Karşilaştirmali Olarak Türki̇ye’De Devlet Ve Mi̇llet Modernleşmesi̇ (original) (raw)

OZET Modernlesme bati toplumlarinda ortaya cikmis ve sonrasinda butun dunyayi etkisi altina almistir. Temel olarak modernlesmeden anlasilan sey ise, basit iliskiler icerisinde bulunan koylu toplumdan karmasik iliskiler icerisindeki sehirli topluma dogru bir degisimdir. Batida ortaya cikmis olan modernlesme turunun onemli bir yonu ise ideolojiktir. Bu noktada laik milliyetciligi benimsemis olan modernizm, kendisini diger toplumlara da kabul ettirmistir. Turkiye'de on dokuzuncu yuzyil ile beraber bu degisimler bas gostermis ve sancili surecler sonunda bati tarafindaki modernlesme butun yonleriyle beraber kabul edilmistir. Ancak Turkiye’deki halk kitleleri bazi yonleri itibariyle modernlesmeye karsi cikmis, ozellikle de bu modernlesmenin ideolojik boyutunu pek kabul edememislerdir. Bu noktada kendi modernlesmesini koyden sehre goc ile baslatmis olan halk kesimleri zaman icerisinde modernlesme araclarinin etkisi ile beraber buyuk degisimler yasamis ve devleti de bu noktada donusturm...

Sign up for access to the world's latest research.

checkGet notified about relevant papers

checkSave papers to use in your research

checkJoin the discussion with peers

checkTrack your impact

Di̇si̇pli̇nleri̇n Kavşağinda ‘Türk Modernleşmesi̇’Ni̇ Sorunsallaştirmak: Normati̇vi̇te Ve Sosyal Bi̇li̇m

Istanbul Journal of Sociological Studies, 2015

Türk modernleşmesi analizleri farklı disiplinlerin buluştuğu bir meta teorik forumdur. Bu araştırmaların farklı sosyal bilim disiplinlerinin makro açıklama çerçevelerini anlamlandıran normatif boyutu vardır. Modernleşme teorilerinin yükselişi karşılaştırmalı ve evrensel sosyal bilimi inşa etmeyle yakından bağlantılıydı. Avro-Amerikan merkezci ve ilerlemeci bir anlatı tüm dünyaya yayıldı. Batı-dışı dünyadaki anti kolonyal dönemin batılılaşmacı sosyal bilim lügatinin yerine geçti. Post modern eleştirinin yükselişi ve oryantalizm eleştirileri modernleşme teorilerini merkezsizleştirdi. Bunun sonrasında modernleşme anlatıları interdisipliner ve Avrupa merkezli olmayan teorilerce gözden geçirildi ve çoklu modernlikler, yerel modernlikler gibi alternatifleri ortaya çıktı. Disiplinlerin sınırlarını sorunsallaştıran araştırmaların yükselişi de bu süreçle çakışır. Bu yazıda Türk Modernleşmesi söyleminin çelişik ve diyalektik tarihi disiplinler sosyolojisi içinde sorunsallaştırılıyor. Sosyal bilimlerin normatif olarak benimsediği demokratikleşme projelerinin, modernleşme anlatılarını toplumsal düzenleri görelileştirme ve tarihselleştirmek için işlevselleştirmesinin epistemolojik boyutu tartışılıyor.

Osmanlı’dan Cumhuriyete Geçişte Türkiye’nin Modernleşme Süreci: Laikleşme ve Ulusal Kimlik İnşası

2015

Osmanli’nin son donemlerinde baslayan modernlesme cabalari cumhuriyet doneminde devam etmistir. Bu surec Cumhuriyete geciste gecmis ile baglarin kopmasi seklinde degil sureklilik iliskisi biciminde olmustur. Tanzimat reformlariyla resmen baslayan, anayasal yonetimlerin ilaniyla devam eden ve cumhuriyet donemi inkilaplariyla son asamasina ulasan modernlesme sureci soz konusu donemlerde daha cok siyasi ve hukuki alanin reformize edilmesi seklinde gerceklesmistir. Bu modernlesme surecinin uzerine oturdugu eksenler laiklesme ve ulusal kimligin insasi olmustur. Ittihat-Terakki Cemiyeti ve Cumhuriyet donemi siyasal kadrolarinin uygulamalari da bu iki alan uzerine yogunlasmistir. Laiklesme surecinde Islam’in kamusal alandaki etkisi siyasi ve hukuki degisiklikler ile sinirlandirilmistir. Ote yandan kimlik insasi ise Turklugu esas alarak bir vatandaslik modeli gelistirme amacinda olmustur.

