ÜNİVERSİTENİN KENTİN NÜFUS YAPISINA ETKİSİ: GÜMÜŞHANE ÖRNEĞİ (original) (raw)

NARSİSİZMİN DİNDARLIK EĞİLİMLERİYLE İLİŞKİSİ: GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

The Journal of Academic Social Science Studies, 2013

Subject of this study is correlation of narcissism with the tendencies of religiosity. Our main problem consists of that whether to be any differences in narcissism level according to the tendencies of religiosity. In this context, it has been propounded that the levels of narcissism of a sample group which consists of students chosen random method from Health High School, Faculty of Communication, Faculty of Divinity and Faculty of Engineering in University of Gumushane and investigated correlation of it with the tendencies of religiosity. In the study the frequency, T Test and One Way Anova tests were used and the evaluation of data and finding calculated values, SPSS 16.0 statistics software package were used. According to the result of the survey, while there is a differentiation has been established of subjective perception religiosity, status of worship and subjective religious knowledge level as independent variables, a differentiation has not been shown up in terms of paying attention to moral behavior.

DİNİ KAVRAMLARLA İLGİLİ ALGILARIN OLUŞUMUNDA ÇOCUKLUK DÖNEMİNİN ETKİSİ: GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

The Journal of Academic Social Science Studies, 2013

In this study, the effect of childhood experiences in the formation of undergrad' perception of religion are presented. In this context, the sample groups were randomly determined in the Gumushane University students. Correlate were examined which their mosque, religious man, God and the Koran concepts about current perceptions and experiences of childhood have been presented. Data parsing were benefited from percentage, frequency distribution and chi-square analysis and data evaluating was used SPSS (16.0) statistical software package. According to results of study while correlation reached statistically significance that with the perception of the mosque the mosque narrative of childhood, with exposed to violence in mosque don't be afraid of going to the mosque, with the perception of religious functionary * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.

KURUMSAL İTİBARIN ÖLÇÜLMESİ: GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİNİN İÇ PAYDAŞLARI TARAFINDAN ALGILANIŞI

Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Araştırmaları Dergisi , 2019

Öz Bu çalışmada Gümüşhane Üniversitesinin iç paydaşlarının algılamaları bakımından kurumsal itibarı ve itibar oluşturma çabaları üzerinde durulmuş ve bir anket çalışması yapılarak çalışma desteklenmiştir. Gümüşhane Üniversitesi örneği üzerinden kurumsal itibar algısının incelendiği bu çalışmaya katılanlara araştırmanın anket soruları yöneltilmiş ve sonuçları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda çalışma evreni, Gümüşhane Üniversitesi öğrenci, akademik ve idari personeli olarak belirlenmiştir. Kolayda örneklem yöntemiyle belirlenen 710 kişiden oluşmaktadır. Bulguların analiz edilmesi sonucunda katılımcıların genel itibariyle Gümüşhane Üniversitesi'ne yönelik kurumsal itibar algıları istatistiksel olarak yüksek düzeyde olumlu bulunurken, bunun yanı sıra demografik değişkenlerine göre katılımcıların kurumsal itibar algılarında istatistikî olarak kısmen anlamlı bir farklılık bulunmuştur. ABSTRACT Inthisstudy, intra-Gümüşhane University share holders' perception wise company reputation and reputation building eforts have been worked on and through a survey the works in progress have been supported. On the example of Gümüşhane University corporate reputation perception has been scrutinized and a survey has been held on the attendees and 

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ÇEVREYE OLAN KATKISINA İLİŞKİN İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ: SAMSUN İLİ ÖRNEĞİ

