Kalkopi̇ri̇t-Pi̇ri̇t Flotasyonunda Elektrokimyasal Potansi̇yel Ölçümü Ve Seçi̇mli̇li̇ğe Etki̇si̇ (original) (raw)

Kalkopiritin Asitli Çözeltilerdeki Elektrokimyasal Davranışı

2012

Bakır üretimi, genellikle sülfürlü cevherlerinden elde edilen flotasyon konsantrelerinin izabe edilmesiyle yapılmaktadır. Son yıllarda artan çevresel kısıtlamalar ve cevher oluşumundaki empüriteler nedeniyle pirometalurjik yöntemler, yerlerini hidrometalurjik işlemlere bırakmaktadır. Bakır hidrometalurjisi 1970'li yıllardan beri araştırılmaktadır. Ancak teknik başarısına karşın ekonomik olarak uygun olmaması nedeniyle uzun süre uygulama alanı bulamamıştır. Solvent ekstraksiyon ve elektroliz proseslerinin entegre edilmesi, bu alana olan ilginin 1990'lı yıllarda yeniden artmasına neden olmuştur. Bu nedenle kompleks mineral olarak nitelendirilen kalkopiritin, atmosferik basınç altında asitli çözeltilerdeki reaksiyon mekanizması, mineral yüzeyinde oluşan bileşikler ve bunların çözünme hızına etkileri detaylı bir şekilde araştırılmıştır. Bu çalışmada farklı gözlemlerin ve sonuçların ortaya atıldığı bu çalışmaların bir derlemesi sunulmaktadır. Kalkopirit liçinde sıklıkla gözlemlenen ve belirtilen mekanizmalara göre, çözelti potansiyeli, sıcaklık ve Fe 3+ /Fe 2+ derişimine bağlı olarak mineral yüzeyinde metal-eksikli sülfürler oluşmaktadır. Bu bileşiklerin oluşumu iyon difüzyonunu engelleyerek çözünme işlemini yavaşlatmaktadır. Bu durumu ortadan kaldırmak için uygulanan çeşitli yöntemlerden de bahsedilmektedir.

Kuebranin Voltametri̇ Tekni̇ği̇ İle Pi̇ri̇ti̇n Elektroki̇myasal Davranişina Ve Flotasyonuna Etki̇si̇ni̇n İncelenmesi̇

2012

Bu calismada, Artvin-Murgul cevher yatagindan alinan pirit orneginin toplayicisiz ortamda Kuebra (quebracho) ile etkilesiminin, donusumlu voltametri deneyleri ile aydinlatilmasi ve farkli potansiyellerde bu reaktifin pirit flotasyonuna etkisinin ortaya konulmasi amaclanmistir.Oncelikle pirit orneklerinin donusumlu voltmetre (CV) yontemini kullanarak, farkli kosullarda piritin elektrokimyasal davranisi incelenmis, mineral yuzeyinde gerceklesen redoks tepkimeleri tahmin edilmistir. Elde edilen bulgular isiginda belirlenen potansiyel degerlerinde, yuzeyde olusan redoks bilesiklerinin piritin yuzebilirligine etkisinin belirlenmesi amaciyla flotasyon deneyleri yapilmistir. Genel olarak indirgen potansiyellerde dusuk verim elde edilirken 200 mV’un uzerinde ise verimde onemli bir artis oldugu gozlenmistir. Notr ve alkali ortamda farkli pH degerlerinde yapilan flotasyon deneyleri sonucunda en iyi verim degerlerine pH 6.97’de orta ve yukseltgen potansiyellerde ulasilmistir. Pirit oksidasyonu...

Aritma Çamurlarinda Poli̇si̇kli̇k Aromati̇k Hi̇drokarbonlarin (Pah’Larin) Gi̇deri̇mleri̇ni̇n Veri̇ Madenci̇li̇ği̇ Yöntemleri̇ İle Tahmi̇ni̇

Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering, 2021

Cevreye ve insan sagligina olumsuz etkileri olan polisiklik aromatik hidrokarbonlarin (PAH'larin) atiksu aritma camurlarindan gideriminde kullanilan yontemlerden biri UV-C (ultraviyole-C) isigi ve fotokatalizorler varliginda gerceklestirilen fotoparcalanma uygulamalaridir. PAH gideriminin saglanip saglanmadigi, gerceklestirilen deneylerden sonra ortaya cikar ve bu durum zaman ve maliyeti arttirir. Alternatif olarak veri madenciligi siniflandirma yontemleri ile deney girdi kosullarina gore PAH'larin giderimi tahmin edilebilir, boylece zaman ve maliyet tasarrufu saglanabilir. Bu sayede, aritma camurlarindaki baslangic PAH konsantrasyonlari esas alinarak UV teknolojilerinin kullanimi karari daha az maliyet ve cabayla verilebilir. Calismanin ilk asamasinda 12 PAH turunu iceren 4 farkli ozellikteki aritma camurunda UV uygulamalari gerceklestirilerek PAH giderimleri belirlenmis, sonrasinda ilk asamadaki sonuclar veri kumelerinde kullanilarak baslangic PAH seviyelerine gore PAH&#39...

