Proksimal humerus çok parçalı kırıklarında plak osteosentez ve hemiartroplasti sonuçlarının orta dönem takip ile değerlendirilmesi (original) (raw)

Açık tibia kırıklarının minimal invaziv teknikle kilitli plakla tedavinin orta dönem sonuçları

Dicle Tıp Dergisi

Bulgular: Kırıkların kaynama süresi ortalama 29 hafta (dağılım 20-60 hafta) idi. 41 hastanın 38'inde tam kaynama, 3'ünde kaynama gecikmesi görüldü. 2 hastamızda plak yetmezliği gelişti, bu hastaların birine otogreftle beraber plak değişimi diğerine sadece plak değişimi yapıldı. Kalstrom-Olerudskorlamasına göre 7 (%17,1) hasta mükemmel, 27 (%65,9) hasta iyi, 4 (%9,8) hasta orta, 3 (%7,3) hastada tatmin edici sonuç elde edildi. On hastada yüzeyelenfeksiyon, bir hastada derin enfeksiyon bir hastada da osteomyelit gelişti. Yüzeyelenfeksiyon oral antibioterapiyle tedavi edilirken derin enfeksiyon ve osteomyelit seri debridman ve parenteralantibioterapiyle tedavi edildi. Sonuç: MIPPO tekniğiyle biyolojik tespit düşük enfeksiyon, yüksek kaynama oranı ile açık tibia kırıklarının acil ve kalıcı tedavisinde uygulanabilecek etkili bir yöntemdir.

Eklem içi distal radius kırıklarının volar kilitli plakla tedavi sonuçları

Dicle Medical Journal / Dicle Tıp Dergisi, 2014

Objective: We aimed to evaluate the functional and radiological results of intraarticular distal radius fractures which treated with volar locking plates. Methods: Twenty-eight patient (mean age 44.6; range 19-74) with intraarticular distal radius fracture were treated with volar locking plate. Of these 18 were type B, and 10 were type C. Mean follow-up was 19 months. Patients were evaluated with MAYO score, and DASH (Disabilities of the Arm, Shoulder and Hand) questionnaire. Shortening, radial inclination and palmar tilt were recorded. Uninjured wrist was used for comparison. Results: Union was achieved in all fractures. MAYO score revealed excellent results in 6 patients, good in 7 patients, satisfactory in 14 patients, and poor in 1 patients at the latest follow-up. The mean postoperative DASH score was 16.4 (range, 0-76). The mean radial inclination loss was 0.9 degrees and mean palmar tilt loss was 6.9 degrees when compared to uninjured wrist. Active flexion was 56.3°, extension was 52.5°, supination was 74.2° and pronation was 70.7°. Extensor tenosynovitis was observed in four patients, fleksor pollisis longus tenosynovitis in two, carpal tunnel syndrome in two, superficial infection in one, sudeck atrophy in one. Conclusion: Volar locking plates maintain adequate stability with satisfactory functional results in the treatment of intraarticular distal radius fractures. However, flexor and extensor tendon problems, entrapment of median nerve and reflex sympathetic dystrophy should be kept in mind which might be encountered. In case of tenosynivitis, if union had been achieved the implants should be removed without delay.

Proksimal humerus kırıklarının tedavisinde lateral deltoid split girişim ile deltopektoral girişimin karşılaştırılması

Turkish journal of trauma & emergency surgery, 2015

GEREÇ VE YÖNTEM: Eylül 2005 ile Temmuz 2011 arasında bu iki girişim kullanılarak cerrahi tedavi edilen 86 hasta çalışmaya alındı. Grup A deltoid split girişim, Grup B deltopektoral girişim kullanılan hastalardan oluşturuldu. Grup A 22 erkek, 34 kadın toplam 56 hastanın yaş ortalaması 62.5 yıl (26-90 yıl), Grup B 14 erkek, 16 kadın, toplam 30 hastanın yaş ortalaması 54.8 yıl (24-84 yıl) idi. Tüm hastalarda internal fiksasyon aracı olarak PHİLOS plak vida sistemi kullanıldı. Her iki grubun fonksiyonel sonuçları ve komplikasyonları karşılaştırıldı.

