Karın Ön Duvarı Defekti Prenatal Tanısı Olan 24 Gebeliğin İrdelenmesi (original) (raw)

Prenatal Tanılı 24 Konjenital Diyafram Hernili Olgunun İrdelenmesi

Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 2008

Objective: To evaluate Clinical characteristics and perinatal outcomes of prenatally diagnosed diaphragmatic hernia cases. Material and Methods:We present a retrospective study of the 24 consecutive cases of congenital diaphragmatic hernia diagnosed in utero during the period from 1998 to 2006 in our clinic. Gestational age at diagnosis and delivery, additional malformations and chromosomal anomalies, perinatal mortality and success rate of surgery were evaluated. Results: Gestational age at diagnosis was 28.8 ± 6.1 (19-37) weeks. Of the cases 14 (58.3%) were isolated and 10 (41.7%) were complex congenital diaphragmatic hernia. The defect was right-sided in 21% and liver herniation was present in 25% of the fetuses. The incidence of chromosomal abnormality was 8.3%. The perinatal mortality rate of the overall, complex and isolated groups was 91.6%, 100% and 85.7% respectively. Surgery could be performed in 4 fetuses with an isolated left-sided diaphragmatic hernia who born/live and ...

Algilanan Doğum Korkusunun Prenatal Bağlanmaya Etki̇si̇

2020

This study aims to determine the effect of perceived fear of childbirth on prenatal attachment in primipara pregnant women. The study was conducted with 251 primipara pregnant women, who were in the 28th and 40th gestational week and admitted to a maternity hospital in the province of Erzurum, Turkey, between December 2016 and April 2017 for prenatal controls in the NST outpatient clinic. The data were collected using the personal data form, the Childbirth Attitudes Questionnaire (CAQ) and the Prenatal Attachment Inventory (PAI). Descriptive statistics, t test, Kruskal Wallis test, Pearson Correlation Analysis and variance analysis were used for the evaluation of the data. Of the pregnant women, 53.0% was in the 19-23 age group, 72.5% was living in the city center, 52.6 % was a secondary school graduate, 85.7% was unemployed, 70.1% was living in a nuclear family, and 80.1% had balanced income. And 62.5% was married for 1 year or less, 81.7% had planned pregnancy, 35.5% was in the 32...

Prenatal Tanılı Fetal Ventrikülomegalisi Olan 92 Olgunun İrdelenmesi

Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 2010

Serimizdeki olguların %50'sine tıbbi tahliye uygulandığı, % 3.3'ünün intrauterin, %26.1'inin doğum sonrası dönemde kaybedildiği, % 6.5' unda yaşayan çocukta morbidite olduğu ve %14.1'inin sağ ve sağlıklı olduğu saptandı. Canlı doğum yapan 43 olgunun 24 (%55.8)'ü doğum sonrası kaybedilmiş, 6 (%13.9)'sında morbidite ortaya çıkmış ve 13 (% 30.2)'ü sağlıklı olarak yaşamını devam ettirmektedir. Sağlıklı yaşayan izole ventrikülomegalili 4 ve spina bifidalı 3 olgunun ventrikül genişliği 10-15 mm arasındadır. S So on nu uç ç: : Ventrikülomegali olgularında perinatal mortalite ve morbidite yüksektir. Özellikle erken tanı, ventrikülomegaliye neden olabilecek ilave patolojilerin tespitine, prognozun belirlenmesine ve ailelere terminasyon seçeneğinin sunulmasına olanak sağlar.

Hafif Fetal Ventrikülomegali Prenatal Tanısı Olan 52 Olgunun İrdelenmesi

… Klinikleri Jinekoloji ve …, 2010

Amaç: Prenatal dönemde hafif fetal ventrikülomegali tanısı alan olguların klinik özelliklerinin ve prognozlarının değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntemler: İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda Ocak 2000 - Ocak 2009 tarihleri ...

İnferti̇li̇te Tedavi̇si̇ Sonrasi Gebe Kalan Kadinlarda Prenatal Bağlanma

2021

Aim: This research has been planned as descriptive in order to analyze the level of maternal-infant attachment in the pregnancies that comprise as a result of infertility treatment. Method: All the women who are hospitalized in the Clinic of IVF and obstetrics, and became pregnant in the wake of infertility treatment have composed the population of this research. Any sample selections haven’t been conducted in there search. 133 pregnant women who became pregnant as a result of infertility treatment, haven’t had any alive children and anomaly in fetus, haven’t taken any psychiatric diagnoses, can communicate with and admitted to participate into there search have been included in the scope of the research. For gathering the data of the research, Pregnant Description Form and Prenatal Attachment Inventory has been utilized. In the evaluation of the research data, SPSS 21.0 package program has been used and the number-percentage and average of it towards descriptive analysis, student t...

