'allāh (Allah için, Allah hakkı için anlamına gelen yemin), Yusuf Emirî Divânı'nda vallāhi (Allah için, Allah hakkı için anlamında bir yemin sözü) şekillerinde kullanılmıştır (Ünlü, 2013: 1205). Batı Türkçesinde Anadolu sahasında XIV. yüzyılda Eski Anadolu Türkçesine aktarılan Marzubân-nâme Tercümesi Destûr-ı Şâhî adlı eserde (Korkmaz, 2017) sözcük va'llâhi (Tanrı hakkı için anlamında yemin) şeklindedir: Va'llâhi ben bir müflis kişiyin. (16b/1)
  7. Eski Anadolu Türkçesi dönemi eserlerinden Tefsîr-i Ebu'l-Leys Semerkandî'de de sözcük va'llāhi (Allah için, Allah hakkı için) şeklinde geçmektedir (Topal, 2020): bu kāfirler didiler ki indür ol āyeti va'l-lâhi biz saŋa îmān getirelüm (028a/14-15)
  8. Yine Eski Anadolu Türkçesi dönemine ait bir Kur'an tefsirinde sözcük "Allah hakkı için" anlamında yemin sözü olarak va'llâh ve va'llâhi yazımları ile şöyle kullanılmıştır (Eren ve Öztürk, 2020: 86): Anuŋiçün didi peygamber, va'llâh ol duşvârlık, bir ḳorḳı içinde olayıdı ol geŋezlik ardınca geriyidi (44b/5-6)
  9. 'Abdullâh bin 'Ömer iydür; va'llâhi mü'minler Allâh katında (51a/1-2)
  10. Osmanlı Türkçesini kapsayan 17. yüzyıl Türkçesi söz varlığında sözcüğe zarf olarak va'llāhi şeklinde yer verilmiştir (Tulum, 2011: 1830).
  11. yüzyılın başında 1901 yılında yayınlanan ve yazıldığı dönemde sözlük alanında önemli bir eksikliği gideren Kamus-ı Türki'de sözcük "Vâv-ı kasemle Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün Kanda bulam isteyüben iy gönül seni kandasın Kanda vîrâne varısa va'llâhi gönül andasın (278/1)
  12. Türk ve İslâm mutasavvıfı Yûnus Emre için "Gönül, Ka'be'dir, Tûr dağıdır, her şeyden öte gönül; Çalab'ın tahtıdır" (Güzel ve Tatçı, 1990: 149). "Yûnus Emre, hakiki dost olan Allah'ı bütün mutasavvıflar gibi gönülde arar." (Güzel ve Tatçı, 1990: 2). Bu konuda Yûnus Emre mısralarında şöyle seslenir: "Düriş kazan, ye, yedir bir gönül ele getir / Yüz Ka'beden yigrekdür bir gönül ziyareti" (Güzel ve Tatçı, 1990: 166). Yûnus bu fikrete taldı hep cihânı arda saldı Va'llâhi hoş lezzet aldı tatmışam dimâgum anda (310/9)
  13. "Kâinatı ve varlıkları derinden kavrayan Yûnus, Tanrı'nın insanı ve kâinatı, kendi varlığını bildirmek için var ettiğine inanır." (Güzel ve Tatçı, 1990: 52). Eger seversen Allah'ı Hoş nidâ eyle o şâhı Hak rahmet ider va'llâhi Gel ikrâr it erenlere (314/8)
  14. Gücünü Kur'an ve hadislerden alan Yûnus Emre için esasen tek bir varlık vardır o da Mutlak varlık yani Allah. "Geçici sevgiler Allah sevgisi değildir. Erenler mecazî sevgiden hakikî sevgiye ulaşmışlardır." (Güzel ve Tatçı, 1990: 41). Bu cümle 'âlem sevdügi bu dîn ile bu îmândur Va'llâhi ışksuz gerekmez şol dîn ile şol îmânı (377/4)
  15. Yûnus Emre için "Esasen aşk kâinatın yaratılışında biricik güç olduğu gibi, eksiklerin tamamlanması için de yaşanması lüzumlu olan en güzel duygudur." (Güzel ve Tatçı, 1990: 31) Bu ilâhi aşkın yolu da din ve îmân'dan geçer. Yûnus Emre'ye göre "Aşk gelicek cümle eksikler biter." (Güzel ve Tatçı, 1990: 31). Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün Bu cümle 'âlem sevdügi şol dînile îmân durur Va'llâhi "ışksuz gerekmez şol dîniyile îmânı (402/6)
  16. İlâhi aşkı derinden duyan ve yaşayan Yûnus Emre için aşkın yolu din ve îmân'dır. Mutlak sevgiye giden bu yolda ikilik birliğe dönüşmelidir (Güzel ve Tatçı, 1990: 42).