Cumhuti̇yet Öncesi̇ Türk Modernleşmesi̇

Istanbul Journal of Sociological Studies, 2015

Modern Türkiye, bütüncül bir tasarım olarak Atatürk Devrimleri ile hayata geçirilmiştir. Türk modernleşmesinin hala güncel politikada tartışılıyor olması ise o güne ilişkin problemlerin aşılamadığını göstermektedir. Bu nedenle yapılan analizler çoğunlukla, belki de kaçınılmaz olarak, politik duruştan ya da konumdan etkilenmektedir. Her ülkenin modernleşme süreci ancak kendi koşulları içinde çağdaşı olan diğer ülkelerdeki yaşanan süreçler ile birlikte anlaşılabilir. Bu çalışmada daha kapsamlı araştırmalara çerçeve oluşturmak amacıyla Türk modernleşme süreci analitik olarak değerlendirilmeye ve temel özellikleri diğer ülkelerin modernleşme süreçleriyle karşılaştırmalı olarak ortaya konmaya ve böylelikle araştırılmaya değer sorular belirlenmeye çalışılmıştır.

Bi̇r “Çoklu Moderni̇teler” Örneği̇ Olarak Türk Modernleşmesi̇

Toplum Bilimleri Dergisi, 2019

Bir yorumlayıcı çerçeve olarak ortaya çıkışı Taylor ve Eisenstadt'la başlasa da, "çoklu moderniteler" olarak algılanabilecek Batı tarzı modernleşmeye yönelik tartışmalar, tavır alışlar ve ılımlı ya da radikal çözüm arayışlarının bundan daha eskiye gittiği söylenebilir. Tanzimat'la başlayan süreçle birlikte Batı tarzı modernleşmenin etkilerine maruz kalan Osmanlı toplumunda, modernleşme karşıtı ve taraftarı görüşler hem İslami kesimde ve hem de Batı yanlısı aydınlar arasında yoğun bir şekilde tartışılmıştır. Bu makalenin amacı Tanzimat'la başladığı iddia edilen Türk modernleşme tartışmalarının izleğini sürerken aynı zamanda çoklu modernleşme/modernite tartışmalarının Osmanlı toplumundaki iz düşümlerine işaret etmektir. Çoklu moderniteleri çağrıştıran konuların, 1800'lü yıllarda Osmanlı aydınları arasında adı konmamış bir biçimde de olsa ele alınması, teorinin nerede ortaya çıktığından bağımsız olarak, bugünkü tartışmaların temellerinin o dönemde atıldığının göstergesi olarak okunabilir.

BATILILAŞMA VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞi

Kafkassam.com, 2018

Türk milliyetçiliğinin bugünkü durumunu kavrayabilmek için, onun yakın geçmişini kısaca gözden geçirmek yerinde olacaktır. Çünkü bize göre, modern mânâdaki milliyetçiliğimizin teşekkül safhası ile yakın geçmişimiz arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Bilhassa XIX. yüzyılda siyâsî coğrafyamızda yaşanan hâdiseler ve bunların netîcesi olarak ortaya çıkan siyâsî manzara, milliyetçiliğimizin hem arka-plânının, hem çerçevesinin ve hem de iç dinamiklerinin teşekkülünü derinden etkilemiştir. Târihi, ihtimâller üzerinden değerlendirmenin her zamân sağlıklı netîceler vermeyeceğinin farkındayız. Bununla birlikte, eğer söz konusu yüzyılda gerçekleşen hâdiseler yaşanmamış olsaydı, milliyetçiliğimizin muhtevâsı muhtemelen ya daha farklı olacaktı ya da ortaya çıkışı çok daha sonraki dönemlere kalacaktı.

Loading...

Loading Preview

Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.