Against the identification of Karkiša with Carians (original) (raw)
Related papers
Oguzhanoglu, U., 2022, The Early Bronze Age in Caria Revisited.
TÜBA-AR 30, 2022
Caria, located in the southwest of Anatolia, is a partly neglected region in terms of prehistoric studies. However, it is possible to make some general evaluations about the Early Bronze Age by compiling the current archaeological data. This article aims to understand the change in the Carian Early Bronze Age and the interactions with the surrounding regions. In the Early Bronze Age cemeteries in the region, specifically produced pithoi as burial vessels were used, multiple burials were made, there are grave markers marking the location of the graves, and some drinking rituals were performed at the graveside. In ceramics, new features appear in the Early Bronze Age II. The appearance of the Carian one-handled tankards and the first two-handled cups at the end of EBA II indicates that a new drinking culture, which began to spread throughout Anatolia, reached here and was adapted locally. The relations of Carian communities with the surrounding cultures in the Chalcolithic period gradually intensified in the Early Bronze Age. Caria took its place in a wide network of relations established between the Aegean, Anatolia and the Near East in the Early Bronze Age. Karia lacks traditional elements (citadel, central building, executive tombs, treasures, etc.) that prove the existence of elites in Western Anatolia. However, its location, especially at the intersection of important land and sea routes, has enabled communities here to engage in long-distance networks and adapt some practices popular among the elite. It should be considered that the elites who knew how to establish long-distance relations in the region, providing both product and possibly technology transfer, existed at least from the beginning of the Early Bronze Age. Anadolu’nun güneybatısında yer alan Karia, prehistorik dönem araştırmaları açısından kısmen ihmal edilmiş bir bölgedir. Bununla birlikte, az sayıdaki arkeolojik verinin derlenmesi ile Erken Tunç Çağı hakkında bazı genel değerlendirmeler yapmak mümkündür. Bu makale, tüm bu verileri genel olarak değerlendirip, Erken Tunç Çağı’ndaki değişimini ve Karia’nın çevresindeki bölgelerle etkileşimlerini anlamayı hedeflemektedir. Bölgedeki Erken Tunç Çağı mezarlıklarında, çoğunlukla özellikle mezar kabı olarak üretilmiş pithosların kullanıldığı, çoklu gömmelerin yapıldığı, mezarların yerini işaretleyen mezar belirteçlerinin var olduğu ve mezar başında bazı içki ritüellerinin yapıldığı görülmektedir. Seramikte, Erken Tunç Çağı II’de yeni özellikler ortaya çıkar. ETÇ II sonunda Karia tipi tek kulplu tankardlar ile ilk çift kulplu kadehlerin de repertuvara eklenmesi, Anadolu genelinde yaygınlaşmaya başlayan yeni bir içki kültürünün buraya da ulaşmış ve yerel olarak uyarlanmış olduğu gösterir. Karia topluluklarının çevre kültürlerle Kalkolitik Çağ’da var olan ilişkileri Erken Tunç Çağı’nda giderek yoğunlaşır. Bunun sebebi, Ege, Anadolu ve Yakındoğu arasında Erken Tunç Çağı’nda kurulan geniş bir ilişkiler ağının içerisinde Karia’nın da yerini almasıdır. Karia, Batı Anadolu’da elitlerin varlığının kanıtı olan tipik unsurlardan (sitadel, merkezi bina, yönetici mezarları, defineler vb.) yoksundur. Bununla birlikte, özellikle önemli kara ve deniz yollarının kesişiminde yer alması, buradaki toplulukların uzak mesafeli ağlara dahil olması ve elitler arasında sevilen bazı uygulamaları adapte etmesini sağlamıştır. Bölgede uzak mesafe ilişkiler kurmayı bilen hem ürün hem de olasılıkla teknoloji transferini sağlayan elitlerin, en azından Erken Tunç Çağı başından itibaren var olduğu düşünülmelidir.