Adölesan Gebeli̇kte Doğum Korkusu Ve Hemşi̇reli̇k Bakimi

Selçuk Sağlık Dergisi, 2020

Adölesan dönemde yaşanan gebelik, adölesanlar tarafından bir kriz olarak algılanmaktadır. Adölesanlar yeterli fiziksel, bilişsel ve ruhsal gelişimlerini tamamlayamadan gebeliği deneyimlemeleri sonucunda doğum korkusunu daha şiddetli bir şekilde yaşayabilmektedirler. Lietaratürde doğum korkusu yönetiminde kullanılan psikoeğitim, hipnoz gibi yöntemler bildirilmiştir. Bunun yanı sıra uygun eğitim ve danışmanlıklarla desteklenen gebe ve ailesinin sosyal destek yönünden bilinçlendirilmesi ve gebenin algıladığı sosyal desteğin yükseltilmesi adölesan kadının yaşadığı doğum korkusunun azaltılmasında rol oynamaktadır. Buna ek olarak yeterli fiziksel, bilişsel ve ruhsal gelişimi olmayan adölesan kadına gebelik, doğum ve doğum sonu süreçleri tam bir iyilik halinde geçirmesine yardımcı olacak önemli bir faktör olan sosyal destek sağlandığında bu süreçlere uyumunun artacağı ve maternal bağlanmanın daha iyi düzeyde olduğu bilinmektedir. Adölesan gebeler içinde bulundukları yaşam koşulları düşünüldüğünde ailelerinden ya da arkadaşlarından uzaklaşmakta ve sosyal destek ihtiyaçları cevapsız kalmaktadır. Bu bağlamda hemşireler adölesan gebelerin algılanan sosyal destek düzeylerini değerlendirmesi, sağlanması ve adölesanın ailesini de sosyal destek konusunda bilinçlendirmesi oldukça önemlidir.

Prematüre Bebeklerin Ev Ortamlarındaki Uyaranların Değerlendirilmesi

Turkiye Cocuk Hastalıkları Dergisi, 2015

Amaç: Prematüre bebekler, dil-bilişsel, sosyal-duygusal, ilişki kurma, iletişim ve hareket gelişimi alanlarında değişik düzeylerde sorunlarla karşılaşabilmektedirler. Bu bebeklerin gelişimsel durumlarının doğum ağırlığı, gestasyonel hafta, geçirdikleri perinatal riskler ve sağlık durumlarının yanı sıra, ev ortamlarındaki şefkatli bakım ve uyaranların yeterliliği, sosyoekonomik durum ve anne eğitim düzeyi ile de ilişkili olduğu araştırmalarda gösterilmektedir. Yüksek riskli prematüre bebeklerin gelişimlerinin uygun uyaranlarla desteklenmesi ve uygun olmayan uyaranların ortamdan uzaklaştırılması, beyin gelişimleri ve gelişimsel destekleri açısından önem taşımaktadır. Prematüre bebeklerin taburculuk sonrası sağlık izlemlerinde ev ortamlarında bulunan uyaranların değerlendirilmesi izlemin bir parçası olarak yer aldığında gelişimsel riskler ve kolaylaştırıcı etmenler saptanabilmektedir. Araştırmanın amacı, prematüre bebeklerin ev ortamlarındaki uyaranları belirlemek ve gelişimsel destek gereksinimlerini vurgulamaktır.

Prenatal (Doğum Öncesi) Tanı

Arsiv Kaynak Tarama Dergisi, 2012

Prenatal (Doğum öncesi) tanı; fetus veya embriyodaki hastalıkların doğum öncesi dönemde tespit edilmesi işlemidir. Amaç; hastalıkların olabildiğince erken dönemde saptanması ve sonuca göre gerekli işlemlerin yapılmasıdır 1 . Prenatal genetik testler; sitogenetik testleri (kromozom düzeyinde değerlendirme) ve moleküler testleri (DNA düzeyinde mutasyon analizi) içermektedir. Prenatal tanı ile özellikle risk taşıyan gebeliklerde bebeğe henüz anne karnındayken tanı konulması mümkün olmaktadır. Prenatal tanı aynı zamanda hastalığın varsa doğum öncesi tedavisine ve doğum sonrası gerekli önlemlerin alınmasına, tedavi planlanmasına olanak vermektedir. Bu yöntemler ile tanısı konulan bazı hastalıklar için yasal çerçeveler dahilinde ailenin isteği doğrultusunda gebeliklerin sonlandırılması da mümkün olabilmektedir.