Pi̇ezoelektri̇k Pri̇zmati̇k Dolgu İçeren Di̇kdörtgen Kalin Plağin Fem İle Elektro-Stati̇k Anali̇zi̇

Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2019

Bu çalışmada, yapısında piezoelektrik (PZT) malzemeden yapılmış prizmatik dolgu içeren dikdörtgen kalın plağın bazı elektro-statik problemleri, üç boyutlu elektro-elastisite teorisinin kesin denklemleri ve parçalı homojen cisim modeli çerçevesinde matematiksel olarak modellenmiş ve üç boyutlu sonlu elemanlar yöntemi yardımıyla sayısal olarak çözülmüştür. Sayısal çözümün gerektirdiği tüm algoritma ve programlar tarafımızdan yapılmıştır. Ele alınan plağın tüm yanal yüzeylerinden basit mesnetli ve PZT malzeme içeren dış yanal yüzeylerinden elektrik potansiyelin sıfır olduğu ve karşılıklı iki kenarından düzgün yayılı statik çekme kuvvetinin etki ettiği kabul edilmektedir. Ayrıca, PZT dolgu ile çevresindeki matris malzemesi arasındaki ara yüzeyde ideal temas koşullarının sağlandığı kabul edilmektedir. Ele alınan PZT dikdörtgen kalın plağın verilen sınır koşulları, temas koşulları ve yükleme durumu için yapısında oluşan yer değiştirme ve gerilme yayılımlarına, plağa ait çeşitli malzeme ve geometrik parametrelerin etkileri ile elektriksel ve mekaniksel alanların karşılıklı etkileşiminin tesiri incelenmiş ve tartışılmıştır.

Antalya Yöresi̇nde Çi̇m Kiyas Bi̇tki̇ Su Tüketi̇mi̇ni̇ Veren Bazi Ampri̇k Eşi̇tli̇kleri̇n Tarla Ve Li̇zi̇metre Koşullarinda Kali̇brasyonu

ziraatdergi.akdeniz.edu.tr

Özet Bu çalışmada, çim kıyas bitki su tüketimini hesaplamada kullanılan Blaney-Criddle, Radyasyon, A Sınıfı Buharlaşma Kabı ve Penman yöntemlerinin FAO (Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü) uyarlaması ile Penman-Monteith yöntemlerine ilişkin amprik eşitliklerin Antalya yöresinde tarla ve mini lizimetre koşullarında kalibrasyonu ve en iyi tahmin yönteminin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, tarla koşullarında 18 x 60 m boyutlu bir alanda ve 20 cm çaplı 40 cm yüksekliğinde lizimetre saksılarında üçer tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Deneme süresince topraktaki nem değişimi tarla parsellerinde gravimetrik yöntem ve tansiyometrelerle, mini lizimetrede ise Tensior 5 tansiyometre ile bir saksıda izlenmiştir. Deneme parselleri yağmurlama yöntemiyle, mini lizimetre saksıları süzgeçli kova ile ölçülü olarak sulanmıştır. Deneme süresince her iki koşulda da toprak nemi tarla kapasitesi civarında tutulmuştur. Tarla ve mini lizimetre koşullarında belirlenen gerçek su tüketimleri ile farklı yöntemlerle hesaplanan çim kıyas bitki su tüketimleri arasında regresyon denklemleri elde edilmiştir. Gerçek su tüketimlerini en iyi temsil eden çim kıyas bitki su tüketimi hesaplama yönteminin seçiminde, hata kareler ortalaması (RMS) en düşük, korelasyon katsayısı (r 2) en yüksek ve mevsimlik bitki su tüketimini karşılama yüzdesi %100'e en yakın olan yöntemin en uygun olduğu kabul edilmiştir. Hem tarla hem de mini lizimetre koşullarında en uygun çim kıyas bitki su tüketimi hesaplama yönteminin FAO-A Sınıfı Buharlaşma Kabı yöntemi olduğu, bunu Penman yönteminin izlediği saptanmış, bu yöntemlerden yararlanılarak gerçek su tüketimini bulmada kullanılabilecek denklemler elde edilmiştir. Ayrıca mini lizimetre koşullarının tarla koşullarını iyi temsil etmediği sonucuna ulaşılmıştır.