Geography of the Western Fringes: Gar(a)giša/Gargiya and the Lands of the Late Bronze Age Caria
2019
The paper offers a revision of some problematic points concerning the historical geography of western Anatolia around 1400-1250 BC as reflected in Hittite texts. The first part (§§1-4) puts forward linguistic and historical arguments against the common association of Gar(a)giša/ Gargiya with Caria, arguing instead for a location in the central Troad and possible connection with Gergithes, also touching upon the question of composition and extent of the so-called ‘Assuwa coalition’. The second part (§§5-6) discusses the historical geography of the LBA Caria, revising some old and offering new identifications of toponyms. In particular, it is argued that Waliwanda cannot be equated with Alabanda (instead = Polybotos); that the toponymic cluster Attarima, Hu(wa)rsanassa, Suruda and Ama[...] is connected with the Carian Chersonesos; that Mudamudassa is possibly identical with Medmasos (rather than Mylasa) and Ura with Uranion. As a conclusion, the questions of the original extent of Arzawa and the chronology of the Hittite involvement in western Anatolia are addressed.
ARCHIVUM ANATOLICUM (ArAn), 2022
n Western Anatolia, and the extended archaeological research on the Bronze Age have led to an increase in knowledge and arguments about the historical geography of Western Anatolia. But the poor source of documents about Western Anatolia has made the research more challenging. It is known that one of the old names of the city of Stratonikeia, which is located on the Yatagan Plain in Muğla and is among the important cities of the region, is Idrias. It is suggested that Atriya can be localized within the territorium of Stratonikeia considering the phonetic similarity with Atriya mentioned in Hittite documents. This study aims to contribute to the arguments on this subject by evaluating some of the recent findings in Stratonikeia concerning the Late Bronze Age and the studies on historical geography. Among the ceramic samples of the Late Helladic III period found in the Stratonikeia territory, there has been added some other ceramic samples such as the ones found in the Tasavlu region in 2009, under the Heroon of Hierocles in the city center of Stratonikeia during the excavations in 2018, and in the Değirmendere region during the excavations by the Muğla Museum in 2018-2019. When the routes followed by some Hittite Kings during their travels to the west the arguments concerning the location of the cities within the Yatağan Plain and Çine (Marsyas) Creek Valley, and the archaeological findings combined, it is concluded that localizing Atriya within these areas is a reasonable proposal. lendirilmesi ve Tunç Çağı’na dair arkeolojik araştırmalarının artması, Batı Anadolu’nun tarihi coğrafyası ile ilgili bilinenlerin ve tartışmaların giderek artmasını sağlamıştır. Bununla birlikte, Batı Anadolu’nun yazılı belgeler açısından oldukça fakir olması, bu çalışmaları zorlaştırmaktadır. Muğla’daki Yatağan Ovası’nda yer alan ve bölgenin önemli kentlerinden biri konumunda bulunan Stratonikeia kentinin, eski isimlerinden birinin Idrias olduğu bilinmektedir. Hitit yazılı belgelerinde adı geçen Atriya ile fonetik benzerlikten hareketle, Atriya’nın, Stratonikeia territoriumu içerisine lokalize edilebileceği önerilmiştir. Bu çalışmada, Stratonikeia’da son yıllarda elde edilen bazı yeni Geç Tunç Çağı bulguları ile tarihi coğrafya çalışmaları bir arada değerlendirilerek, bu konudaki tartışmalara katkı sağlamak hedeflenmiştir. Stratonikeia territoriumu içerisindeki Geç Hellas III dönemi seramik örneklerine, 2009 yılında Taşavlu mevkiinde bulunanlar, 2018 yılında çalışmaları sırasında Stratonikeia kent merkezinde Hierokles Heroon’u altında bulunanlar ile Muğla Müzesi tarafından yapılan 2018-2019 kazılarında açığa çıkarılan Değirmendere Mevkii örnekleri de eklenmiştir. Gerek Hitit krallarının batıya uzanan bazı seferlerinde izlenen güzergah, gerekse Yatağan Ovası ve Çine (Marsyas) Çayı Vadisi’ndeki kentlere ait lokalizasyon önerileri ve arkeolojik bulgular dikkate alındığında, Atriya’nın bu kesimlerde lokalize edilmek istenmesinin bugün için makul bir öneri olduğu sonucuna varılmıştır.