Eser Sözleşmesinde Müteahhidin Eseri Tamamlama Borcunun İmkansızlaşması (original) (raw)
Related papers
Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Eseri Şahsen İfa Borcunun İstisnaları ile Birlikte Değerlendirilmesi
İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018
The subject of our work is that the contractor is obliged to bring personal performance of the contractor or to do it subcontracted work in the construction contract. According to clause 471 of the Turkish Code of Obligations, "The contractor is obliged to make the property to be built directly or to have it built under his own administration. However, if the personal characteristics of the contractor do not matter the work is brought to in the construction contract, it can be done to others. " As can be understood from the text of the clause, the work to be brought to the contractor must either directly do it himself or make it to others under his own administration. The obligation of the contractor to bring the work of the contractor himself is an exception to the general rule that debt can be exercised by all in the TBK. m. 83.
Eser Sözleşmelerinde Şahsen İfa, Şahsi Yönetim Altında İfa ve Eseri Başkasına Yaptırma
İstanbul Aydın Üniversitesi hukuk fakültesi dergisi, 2017
Şahsen ifa zorunluluğu getirmeyen eser sözleşmelerinin; borçlu yüklenici yerine üçüncü kişilerce ifa edilmesinde bir mahzur bulunmaz. Ancak, yüklenicinin iş görmedeki becerisi, tanınırlığı, yetenekleri ve özel bilgisi sebebiyle sözleşme onun bu nitelikleri dikkate alınarak kurulmuşsa ve sözleşmenin akit dışı üçüncü kişilerce görülmesi yasaklanmamışsa, yüklenici işi alt yüklenicilere devredebilir.
Müteahhidin Arsa Payi Karşiliği İnşaat Sözleşmesinden Doğan Alacak Hakkinin Üçüncü Kişiye Devri
2015
Social and economic necessities have led to emergence of a type of contract called “Construction Agreement in Return for Land Share”. Thanks to this type of contract, land owner who frequently does not have enough money become owner of a flat in exchange for transferring his/her land share to the contractor, and also, contractor makes profit by selling single spaces that he/she obtains over these land shares. In the event that contractor sells his/her single spaces to the third parties after gaining property right, any legal disputes will not arise. However, in the event that contractor sells his/her prospective single space to the third parties before construction is completed, some legal disputes might arise. It is called as “transfer of claims” that contractor sells his/her rights to the third parties. In order that contractor can transfer his/her land share claim to the third party, “a valid agreement”, “existence of transferred claim” and “absence of transfer obstacle” are requ...
IV. Eser Sözleşmelerinden Kaynaklanan Davalar
Hukuk Davaları Seçkin Yayıncılık, 2019
A. Eser Sözleşmesinin Tanımı ve Unsurları 1. Tanımı Türk Borçlar Kanunu m. 470'e göre, "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üst-lendiği sözleşmedir. TBK m. 470'de yer alan tanım, yüklenicinin meydana getir-diği eseri teslim borcunu içermediği için eksik kalmaktadır. Bu belirtme dikkate alınarak eser sözleşmesini şu şekilde tanımlamak mümkündür: Eser sözleşmesi, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği tam iki tarafa borç yükleyen rızai bir sözleşmedir." 1 2. Unsurları a. Sözleşmenin Konusunun Bir Eser Olması Eser sözleşmesinde yüklenici, bir eser meydana getirerek, bunu iş sahibine teslim etme borcu altına girmektedir 2. Yüklenicinin, iş sahibine taahhüt etmiş olduğu iş görme ediminin sonucu, eser olarak ifade edilmektedir 3. Yüklenicinin bu borcu, bir sonuç borcudur 4. Eser sözleşmesinden kaynaklanan çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan, hukuki bir bütünlük arz eden ve objektif olarak gözlenmesi mümkün olan mad-* Bu kısım Doç. Dr. Öz Seçer tarafından hazırlanmıştır. 1
Eser Sözleşmelerinden Kaynaklanan Davalar-Doç Dr. Öz SEÇER