Problem Durumu: Yenilenebilir enerji (kaynakları), sürekli devam eden doğal süreçlerdeki varolan enerji akışından elde edilen enerjidir. Bu kaynaklar güneş ışığı, rüzgâr, akan su (hidrogüç), biyolojik süreçler ve jeotermal olarak sıralanabilir. En genel olarak, yenilenebilir enerji kaynağı; enerji kaynağından alınan enerjiye eşit oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini yenileyebilmesi ile tanımlanır. Örneğin, güneşten elde edilen enerji ile çalışan bir teknoloji bu enerjiyi tüketir, fakat tüketilen enerji toplam güneş enerjisinin yanında çok küçük kalır. En genel yenilenebilir enerji şekli güneşten gelendir. Bazı formlar güneş enerjisini ve rüzgâr gücünü depolar. Yenilenebilir enerjinin tesisler, hayvanlar ve insanlar tarafından kalıcı olarak tüketilmesi mümkün değildir. Fosil yakıtlar, çok uzun bir zaman çizelgesi göz önüne alındığında teorik olarak yenilenebilir iken, istismar edilerek kullanılması sonucu yakın gelecekte tamamen tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır.Yenilenebilir Enerji kaynakları şunlardır: Rüzgâr enerjisi, su gücü(Hidro güç) ,Güneş enerjisi, Jeotermal enerji, biyo kütle,Biyo yakıtlar ,Biyogaz dır. Küçük ölçekli enerji kaynakları Piezo elektrik -Termoelektrik -Gelgit ve Dalga enerjisi ve Elektromanyetik radyasyon elektrik yenilenebilen enerji kaynaklarına örnek değildir. Bunlar, yenilenemeyen enerji kaynaklarındandır. Naturel Enerji diye de adlandırabileceğimiz yenilebilir enerji, doğaya karbon emisyonu vermeyen enerji üretim şekilleridir.

Turkish Studies UNUTULMAYA YÜZ TUTAN FOLKLORİK DEĞERLERİN KİŞİLERARASI İLETİŞİME KATKISI: GÜMÜŞHANE ÖRNEĞİ

ÖZET İletişim, insanların birbirini anlamasında kullandıkları en etkili yollardan birisidir. Böylelikle iletişim, kişileri birbirine yaklaştırır ve aralarında bir bağ kurulmasına yardımcı olur. Kişilerarasında kurulan iletişimde bağları güçlendiren ve iletişimin devamını sağlayan birtakım unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlardan birisi de geçmişten günümüze miras bırakılan ve en özel hazinelerimizden olan folklorik değerlerimizdir. Bir annenin ağlayan çocuğunu uyutmak için mırıldandığı ninnilerden, her biri ayrı bir mesaj yüklü olan türkülere, içinde sevinçleri, üzüntüleri, nükteli sözleri barındıran manilere kadar pek çok folklorik değer, etkili bir kişilerarası iletişimin gerçekleştirilmesi için bir araç olarak kullanılmıştır. Ancak geçmişte insanları bir araya getirme, kaynaştırma, aynı dili konuşma, bir duygu etrafında toplanma gibi kültürel mirasa sahip olan folklorik değerlerimiz, modern yaşam şartlarının insanı tutsak ettiği günümüzde zamana yenik düşerek ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuştur.

ÖRGÜTSEL DEMOKRASİNİN ÖRGÜTSEL MUTLULUĞA ETKİSİ: BİR KAMU ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

Organizational democracy is defined as; employees and stakeholders of an organization are subject to equal treatment, participation in decision-making and management processes and access to information required by their responsibilities. Organizational happiness is expressed as the sum of the positive emotions experienced by the employees within the organization.Organizational happiness is considered as a concept that brings sense-making of the work which the person works, establishes positive relationships with colleagues and brings dedication to work.As of these characteristics, have an impact on organizational happiness of organizational democracy can be expected. In this study, it is aimed to analyze the effect of organizational democracy on the organizational happiness levels of the employees within the framework of the literature. For this purpose, the results of the survey which applied to the 343 staff working in a public university in Turkey has been analyzed. According to the results of the analysis, it was concluded that the sub-dimensions of the organizational democracy scale had a significant effect on the sub-dimensions of the organizational happiness scale. An important finding obtained results of the study is that "transparency" increases, the negative feelings of the employees in the organization have increased.