Yeşi̇ldağ (Beyşehi̇r-Konya) Kromi̇t Cevheri̇ni̇n Flotasyon İle Zengi̇nleşti̇ri̇lme Olanaklarinin Araştirilmasi

2006

In this study, enrichment possibilities of Topraktepe (Yesildag-Beysehir) chromite ore with “Denver” type flotation cell were investigated. The flotation tests were carried out using -212 µm particle size, 23 % solid ratio and 300 g samples. Effect of pH value, Fe3+ ion concentration and flotation time on the flotation were investigated. At first, the optimum pH value for chromite flotation was determined. For this purpose, the experiments were carried out at 5,6,7 and 8 of pH values. After determining optimum pH value, it was tried to determine the optimum amount of Fe3+ ions required for depressing of chromite mineral. For this purpose, using 0.33,0.67,1.00,1.33,1.67 and 3.33 g/t concentrations of Fe3+ ions, flotation experiments were repeated at same conditions. On the other hand, the optimum flotation time was found to be 10 min. From the experimental results, the obtained optimum results as follow: pH 5, 10 min. of flotation time, 1.33 g/t concentrations of Fe3+ ion and 50 g/t ...

Çevre Numunelerindeki Potasyumun Akış Enjeksiyon Analiz Yöntemi Ile Iyon Seçici Elektrot Kullanarak Potansiyometrik Tayini

Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi, 2020

Bu çalışmada, su numunelerindeki potasyum derişiminin belirlenmesinde kullanılmak üzere ticari olarak satın alınan iyonofor madde ile K +-seçici mikro potansiyometrik PVC-membran elektrot geliştirildi. Elektrotun potansiyometrik performans karakteristikleri belirlendi ve çevresel analizlere uygunluğu araştırıldı. Hazırlanan K +-seçici elektrot ile alınan ölçümlerde ana iyon çözeltisine karşı her 10 kat konsantrasyon değişimi için 50,2±1,4 mV potansiyel farkı gözlendi. Elektrot, 1x10-5-1x10-1 mol L-1 derişim aralığında ana iyon çözeltisine karşı doğrusal davranış sergilediği, alkali ve toprak alkali metal iyonlarının yanında ana iyona karşı oldukça seçici olduğu belirlendi. Laboratuvarda mikro ölü hacme sahip akış hücreleri hazırlandı ve akış enjeksiyon analizi (AEA) sisteminde (hareketli faz olarak 5x10-5 M CaSO4 ve MgSO4; 1x10-6 M NaCl, KNO3, LiNO3 ve NH4Cl çözelti karışımı, akış hızı: 1,0 mL dak-1 ve enjeksiyon hacmi 20 μL) geliştirilen bu elektrotların detektör olarak kullanılması ile çevresel su numunelerinde sodyum tayini yapıldı. Ayrıca, su numunelerindeki potasyum tayini standart ekleme yöntemi ile de yapıldı ve tüm ölçümler potansiyometrik sonuçlarla karşılaştırmalı olarak verildi. Elde edilen sonuçlar, geliştirilen K +-seçici mikro potansiyometrik PVC-membran elektrot ile çevre numunelerindeki sularda potasyum iyonunun rutin tayininde etkin bir şekilde kullanılabileceğini göstermektedir.

