"CİLT RENGİNİZ VE DİNİNİZ PASAPORTUNUZDUR!" - Hazel ÇAĞAN ELBİR (original) (raw)

TERÖRİSTLERİN KAHRAMANLAŞTIRILMASI ÇAĞI – Hazel ÇAĞAN ELBİR

Terörist ve terör örgütü olarak bilinen kişi ve gruplar son yıllarda kahraman gibi gösterilmeye ve bu yönde haberler, çağrılar ve anmalar yapılmaya başlanmıştır. Uluslararası akademik camiada ün sahibi üniversiteler, dergiler, haber kaynakları terörizmi öven makaleler ve haberler yayınlamaktadırlar. Teröristlerin kahramanlaştırılması durumuna son örnek Andranik Ozanyan'ı anma törenleridir.

ALMANYA İSTİHBARATI VE AŞIRI SAĞ - Hazel ÇAĞAN ELBİR

Eylül ayı içinde, Almanya’nın istihbarat teşkilatı olan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maassen Almanya’da yükselen aşırı sağa hoşgörülü yaklaşımı nedeniyle görevden alındı. Bu gelişme sürpriz bir karar olmamıştır. Maassen Almanya’da 8’i Türk 10 kişinin öldürülmesinden sorumlu Neo-Nazi eğilimli Nasyonel Sosyalist Yeraltı (NSU ) terör örgütüne karşı verilen mücadeleyi de bloke ettiği gerekçesiyle zamanında eleştirilmişti. Avrupa’nın genelinde olduğu gibi Almanya’da da sağ popülizmin yükselmesiyle Hans-Georg Maassen’in aşırı sağ eğilimler sergilemesinin paralellik göstermesi Alman kamuoyunda büyük ses getirmiştir. Bu durum Merkel’in iktidarının eleştirilmesine neden olmuştur.

ERMENİSTAN'IN " DENGE SİYASETİ " - Hazel ÇAĞAN ELBİR

Uluslararası politikada Türkiye’ye darbe vurmak isteyenler genellikle Avrupa Birliği açısından harekete geçmektedir. Ermenistan da bu yolu izleyen devletlerden biridir. 2014 yılında Ermenistan ve Avrupa Birliği (AB) güçlendirilmiş ortaklık ve işbirliği antlaşmasını imzalayacakları sırada, Ermenistan Rusya’nın etkisiyle Avrasya Ekonomik Birliği’ne yönelmiştir. Ermenistan 2014 içinde Avrasya Ekonomik Birliği ile üyelik anlaşmasını imzalamıştır. Bu anlaşma Ocak 2015’te yürürlüğe girmiştir. Ermenistan’ın benzer bir yaklaşımının bugün Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü – North Atlantic Treaty Organization (NATO) ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü – Collective Security Treaty Organisation (CSTO) için gündemde olduğunu söylemek mümkündür.

FRANSA KARANLIK TARİHİNİ PAYLAŞACAK BİR ORTAK ARAYIŞINDA - Hazel ÇAĞAN ELBİR

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son günlerde hassas konularla gündeme gelmeye başlamıştır. Bu hassasiyet pek çok açıdan değerlendirilebilir. Gündemine “katliam”, “soykırım” kavramlarını alan Macron, önce Fransa ordusunun 1950 ve 1960’larda Cezayir’de sistemli bir işkence uyguladığını kabul etmiş, ancak geçmişte yaşananların ne reddedilebileceğini ne de yaşananlardan pişmanlık duyulacağını ifade etmiştir. Macron, 2017’deki Cezayir ziyareti sırasında Fransız sömürgeciliği dolayısıyla “insanlığa karşı suç işlendiğini” ifade etmiş, acı bir milli tartışmayı yeniden alevlendirmişti.

KARA PARA AKLAMA SKANDALLARININ ARKASI KESİLMİYOR - Hazel ÇAĞAN ELBİR

Geçtiğimiz günlerde, Amerika Birleşik Devletleri’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiği ve teröre finansman sağladığı şüphesi ile Danimarka’nın bankası Danske Bank için inceleme kararı alınmıştı. İncelemenin gerekçesi yaklaşık 200 milyar €’dan fazla meblağın Estonya’daki Danske Bank üzerinden 2007 ve 2015 yılları arasında kara para aklama skandalına konu olması ve transferin bir numaralı şüphelisinin Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB – İng. Federal Security Service of the Russian Federation) sorumlularının olduğu iddiaları gündeme gelmişti. Bu gelişmelerin üzerine Danske Bank yönetim kurulu başkanı istifa ettiğini açıklamıştı. Benzer bir durum da Estonya için söz konusudur. Estonya, 2008 – 2017 yılları arasında 1 trilyon € aklandığını itiraf etmiştir.