  17. Yûnus Emre, Divan adlı eserinde ilâhi aşk ve sevgiye, varlığa, ölüm ve ölümsüzlük fikrine kısaca insanı insan yapan bütün özelliklere değinir (Güzel ve Tatçı, 1990: 31).
  18. 2. Va'llâh Şeklindeki Kullanımı Sözcüğün va'llâh şeklindeki kullanımı vezin gereği olup 7 kere kullanılmıştır.
  19. Yûnus Emre, va'llâhi sözcüğünün va'llâh şeklini de yukarıda belirtildiği üzere onaylama anlamında kullanmıştır. Düşüncelerinde ve söylediklerinde son derece samimi ve kendinden, imanından emin olan şair sözcüğü zorunlu olmadıkça kullanmamış, yerli yerince kullanmıştır. Bunda kendözin gören ol durur yolda kalan Benüm bir karıncaya va'llâh isnâdum vardur (51/5)
  20. Bunda kendini gören, yolda kalan odur. Benim Allah için bunu bir karıncaya dayandırma durumum vardır. Yûnus Emre bu beyitte değer vermiş olduğu bir canlı olan karınca ile ilgili olarak Allah'ı tanık tutar (Selçuk, 2009: 119). Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün Sensin benüm cânum cânı sensüz karârum yok durur Uçmak'da sen olmazısan va'llâh nazarum yok durur (52/1)
  21. Tasavvufa göre mutlak varlık yani Vücud-ı mutlak Allah'tır. Yaradılışın gayesi de O'na ulaşmak yani visâl-i Hakk'a ermektir (Köprülü, 1984: 307, 310). "Yûnus, yaratıcıya aşıktır. Bir kere insan yaradanının sevgisine ulaştı mı, artık yaratılmışlarla hep ondan iz arar." (Güzel ve Tatçı, 1990: 113). Dilün eydür Çalap hâzır pes kulagun niçün sagır Senün sözüne sen münkir va'llâh bu iş hatar durur (61/6)
  22. Dilini söyleten Allah şüphesiz huzurda kulağını da sağır kılmaz. Eğer kendi sözünü inkâr edersen Allah için bu tehlikelidir. "Esasen bizde hakîki mevcudiyetten ne varsa hep Allâh'ındır, bizim değildir. Onun gayrisi de 'adem'dir ki, kubh ve şer ile müşterektir." (Köprülü, 1984: 310). 'Âşıka 'izzet ü 'âr va'llâh bedi' bu haber 'Âşıkısan cânsuz gel ne ser ü destâr gerek (135/6)
  23. Âşığa yücelik ve utanma Allah için eşsiz bir haberdir, eğer kişi âşıksa ve âşk-ı hakikiye ermek istiyorsa bedeninden vazgeçip gelmelidir, bu yolda başa ve sarığa gerek yoktur. İnsanı hüsn-ü mutlaka ve ilâhi kaynağa götürecek olan O'dur. "Âşk-ı mecâzi, ancak âşk-ı hakiki'ye eriştirebildiği taktirde mücâzdır." (Köprülü, 1984:
  24. Gerçek bir Hak âşıkı için menzil bellidir, O da vücud-ı mutlakta fâni olmaktır (Köprülü, 1984: 311) Yunus'a göre "Hak cihana doludur kimseler Hakk'ı bilmez / Kendinden istesene ol senden ayrı olmaz" (Köprülü, 1984: 316). Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün / Müstef'ilün Gökden inen dört kitâbı günde bin kez okurısan Va'llâh dîdâr görmeyesin sevmezisen dervîşleri (374/8)
  25. "Hak ile Hak olmak dedikleri fenâ-fillâh, yani Vücud-ı Mutlak'ta fâni olmaktır." (Köprülü, 1984: 311) Bunun dışındaki her şey teferruattır. Çünkü "Gönül Çalab'ın tahtı Çalap gönüle bahdı/Dört kitab'ın mânası budur eğer var ise" (Köprülü, 1984:
