Küreselleşme Sürecinde İslamî Değerler (original) (raw)
Related papers
İslamcılığın Küreselleşme İle İmtihanı
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2018
Küreselleşme dünyadaki her şey ve her yerde olduğu gibi İslam dünyası üzerinde de önemli değişimler meydana getirmiştir. İslam dünyasının 19. yy'den başlayarak uluslararası sisteme gösterdiği tepki olarak İslamcılık, bu kez İslam dünyasının küreselleşme karşısındaki tavrını oluşturup oluşturamayacağı konusunda önemli bir deneyimden geçmektedir. Bu çalışmada küreselleşmenin ekonomik, siyasi ve kültürel akışları karşısında İslamcılığın yakaladığı imkânlar ve karşılaştığı dezavantajlar inceleme konusu yapılarak, konu farklı boyutlarıyla ele alınmaya çalışılmıştır.
Küreselleşen Dünyada Geleneksel Değerler
2006
Kuresellesme, idrak ettigimiz yeni bin yilda icinde yasadigimiz devri ve durumu ifade etmek icin basvurulan en populer kavramlardan biridir. Kavramin hem mevcut durumu hem de belli bir sureci ifade etmek icin kullanilmasinin yol actigi tanimsal belirsizlik bir yana, yapilan butun tanimlamalara ragmen hala ne oldugu noktasinda belirsizligini surdurmektedir. Belki de o, bu noktada henuz nasil tanimlanacagi kesfedilemeyen, ancak hâlihazirda ulastigi sonuc acisindan tanimlanmaya calisilan bir dunyadir.
Küreselleşen Türkiye'de Evrensel Değer İSMAİL TUNALI
DOĞU-BATI Düşünce Dergisi - S.16, 2001
Türkiye’de siyasi liderlerin popülist politikalarla, oy uğruna “devlet adamlığı” misyonundan zaman zaman ödün vermeleri, ulusal gelişim sürecinde tıkanmalara neden olmakta, buna karşın “Yeni Dünya Düzeni” paradigması ise ulusal programların küresel ölçekte plânlanmasını gerektirmektedir. Bu durum, öncelikle ulusal değerlerin ve ulusal öncülerin anlaşılmasını zorunlu kılan bir süreci başlatmıştır. Çünkü küresel ölçekli ulusal programlar, büyük bir kültürel dönüşümün habercisidir. Böylesine büyük bir dönüşümde uyumu ve uygunluğu sağlayacak formül, kendi evrensel öncülerimizin düşünsel liderliğini öne çıkarmaktır. Bu, bir bakıma Cumhuriyet aydınlanmasının amacına ulaşmasını da gerçekleştirebilecektir. Türk halkının önemli bilim/düşün liderlerinden birisi de İSMAİL TUNALI’dır.• Bu yazıda Tunalı düşüncesine, daha çok Tunalı’nın kendi kaleminden ulaşmaya özen gösterilmektedir.
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2002
Küreselleşme, dünyada günümüzdeki siyasî, kültürel, ekonomik vb. süreçleri anlama ve anlamlandırma noktasında anahtar kavramlardan birisidir. Bu kısaca, bilgi, eşya, sermaye ve insanların, politik ve ekonomik sınırları aşan akışını ifade eder. Bugün kullanıldığı anlamda yeni bir kavram olan küreselleşmeye, insanlık tarihi boyunca çeşitli olguların temel teşkil ettiğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte, küreselleşmenin felsefî arkaplânının postmodernizm olduğu yaygın biçimde kabul görmektedir. Bu çalışmada, esasları ve hedefleri yönünden küreselleşmeyle mücadele içinde olan dinlerin ve özellikle de İslâm'ın gittikçe küreselleşen bir dünya içindeki konumu incelenmeye çalışılacaktır.