Toprak Bi̇li̇mi̇nde Kizil Ötesi̇ Spektrometreni̇n Potansi̇yel Kullanimi

J. of Fac. of Agric., OMU, 2007

ÖZET:Hassas tarım tekniklerinin uygulanması, küresel olarak toprakta karbon zenginleşmesinin gözlemlenmesi ve toprak kalitesinin sürdürülebilirliğini sağlayacak toprak özelliklerinin daha hızlı belirlenebileceği, ucuz ve güvenilir yöntemlere olan gereksinim sürekli artmaktadır. Toprakların fiziksel, kimyasal, biyolojik ve mineralojik özelliklerinin mevcut laboratuar yöntemler ile belirlenmesi pahalı ve oldukça zaman ve işçilik gerektirdiği gibi, analiz için kullanılan güçlü kimyasalların atıkları çevreye zarar verebilmektedir. Geleneksel olarak kullanılan laboratuar yöntemlerine alternatif olarak son zamanlarda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan dağılmış yansıma spektroskopi (morötesi, görülebilir, yakın kızıl ötesi ve orta kızıl ötesi) tekniği, pH, organik karbon, su içeriği, parçacık büyüklük dağılımı, katyon değişim kapasitesi, değişebilir katyonlar, kil mineralojisi ve daha bir çok toprak özelliğinin hızlı bir şekilde belirlenmesine olanak vermektedir. Yansıma özelliklerinden gidilerek toprak özelliklerinin belirlenmesinde gelişmiş istatistiksel yöntemlerden faydalanılmaktadır. Çoklu regresyon analizi, temel bileşenler analizi, kısmi en az-karelerin regresyonu ve sinir ağları kalibrasyonu yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir. Toprak özelliklerinin bozulmadan, yerinde incelenebilmesine olanak veren taşınabilir spektroskopi cihazları, arazideki değişkenliğin daha güvenilir şekilde incelenmesine olanak tanımaktadır. Tüm bu avantajlarının yanında, spektroskopik yöntemlerin doğruluğu kalibrasyona ve kullanılan referans metodun hassasiyeti ve doğruluğuna oldukça bağlıdır. Bu nedenle aletin kalibrasyonunda doğruluğu kabul edilmiş olan referans metotların kullanılması kaçınılmazdır.

Kisirlaştirilan Kedi̇lerde Krom Pi̇koli̇natin Bazi Bi̇yoki̇myasal Parametreler İle Gli̇koz Ve Insülin Toleransina Etki̇si̇

2017

Bu calisma, gonadektomize edildikten sonra ad-libitum beslenenkedilere krom pikolinat (CrPic) verilmesinin bazi biyokimyasalparametreler ile insulin ve glikoz toleranslari uzerine etkisinibelirlemek amaci ile yapildi. Calismada, ortalama 3021 ± 453 gcanli agirliga sahip 1-5 yaslarinda 32 kedi kullanildi. Kisirlastirmaoperasyonundan sonra tamamen iyilesen kediler, gruplarin agirlikortalamalari esit olacak sekilde, her grupta 8’er hayvan olan 4gruba ayrildi. Saglikli kontrol olarak tutulan I. Grup gunluk besinmadde ihtiyacini (60 kcal/kg vucut agirligi) karsilayacak duzeydeticari kedi mamasi ile beslenirken, diger gruplar ad-libitumbeslendi. Ad-libitum beslenen II. Gruba 0, III. Gruba 200 μg CrPicve IV. Gruba 600 μg CrPic (200 μg Cr tablet, Solgar Enst., USA), 16hafta sureyle verildi. Agirlik artisi kontrolu olarak tutulan II.Grupta canli agirlik artisi, deneme baslangici agirligina gore, %20’nin uzerine ciktiginda hayvanlar 12 saat ac birakilip, intravenoz glikoz tolerans testi (IVGT...

Ri̇ji̇t Poli̇üretan Köpük Malzemelere Bari̇t İlavesi̇ni̇n Isi İletkenli̇k Ve Isil Bozunma Davranişina Etki̇leri̇ni̇n İncelenmesi̇

2018

Isi ve ses yalitiminda yaygin olarak kullanilan rijit poliuretan kopuk malzemelerin ozelliklerini iyilestirmek ve uretim maliyetlerini azaltmak amaciyla farkli inorganik mineraller dolgu maddeleri olarak ilave edilmektedir. Bu calismada, % 98.3 oraninda baryum sulfat iceren ve poliuretan hammaddelerine gore daha ucuz bir inorganik mineral madde olan barit, kutlesel bazda % 5, 10 ve 15 oranlarinda rijit poliuretan kopuk malzemelere dolgu maddesi olarak ilave edilmistir. Barit ilavesinin, poliuretan kopuk malzemelerin isi iletim katsayisina ve isil bozunma davranisina etkileri incelenmistir. Ortalama capi (d50) 5 µm olan baritin % 15 oranina kadar ilave edilmesi ile rijit poliuretan kopuk malzemelerin isil iletim katsayisinin ± % 2 oraninda degistigi belirlenmistir. Termogravimetrik analizler sonucunda ilave edilen barit miktarina orantili olarak kopuk malzemenin isil bozunma sicakliklarinin arttigi ve isil bozunma hizlarinin azaldigi belirlenmistir. Sonuc olarak; kutlesel bazda % 15 ...