  26. Aksan, D. (2009). Anlambilim. Ankara: Engin Yayınevi.
  27. Altan, B. ve Kardaş, C. (2013). Kutsallık Atfedilen Kişiler Üzerinden Yemin-Güneydoğu Örneği. E. G. Naskali (Ed.), Yemin Kitabı içinde (ss. 2/3-217). İstanbul: Kitabevi.
  28. Altaylı, S. (1994). Azerbaycan Türkçesi Sözlüğü II. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı.
  29. Arat, R. R. (1979). Kutadgu Bilig. (haz. Kemal Eraslan, Osman F. Sertkaya, Nuri Yüce), C.III, İstanbul: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.
  30. Arıkoğlu, E. (2005). Örnekli Hakasça-Türkçe Sözlük. Ankara: Akçağ Yayınları.
  31. Arıkoğlu, E. ve Kuular, K. (2003). Tuva Türkçesi Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
  32. Ata, A. (1997). Kısasü'l-Enbiyâ I-II. Dizin. Ankara: Türk Dil Kurumu. Bilmen, Ö. N. (1986). Büyük İslâm İlmihali. İstanbul.
  33. Clauson, S. G. (1972). An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish. Oxford: Oxford University Press.
  34. Devellioğlu, F. (1984). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat. Ankara: Aydın Kitabevi.
  35. Doğan, A. (1995). Osmanlıca Türkçe Sözlük. Ankara: Akçağ Yayınevi.
  36. Doğan, İ. ve Usta, Z. (2014). Eski Uygur Türkçesi Söz Varlığı. Ankara: Altınpost Yayıncılık.
  37. Doğru, A. ve Kaynak, İ. (1991). Gagauz Türkçesinin Sözlüğü. Ankara: Kültür Bakanlığı.
  38. Ercilasun, A. B. ve Akkoyunlu, Z. (2014). Dîvânu Lugâti't-Türk. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
  39. Eren, A. ve Öztürk, A. (2020). Eski Anadolu Türkçesi Dönemine Ait Bir Kur'an Tefsiri. Erzurum: Fenomen.
  40. Güneş, B. (2013). Borçalı (Gürcistan) Karapapak / Terekeme Türkleri ağzında Yeminlerin Kullanılışı. E. G. Naskali (Ed.), Yemin Kitabı içinde (ss.185-203). İstanbul: Kitabevi.
  41. Güzel, A. ve Tatçı, M. (1990). Yunus Emre. Ankara: Semih Ofset Matbaacılık ve Yayıncılık.
  42. Hacıeminoğlu, N. (2000). Kutb'un Husrev ü Şirin'i ve Dil Hususiyetleri. Ankara: Türk Dil Kurumu.
  43. Hayber, A. (2015). Yeni Türkçe Lügat. Ankara: Türk Dil Kurumu.
  44. İnan, A. (1998). Eski Türklerde ve Folklarda Ant. Makaleler ve İncelemeler. C.I, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
  45. Karaağaç, G. (2008). Türkçe Verintiler Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu. Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (1991). C.I-II. Ankara: Kültür Bakanlığı. Korkmaz, Z. (2017). Marzubân-Nâme Tercümesi Destûr-ı Şâhî. Ankara: Türk Dil Kurumu.
