Mortality and coronary events in the Turkish Adult Risk Factor Survey 2006: Mortality is declining in women whereas overall prevalence of coronary heart disease (original) (raw)
Related papers
Türk Kardiyoloji Derneği arşivi : Türk Kardiyoloji Derneğinin yayın organıdır, 2015
This study aimed to examine the overall and coronary mortality in the 2014 Turkish Adult Risk Factor Study survey, and the distribution of cumulative mortality and incident coronary heart disease (CHD) across 7 geographic regions. Information on mode of death was appropriately obtained. Information collected from survivors was based on history, examination of the cardiovascular system and the Minnesota coding of electrocardiograms. Cox regression analyses were performed. Of the 1.323 participants to be surveyed, 87 were lost to follow-up, 753 examined, and 35 ascertained as deceased. In 448 subjects, verbal information alone was obtained regarding health status. Nineteen deaths were of coronary and cerebrovascular origin. Cumulative 24-year assessment of the entire cohort in the age bracket 45-74 years disclosed high coronary mortality, at 7.3 per 1000 person-years in men and 3.8 in women, and recorded a limited decline of 18% since the year 2000. Age-adjusted Cox regression analysi...
Türk Kardiyoloji Derneği arşivi : Türk Kardiyoloji Derneğinin yayın organıdır, 2011
We analyzed the distribution of cumulative all-cause and cardiovascular mortality and incident coronary heart disease (CHD) across the seven geographic regions of Turkey and presented overall and coronary mortality findings of the 2010 survey of the Turkish Adult Risk Factor Study. A total of 1406 participants were surveyed. Information on the mode of death was obtained from first-degree relatives and/or health personnel of local heath offices. Information on survivors was obtained from history, physical examination, and 12-lead electrocardiography. Of the surveyed participants, 686 were examined; information on health status was obtained in 577 subjects, and 32 participants (14 women, 18 men; mean age 72.3±15.6 years) were ascertained to have died. The total duration of follow-up was 2,520 person-years. Nineteen deaths were of coronary (n=16) or cerebrovascular (n=3) origin. Cumulative 20-year assessment of the entire cohort for the age bracket of 45-74 years disclosed a high coron...
Investigation of Framingham Risk Factors in Turkish adults
Journal of Clinical and Experimental Investigations, 2011
Amaç: Çalışmanın amacı, Framingham Risk Skorlamasını kullanarak belli bir grupta 10 yıllık koroner kalp hastalığı gelişim riskini belirlemek ve kan lipid değerlerini tekrar gözden geçirmektir. Gereç ve yöntemler: Örnekler kardiyovasküler bir hastalığı ve diyabeti olmadığını beyan eden 3169 katılımcıdan toplandıktan sonra (1800 kadın; yaş ortalaması 46.8±9.2 yıl ve 1369 erkek; yaş ortalaması 46.03±8.4 yıl) bir dizi risk faktörleri [yaş, total kolesterol (kolesterol-T), cinsiyet, HDL-kolesterol (HDL-K), sistolik kan basıncı, diyabet varlığı ve sigara kullanımı] yönünden skorlandırılmıştır. Bulgular: Ortalama değerler göz önüne alındığında, kolesterol-T düzeyi, reaktif içeriğinde belirlenen üst sınırın (200 mg/dL) üzerinde tespit edilmiştir (204±42 mg/dL). Yüksek kolesterol-T ve düşük HDL-K düzeyi, erkeklerde sırasıyla % 20 ve % 19.5 ve kadınlarda % 32.6 ve % 1.1 olarak bulundu. Sistolik kan basıncı ≥130 mmHg ve diyastolik kan basıncı ≥85 mmHg olan katılımcıların sayısı 775 (% 24.5) adet olup bu değerlerin cinsiyete göre dağılımı erkeklerde % 10.6, kadınlarda % 13.9 olarak bulunmuştur. On yıllık koroner kalp hastalığı riski, 3169 katılımcı arasından erkeklerde % 9.4 ve kadınlarda % 4.6 bulunmuştur (p<0.01). Sonuç: On yıllık koroner hastalık riski, Türk erkeklerinin kadınlara nazaran iki kat daha ciddi bir tedavi yaklaşımı gerektirmektedir. Framingham çalışması, klinik alanda kullanımı ile koroner hastalığın önceden tespit edilebilmesi ve önlenebilmesi açılarından uygun bir yöntem olarak geçerliliğini devam ettirmektedir.
