Demokrasiden Diktatörlüğe Suriye'de Siyasal Sistemin Evrimi (original) (raw)
Related papers
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2011
Ülkemizde siyasi partilerde liderler, gerek partinin kuruluşunda karizmasıyla ilgi odağı olup kadroyu oluşturmada, gerekse partinin ilerleyen süreçlerde siyasi etkinliğinde çok ön plana çıkmaktadır. Parti içi demokrasiyle ilgili olarak ülkemizde sıkça sözü edilen konulardan biri, liderlerin partilere egemen oluşlarıdır. Ülkemizde çok partili demokrasiye geçişten bu yana geçen 50 küsur yıllık dönemde kurulan 180 civarında partide bir-iki istisna dışında genel başkanların parti içi seçimler yoluyla değişmediği bir gerçektir. Şu bir gerçek ki siyasi partilerimizde bugüne kadar lideri tartışmak veya değiştirmek yolu daima kapalı olmuştur. Hukuksal düzeyde alınacak önlemler ne derece doğru ve yerinde olursa olsun, düşünsel ve kültürel düzeyde bir düzelme ve gelişme olmadıkça sorunun aşılmasında zorluklarla karşılaşılması kaçınılmaz olmaktadır. Abstract In Turkey, leaders of political parties have always loomed large both in the founding of the party through their charisma and in the political impact of the party during political struggle. It has always been mentioned that the hegemony of leaders in party is a critical problem. For instance, in 50 years after starting the multiparty system in Turkey there has been no change of party leaders through elections in party except one or two political parties. It is a fact that to discuss the leader's position or the way to change leader has always been a taboo. No matter what the degree or accuracy of the legal measures have been, it would be unavoidable to encounter with obstacles while trying to surmount the hegemony problem without any development in cultural and mental level.
Çok Partili Hayata Geçiş Sürecinde "Demokrasi" Krizi: "Hakikatler"i Anlatan Kitapçığın Sansürlenmesi
OSMANLI'DAN CUMHURİYET'E DEMOKRATİK KESİTLER, 2016
Önsöz'den: Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden Doç. Dr. Aytül Tamer Torun, “Çok Partili Sisteme Geçiş Sürecinde ‘Demokrasi’ Krizi: “Hakikatlar”ı Anlatan Broşürün Sansürlenmesi” başlığını taşıyan çalışmasında, II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından Soğuk Savaş yıllarında Neriman Hikmet’in kaleme aldığı, ulusal ve uluslararası politikalara sol perspektift en eleştiriler getiren “Gazetelerin Yazmadığı Partilerin Konuşmadığı Hakikatlar (1948)” başlıklı broşürün içeriğini ve sansürlenmesini incelemiştir.