mimarın proje plan çizmesi, bir eserin ısıtılmasını sağlamak gibi sonuçlar, geometrik ölçümler almak, eser kavramına dâhil olabilecektir 9. Uyarı Türk Borçlar Kanununda ifade edilen eser ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda ifade edilen eser kavramları aynı anlamı taşımamaktadır 10. FSEK m. 1/B, a'da eser, "sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri" olarak tanımlanmıştır. FSEK açısından şeyin eser özelliği taşıması için sahibinin özelliklerini taşıması yanında fikir ve sanat mahsulü olması da gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu açısından ise şeyin eser olarak kabul edilebilmesi için sahibinin özelliklerini taşıması ve sanat mahsulü olması şartları aranmamaktadır 11. b. Bir Eseri Meydana Getirme Eser sözleşmesinde karakteristik edim, bir eserin meydana getirilmesidir 12. Meydana getirme, yüklenicinin, sözleşmede amaçlanan sonucu elde etmek için yaptığı ve belirli bir sürece yayılmış faaliyetlerini ifade eder 13. Yüklenicinin yükümlü olduğu eseri meydana getirme, nitelikli bir işgörme yükümlülüğüdür 14. Bu işgörme yükümlülüğü, belirli bir sonuç sağlamalıdır 15. İşgörme sonucu, yüklenicinin vaat ettiği edimin bir parçasını oluşturmaktadır. Yükleniciden beklenilen, belli bir faaliyette bulunması değil, bir eser meydana getirmesidir 16. O, yalnızca bir işgörmeyi değil, bu işgörmenin sonucunu 9
Ulûmü’l-Hadîse Katkısı Bağlamında Müstahrec Türü Eserlerin Mahiyeti
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 2021
Muhaddisler, hadislerin tespit ve muhafazası için göstermiş oldukları çabalarını müsned, mucem, sünen, musannef, cami‘ gibi çeşitli türde eser telif ederek ortaya koymuşlardır. Başta Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl el-Buhârî’nin (öl. 256/870) ve Ebü’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc’ın (öl. 261/875) Sahihleri olmak üzere tasnifin altın çağındaki sahihler ve sünenler üzerine birtakım çalışmalar yapılmıştır. Müstedrek, müstahrec, zevâid, cem, ihtisar ve şerh temel hadis kaynakları üzerine yapılan çalışmalardandır. Üçüncü asırdan itibaren muhaddislerin telifine önem verdikleri müstahrec türü eserlerin, hadis usulü çalışmalarında sahih hadis konusuna bağlı olarak ele alındığı ve bazı faydalarına temas edildiği görülmektedir. Usul eserlerinde yer alan tanımlardan hareketle istihrâc, bir hadis kitabında yer alan rivayetlerin tarîklerinin başka bir âlim tarafından tespit edilmesidir. Ulaştığı tarîk ile müstahric bazen asıl kabul edilen eser sahibinin şeyhinde ya da daha yukarıda yer alan bir şe...
Satım Sözleşmesinde Görme Muhayyerliği / Akd-i Bey'de Hiyâr-ı Rü'yet
Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2022
Belgeler/Notlar SATIM SÖZLEŞMESİNDE GÖRME MUHAYYERLİĞİ / AKD-İ BEY'DE HİYÂR-I RÜ'YET Ebül'ulâ Mardin,* haz. Selman Küçüksucu** Ebül'ulâ Mardin'in aşağıda çeviriyazısını takdim edeceğimiz "Akd-i Bey'de Hiyâr-ı Rü'yet" isimli makalesine 1 geçmeden önce muhayyerlik hakkında kısaca bilgi vermek faydalı olacaktır. Muhayyerlik, özellikle satım sözleşmelerinde taraflardan birinin veya her ikisinin akdi onama yahut feshetme hakkına sahip olması anlamına gelen bir fıkıh terimidir. Muhayyerlik, klasik fıkıh doktrininde çeşitli açılardan ele alınmaktadır. Bunlar arasında şart, tayin, nakit, ayıp, görme, meclis muhayyerlikleri gibi çeşitleri zikretmek mümkündür. Çalışmamızın ana konusunu teşkil eden görme muhayyerliği ise fıkıh literatüründe "hiyâru'r-rü'ye" olarak isimlendirilen bir muhayyerlik çeşididir. Görme muhayyerliği müşterinin görmeden satın aldığı bir malı gördüğü zaman akdi feshetme hakkına sahip olması olarak tanımlanmaktadır. Bir şeyi görmeden satın almak rızaya zarar veren bir durum olduğundan dolayı malı satın alan kimsenin tam bir rızaya sahip olduğunu göstermek adına böyle bir hakka sahip olduğu belirtilmektedir. Görme muhayyerliği karşılıklı bedel esasına dayanan, feshe elverişli ve bağlayıcı nitelikteki akitler hakkında söz konusu olabilir. Ayrıca malın önceden görülmüş a Geliş/