Küreselleşme ve İslam Teolojisi
Küreselleşme artık etkileri itibariyle herkesin kabul ettiği bir olgu haline gelmiş durumdadır. Sorun küreselleşmenin etki alanlarının açıklığa kavuşturulması ve olası sonuçlarının tahmin edilebilmesidir. Küreselleşmenin burada vurgulanması gereken üç önemli özelliği, zaman içinde istikrarlı bir şekilde ilerlemesine devam etmesi, mekânda yayılmaya devam etmesi ve kaçınılmaz bir süreç olmasıdır. Tüm bunlar küreselleşme için doğru olan açıklamalardır. Fakat bugün ortaya çıkan sonuçları itibariyla bakıldığında küreselleşme aynı zamanda yeryüzü ölçeğinde gerçekleşen bugüne kadar meydana gelen bir dünya devrimidir. Devrimler gelenekleri ve âdetleri ortadan kaldırıp yenileriyle değiştirme iddiası taşırlar. Her devrim bir takım insanlar için güvence kaynağı olurken diğer bazı insanlar için de korku ve endişe kaynağı olurlar. Hiç kuşkusuz küreselleşme için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Hatta James Kurth gibi bazıları daha da ileri giderek küreselleşmenin neredeyse yeryüzünde yaşayan herkesin güvenliğini tehdit ettiğini bile ileri sürmüşlerdir. Kurth'a göre Amerıka'nın önderliğinde yürütülen ve yeni bir sekülerleşme türü olarak görülmesi gereken küreselleşmeye en büyük tepki ihyacı islam hareketlerinden ve "Asya değerleri"ni öne çıkartmasıyla ünlenen "Yeni Konfüçyanizm" ve ihyacı Hinduizm ve Doğu Ortoksluğundan gelmiştir. 1 Kurumsallaşmış dini yapıların küreselleşmeyi kendileri için bir tehdit olarak görmelerine şaşırmamak gerekir. Çünkü globalleşmenin en fazla tesirinin hissedeceği varsayılan yapıların geleneksel temeller üzerine kurulu dinler olduğunu önceden görmüş bulunuyorlardı. 16. yüzyıla gelinceye kadar geleneksel dünyada karşılaşılan problemler geleneksel bilgi kaynaklarına müracaat edilerek çözülmeye çalışılıyordu. Bu anlamda farklı farklı gelenekler olduğu için her geleneğin kendine özgü sorunları ve bunlara teklif ettiği çözümler vardı. Modernizmin ortaya çıkmasıyla birlikte bilgi, teknoloji, siyaset teorisi, epistemolojide büyük devrimler ve paradigma değişiklikleri yaşandı. İnsanın rotası artık geleneğe yani geriye değil ileriye doğru çevrilmiş durumdaydı. Modernizmin gelecek ve yenilik odaklı bir hareket olduğunu söyleyebiliriz. 18. yüzyıl aydınlanma hareketinin hedefi tüm doğaya hâkim olan evrensel yasayı bulmaktı. Bu şekilde o insanlığı, onun iflahını kesen ve ileri atmasını engelleyen bir geriye doğru yürüyüşün içine hapsolmaktan kurtramış olacaktı. O zamandan 1 James Kurth, Religion and Globalization, ORBİS, http://www.fpri.org/fpriwire/0707.199905.kurth.religionglobalization.html da batı normlarına uygun, çoğulcu ve rasyonel bir din anlayışına yönelerek Batı toplumu ile uzlaşma yollları aramaktadır. Afrikalı Hırıstiyanlar Batı'nın kendilerine dayattığı rasyonel din anlayışından kurtulmanın yollarını ararken, Batı'da yaşayan Müslümanların rasyonel bir İslam anlayışına yönelmeleri manidardır. KAYNAKÇA Jaffarian, Micheal , "Statistical State of Missionary Enterprise," Missiology 30, no. 1 (January): 15-32.
Küreselleşme Sürecinde Dinin (İslam) Sosyal Bütünlüğün Sağlanmasına Katkısı
2005
Today the world lives in the process of globalization. Although the term globalization is widespread there is no original definition for this concept. Salvation of globalization?s world is reserve in the doctrine of Religion Islam. It is explained by Mohammed (peace upon him) the last prophet of God. I think all Islamic sciences and thought must be reviewed. In that case, Islam will able to direct to mentality, thought, science, culture, economy and social community. Thus, Islam will be aforementioned in the globel world.
İslam Örneğinde Küreselleşen Dünyada Kimliğe Dayalı Güvenlik Tehditleri
Bu makale, grup kimliği temeli olarak İslam dini ile uluslararası güvenliğe tehdit olarak ortaya çıkan siyasal İslam arasındaki bağlantı özelinde kimliğe dayalı güvenlik tehditlerinin etnik, dinsel ve medeniyetlere ilişkin boyutları ve bu tehditlerin küreselleşmeyle ilişkisini incelemektedir. Çalışma, her ne kadar İslam çeşitli tarihsel nedenlerle Batı dünyası tarafından zaman zaman bir tehdit olarak algılanmışsa da, Huntington’ın medeniyet kimliği anlayışına dayalı “İslami tehdidin” bir mit olduğunu savunmaktadır. Buna karşılık, kimliklerini bir din olarak İslama dayalı tanımlayan bazı radikal grupların ulusal, bölgesel ve küresel düzeylerde güvenliğe tehdit oluşturabileceklerini de ifade etmektedir.
Küreselleşme: İslam Teoloji̇si̇ Bağlaminda Bi̇r Yaklaşim
DergiPark (Istanbul University), 2008
Küreselleşme, modern çağın geliştirdiği evrensel bir olgu olup, bütün insanları çok yönlü ilgilendirmektedir. Ekonomiden siyasete, kültürden dine uzantıları olan küreselleşme, bu alanlarda kendisine özgü bir takım açılımlar da getirmiştir. Bunları övenler olduğu gibi, yerenler de hatırı sayılacak derecededir. Sosyal bir realite olarak küreselleşme nötr bir niteliğe sahiptir. Bununla birlikte gün yüzüne çıkardığı dini sorunlar bir İslam teologunun gündemini meşgul etmesi gereken konumdadır. İnanç boyutuyla, kurtuluşçu düşünce akımları bağlamında Yeni Çağ Dini Hareketler, dini çoğulculuk, küresel ahlak gibi problemler yanında dünyevileşme ve bireyselleşme en belirgin sorunlar arasındadır. Bu çalışma, Küreselleşmenin gündeme oturttuğu modern inanç problemlerinden dünyevileşme ve bireyselleşmeye kelamı bir yaklaşım sergilemektedir.