TERÖRİZM’DEN ZENOFOBİ’YE - Hazel ÇAĞAN ELBİR

Son dönemde Türkiye’de ve dünyada yaşanan olaylar, kamuoyu tepkisinin terörden ziyade Türk ve Müslüman düşmanlığına doğru yöneldiğinin habercisi olmuştur. Önce Paris saldırısı, Avrupa’da Müslümanlara ve Türklere karşı sergilenen tutum ve Rus uçağının düşürülmesi, sonrasında da Duma’nın Ermeni iddialarını reddedenleri cezalandırmayı öngören yasa tasarısı terörizme olan tepkinin Türkofobi ve İslamofobi’ye evrildiğinin göstergeleridir.

AVRUPA AĞZINDAN KAÇIRIYOR: AVRUPA HER ZAMAN HRİSTİYAN - Hazel ÇAĞAN ELBİR

AVİM Bülteni , 2019

Geçtiğimiz Pazar günü (28 Nisan 2019), aralarında şu sıralar ihtilaf olmasına rağmen, Hristiyan Demokratik Birliği ve Hristiyan Sosyal Birliği (Christian Democrats Union (CDU)/ Christian Social Union (CSU)) ortak toplantısında, Almanya Şansölyesi Angela Merkel de hazır bulunmuştur. İki kardeş parti, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu Başkanlık seçimlerine dayanışma içine girmektedir. Öyle ki, her iki parti de ortak toplantıda düzenlenen bir törenle Manfred Weber’i Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Calude Juncker’in pozisyonuna aday göstereceklerini ilan etmişlerdir.

“THE OTTOMAN LIEUTENANT” FİLMİNİN ANCA’DA YARATTIĞI RAHATSIZLIK - Hazel ÇAĞAN ELBİR

Son günlerde Ermeni diasporasında tartışmalara sebep olan “The Ottoman Lieutenant”, 10 Mart 2017 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde gösterime girdi. Türk-Ermeni ilişkileri bakımından Amerika’daki Ermeni lobisi tarafından desteklenen diğer film projeleri göz önünde bulundurulduğunda, “The Ottoman Lieutenant” filminin Hollywood yapımcıları arasında dengeli bir yapım olduğu görüşü yaygındır. Ermeni lobilerinin film hakkındaki saldırgan tutumları ise Türk – Ermeni uzlaşmasına yönelik diyalogun kurulması önünde bir engeldir.

CEZAEVLERİNDE DİNİ YAŞANTI VE DİN ALGISI

zet Mahkûmiyet altında olan insanların toplumdan soyutlandığı bir gerçektir. Makalede, toplumsal bir değere ve işlerliğe sahip olan dini yaşantı şekillerinin, bu soyutlanma dolayısıyla hapishane ortamında nasıl yer bulduğu ve hükümlülerin din algısının ne düzeyde olduğu irdelenmektedir. Makaleye konu olan araştırma kapsamında, mahkûmlarda 'dini yaşantı' ve 'din algısı' ile demografik değişkenlerin ilişkisi ele alınmıştır. Diğer taraftan insanların cezaevinde dindarlaşıp dindarlaşmadığı incelenmeye çalışılmıştır. Suç ve ceza kavramı üzerinde kısaca durulmuştur. Avrupa ve Amerika'dan örneklerle durum tespiti yapılmıştır.Araştırma kapsamında, Konya E Tipi Cezaevinde 234, Konya Yarı Açık Cezaevinde ise 68 mahkûm ile mülakat yapılmıştır. Yapılan diğer araştırmalarda, mahkûmların dindarlaştığına ilişkin bulgular yer almakla birlikte, araştırma sonucu bu bağlamda farklı bir durum ortaya çıkmıştır. nanç boyutu açısından değerlendirildiğinde dindarlığın arttığı; ibadet bo...