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN KENT PEYZAJINA ETKİSİ: SULUKULE ÖRNEĞİ

Kısa Özet Kentler, doğal süreçler, nüfus artışı, sosyoekonomik yapıdaki değişimler, teknoloji alanındaki gelişimler, çeşitli politik kararlar sebebiyle değişime uğramaktadırlar. Ülkemizde 1990'lı yıllardan itibaren kent planlamanın gündemine girmiş olan " Kentsel Dönüşüm " ün amacı kentleri daha yaşanabilir kılmak, toplumsal bütünleşmeyi sağlamak, çevre yapısının bozulduğu ve ekolojik dengenin kaybolduğu alanlarda bu dengenin kurulmasını sağlamayı hedeflemek olmuştur. Ancak; çeşitli faktörlerin etkisiyle kentsel dönüşüm her zaman çok başarılı sonuçlar elde edememiştir. Bu çalışma kapsamında İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan, İstanbul'un en eski yerleşimlerinden biri olan Sulukule çalışma alanı olarak seçilmiş ve bölgenin peyzaj yapısı ile birlikte sosyoekonomik yapısında meydana gelen değişimler incelenmiştir. Bu kapsamda öncelikle alan ile ilgili literatür araştırması yapılmış, bölgeye ait koruma amaçlı imar planı ve Sulukule yenileme alanı avan projesi elde edilmiş ve Sulukule ve çevresinde anket çalışması yapılmıştır. Bu çalışma sonucunda; koruma amaçlı imar planı ve yapılan proje ile bölgedeki yapı oranlarının arttığı, yeşil alan miktarlarının azaldığı ve bölgede büyük bir kimlik değişiminin yaşandığı belirlenmiştir. Ayrıca yapılan anket çalışması ile bölge halkının beklentileri ve memnuniyetleri saptanmıştır. Abstract Cities, variouspolicydecisionsbecause of thenaturalprocesses, populationgrowth, changes in socioeconomicstructure, developments of tecnology, getchanged. Inourcountry, since 1990s, urban renewal had enteredtheagendum of the urban planninganditspurposetomakethecitiesmoreliveable, toensuresocialentegration, andfortheareaslosttheecologicalbalanceandnaturestructureestablishthebalanceagain. However; because of thesomefactors, urban reneawalcan'tgetverygoodresultsallthe time.

GELENEKSEL TÜRK KÜLTÜRÜ İÇERİSİNDE HAYVAN FİGÜRLERİ: KURT ÖRNEĞİ

Uluslararası Yunus Emre Sosyal Bilimler Dergisi

Özet Geriye dönüp bakıldığı zaman Türkler, M.Ö. 3000'li yıllardan başlayan köklü bir tarihin kadim sahipleri olarak görülür. Türklerin çağdaşlarına nazaran üstün bir uygarlığa eriştikleri, tarih ve arkeoloji alanlarındaki çalışmalarla kanıtlanmıştır. Her insan topluluğunda olduğu gibi Türkler de tarih boyunca bulundukları coğrafyada, aynı ortamı paylaştıkları canlı/cansız unsurları içselleştirmiş, hayatlarına dolayısıyla da kültürlerine nakşetmiş ve kimliklerinin bir parçası haline getirmiştir. Kadim Türk yurdu Orta Asya (Türkistan) bozkırlarında yaşayan ve ekosistemde "süper avcı" olarak tanımlanan kurt, herhangi bir avcısı olmadığı için, bulunduğu ortamdaki en güçlü avcıdır. Dolayısı ile sosyal yaşam ve savaş meydanında adeta kurt gibi gözü pek, korkusuz ve güçlü olan Türk milletinin kendini kurt ile bağdaştırması kaçınılmazdır. Farklı coğrafyalarda büyük devletler kurmuş olan Türklerin kurt kültürünü de beraberinde götürdükleri görülmüştür. Hatta farklı medeniyetlerin ve inanışların etkisinde kalsalar bile kurt ile ilgili gelenek ve göreneklerini terk etmemişlerdir. Bu çalışmada sözlü ve yazılı kültürel geçmiş Kurt-Türk bağlamında irdelenerek Kurt mitosunun kökenlerine ışık tutmak amaçlanmıştır. Ayrıca kurt (böri-börü) adının Türk tarihinde özel ad, yer adları gibi kullanımlarına da yer verilmiştir.