Medya ve İletişim Çalışmaları, (original) (raw)

Türkiye'de Medya ve İletişim Çalışmaları I, Künye ve İçindekiler

Dergiye gönderilen yazılar hakemler tarafından değerlendirilir. Dergide yer alan yazılardan yazarları sorumludur. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Detaylı yayın bilgilendirmesi ve yazım kuralları için lütfen internet sitemize müracaat ediniz. © Yayımlanan çalışmaların bütün hakları Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilerek alıntılanabilir.

Türkiye'de Medya ve İletişim Çalışmaları II, Künye ve İçindekiler

2022

Dergiye gönderilen yazılar hakemler tarafından değerlendirilir. Dergide yer alan yazılardan yazarları sorumludur. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Detaylı yayın bilgilendirmesi ve yazım kuralları için lütfen internet sitemize müracaat ediniz. © Yayımlanan çalışmaların bütün hakları Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilerek alıntılanabilir.

Türkiye'de Medya ve İletişim Çalışmaları Alan Tarihyazamına Giriş

SonÇağ, 2023

Kurum (üniversite, medya,), aktör (yaşam öyküleri) ve bilgi (entelektüel) boyutlarıyla Türkiye’de medya ve iletişim çalışmalarının alan tarihyazımına mütevazı bir katkı sunan bu eser, aynı zamanda bu alan tarihyazımının da parçası olan bir akademisyenin kişisel ilgisinin bilgiye dönüşümünün kronolojik örneklerini içermektedir. Bu çerçevede yayımlandıkları dönemin özelliklerini taşıyan bu eser, bir akademik çalışma alanı olarak medya ve iletişim çalışmalarının bir parçası olduğu modern üniversite ile Türkiye’deki tecrübesinin mukayaseli bir analiz ile Türkiye’de medya ve iletişim çalışmalarının tarihsel arkaplanı, ortaya çıkışı, gelişim süreci, genel özellikleri, Türkiye’deki medya ve iletişim uygulamalarının tarihsel tecrübesinin teorik imkânı ve kavram haritalarıyla bunun bir akademik-entelektüel hafızaya dönüştürülmesi konularını içeren çalışmalardan oluşmaktadır.

İletişim Alanında Yapılan Sosyal Medya Konulu Çalışmalara Yönelik Bir Araştırma

İNİF E-DERGİ, 2022

İletişim alanında yapılan sosyal medya araştırmalarının, özellikle son zamanlarda dikkat çekici bir yoğunluğa sahip olduğu görülmektedir. Bu bağlamda geçmiş çalışmaların sosyal medyayı nasıl ele aldığı sorusu gündeme gelerek ağırlık verilen konular, kullanılan yöntemler ve örneklemler gibi çeşitli açılardan değerlendirmelerin yapıldığı araştırmalar gerçekleştirilmektedir. Geçmiş yıllarda yapılmış çalışmaların sistematik bir biçimde incelenmesi, güncel eğilimleri yakalamak ve alanda var olan teorik ve metodolojik boşlukları ortaya koymak adına oldukça önem arz etmektedir. Söz konusu çalışmada, iletişim alanında gerçekleştirilmiş sosyal medyaya yönelik araştırmalar; konu, kapsam ve yöntem bakımından değerlendirilerek mevcut durumun tespit edilmesi ve alandaki boşlukların ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda nitel araştırma yönteminden yararlanılmıştır. Buna göre araştırma kapsamında, TR Dizin’de 2011-2020 yılları arasında yayımlanan iletişim alanında yapılmış sosyal medya konulu 440 çalışma niceliksel ve niteliksel içerik analizi yapılarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda, iletişim alanında yapılan sosyal medya araştırmalarının sayıca en fazla 2018 yılında, en az ise 2020 yılında gerçekleştirildiği görülmüştür. Diğer yandan çalışmaların çoğunlukla özgün araştırma makalelerinden oluştuğu ve bunlarda kullanılan yöntemlerin nitel ve nicel araştırma yöntemi ağırlıklı olduğu, karma yöntemin çok fazla kullanılmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan araştırmaların ise büyük oranda sosyal medya içerikleri üzerinden gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmada yapılan tematik değerlendirme kapsamında en çok çalışmanın örgütler özelinde, daha sonra ise sırasıyla sosyal medyanın karakteristiği ve eleştirel konular etrafında ele alındığı görülmüştür. Örgütler özelinde yapılan çalışmalara bakıldığında pazarlama, halkla ilişkiler ve marka yönetimi konularındaki makaleler sayıca dikkat çekerken sosyal medyanın karakteristiği bağlamında yapılan çalışmalara bakıldığında, sosyal medyanın kullanım pratiklerine ve olumlu-olumsuz etkilerine yönelik makaleler dikkat çekmektedir. Öte yandan eleştirel çalışmalar içerisinde ise dijital aktivizm ve kimlik gibi konularda yapılmış makalelerin sayıca çok olduğu görülmektedir. Mevcut araştırma, iletişim bilimlerinde güncel sosyal medya araştırmalarının eğilimlerini ortaya çıkararak alandaki tematik ve metodolojik boşlukların giderilmesi ve bu bağlamda gelecek çalışmalar için yol gösterici olması bakımından katkı sağlayacaktır.

