Türklerin Bulgaristan dan 1989 Zorunlu Göçünün Çağdaş Dans Sanatına Yansıması (original) (raw)

Bulgaristan'dan Türkiye'ye Türk Göçü (1989 Örneği)

Bu makalede Türklerin Bulgaristan 'dan Türkiye'ye olan göçleri esnasındaki serüvenleri kronolojiye uygun olarak anlatılmıştır. İlk önce 1989 öncesi yapılan bütün göçlere kısaca değinilmiş, sonrasında 1989 göçünü hazırlayan etkenler işlenmiştir. Asıl konumuz olan 1989 göçü ise son aşamada değerlendirilmiştir. Göç sonrası göçmenlerin karşılaştığı sorunlardan da bahsedilerek makale sonra erdirilmiştir. Bu yazının yayınlanmasındaki amaç asla Türk-Bulgar nefreti yaratmak değildir. Amacımız yaşananlardan ders çıkarılıp tekrar böyle hatalara düşülmemesidir

1989 Yılı Bulgaristan’dan Zorunlu Türk Göçünün Türk TV Dizilerinde Temsili: “Yeniden Doğmak” Örneği

HUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi

Tarihte yaşanan savaş, göç, salgın hastalık vb. olaylar çoğunlukla gerçekleştikten çok sonra sinema ve dizi filmlere konu olmuştur. 1987 yılında Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda (TRT) yayınlanmış olan “Yeniden Doğmak” dizisi ise hâlihazırda Türkiye’ye Bulgaristan’dan yapılan göçlerin devam ettiği bir süreçte çekilmesi yönüyle büyük bir öneme sahiptir. Göçler, resmi olarak 1989 yılına kadar devam ettiğinden böyle kırılgan bir konunun tarihle eşzamanlı olarak izleyicilere sunulması dizinin dikkatleri üzerine çekmesine sebep olmuştur. “Yeniden Doğmak” dizisini özgün kılan bu durum iki ülke arasındaki iletişimsel trafiği de etkilemiş ve dizide kendi ailesi dahil üç ailenin göç hikayesi aktarılan Aysel Özgür’ün Bulgaristan’da alıkonulmasının sona erdirilerek Türkiye’ye gönderilmesi karşılığında dizi yayından kaldırılmıştır. Bu çalışmada, “Yeniden Doğmak” dizisi kapsamında göçlerin tarihsel boyutu yeniden düşünülerek görsel medyanın tarih sahnesindeki hatırlatıcı rolü vurgulanmıştır. Ç...