Death Rates and Causes of Death in Turkey Between 2009 and 2016 Based on TUIK Data
Konuralp Tıp Dergisi, 2019
TÜİK Verilerine Göre Türkiye'de 2009 ve 2016 Yılları Arasındaki Ölüm Oranları ve Nedenleri ÖZET Amaç: Ölüm istatistikleri; toplumdaki ölüm eğilimini ve farklılıklarını, biyomedikal araştırmalardaki öncelikleri, halk sağlığı programlarını, finansman kaynaklarının dağıtımına ilişkin kararları ve epidemiyolojik çalışmaların yönlerini belirlemede yararlıdır. Farklı kaynaklardan elde edilen ölüm istatistiklerinin belirli aralıklarla bir araya getirilip tasnif edilerek sağlıkta kanun koyucularla ve sağlık profesyonelleriyle paylaşılması, dünyada gelişmiş ülkelerde sık kullanılan bir yöntemdir. Bu çalışmada Türkiye'deki ölüm oranlarını ve yaygın ölüm nedenlerini tespit etmeyi, böylelikle sağlıkta kanun koyuculara ve sağlık profesyonellerine günlük pratiklerinde ve sağlık hizmeti sunumunun planlanmasında kullanabilecekleri önemli bir kaynak sağlamayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'in web sitesinden faklı zamanlarda ve farklı kaynaklardan paylaştığı istatistiksel veriler kullanılmıştır. TÜİK veri tabanından, 2009-2016 yılları arasındaki ölüm nedenleri, ölüm oranları ve nüfus verileri toparlanıp, analiz edilerek tasnif edilmiştir. Bulgular: Türkiye'de ölüm oranı her iki cinsiyette de 2009 ve 2016 yılları arasında artma eğiliminde olduğu saptanmıştır. En sık ölüm nedeni dolaşım sistemi hastalıkları olarak belirlenmiştir. Ölümlerin çoğu kış aylarında meydana gelmiştir. Bölgesel hastalık dağılımı incelendiğinde, dolaşım ve solunum sistemlerine bağlı ölümlerin Karadeniz bölgesinin Batı ve Doğu bölgelerinde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Her iki cinsiyet göz önüne alındığında, dolaşım sistemi bozuklukları, maligniteler ve solunum sistemi bozukluklarının en sık ölüm nedenleri olduğu saptanmıştır. Sonuç: Ölüm oranlarının ve ölüm nedenlerinin belirlenmesi, sağlık harcamalarını azaltarak sağlık alanında geliştirilen politikaların ve sağlığa ayrılan bütçenin daha rasyonel oluşturulmasına yardımcı olmaktadır.
Journal of Cardiovascular Nursing
Bu araştırmanın amacı, Kardiyovasküler Hastalık Risk Farkındalığı Değerlendirme Ölçeği'nin Türkçe versiyonunun psikometrik özelliklerinin değerlendirilmesidir. Yöntemler: Metodolojik tipteki bu araştırma, Nisan-Ağustos 2018 tarihleri arasında 301 birey ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma örneklemi, Mardin ilinde yer alan iki devlet hastanesinin kardiyoloji polikliniklerine/kliniklerine başvuran hastaların kardiyovasküler hastalığı olmayan yakınlarından oluşmaktadır. Veriler, Birey Tanıtım Formu ve Kardiyovasküler Hastalık Risk Farkındalığı Değerlendirme Ölçeği (KHRFDÖ) kullanılarak toplanmıştır. Ölçeğin dil eşdeğerliği için çeviri-geri çeviri yöntemi; içerik geçerliği için uzman görüşüne başvurularak kapsam geçerlik indeksi hesaplanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğinin incelenmesinde; açımlayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Güvenirlik analizinde ise, cronbach alfa iç tutarlık analizi ile test-tekrar test yöntemi uygulanmıştır. Bulgular: Bu çalışmada kapsam geçerlik indeksi 0.80'in üzerinde bulundu. Yapı geçerliğinin değerlendirilmesi için yapılan açımlayıcı faktör analizinde ölçek maddelerinin faktör yüklerinin 0.515 ile 0.935 arasında olduğu saptandı. Toplam puan korelasyonları ise r=0.019-0.796 arasında değişmekte idi (p<0.05). Ölçeğin Kaiser-Meyer Olkin değeri=0.715, Bartlett test χ 2 =3739.526; p=0.000 idi. Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı α=0.809 ve ölçek test-tekrar test korelasyon katsayısı 0.864 (p<0.01) olarak bulundu. Sonuç: Araştırma bulguları KHRFDÖ'nün, kardiyovasküler hastalık riskinin tanılanması amacıyla Türk toplumu için geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu göstermektedir.