  46. Kök, A. (2004). Karahanlı Türkçesi satır-arası Kur'an Tercümesi (TİEM 73 1v-235v/2, Giriş-İnceleme-Metin-Dizin. Ankara.
  47. Köksal, M. F. (2014). Yûnus Emre Dîvânı'nın Yeni Bir Nüshası ve Yûnus'un Yayımlanmamış Şiirleri. Türk Kültürü İncelemeleri. İstanbul. 31, 143-174.
  48. Köprülü, F. (1984). Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları.
  49. Nazlı, K. (2013). Türkçe Yemin İfadeleri Üzerine Toplumdilbilimsel Bir İnceleme. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Dicle Üniversitesi Diyarbakır.
  50. Orozobaev, M. (2013). Kırgızlarda Bir Gelenek Olarak Yemin Etme ve Yemin Kavramı İçin Kullanılan Kelimeler. E. G. Naskali (Ed.), Yemin Kitabı içinde (ss.237-253). İstanbul: Kitabevi.
  51. Özek, A. ve Çağırıcı, M. Gümüş, S. Karaman, H. Dönmez, İ. K. Turgut, A. (haz.) (1993). Kur'ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
  52. Öztürk, A. (2019). Karay Türkçesinde İsim. Erzurum: Fenomen Yayıncılık. Parlatır, İ. (2014). Osmanlı Türkçesi sözlüğü. Ankara: Yargı Yayınevi.
  53. Röhrborn, K. (1977). Uigurisches Wörterbuch Sprachmaterial der Vorislamichen Türkischen Texte Aus Zentralasien. Wiesbaden: Franz Steiner Verlag.
  54. Selçuk, B. (2009). Yûnus Emre'de Bakma ve Görme Biçimleri. I. Uluslararası YûnusEmre Sempozum Bildiri Kitabı (08-10 Ekim 2008). Editörler: Prof. Dr. Necdet Sağlam, Prof. Dr. Öcal Oğuz, Yrd. Doç. Dr. Naim Uzun. Aksaray: Aksaray Üniversitesi Yayınları. Tatarca-Türkçe Sözlük (1997). Kazan-Moskova: İnsan Yayınevi.
  55. Tatçı, M. (2020). Yûnus Emre Dîvânı. İstanbul: H Yayınları.
  56. Tezcan, S. ve Zülfikar, H. (2004). Nehcü'l-Ferâdîs I, II. Ankara: Türk Dil Kurumu.
  57. Tietze, A. (2002). Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati. C.1. İstanbul-Wien: Simurg.
  58. Topal, E. (2020). Tefsîr-i Ebu'l-Leys Semerkandî Kastamonu Nüshası (En'am-Kehf) İnceleme-Metin-Dizin. Ankara: Gazi Kitabevi.
  59. Toparlı, R. (1992). İrşâdü'l-Mülûk Ve's-Selâtîn. Ankara: Türk Dil Kurumu. Toparlı, R. (2007). Kıpçak Türkçesi Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu.
  60. Tulum, M. (2011). 17. Yüzyıl Türkçesi ve Söz Varlığı. Ankara: Türk Dil Kurumu. Türkçe Sözlük (2011). Ankara: Türk Dil Kurumu.
  61. Ünlü, S. (2012). Harezm Altınordu Türkçesi Sözlüğü. Konya: Eğitim Yayınevi. Ünlü, S. (2013). Çağatay Türkçesi Sözlüğü. Konya: Eğitim Yayınevi.
  62. Vasiliev, Y. (Cargıstay) (1995). Türkçe-Sahaca (Yakutça) Sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu.
  63. Yarcı, G. (2013). Osmanlı'da Yemin ve Tahlif. E. G. Naskali (Ed.), Yemin Kitabı içinde (ss.17-72). İstanbul: Kitabevi.
  64. Yavuzarslan, P. (haz.) (2010). Kamus-ı Türkî. Ankara: Türk Dil Kurumu. İnternet Kaynakları lügatim.com/s/VALLÂHİ (Erişim Tarihi 05.05.2021)