İletişim ve Sosyal Medya

Günümüzde ise sosyal medyanın yaygınlık kazanması ile birlikte, ağızdan ağıza yayılım sosyal mecralarda da kendine yer edinmeye başlamış ve sosyal medyanın doğası gereği zaman zaman çeşitli olumlu ya da olumsuz deneyim veya izlenimin hızlı şekilde yayıldığı kabul edilmiştir. Ağızdan ağıza yayılımın bu yeni formu, elektronik ağızdan ağıza yayılım olarak tanımlanmaktadır. Sosyal medya öncesi döneme kıyasla elektronik ağızdan ağıza yayılımın avantajları; hız, ulaşılabilirlik, ölçülebilirlik ve kalıcılık olarak belirtilmektedir (Cheung ve Lee, 2012). Bu döneme kıyasla kurumlar açısından dezavantajlı olunan nokta ise olumsuz elektronik ağızdan ağıza yayılan mesajların artan bir ivmeyle büyüyerek bir sosyal medya krizi yaratabilme potansiyelinin olmasıdır. Okan ve Şahin (2016), internet aracılığı ile sosyal etkileşim kuran bu katılımcıların grup psikolojisi içerisine girerek güç kazanacağını belirtmektedir. Bu da olumsuz deneyimlere verilen tepkilerin grup psikolojisi sebebiyle krize dönüşebilme ihtimalini arttıran etkenlerden biri olarak tanımlanabilmektedir. Bu nedenle sosyal medya ve kriz yönetimi kurumlar açısından hayati önem taşımaktadır.

Halkla İlişkiler ve Medya: Araç ve Yöntemler Üzerine Bir Çalışma

Türkiye Mesleki ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2021

Halkla ilişkiler, kurumsal amaçlara ulaşmak için iç ve dış hedef kitlelerde doğruluk esasıyla hareket edilen, karşılıklı anlayışın geliştirildiği planlı iletişim çalışmalarını ifade etmektedir. Kurumların hedef kitleler zihinlerinde olumlu şekilde algılanmasına katkı sağlayan halkla ilişkiler faaliyetleri, medya ile kurulacak iletişim açısından da önem taşımaktadır. Halkla ilişkiler birimlerinin medya ile kuracağı iletişimde samimiyet, dürüstlük, açıklık gibi özelliklerin taşınması ve bu özelliklere sadık kalınarak diyalogun sağlam temellere oturtulması gerekmektedir. Ayrıca halkla ilişkiler birimlerinin medya ile kuracağı iki yönlü iletişimle, gerek kurumun kendini kamuoyuna tanıtmasına gerekse de kamuoyunun kurum hakkında bilgi sahibi olmasına ve kurumu tanımasına da katkı sağlanmaktadır. Çalışmada, kurumların iç ve dış hedef kitleler açısından halkla ilişkilerden nasıl yararlanacağı, halkla ilişkilerde kullanılan araç ve yöntemler, medya ile ilişki kurulurken yararlanılan etkinlikler literatür taraması yapılarak açıklanmıştır. Bu bağlamda çalışma, halkla ilişkiler ve medya ilişkileri bağıntısını kurmak kaydıyla Türkiye'de halkla ilişkilerin kuramsal gelişimine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.