Şiirin Tanıklık Gücü: 1989 Zorunlu Göçünün Bulgaristan Türk Şiire Yansıması

Bu makalede, Bulgaristan Türklerinin 1989’da yaşadığı zorunlu göçün, bu sancılı sürece maruz kalan Bulgaristan Türk şairlerinin eserlerinde ne şekilde ele alındığı incelenmiştir. Makalenin amacı, 1989 zorunlu göçünün şiirin diliyle yazılan kapsamlı bir tarihçesini oluşturarak, edebiyatın tanıklık gücünü sergilemektir. Çalışmada, şiirin “tanıklık gücü” terimi ile göç konulu şiirlerin okurun dikkatini sürekli şiir metninden gerçek olayın kendisine (zorunlu göçe) doğru yönlendirerek, bu eserlerin tarih yazımını onaylama/sorgulama gücü ifade edilir. Çalışma, Bulgaristan hükümetinin 1989’da zorunlu göçle noktaladığı etnik eritme politikasının kısa bir tanıtımından sonra, bu sürecin farklı aşamalarını ele alan şiirlerle örneklendirir. 1989 zorunlu göçünü ele alan şiirler, iki alt başlık altında incelenmiştir: 1. Ayrılık şiirleri; 2. Kavuşma şiirleri. Ayrılık şiirleri, Bulgaristan Türklerinin doğup büyüdükleri ülkelerinden kovulmalarını yoğun bir hüzün duygusu ile anlatırken, totaliter rejimin akıl almaz politikalarını da lanetleyen eserlerdir. İkinci bölüm, Anavatan Türkiye’ye ulaşmanın coşku dolu mutluluğunu milliyetçi bir söylemle aktaran örneklerin irdelenmesi ile başlayıp, göçün doğurduğu özlem ve bölünmüşlük (ne Türkiyeli ne Bulgaristanlı olma durumu) gibi duygularla yüklü şiirlerin incelenmesi ile devam eder. Bu döneme ait bazı şiirlerin yansıttığı derin milliyetçilik ruhunu açıklamak için, çalışmaya göç öncesinde yaşanan baskıları anlatan şiirler de dahil edilmiştir. ENGLISH ABSTRACT The testimonial power of poetry: representation of the 1989 forced migration in the poetry of the Turks from Bulgaria The article focuses on the representation of the 1989 Forced Migration (of the Turks from Bulgaria to Turkey) in the works of Turkish poets from Bulgaria who have themselves been victims of this tragic event. Providing a comprehensive poetic chronicle of the migration, the article aims to illustrate the testimonial function of poetry, namely its power to complement and/or challenge historiography by constantly pushing the reader’s attention from the poetic text to the original event (the forced migration) itsef. After a brief discussion of the 1989 Forced Migration as part of the assimilation policy of the Bulgarian Government, the article examines poems which reconstruct different stages of the process. The poems are divided into two main groups. The first group (departure poems) consists of works which illustrate the migrants’ painful separation from their birthplaces, relatives and neighbors. Infused with deep grief, they provide a mighty indictment of the policy of the totaliterian regime. The second group (arrival poems) starts with a discussion of poems which reveal the migrants’ joyful unification with the rescuing image of the Motherland (Turkey) and goes on with the analysis of works which report the subsequent stages in the migrant’s life which are marked by a sense of nostalgia and liminality. To explain the mood of strong nationalism which governs the majority of the poems, this section includes also works which report the repressions the migrants had been subjected to prior to their flight to Turkey.

Türk Romanında 1989 Zorunlu Göçü’nün Sebeplerinin Etkisinde Türk Ve Bulgar İmgeleri

2020

1989 Zorunlu Göçü, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan itibaren tarihsel süreç içinde Bulgaristan Türklerinin uğradıkları çeşitli baskı, şiddet ve mezalimin görüldüğü ve yaşandığı, XX. yüzyıldaki son trajedidir. Yazılı ve görsel medya dâhil olmak üzere, Türkiye ve Bulgaristan Türkleri konuyla ilgili birçok makale, roman, şiir, hikâye ve hatıra gibi farklı türlerde yazılar kaleme almışlardır. Bu çalışmada, Emine Işınsu, Ömer Osman Erendoruk, Sabri Tata, Mürvet Altınel ve Mehmet Türker'in romanlarında Bulgaristan Türklerinin komünist dönemde maruz kaldıkları manevî baskılar, ad değiştirme, fizikî şiddet ve birçok asimile etme yöntemi başta olmak üzere çeşitli mezalim örneklerinin yazarlar tarafından nasıl ele alındığı gösterilmiştir. Vatansever, cesur ve kimliğine sahip çıkan Bulgaristan Türkleri, kendi milletine ihanet eden mankurtlaşmış Bulgaristan Türkleri ve yaşanan sorunların müsebbipleri olarak gösterilen komünist Bulgarlar bahsedilen romanlarda sıkça karşılaşılan edebî (kurmaca) karakterler olduğundan, romanlarda onların yeri ve öneminden bahsedilmiştir. Bu çalışmada, yazarların, sosyolojik tespitlerine yer vererek, sorunların sonucu olarak ele alınan 1989 Zorunlu Göçü'nü, Türk ile Bulgar kimlikleri üzerinden nasıl tanımladıkları incelenmiştir.

1989 BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN GÖÇÜ VE BU GÖÇÜN TRAKYA BÖLGESİNE OLAN ETKİLERİ

TUİÇ Akademi Dergisi, 2021

Since Bulgaria became an independent state in the 19th century, we frequently encounter the phenomenon of migration from Bulgaria to Turkey. The assimilation policies implemented under the name of communist ideology against the Turkish minority in Bulgaria in the 1980s led to the emigration of thousands of Bulgarian Turks who wanted to preserve their culture, identity and national belonging in 1989. A mass movement of people at this estimate had some consequences for both Bulgaria and Turkey. In this article, the Thrace region, which was the first center to meet the immigration waves from the Balkans, and the effects of the immigration from Bulgaria in 1989 on the region will be discussed.