Turk Kardiyoloji Dernegi Arsivi-Archives of the Turkish Society of Cardiology, 2016
Objective: Data from EUROASPIRE-IV Turkey report investigating risk factors and adherence to guidelines in patients hospitalized for coronary artery disease are presented and results are compared with those of EUROASPIRE-III Turkey and EUROASPIRE-IV Europe. Methods: Study was performed in 24 European countries, including Turkey (17 centers). Patients (18-80 years old) hospitalized for coronary (index) event during preceding 3 years were identified from hospital records and interviewed ≥6 months later. Patient information regarding index event was acquired from hospital records. Anamnesis was obtained during the interview, and physical examination and laboratory analyses were performed. Results: Median age at the index coronary event was 58.8 years, and it was significantly decreased compared with last EU-ROASPIRE-III study (60.5 years), which was conducted at the same centers 6 years earlier (p=0.017). Of all patients, 19.3% were under 50 years of age and mean age was lower than that of EUROASPIRE-IV Europe (62.5 years). Comparing EUROASPIRE-IV Turkey with EUROASPIRE-III Turkey, rate of smokers increased to 25.5% from 23.1% (p=0.499), obesity increased to 40.7% from 35.5% (p=0.211), total cholesterol level increased to 49.6% from 48.3% (p=0.767), and diabetes rate increased to 39.7% from 33.6% (p=0.139), however none of the differences reached a level of statistical significance. Only 11.7% of the smokers quit after coronary event. Rates for these factors were lower in EUROASPIRE-IV Europe (16% for smoking, 37.6% for obesity, and 26.8% for diabetes). Conclusion: EUROASPIRE-IV Turkey data revealed that secondary prevention was unsatisfactory and had progressed unfavorably compared with last EUROASPIRE study, some risk factors were more uncontrolled than overall European average, and coronary artery events at young age remain an important problem.
Gumushane Universitesi Saglık Bilimleri Dergisi, 2013
Bu araĢtırma, kırsal kesimde yaĢayan kadınların kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeyinin belirlenmesi amacıyla yapılmıĢtır. Tanımlayıcı nitelikteki bu çalıĢma Erzurum il merkezine bağlı 5 ayrı köyde Temmuz 2010 tarihleri arasında yapılmıĢtır. AraĢtırmaya 113 kadın katılmıĢtır. AraĢtırmanın verilerinin toplanmasında anket formu ve "Kardiyovasküler Hastalıklar Risk Faktörleri Bilgi Düzeyi (KARRĠF-BD) ölçeği" kullanılmıĢtır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik dağılımlar, ortalama, bağımsız gruplarda t testi, Kruskal Wallis Varyans analizi ve Mann-Whitney U testleri kullanılmıĢtır. Kadınların kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeyi puan ortalaması 13.05±6.93 olarak bulunmuĢtur. Kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeyi toplam puanının (toplam puan 0-28 arasında değiĢmektedir) orta düzeyde olduğu görülmektedir. Kardiyovasküler hastalıklar risk faktörleri bilgi düzeyi puan ortalaması ile yaĢ (P<0.05), eğitim durumu (P<0.001), sağlık güvencesinin varlığı (p<0.01), ailede kalp hastalığı bulunma durumu (P<0.01), kan basıncı değerleri (P<0.01) ve sigara kullanma durumu (P<0.05), arasında anlamlı bir iliĢki olduğu saptanmıĢtır. Bu çalıĢma sonucunda; sağlık personelinin önemli bir üyesi olan hemĢirelerin kırsal kesimde yaĢayan kadınlara kardiyovasküler hastalıkların risk faktörleri, önlenmesi ve yönetimi konularında sağlık eğitimi ve danıĢmanık hizmeti vermesi önerilebilir.
Turk Kardiyoloji Dernegi Arsivi-Archives of the Turkish Society of Cardiology, 2020
Aralık 2019'da, Çin'in Hubei eyaletindeki Wuhan şehrinde, nedeni bilinmeyen, tedaviye dirençli pnömoni olguları ile ortaya çıkan ve devamında hızla yayılarak XXI. yüzyılın ilk pandemisine neden olan yeni koronavirüsün (severe acute respiratory syndrome koranavirüs-2 [SARS-CoV-2]) 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde de resmi olarak saptanmasının ardından olgu sayısı hızla artmış ve 10 gün içerisinde 670 hastada virüs izole edilmiştir. Hasta sayısındaki hızlı artış, hekimlerimizin bir yandan etkilenen hastalara müdahale ederken diğer yandan toplumu ve kendilerini korumayı öğrenmelerini gerektirmektedir. Salgından en çok etkilenen ve ölüm oranı en yüksek seyreden grup, bilinen kalp ve damar hastalıkları olan yaşlılardır. Bu nedenle, kardiyoloji uzmanlarının salgınla mücadelede aktif görev almaları kaçınılmazdır. Bu makale, COVID-19'dan etkilenen kalp-damar hastalarının yönetiminde güncel bilgilerin kısa bir değerlendirmesini yapmayı ve kardiyoloji uzmanlarına sık karşılaştıkları sorunlar ve sorular hakkında pratik öneriler sunmayı amaçlamaktadır.