Proksimal humerus kırığında internal tespit sonrası subklavikuler bölgeye Kirshner teli migrasyonu

Journal of Experimental and Clinical Medicine, 2011

K teliyle tespit özellikle üst ekstremite kırıkları sonrası tespitte sık kullanılır. Deplase ve unstabil humerus proksimal kırıklarının internal tespitinde kullanılması önerilir. K teliyle internal fiksasyonda migrasyon telinin başka alana kayması sıktır. Bizim hastamızda 52 yaşında kadın, hasta sol humerus proksimal uç kırığı nedeni ile 2 ay önce kırık redüksiyon ve K teliyle tespit yapılmış. Röntgen ve CT görüntülerinde telin subklaviküler bölgeye migre olduğu izlendi. Tel çıkarıldı. Sonuç olarak hastaların daha sık takip edilmesini, ameliyat sonu cilt dışında kalan telin bükülmesini öneriyoruz.

Yirmi İki Yıllık Travmatik Horizontal Kök Kırığı Vaka Raporu

Selcuk Dental Journal, 2020

Dental travmalar içerisinde kök kırıkları pulpa, dentin ve sement dokularını içerebilen yaralanmalardır. İnsanlarda tedavi ihtiyacı gerektiren tüm yaralanmaların %5’ini oluşturmaktadır. Horizontal kök kırıkları sıklıkla üst çene ön bölgede görülmekte ve genellikle kök ucu kapanmış dişler etkilenmektedir Bunların %75’ ini santral kesiciler oluşturmaktadır. Travmatik yaralanmalar karmaşık bir yapıya sahiptir ve tedavisi uzmanların multidisipliner yaklaşımını gerektirebilmektedir. Bu vaka raporunda 44 yaşında erkek hastanın 22 yıl önce polis akademisi eğitimleri sırasında yüzüne aldığı bir darbe sonucu dişlerinde bir travma olduğu fakat hiçbir tedavi görmediği öğrenilmiştir.Yirmi iki yıl sonra mobilitenin aşırı artması şikayetiyle kliniğimize başvuran hastanın kendi kronu ile multidisipliner tedavi sonrasında 1.5 yıllık takibi sunulmaktadır.

Eklem dışı distal tibia kırıklarının (AO-43A) tedavisinde intramedüller çivi ve minimal invaziv perkütan plak osteosentez uygulamalarının karşılaştırılması

Cukurova Medical Journal, 2019

Amaç: Bu çalışmanın amacı eklem uzanımı olmayan distal tibia kırıklarının tedavisinde intramedüller çivi (İMÇ) ve minimal invaziv perkütan plak osteosentez (MİPPO) uygulamaları sonuçlarının karşılaştırılmasıdır.Gereç ve Yöntem: Ocak 2016 ve Nisan 2017 tarihleri arasında eklem uzanımı olmayan distal tibia kırığı nedeniyle İMÇ uygulanan 38 hasta ve MİPPO uygulanan 31 hasta çalışmaya dahil edildi. Ortalama takip süresi 20,12±3,93 aydı. Hastalarda; yaş, cinsiyet, taraf, yaralanma mekanizması, açık kırık varlığı, fibula kırığı varlığı, kaynama oranları, enfeksiyon oranları, Olerud-Molander ayak bileği skoru (OMAS) ve dizilim bozuklukları değerlendirilerek gruplar arasında karşılaştırma yapıldı. Bulgular: İMÇ uygulanan grupta; eşlik eden fibula kırığı oranı %18.4 bulunurken, %7.9 fibula kırığına yönelik plak uygulanmıştı. MİPPO uygulanan grupta ise eşlik eden fibula kırığı oranı %58 hastada bulunurken, %54.8 fibula kırığına yönelik plak uygulanmıştı. Cerrahi sonrası 6. ayda kaynama oran...